20 mayıs foça raporu

Bu hafta nın hazırlıkları bir kaç gün öncesinden başlamıştı. Düşünülen yem el büyüklüğünde ki Kalamarlar av ise sinaritti.
Ancak malesef Manisa daki balıkçı abilerimizde ve dostlarımıza kalamar bulamamıştık. Bu durumda İzmir den Müjdat abiden yardım aldık. Sağolsun beni kırmayarak Bornova Kipadan buldu Kalamarı. Manisa dan bornovaya giden bir abimize de Müjdat abiden aldırdık yemleri.
Bu hafta amacımız Sinarit almaktı. Saat 05.30 civarında Haluk abi ve Yahya kaptan la avlaktaydık. Oltalarımız iri, kurşunları ağır olan hırsızlı zokaydı ve Yahya kaptan tarafından özenle hazırlanmıştı.
Meteor un havayı kötü vermesi bizi endileşendirse de deniz çarşaf gibiydi.
Saat 05.30 dan itibaren saat 13.30 a kadar büyük bir sabırla bekledik hayalimizi süsleyen Sinarit i.
Saat 13.30 olduğunda baktık ki bugün bize nasip olmayacak karaburun civarında bulunan bir hastane gemisi olan batığın orada uskumru avlamaya karar verdik. Karar vermesine verdikde Foça dan bahsettiğim batığa gitmemiz 1 saat 45 dakika gibi bir yol ve batığın bulunduğu yer gemi suyu diye tabir edilen açık denizdi. Meteorun verdiği bilgiler içimiz de bir endişe yaratmaya yetiyordu.
Sırtı mı çekseydik acaba...
Ya hava patlarsa, ya geri dönerken zorlanırsak, ıslanırsak sorularının altında Yahya kaptan teknenin marşına basmış ve karaburun a doğru hareket etmişti bile.
Uzun süren yolculuk sırasında sırtıyı sallasam da gidiş yolunda maalesef yine bir vuruş almadım.
Batığın üzerine geldiğimiz de çaparileri salladık denize. ve aşağıdaki uskumruları aldık. Yorucu bir gün geçse de umduğumuz balığı bu hafta alamasak ta nasiplerimizi başka haftalarda yeniden aramak üzere geri döndük....


sabahın ilk satleri Haluk abi henüz uyanmaya çalışıyor


Yahya kaptanın ve benimde durumumuz çok farklı değilmiş sanırım...




Atam ın silueti sanki ege kıyılarını izler gibiydi....







Ve günün yorgunluğu.....

 

Neye niyet, neye kısmet demişler.. Tebrikler Serdar...