20 Aralık 09 Pazar Buluşması: Ustaya Saygı - Vedat Abayoğlu

Sadece kaçan balık değil kaçan organizasyonda "büyük" oluyormuş...

Resimlere bakarken daldım gittim...İçerik güzel , amaç güzel , mekan güzel , insanlar güzel, levrek güzel ))

Evdeki herkese tek tek gösterdim resimleri Valla

Umarım bu gezide tarih gibi tekerrür eder , içinde ben de varken

 

Hani benim Karagözlümle resmim Aranızdaki en büyük yapı bende ama en küçük (ama en sevimli) balık ta benim oltamda. Bir de kırmız giymiştim. Olmuyor böyle..Kırmızı Balık Kurdu'na bir dahaki organizasyonda herkes balık tutana kadar eline olta almasını engellemek lazım.

Bu organizasyonu başta Ercan olmak üzere düzenleyenlerden biri olmak benim açımdan çok gurur verici oldu.Allahtan Vedat abi geleni-gideni arayanı-soranı, seveni bol bir ustamız.Yoksa onun şaşkınlığını görünce ''Başkası olsa heyecanını yatıştırmak için dil altı hapını almıştı'' diye düşündüm. Çok anlamlı ve keyifli bir gün oldu.Vedat abi ve Orhan abi sanırım duygularını kendileri aktaracaklardır.

 

Ellerinize sağlık gönlü zengin balıkçı dostlar

 

Gerçekten harikasınız...Vedat amcanın mutluluğu her fotoğraftaki halinden anlaşılıyor.Buralardan oralara sadece onu ziyaret etmek, mutlu etmek için gitmeniz,onun ne kadar büyük bir usta,sizlerin de ona ne kadar layık çıraklar olduğunuzu gösteriyor..

 

insanların mutlu günlerinde bu mutluluğu paylaşmak bazende böyle kötü günlerinde yanında bulunmak dostluk adına en güzel örneklerden birini sergilediniz bunu düşünen ve hayata geçiren sizlere ne mutlu sizlerle aynı forumda olmak gerçekten gurur verici

 

SevgiliArkadaşlar,
Gerçekten dostluk ve paylaşım adına bu nazik ziyaretiniz için kutluyorum sizleri. Ben de çok istememe rağmen katılamadım. Hakan Bey'i pazar günü öğlene doğru telefonla aradım , hem hatır sordum, hem de Vedat Abi ile konuştum. Elimden bu kadarı geldi. (Kayınvalide kalp ameliyatı oldu, 3 damarı değiştiği için, hastanedeyiz.) İnşallah başka sefere . Sağlıcakla kalın.

 

Teşekkürler, hoş getirdiniz. Sağolun dostlar.

Bir sevgi kafilesi düşmüş yollara. El-ele, gönül-gönüle. Yanlarında binlerce yüreği de alıp uçurmuşlar bir başka sevgi beldesine. Bir sıcak yuvaya. İki sevgi denizi karışmış da; cennet kokular, gözlerde ışıyan renk cümbüşü, sıcak-dost merhabalara dönüşmüş yeniden…

Teşekkürler dostlar, binlerce kez. Müstesna tatlar sundunuz. Can gönüller; elbirliği ile sevinçler sundunuz.

Bu gidiş yürek götürüp, yürek getirdi; sıcak, ince, nazik, vefalı. Yüreğimiz sizlerle dostlar. Hoş geldiniz, bize yüreğinizi getirdiniz. Kocaman, sevgi dolu.

Elbet dahası da vardır dedirten bu eşsiz ortamın hissiyatını sevgili dostlardan ayrıntısı ile daha da dinlemek isteriz. Öyle ki, doldukça dolmak isteyen bu yürek sevinçlerle dolsun ve taşsın. Payımıza düşen üç-beş damla daha, ne olur…

Söylenecek ne var ki? “Orada olmak vardı” hasretinin çığlığından başka…

Teşekkürler, her şey için. Selam ve sevgim, sizler için. Dostlarım, kardeşlerim…


.

 

Biz oraya senin kocaman yüreğini de götürdük Ballicim

 

Bu organizasyonda payı olan herkesi tebrik ederim.Biliyorum ki bu güzide insanlar bu organizasyonu takdir toplamak için yapmadılar,insanlık gereği yaptılar.Hepsine teşekkürler bizlere bir kere daha insanlık ölmedi dedirttiler.Hepimize yalnız olmadığımızı hatırlattılar.Gönlü zengin arkadaşlar sağolun var olun sayenizde bir kez daha insan olduğumuzu hatırladık...

 

Kadri ağabey sağolsun çok güzel bir dille anlatmış herşeyi ve bize pek bir şey bırakmamış. Ne diyeyim, fırtına ve yağmura rağmen çok ama çok keyifli bir hafta sonuydu. Zaten, Kadri ağabeyin de dediği gibi, Vedat ağabeyin yüzünde açan gülleri ve Nevibe hanımın o güler yüzünü görünce, ne rüzgar, ne yağmur, ne kar, herşeyi unutuverdik.

Vedat ağabey, çok misafirperver davrandı ve gider gitmez yarım saat içinde kahvaltı sofrasına oturttu bizleri. Harika bir kahvaltının ardından da balık tutma çabalarımız başladı ama kısmet Ercan'ındı bu defa ve çok güzel bir levrek yakaladı.

Havanın daha fazla bozulacağı ortada olduğu için, dönüş saatimizi erkene almaya karar verdik ama yine de son bir saatimizde, Orhan ağabeyi de görme fırsatı bulabildik. İki ustanın yanında hepimizin keyfi yerindeydi haliyle.

Neyse, çok uzatmayayım... Dilerim ustalarımızın yüzünde hep böyle gülüşler görmek nasip olur.

Buyrun bunlar da benden.

 

Ne fırtınası Sennur? Sen o kadar çok uyudun ki rüyanda gördün sanırım İçimizi ısıtan sımsıçak rüzgarlı bir gündü İstanbul'da azıcık yağmur vardı o kadar

 

Uyumadım, uyuyamadım. O kadar çok konuştular ki, uyumak ne mümkün. Uyumaya çalıştım. Bir ara azcık da uyudum. O kadarcık.

 

İşte samimi gerçek dostluk örneği gerçekten yaptığınız bu ziyaretin bedeli maddi olarak hiç bir şey karşılamaz.Bu yalnızca sevgi ve saygının buluşması.Vedat beyin yüzündeki gülümseme ve şaşkınlık her şeyi açıkça ifade ediyor.Emeği geçenlere sonsuz teşekkürler.