2012 Lüfer-palamut durumları....

Konu, 'Denizlerimizden Güncel Av Raporları' kısmında ALİCO tarafından paylaşıldı.

  1. denizbilimci

    denizbilimci Hasan

    Mesajlar:
    1.038
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Lineaeffe Extreme 4.40 ve Balzer Diabolo V, Cormoran Bullfighter 3.00 Spin
    Favori Makine:
    Shimano Titanos 5500 XSA ve Alivio 4000RB
    En İyi Avı:
    2,5 kg Torik
    Bugün havaya rağmen dayanamayıp kavaklarda 3 arkadaş botla palamuta çıktık, 6 adet baba palamutla avı sonlandırdık. Resimler elime geçince av raporları kısmında yayınlarım.
     
  2. cousteau

    cousteau Hüseyin MISIR

    Mesajlar:
    341
    Şehir:
    Istanbul
    Favori Kamış:
    Yabomax SURF 4.20
    Favori Makine:
    Shimano ActiveSURF 採用
    En İyi Avı:
    Torik, 2.5 kg.
  3. barısfb

    barısfb barış

    Yaş:
    43
    Mesajlar:
    25
    Şehir:
    istanbul
    ALİÇO Üstadım kusura bakmayın rahatsız ettim.Eğer değerli vaktinizden ayırırsanız size bir kaç konuda akıl danışmak isterim. Meram selimpaşa /silivri .Uzun senelerden (15_20 sene ) sonra ilk defa oltayla palamut avlanmaya başlandı .Size 1. sorum şu olacak : Tekneden yarım yol ve daha üzeri ile sadece zargana oltası gibi misinanın sonunda rapala ile seyrek palamut almaktayım ama kendi uydurmam neticesiyle bu oltayı ürettim .Sizden ricam daha etkin ve işimi şansa bırakmadan doğru takımı nasıl yapmalıyım ve hangi mevsimde hangi suda aramalıyım.2. sorum ise lüfer için uzun oltanın ucuna zargana yerine rapala taksam sağlıklı olurmu eğer rapala olursa nasıl bir rapala önerirsiniz .3 . ve son sorum ise lüfer tutuyorum ama daha randımanlı tutmak istediğimden size bir kaç soru sormak istiyorum : uzun oltaya gezerken rölantinin düşük olmasımı daha iyi yoksa yüksek yada rölanti üstü olmasımı . Başka bir konu ise benim iğnem fırdönüyle birbirine bağlı 2-3 iğneli geniş ağızlı standart iğne, sizce makbulmüdür yoksa daha iyi bir öneriniz varmı ? son husus ise ağırlı konusu 150 gr ağırlık takıyorum ama sular olduğunda ,sular arkamdaysa ağırlık ucuyor ,suya karsı gittiğimde ise kayalarla ve yosunlarla boğuşuyorum yol verim derkende balığı hissedemiyorum sizce nasıl bir yöntem uygulayabilirim. KUSURA BAKMAYIN RAHATSIZ ETTİM CEVAP VERSENİZDE VERMESENİZDE ŞİMDİDEN TEŞEKKÜR EDEERİM .SAYGILAR .
     
  4. ALİCO

    ALİCO AliCo

    Mesajlar:
    5.206
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    D.A.M El oltası
    Favori Makine:
    0,33 beden FC
    En İyi Avı:
    Herhalde Toriklerdir. Kofanalarda olabilir.ispendek 13,8 kg, Kırlangıçlar.vs.vs.
    Rica ederim.
    1- Palamut tutma tekniğiniz doğru uzun olta takımının arkasında rapala bursa değiştireceiniz kurşunların ağırlıkları önemli su üstü gelmesi laızmgeldiğinde 25-50 gr bir ağırlıkla deneyebilirsiniz tabi bu durumda teknenızın yolu biraz fazla olmalı genelde su üstü tutmalısınız.
    2-Rapala olur neden olmasın ben tek bir rapala kullanıyorum Princess deneyebilirsn.
    3-Sürat meselesi zaten lüferciliğin mihenk taşı. biz sulara karşı 400 dd/dak gibi kullanıyoruz ama altımızdan su kuvvetli akıyor. Senın meranda ise gezmek gerekeceğinden teknenin sürekli yürütmen lazım o zaman rölantinin çok az üstü olması lazım. kullandığın iğneler araya fırdöndü kullanmışsın-0,60 misinadanyapmışsın fazla önem taşımıyor. rüzgara göre dümen tutma. rüzgar arkandan gelıyorsa seyir hızın düşük olmalı. harman yaptın rüzgara karşı çıkacaksın oltanın havalanması için biraz daha sürati arttırman gerekli gibi düşün. rüzgar altına düşeceksen takımı tamamen dibe düşecek gibi elden kaçır daha güzel balık tutabilirsin sanırım. Kurşunun ağırlığıda senın oraya göre bana fazla geldı bıraz daha düşürebilirsin. ayrıca lüferde tek ağızlı iğne kullan 2/0 örneğin birbirine bağlarken fırdöndü veya misina ile yapabilirsin.

