15 günlük tatilimde karasuya gider gitmez ilk işim oltamı kapıp Sakarya nehrinin Karadenize dökülen yerine koşmak oldu.. İlk gün sadece ortamı tanımak amacıyla gittim neye nasıl olta ve ne yem kullanılıyor. Kefal yakalanıyordu ama yem işi biraz zor. burda balık sadece Gübre solucanına geliyordu.. binbir zahmetle çıkarttığım solucanlarla maalesef balık tutamadım. daha doğrusu Kefal bir gün yapıyor 2 gün kayboluyormuş bunuda öğrendik... Bu arda kefaller deniz kefali.. Kefalden umudumu kesince tam nehrin denize dökülen yerinde mendrekten biraz rapala çalıştım.. Lüfer veya levrek denk getirebilirmiyim diye ama nafile.. Dönmeye karar verdim arabanın yanına geldiğimde baktım biri çinekop çekti hemen hazırladım takımlarımı.. Tabi tam uygun bir takımım olmadığında 1.5 saatlik uğraş sonucu resimdekileri yakalayabildim.. Bu balıklar için en uygun çaparininde 11-12 no altın renkli veya açık kahverenkli çapari olduğunuda orada öğrenmiş oldum... İnşallah bir dahaki seneye gidersem tarih olarak 15 eylül'ü seçerim Çinekopların tam boya ulaşmaları için şart. Saygılarımla. Murat