Eeee bi tanede ben anlatayım. Evvelki yaz her zamanki gibi kordon da yerimi almıştım. Yalnız biraz erken gelmiştim. Bizim tayfanın gelmesine daha 2 saat kadar vardı. Yem almadan geldiğim daha doğrusu yemimi (mamunları) arkadaşlar getireceğinden oturup beklemekten başka çarem de yoktu doğrusu. Saat daha 18.00 olduğundan bir sigara yakıp denizi izliyor bı yandan bizim seyyardan aldığım nescafe mi içiyordum. Hava imbattı. Az kaba dalgalar gün batımıyla beraber kalacaklarını söylüyordu. (Biz gece avlanırız da) Kahve bitince dur bı dedım Gündoğdu ya çıkayımda oradaki yemciden biraz yengec alayım vakıt geçer dedim kendi kendime. Gündoğdu daki yemciye gittiğimde onunda yeminin gelmediğini ve saat 19.30 gibi geleceğini öğrendim. Yerime gelmek için hareketlendiğimde yemci “doktor” dedi “ordaki kasada bi kaç yengeç var istersen al” dedi. Baktım tam 11 tane sirke var. Alayım bari dedim kendi kendime nasıl olsa yengec küçük balıkta bozmaz vakit geçer diye düşündüm. Neyse kalktım yerime geldim. Sol tarafta yaşlı bı amca avlanıyordu. 30 bedene bi arpa zoka takıp 9 kulaç kadar attım. Orası tam bir taşın gölgesine denk geliyordu. Sigara yakmaya yeltenirken bedenin yuruduğunu farkedip çalındım. Ama ne fayda hayvanın kafası yerden kalkmıyoki yüzleyeyim. Az kalkar gibi oldu ama biçimsiz attğimdan beden taşa sürüdü ve koptu. Hemen zokayı bağlayıp yine 9 kulaca ama bu sefer dalga sırtına akışa attım. Daha bı kulaç suya gırmeden beden gene kalktı. Anında çaktım. Bu tam bı takoz çipuraydı.(900 gr) Alelacele aldım karaya ve çantaya soktum. Hiç soluklanmadan zokayı bedene koparıp tekrar bağladım ve yemleyip aynı şekilde koyverdim. Tak hayvan gene ustunde bu sefer 1.200 gr. Onuda aldım gene bedenı deiştirip yemledim tam koyvercem bi baktım sağımdaki ihtiyar dibimde. “hayrola baba” dedim. “sabahtan beri bi tane tuatamadım valla sen geldin balık başladı ne atıyosun bakayım diye geldim”dedi. “yengec zoka” dedim. Misinayı yine koyverdim. Bu sefer öyle bir hayvan taktımki akıllara zarar. Ama beden kayanın uzerindeki kopuk bır mısınaya dolanmıştı. Koca çipurayı gözümle görüyordum. Zokamdaydı ama nasip değildi işte. Babayla bakıştık ve ben misinayı dişlerime aldım ve bedeni kestim. Yaşlı adam “n’ptın oğlum” dedi. “nasip değil” dedim. Aslında amacım varsa oltayla ugrasırken diğer akıştaki balıkları kaçırmamaktı. Çünkü anlşılan bu sürü takoz sürüsüydü. Hemen takımı yapıp yine koyverdim. Yanılmadığımı gördüm. Balık gene kayanın gölgesinde zokanın üstündeydi. 20 dakıka içinde 3 tane koparıp 6 balığı aldım. Hemde 11 yemle. Bır tane yemide yaşlı adama verdim. Hoş o tutamadı ama neyse. 6 balık 4.800 gramdı ve hepsı 20 dakıkada tutulmuştu. Balık belki vardı ama yem bıtmıstı. Oturup bizim tayfayı bekledim. En önce Pala Ziya abi geldi. O bana üniversite yıllarımdan beri “talebe” derdi. Rastgelsin talebe deyip sağıma geçti. Yanına gittim “Ziya abi” dedim yengeç varmı yanında” “yok talabe” dedi. “peki köpüğe buz koydunmu?” “şimdi koydum, neden sordun” dedi. Hiç bozuntuya vermeden çantamı alıp geldim. “şunları koyacam da dedim”. “Ne koyacan?” dedi. Çantayı açtım ve balıkları cıkardım. Ziya abinin gözleri fırladı “bu ne olm? Ne zaman tuttun?” dedi. Ben de 20 dakıkalık seruvenı anlattım. “Gezintiyi yakalamışın ballı seni” dedi. O günden sonra 10 gun orada zoka yaptık ama nafıle bır daha da denk gelmendi o komançiler. O gün nasipti ve belki de bir daha o şekil denk gelmeyecekti........
Çok güzel bir hikaye obivan, eline emeğine sağlık... Okurken nasıl heyecanlandım, terlemişim valla... Öyle de güzel anlatmışsın ki kendim tutuyormuşum gibi geldi... Ama nasip değil deyip bırakman sana başka balıklar kazandırmış bak, demek ki gerçekten nasip değilmiş ki diğerlerini almışsın Bereketli avlar dilerim arkadaşım, gerçekten anlattığın heyecanlı ve güzel bir av olmuş Tebrikler
Doktor, Helal olsun kısmetli gününmüş. ... Babamdan iki söz (Artık herkes alışsın lutfen, ben her fırsatta babam derdi ki , derim) : -Oğlum, varken dibini çıkarana kadar tutacaksın, yokken de hiç kendini yormayacaksın. -Bir kurt, bir dağda bir eşek yemiş, yedi sene oraya gidip gelmiş.(Bir daha yer miyim diye) Babama rahmet, dostlara afiyet, herkese rastgele.
Güzel sözler Mahir Amca Allah babanıza gani gani rahmet eylesin.Obivan arkadaşımız da yaptıklarını 'katliam' olarak nitelendirmiş.Keşke tüm balıkçıların katliam anlayışı onun ki gibi olsa...
güzel bir av olmuş yemin az olması nasip meselesi ya neyse ben genede kaçan balıga çok üzüldüm bu avınızdan daha iyi bir av dilegiyle saygılar