    İyi günler.
     
  5. Fatihli Okan

    Fatihli Okan Okan

    Yaş:
    54
    Mesajlar:
    99
    Şehir:
    İstanbul
    Hay maşallah derya kuzuları bunlar, o botla 3 kişi boğazın akıntılı suyuna çıkmakta cesaret ister, helal olsun size. Paşaların boylarıda çok güzelmiş, keşke konuyu ayrıca bir sayfada yayınlasaydınız burda kaynar gider :thumb:
     
  6. barısfb

    barısfb barış

    Yaş:
    43
    Mesajlar:
    25
    Şehir:
    istanbul
    Aliço üstadım , zaman ayırdığınız için ve cevap verdiğiniz çok teşekkür ederim .Ben çok soru soran ve insanlara bıkkınlık verebilen bir insanım.İnşALLAH eğer sorularım olursa size de bıkkınlık vermem :) saygılar .
     
  7. ALİCO

    ALİCO AliCo

    Mesajlar:
    5.206
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    D.A.M El oltası
    Favori Makine:
    0,33 beden FC
    En İyi Avı:
    Herhalde Toriklerdir. Kofanalarda olabilir.ispendek 13,8 kg, Kırlangıçlar.vs.vs.
    Sevgili Barış

    yeterki kou hakkında bilgimiz olsun sonuna kadar.....
     
  8. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Bugün şu zokamsı hedenin nası ldengede kalacağını sormuştun üstadım.

    bunların kafasının üstünde bir kanal ve içinde bir tel mevcut.

    [​IMG]


    Bu telden bağlanıyor ve düğüm tel üzerinde gezdirilerek dengesi ayarlanıyor.

    [​IMG]
     
  9. ALİCO

    ALİCO AliCo

    Mesajlar:
    5.206
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    D.A.M El oltası
    Favori Makine:
    0,33 beden FC
    En İyi Avı:
    Herhalde Toriklerdir. Kofanalarda olabilir.ispendek 13,8 kg, Kırlangıçlar.vs.vs.
    Beyler!

    Sizi sadece ama sadece 2 saat kadar bıraktım gittim Limana
    Yer mahşer yerine dönmüş yine.
    Kılıçlar çekilmiş kelleler alınmış, Konular kitlenmiş. Konu sahibi girmiş konuya müdahil olmuş, iyi balıkçı uluç gücenmiş. arkasından çağrı ve Serdar

    Şurda Konu sürüklenirken nedir derdiniz.
    Bakın Şuraya yazacak zamanlarımız zaten kısıtlı aylar sonra Lüferle birlikte giriyoruz çalışmaktan yoğunluktan. Burası bir hayli coşuyor bu dönemlerde. Ama ona git buna gel. yaz yazma. hatalısın şu bu mantığıyla yürürsek nasıl olacak bu işler Şu an forumda yönetim görevini kim üstlendi kimler yapıyor,
    zannederimki sadece Sennur ve Murat kaldı.

    Konuya müdahaleleri konu içerisinde yazan insanlar sürekli yapıyor zaten, siz bunlara müdahale ederken biraz düşünmek lazım.

    Biz siteye yaklaşık 1 yıldan fazla girmedik bu tür konulardan dolayı. Kitlenen bir sürü konularımız oldu
    Bu süreçte hangi konudan kim bilgi edinmedi. kim birşeyler kazanmadı, herkes birşeyler anladı zannederim.

    Ben Uluçu kaybetmek istemem Serdarıda. Ama bunların kararlarınıda diğer insanların vermelerinide istemem. Önce insanların neler yaptıklarına bakın. neler yazdıklarına neler ortaya koyduklarına sonra dönüp ya bu adamlar bunları yapmış ben ne yaptım diyip kendinizi sorgulayın.

    1 mesajla olmuyor bu işler, zannederım en son kullanacak cümleleri en başta kullanıyoruz ve sıkıntılar oluyor.
     
  10. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Üstadım, bak senle anlaşıyoruz, en başından beri.

    Çünkü senle meseleleri şahsileştirmiyoruz. Fikrilerimizi koyuyor ve onları çarpıştırıyoruz.

    Ama millet fikri biraz tıkanınca, olayı şahsileştirmeye başlıyor, seni yalancı filan olmakla itham etmeye başlıyor. O zamanda kıyamet kopuyor tabi. Fikrine, bilgisine güvenen, fikrini savunur, karşıdakine saldırmaz.



     
  11. ALİCO

    ALİCO AliCo

    Mesajlar:
    5.206
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    D.A.M El oltası
    Favori Makine:
    0,33 beden FC
    En İyi Avı:
    Herhalde Toriklerdir. Kofanalarda olabilir.ispendek 13,8 kg, Kırlangıçlar.vs.vs.
    Serdar Adam gitmiş...
    Anladınmı gitmiş bizler eldeki değerlerimizi tutmak zorunda olan insanlarız.
    Sende zamanında hiçler uğruna buralardan gitmedinmi. Senide buraya getirene kadar az dil dökmediğimi hatırlıyorum ben. O yüzden Uluç benim adıma Balıkçılık adına bir değerdir. Sen ona söyledin oda sana söyledi. bu ilk değil sonda değildi. Sende dilinin kemik sınırlarını zorladın bende, oda. ama olmadı. Orada bitmiş olması gerekir mevzuunun ki bitmiştide arkasından neler olmuş
    Ve ilk olarak demek mesajlar okunurken tamamı okunmadığından bu tür durumlar oluyor. Olay sakinleşmişken tekrar dallandırıp budaklandırmanın anlamı varmı. Ayrıca Uluçu tanımıyorum şahsen sadece burdan tanıyorum. Ben burda bir kişiyi bile kaybedemem buna tahammülüm yok benim. Zamanında bu tür işleri yapan bir insan tanıdım şu an Dost dost diye inler durur ama kimsesi yok sanal dostluklarla bir yerelere varmaya çalışan bir tip Biz böyle olmayacağız, olmamalıyız.
    Kademi görmüyorum burada yok.Keremide göremiyorum. Metinide, Muratıda, Emreyide, muvaffak abiyide birde üstüne üstlük Uluçuda kaybetmek istemiyorum doğrusu...
    Siz bize balıkçılık adına lazımsınız hepiniz, hepimiz....
     
  12. ALİCO

    ALİCO AliCo

    Mesajlar:
    5.206
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    D.A.M El oltası
    Favori Makine:
    0,33 beden FC
    En İyi Avı:
    Herhalde Toriklerdir. Kofanalarda olabilir.ispendek 13,8 kg, Kırlangıçlar.vs.vs.
    Alıntı: S.Koylu
    1.Lüfer, çinekop veya sarıkanat gibi değil. Onlara göre çok fazla yem seçen bir balık. Yemi de seçer, takımıda. Lüferde yemle oynamaya gelmez, bir tek puluna bile zaiyat verilmemeye çalışılır.

    2.Lüfer dipte karidesle, yengeçle filan pek uğraşmaz. Karnını dibe yapıştırıp pek gezmez öyle.

    3.Eğer düzgün takımlar ve yemler kullanılırsa, lüfer yakalamak hiç zor değildir. Ama defalarca kez söyledim, piyasada mevcut takımlar malzemeden kasa kasa, işibilmeyenlerce yapıla yapıla körelmiş, bozulmuş gitmiş.

    4.Meşhru hikayedir, osmanlı zamanında paşalar, padişahlar, güzel zoka dökene bahşiş tonla para verirmiş. Dikkat edin, zokadan bahsediyoruz, gümüşten kap yapılır, içine kurşun dökülürmüş. Binibir emekle parlatılır, çapağı filan yok edilirmiş.

    5.Sonra biri civalamayı çıkarmış. Kurşunu camla perdahlayıp civayla parlatınca iyi netice verir olmuş. O ilk sanatkarlık, ayna gibi gümüş zoka olayı ölmüş.

    6.Sonra birileri işi ticarete dökmüş. Kalıp ile zoka basmaya başlamış. Bakmışlar para var, önüne gelen zoka basmış, çapaklı, kalıp hatalı, gözleri kapalı, kurşun akıtılan delik yeri kabaca yontuk acayip zokalar çıkmış. bu kalitesiz malzeme de rekabeti bozmuş, düzgün iş yapan ustaları yok etmiş.

    7.Mantarlı takım. Aynı şekilde. Bunun tarifi öyle EVA ile filan değildir. Üzerine hologram sarın denmez. Mantar, mantar olacak, kiremit gibi sert. Zamanının adam gibi şaraplarının ağzından çıkan, basınç altında yıllarca sertleşmiş, kenarları şişenin cam gibi pürüzsüz halini almış mantar. Şimdinin kabuk talaşından yapılan, senesi dolmadan rafa çıkan mantarı değil.

    8.Sonra işin iyice suyu çıkmış, EVA denen köpükle mantarlık yapılmış. Üzerine alüminyum sigara kağıdı sarılır denmiş. O devrin kağıt çıkan sigarası Bafra'dır. gördünüz mü bilmem. İçinden çıkan alümniyum kağıt ayna gibidir. Hakiki mantara sarınca, bildiğin ayna gibi olur.

    9.Bu detaylar atlanmış, hologramdı, eva'ydı filan derken, lüferde azalınca, kendimizi kandırdığımız takımlar çıkmış.

    10.Piyasada kullanılan takımlara bakarsan, Aliço'nun kullandıkları ile arasında dağlar gibi fark vardır. Ben bu takımları hazırlarken, eski orjinal tariflerdeki detayları bulmaya çalıştım. Mesela Aliço'nun böyle olacak dediği takımdan bir fikir kaptım, uyguladım.

    11.Doğru takım yapar, doğru kullanırsan, lüferden emin olabilirsin. Sorun şu, her meranın, durumuna göre doğru takımı farklı. Merayı biraz tanımak gerekiyor.

    12.Piyasadaki takımlarla lüfer tutmaya çalışırsanız, işiniz gerçekten şansa kalmış. Ama iyi takımlarla lüfer tutmak istavrit tutmak kadar sıradan bir olay oluverir.

    13.Ha, elbette balığın seyrek olması yüzünden eskinin bilgisine bir şeyler ilave etmek elzem oldu, oluyor. Bunlarda bizim katkımız balıkçılık camiasına.

    14.Ben şunu beklerim aslen. İnsanlar bunu yapsa, denese, sonuçları raporlasa, eksikler, yanlışlar vs. çok daha kolay bulunur, giderilir. Bu lüfersizlik kederi de çabucak biter. Fakat genellikle insanlar muhafazakar oluyor, bildiklerinde vazgeçmek istemiyorlar. Dahası bildiklerinin doğruluğundan eminler, o kadar ki, en iyisinin bu olacağını düşünmüyorlar.

    15,Sorun şuradan geliyor. Neden zargana lüferin en iyi yemidir? Neden mesela umuryeirnde zargana hep iş yapar, ama istavrit ancak canlı iş yapar? Neden şurda zoka çalışır da, uzun olta çalışmaz?

    16.Eğer bu gibi hususların altında yatan gerçekler öğrenilirse, olayın aslını bulup çıkarmak çok kolay olacaktır.

    17.Neden uzun olta tutarda, başkası tutmaz? Bir fikriniz var mı? Bakın bir anlatayım size. Kurşunu suda çekin, ne oluyor, kavitasyon yapıyor, arkasında bir sürü köpük, baloncuk yapıyor, doğru mu? Siz kurşunu gezdiriyorsanız, kurşunun yapısı yeterince hidrodinamik değilse, öyle bir sürü köpük çıkarır. Bu da lüferi ürkütür. Uzun oltada kurşun ile yem arasındaki mesafe çoktur, bu yüzden de o köpükler yemin etrafında olmaz.

    18.Bunu bilen kaç kişi varız?

    19Ve akıntılı suya lüfer takımı atıyorsanız, o da aynı şekilde köpük yapacak şekle, çapaklara filan sahipse, neden lüfer gelmiyor diye bakarsınız. Misinanın ucunun ters yöne bakması bile köpük yapabilir, hiç düşündünüz mü?

    20.Benzer püf noktaları çok. Bunların altında yatan gerçekleri bulunca, inanın ki lüfer tutmanın hiç bir matah tarafı yok. Ha, zevkli tarafı çok, o ayrı.
    __________________
    Serdar KÖYLÜ, 27.05.1969..

    1. Paragraf tamamen doğru yemle ilgili olarak çok hassas davranılır. zargana bile takılırken derisinden değil kafasından tutulurki pulları zarar görmesin.

    2. paragraf Lüfer dipte karidesle, yengeçle filan pek uğraşmaz. Karnını dibe yapıştırıp pek gezmez öyle.

    Tamamen katılmıyorum. En büyük balıklar 1,2 metre ile 2,5 metre arasında tutuldu örnek 2 sene öncesi kofana avı bu balık buraya resmen karides yemeğe geliyor.

    3.paragraf Takım evet çok önemli bir ayrıntı takımınız süper olmak zorunda eski lüferciler o kadar kşibar takımlar yaparlardıki imrenirdi insanlar şimdi nerde herşey derme çatma.

    4.paragraf o zaman sana şöyle diyim bizde kuyum atölyesinde kaşık döktürdük biliyormusun cilalaması vs dahil delilik ötesi bir durum

    5.Benimde bu konuda tek geçtiğim civa ve camdır. asla vazgeçmem ilaç gibidir.

    6.Tamamen katılıyorum bugün piyasadaki zokaların daha evsafları belli değil materyallerinin ne olduğunu bile bilmiyoruz.

    7.8.9. Tamamen evet doğru ama şu an kullanılan takımlarda bunu yapan kişi acaba hiç denize çıkmışmı? bu takımı hiç denizde denemişmi onu bile bilmiyoruz. Yoksa sadece bu takımla süper balık tutuluyor abimi demesini biliyorlar bence malzeme satıcılarının tamamına yakın kısmı balık işinden anlamıyor. ne tutarsa o .

    10.Bazen beğeniyorsun bazen tenkit ediyorsun ama bizim kullandığımız takım taklavat edavatın yaklaşık 200-250 yıllık bir mazisi var. ve bu süreçte balık tutulduysa balık geliyorsa bence sistemin yerine alternatif aramakta mantıksızdır. neden balık tutan takımlar eski diyebilirsin. geri kalmış diyebilirsin ama balık tuttuğu sürece ben hep geleneksel balıkçılığa devam edeceğim sonuna kadar Taviz vermeden.

    11.12.13 Lüfer hayvanını rica ederim aşağılama bu alemin gelmiş geçmiş en hırslı balığıdır gözlerinin içine bakarsan anlayabilirsin ne denli büyük balık olduğunu. o kadar kolay tutulsaydı 10 ay neden bekliyoruz sürekli bu balığın gelmesini. Kmlerce millerce neden yol tepiyoruz sadece ve sadece bu balığın asaletine istinaden değilmidir.
    14. Madde benim maddem aslında Denese diyoruz deniyoruz. kendi yemiyle. alternatif yemlerle takımlarla. edavatlarla. gelmeyince yemeyince yemez. o yüzden bana gösterdiğin takım ilk önce beni kandırmalı ki sonra lüferi kandırsın. Ben kanmıyorsam o balık asla kanmaz buna

    15.Sorun şuradan geliyor. Neden zargana lüferin en iyi yemidir? Neden mesela umuryeirnde zargana hep iş yapar, ama istavrit ancak canlı iş yapar? Neden şurda zoka çalışır da, uzun olta çalışmaz?
    Umuryerinde zargana çalışır ama gancur dahada iyi çalışır. canlı istavirt denk getirirsen rekor kırar. Ama burada zokada çalışır içeride tonozlarda balık meralarsa zaten ben yemem demez. bir gün yukarı çıktığımda teknede zargana-gancur-istavrit mevcuttu. zargana kesti gancur rekorlar kırmıştı o günleride unutmadık daha.

    16-17 Sana katılmıyorum bu konuda çünkü uzun oltada aksiyon verırken kurşunun ağırlığını suya göre azaltır veya çoğaltırız. örnekleme 6-7 mil akan suda kurlunun ağırlığı 1 kg kadar çıkar o zaman zaten kurşunum benım dibe oturmuştur. ve yem sadece ve sadece dibe paralel bir hal almıştır. kurşunla ilgili bır durum yoktur. Yada denızın akmadığı bir durumda hafif kurşun en ufağı diyelim. 100 gr taktık. takımı uçarına sürüklemek istiyoruz ya bedenide uzun yapacağız 7 kulaçta beden verdik. kurşun ile yemin ara uzunluğu oldu 7 kulaç o zaman kurşunun bize faydası varmıdır hiçbir zaman olmayacaktır.

    18.19.20 Bunlarda katılmam imkansız. Lüfer tutmak gerçekten bir sanattır. Kolay değil meşakkatlidir. Uğraşmacası zordur. ve zaman ister. köpükle falan olmaz bu işler takım kibar. yem taze, meranı iyi biliyorsan Lüferi tutarsın. önemli olan nerde ne zaman hangi yemle balık tutacağındır.

    Sevgiler.
     
  13. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Sende beni doğruluyorsun üstadım. 2 sene öncesi bir kere denk gelmişti işte. Ben dikkat edersen "pek" dedim, "asla" demedim.

    Yakaladığım kofanaların karnından bir kaç yengeç çıkardı hep. Ama kaç tane kofana yakaladın dersen, ıslık çalar, elimi cebime sokup, "valla garip şey şu kainat, şu gördüğün parlayan şey aslında bir galaksi, amma acayip dimi " diyerek uzaklaşırım oradan.

    Fakat bunun neden böyle olduğunu pek anlayamazdım. Daha doğrusu gene herkese soktuğum çuvaldızı kendime sokmayı unutmuşum: Kofana yok, balık yok, vardı da biz mi tutmadık? Kazın ayağı öyle değilmiş meğerse. Az sonra...

    Evet, zaten hiç bir zaman kurşunun bize faydası yok, zararı var. Bende bundan bahsettim zaten. Kurşunun bir numaralı meselesi (başka meseleler de olsa da) köpük çıkarıp balığı ürkütmesi, o yüzden uzun olta yapıp, kurşunla yemin arasını açıyoruz. Ki balık kurşundan çıkan köpüklerden (ve diğer kurşuna dair sorunlardan) işkillenmesin.

    Bu hemen hiç dikkat edilmeyen bir husus. Bir ara karadan balığa gittik, kendimizi umuryerinde bulduk. Bir sürü tekne var ama, balık tutan yok. bizde bir kaç zargana var yem olarak, fakat tekne için hiç bir takım yok. El mahkum, kıyı takımların ıyemleyip saldık. Zargana bende biraz iş yaptı, yaptıda 3 tane mi balık aldık topu topu. Diğer arkadaşta ki gene benim takım vardı, hiç iş yapmadı.

    Nasip kısmet dedik önce. Ama dönüşte düşündüm, bu işte bir iş olmadı. Evsaf aynı iki takımdan biri neden hiç tutmazda, öbürü 3 tane tutar, bu şans olamaz. Baktım, ben, kendi yaptığım, yandan delikli klasik tip mantar kullanmışım. Bunda yem kendi nasıl biliyorsa öyle bakar. Yani derisi yukarı mı, alta mı, üste mi, nereye gelirse. Arkadaşa verdiğim ise, benim karada daha iyi netice aldığım, kesik mantar. O ise yemi hep zemine çevirir, derisi zemine doğru olur.

    O günlerde bunu farkedemedim. Tamam bu takımlar diğerlerine göre cidden iyi iş çıkarıyor. Bizi saymazsan, umuryerinde tutulan balık, 20 kadar teknenin toplamında 3 tane bile yok belki. biz zokasız, uzun oltasız, kıyı takımıyla gene 3 tane almışız bir şekilde. Fakat bu bence ölçüt değil, bu işte bir iş olmalı.

    Buna döneriz. Gelelim gancur meselesine. Eski ustalar der ki, lüferin bir numaralı yemi istrangilos'tur. Yani izmaridin dere ağzı versiyonu. Lüferin o balıkla ve izmaritle şahsi bir meselesi var sanıyorum, çok doğrudur.

    Senin tekneye geldiğimiz gün, yeni bir şey bu, deniyorum demiştim hatırlarsan. O gün farkettiğim bir şey oldu ve bende jeton düştü üstadım. O küre gibi şeyin alt yüzeyinin içi köpük doludur, yüzer. Üst tarafta, yani balığın takıldığı yüzde ise, bir kurşun vardır ufakça. Hedeflenen şey şudur: kurşun dibe çekecek, köpük yukarı çekecek, yem dönmeyecek ve derisi aşağıya bakacak, dipteki balık görsün diye. Zira, o güne kadar hamsi, istavrit takıyorum denemelerde, su altında kaydediyorum, hepsinin derisi doğal aşağıya bakıyor ve malum bunlar gayet iyi iş yapıyor.

    Evet, derisi alta bakıyor yemi takınca takımların. Ve o takımlar, 20 tekenni tuttuğundna daha fazlasını daha kısa sürede tutabiliyor. O halde bu doğru, dedik kendimizce.

    Ama senin teknede belki hatırlarsın, bunda bir acayiplik var dedim takıma bakarken. O balığın derisini aşağıya çevirecek olan küre, yani boncuk, zargana takılınca acayip bir şekilde, zarganayı yukarı çevirdi zira. Zargana ısrarla derisini yukarıya çeviriyor anlayacağın.

    Ben bir aptalım zaten, şüphem kalmadı. Tık düştü jeton. Yahu, hamsi ile, istavritle bakıyorsun, birde zargana takıp bak bakalım ne oluyor, öğren, bilgi olsun, sentezler bir şey çıkarırsın. Ama insan aptal olunca akledemiyor işte üstadım.

    Ve bende jeton düştü o gün. Nedne umruyerind ecanlı istavrit, canlı gancur iş yapar, zargana ölüsü de iş yapar ama sitavrit yaprak çalışmaz?

    Zargana yukarıya bakıyor takıma takınca. Derisi, yukarıda kalıyor. İstavrit, hamsi tam tersi. Demekki balık yukarda oluyor, yukardan bakınca, bizim istavrti yaprağın altını, balığa benzemeyen, iğneler filan dolu tarafını görüyor. İşte bu yüzden canlı yem veya zargana çalışıyor orada. Çünkü zargananın derisi yukarıya bakıyor ve yukardan onu kolayca görebiliyor.

    Bu bir hipotez. Doğrula serdar. İşte o gördüğünüz kesik mantarların yemi yukarı doğru tutan versiyonu çıktı ortaya. Geçen sene denendi. Lüferin gözüne vurdu gene ve onaylandı.

    İşte aradki fark bu. Lüfer duruma göre su üstü de geziyor, duruma göre karnını dibe sürterek yengeçte kazıyor. Bizim kıyı takımları (senin uzun oltan veya zargana yemli olan değil) aşağıya bakıyor. Bir şekilde akıntı koşulları vs. uygun olur, balık yemin altına girerse, biz lüfer alıyoruz. Yok, balık yukardan geliyorsa ki aslen çoğu durumda balık yukarda geziyor, biz havamızı alıyoruz.

    İşte takım meselesinde farkettiren şey bu aslında temel olarak.

    Şimdi bakalım Aliço üstadım. Sen geceden gidiyor, zarganayı süzüyor, canlı canlı istifliyorsun. Takımların, söyledim gayet güzel aslında. Tekneyle hafiften motor üstü yapıyor, akınıtya bırakıyor, dip ile yüzey akıntı farkından istifade ediyor vs onu hareketlendiriyor, aksiyon veriyorsun. Bu aksiyon geliştirilebilir, takım daha iyi yapılabilri ama, her durudma belli bir seviyeyi yakalıyorsun.

    Ya biz kıyı balıkçısı ne yapalım? Atacağız takımı, apikoya bırakıp bekleyeceğiz. Kurşun bir yere takılmasın diye umut ederek akşam veya sabah edeceğiz. Hareket veremiyoruz. Geceden zargana süzecek ahlimzi hiç yok. Bazne şanslıysak çaparimiz bir kaç yem çıkaracak, bazen o da olmayacak, halden alınacak idare eder hamsi veya istavritle idare edeceğiz.

    Ne olacak, hamsi/istavrit dönecek aşağıya. Zaten takımda hareket akıntıya kalmış, aksiyon eh işte. Hasbel kader lüfer giderken önüne filan çıkarsa, altından geçerse, "dur şunu bir ısırayımda görsün ne işse bu ucube" derse, biz lüfer yakalayacağız.

    İşte benim takımlardaki olayların esprisi bunlar. Duran yeme maksimum aksiyon, hareket katabilmek, dipten olabildiğince yükseltip görürün kılmak. Balığın sütten geçeceğini düşünüp, yemin yukarı dönmesini sağlamak. Bunları yaparken senin tekne avantajlarına az buçukta olsun ulaşabilmek.

    Hah, bunu yaparsan, kıyıdan makul miktarda lüfer almak aman aman bir olay değil. Yapamıyorsan, nasip kısmet artık ötesi.

    Gelelim tekne olayına üstadım. Zargana varsa, belki biraz aksiyon eklersin ucuna bir şey takıp, az daha iyileştirirsin. FC misina kullanır, olayın rengini değiştirirsin. Ama tekned ebu iş kıyıya göre ciddi manada daha kolay. Ben tekencilik yapsam, yani kendi tekenm olsa, tamamen farklı triplere girerdim. Bir ara sana anlatırım, teati ederiz.

    İşte durum bu aslında. Sen konuyu sadece tekne çapında öngörüyorsun. Ama biz kıyı için odaklanıyoruz ve bu yüzden dezavantajları giderecek bir şeyler yapmak zorundayız. Ha, orada öğrendiklerimiz teknede daha iyi iş çıkarmak içinde kullanabiliriz o ayrı.

    Dikkat edersen, sana o takımı at, şu takımı tak filan demedim hiç. Sadece FC misina kullanırsan farkı görürsün dedim. Takım olarak yapılabilecek şeyler var. Mesela, aynı şekilde istavridi de yukarı baktıracak bir takım. İstavridin zargana gibi kıvırmasını sağlayacak bir takım. Ama iyide senin zarganan var zaten bir sürü, ihtiyacın yok ki öyle işlere?

    Teknik olarka bu böyle de, gened eyanında biri olmalı, onunla bunu denemelisin bence. Yani, sen gene uzun oltanı denizde tut, ama teknenin öbür yanında yeni bir şeyi de dene aynı zamanda. Elbette deneyen yemini takmasıydı, oltayı izlemeseydi filan işi bilen biri olmalı, sen ona konsantre olmamalısın, o da var.
     
  14. ALİCO

    ALİCO AliCo

    Mesajlar:
    5.206
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    D.A.M El oltası
    Favori Makine:
    0,33 beden FC
    En İyi Avı:
    Herhalde Toriklerdir. Kofanalarda olabilir.ispendek 13,8 kg, Kırlangıçlar.vs.vs.
    Serdar Bu haftadan itibaren av partnerimi çıkarmayacağım denize seni alacağım sürekli ne halin varsa gör iskele tarafında bana bulaşma ne yaparsan yap. sana geceden Süzülmüş bolca canlı zargana, bolca istavrit, bolca gancurda vereceğim önüne. Ben balık yakalayamadım. Şudur budur gibi bir şeyler dersen İnan Teknenin arkasında bulunan 35 kg lık demir ve arkasında 150 kulaç iple beraber salacağım seni derin sulara. sana daha ne diyim. FC misinamı kullanırsın ne kullanırsan kullan. sancakta ben oturucam klasik olarak iskelede sen.

    Aslında Dümenciden fazla tutması lazım yandaki kişinin çünkü ister istemez dümendeki adam hep yanındakinin balık tutması için hamle yapar. Hadi buyur bakalım. Ne olursa olsun benden fazla balık tutmak olmalı amacın ne denersen dene. ne yaparsan yap ama dönüşte senden fazla balığım var demek zorunlu bunları diyemezsen demekki ben klasik takımlarımla senden önde yürürsem o zaman denecek şey sadece takımın çalışılabilirliğine kalmış olur.
    Sana 1 sezon Bu şekilde av yapma imkanı. kamera varsa kameraya çek foto çek ne yaparsan yap. Takımların taklavatların ne dilersen razıyım ben hatta dersen Boğaz boğaz dersen marmara marmara ne dilersen.
    Amma velakin ben tutamadım, gelmedi yapamadım. bu takım çalışmadı gibi kelimeler anlamam. bunuda yaz. Benle birlikte geceli gündüzlü av yapacaksın. gece lüferi gündüz uzun oltası, zarganası kısaca tam bir sezon yaşatayım sanada bakalım sonucuna. Benım takımlarım senin takımlarını döverse o zaman sen geliştirmelere bu yönde devam edersin.

    Çok Ama Çok Önemli bir Not: Kapmışsın tekniği Yemin parlak kısmı sürekli üste bakacak. Et kısmı ise alta.......
     
  15. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Cumartesi mi, Pazar mı? Ne zaman başlıyorum ustam çıraklığa?

    Ben gibi bir aptalın senden öğreneek çok şeyi var, eminim bundan.

     
  16. GencoGnc

    GencoGnc Genco

    Yaş:
    49
    Mesajlar:
    369
    İşte beklenen film sonunda vizyona girmek üzere.
    Ön koltukta yerimi ayırttım heyecanla bekliyorum :thumb:
     
  17. ALİCO

    ALİCO AliCo

    Mesajlar:
    5.206
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    D.A.M El oltası
    Favori Makine:
    0,33 beden FC
    En İyi Avı:
    Herhalde Toriklerdir. Kofanalarda olabilir.ispendek 13,8 kg, Kırlangıçlar.vs.vs.
    Çıraklık falan filan değil herkes kendi sanatının peşine düşecek. o kadar ben zaten tek çalışıyordum yine tek çalışacağım. Tutan balığını alır gider. Ben bir tane vermem. İlk çalışma günü cuma gecesi saat 24,00 gibi herhalde başlayacak önce zargana arkasından gibi olacak herhalde ötesini bilmem. İğnem yok, kurşunum kalmadı. FC misinam yok. geri dönelim, hava esti, şimşek çaktı, dalga geldi. dinlemem. Sonuna kadar av yapılacak. ötesinide bilmem. Aptallık dediğin nedir ki hepimiz aptalız bir balığın peşinde koşup duruyoruz. Balık raporunuda herkes kendi asar bu kadar.....
     
  18. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Tamam.

    Saat 23:00 gibi senin tekneye yakın bir yerde olurum, ok? Başak bir vakit, başka bir yer dersen, sorun değil, numaran değişmediyse, bende var, haberleşiriz.
     
  19. roy

    roy roy

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    4.646
    Şehir:
    dünya
    Favori Kamış:
    Ron Thompson heavy telecoast, daiwa crossfire,lineaeffe extreme,Pezon&Michel Rafale pro pike
    Favori Makine:
    Daiwa tournement entoh 5500, Mitchell compact gold 7000 , Okuma Razor 65, Daiwa procaster A 4000
    Halep ordaysa arsin burda yani :)
    Bu sezon zevkli raporlar okuyup çok sey ögrenecegiz demekki. Merakla bekliyorum. Sonunda klasik ve futurist düsünceler avlakta çakisip çok önemli ve devrimsel sonuçlar çikacak ortaya.
     
  20. ALİCO

    ALİCO AliCo

    Mesajlar:
    5.206
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    D.A.M El oltası
    Favori Makine:
    0,33 beden FC
    En İyi Avı:
    Herhalde Toriklerdir. Kofanalarda olabilir.ispendek 13,8 kg, Kırlangıçlar.vs.vs.
    7/24 Açık


    Koskoca bir sezon götürecem denize bakalım görelim neler olacak.
    Roy bıktım artık bu adamdan. ya patlatacaz olayı. yada ben tekneyi satacam tamamen balıkçılığı bırakacağım, tutamadım, yapamadım deme biliyorsun demir 35 kg civarında....