Merhaba arkadaşlar Aslında balık adına yazmaya değer bir şey yok ama, Tekneyle Vaniköy'e gittik. Kıraça var. Tutsan bir türlü, vazgeçsen bir türlü. Sabahın köründe gelmişiz. Ümit işte, belki büyük bir şey rastgelir. Ama olmadı. Bir ara kıraçalar, nasılsa bunlar bizi yakalamaz diye herhalde, suyun üstüne çıkıp oynamaya başladılar. Martılar,bizİm gibi düşünmüyormuş, onlar sirkülere tabi değilmiş. Güzel bir ziyafet çektiler kendilerine. Bize de balıksız fotoğrafları paylaşmak kaldı. Selam ve sevgiler.
Ne güzel manzara Mahir amca, teşekkür ederiz İnşallah o kıraçalar istavrit olma şansını yakalarlar. Çünkü görüyorum, insanlar 7-8 cm kıraçaları bile kovalarına atıyorlar. Söylesen bir dert, söylemesen ayrı dert... İnşallah büyümelerine izin verir insanlar da, istavrit tutma keyfini yaşarız daha sonra... Ama martılara karşı boynumuz kıldan ince
Ben kıraçaların, genelde ise yavru balıkların olmasına çok seviniyorum. Eğer bir sene hep büyük fertler olur, yavrular görünmezse endişeleniyorum. Niye? Acaba yumurta dökmedi mi, yumurtalar tutmadı mı, yavrular olmadı mı? soru, soru, soru. Çünkü yavru olmazsa daha sonra büyükleri de olmaz. Bu açıdan bakınca, şimdi tutamasak da ileride inşallah tutacağız diye ümitli ve sevinçliyim. Yalnız saat 10.00 sıralarında Kandilli vapur iskelesinin dubasından atan bir meslektaş tam biz geçerken 5-6 tane iri istavrit çıkardı. Balığın arasında irileri de var ama kime rast gelirse. Selam ve sevgiler.
heryede yavru yavru yavru inşallah seneye büyüklerini yakalarız mahir amca görüntüler için teşekkürler ellerine sağlık......
Ah Mahir Ağabeyim ah.. Güzel bir Pazar sabahı boğazda balığa çıkıyorsun tekne ile.. Kıraça'dan başka bir şey yok.. Bir arkadaşın iskeleden çektiği 3-5 normal boyda istavrit bile dikkati çekiyor.. Tabi hep böyle değildi bu sene. Arkadaşlar Palamut da Çinekop da yakaladılar.. Ama bu mevsimde bu kesatlık maalesef dikkat çekici.. Ben liseyi Kuleli Ask. Lisesisi'nde okudum yatılı olarak.. 1965-1968 arasında.. Pazar günleri izine çıkınca, serde de balıkçılık var ya, gider Galata Köprüsü'nde balık avlayanları seyrederdim.. Ama el oltası ile köprüden aşağı sarkıtanları değil de köprünün haliç tarafında denizdeki salapuryalarında, ellerinde kepçeler ile bekleyen adamları.. Hareketsiz dururlardı bir süre.. Lüfer aşağıdan uskumruya dalınca tüm uskumru sürüsü can havli ile suyun yüzüne fırlar, etraf uskumru kafasından görünmez olurdu. Adamlar da kepçeleri daldırıp, daldırıp balığı teknenin içine yığma dökerlerdi.. İnanılmaz gözlerle seyrederdim manzarayı... Yine ayni günlerde bizim Kuleli'nin önünde teknede balıkçılar akşam üstü ve geceye bağlanan saatlerde kürekle akıntı üstünde durur, yalın kurşunlu zoka ile kofonaları birer birer sessizce çekerlerdi.. Biz de gazinonun pencerelerinde kolamızı yudumlar ( yeni çıkmıştı kola o zaman ) tutulan kofonaları sayardık birer birer..: Sadece İstanbul'mu? Tabi ki hayır.. İşte geçen hafta Kuşadası'ndan organizasyon ile çıktık.. Onca insan, onca teknik, onca güzel yem.. Sonuç adam başı birkaç mercan gerisi kupes, izmarit.. Her yerde bir kıtlıktır gidiyor.. Eskiden derdik " Amatörce avlanılan balık ne dir ki? diye.. Eskiden 500 kişi avlanırdı bir yakasında boğazın, şimdi 5000 kişi.. Eskiden 50 profesyonel balık teknesi vardı etrafta, şimdi yüzlerce.. Ne sirkülerdeki limitler, ne de vicdanlarımızdaki... Yeterli değil artık maalesef.. Amatör balıkçılığın zevki, artan nüfus, her geçen gün daha çok acıkan karınlarımız.. Ne olacak bu işin sonu Mahir Abi..?
Kısmet Mahir Amca. Herzaman elimiz dolu da dönemiyoruz balıktan. Ama ölmek var dönmek yok bu işten diyoruz her zaman Bu arada Mahir Amca ilginç birşey diyeyim ; Tekne ile balığa çıktığımızda genelde sürekli etrafımızda sardalye veya hamsi sürüleri su üstü yaparlar ve inanır mısınız daha bu güne kadar martıların ilgi gösterdiğini görmedim. Hep teknelerin etrafında armut piş ağzıma düş hesabı beklerler. Aslında o kadar çok irili ufaklı sürü olur ki denizde anlam vermek mümkün değil. Sanki dersiniz martı değiller
Mahir amca, eğer sen de balık tutamıdıysan o gün, kimse tutamamıştır... Var bir bereketsizlik ama hayırlısı... Cihangir abi, eski günleri yad ederken, bu günleri dahi kısa bir zaman sonra mumla arayacağız sanırım, bu şekilde gitmeye devam ederse....
Palamut gibiydiler.. Bende dün çengelköy parkında avlandım. Saat 11:00 de başladım 15:30 a kadar ve hayatımın en güzel avlarından biri oldu tabiki denizde. Yaklaşık 2 kg civarında istavrit tuttuk, arkadaşımla birlikteydim. Öyle istavritki valla palamut gibi desem biraz abartmış olurum ama gerçekten baba istavritler çıktı. Yaklaşık 10-15 aden çinekop yaprak rarışık geldi 3-5 ini denize iade ettim. Çok nadir olarak ta kıraça geldiği oldu. Tabiki istavrit bolluğunda kıraçalarıda bıraktık. Genelde yaptığımız gibi. Çok güzel bir gün oldu benim için.
Günaydın Mahir abi bende aldım oltamı cumartesi Vaniköydeydim.Dediğin gibi abi kreçeden başka bir şey yoktu.Hava çok sakindi cumartesi ama güzel bir boğaz havası aldım.Yanlız bir ara iri bir balık istavrit çaparisine kuvvetlice vurdu ama sanırsam ilerya falandı ama oda çekerken kaçtı. Cihangir abi rahmetli babamda kulelide 1960 da falan okumuş (1965 harbiye mezunu çünkü tahmin ettim sadece) sizden bir kaç sınıf üste olsa gerek aynen sizin anlattıklarınızı anlatırdı oda onlarda kofanaları sayarlarmış.Ağzınıza sağlık ne güzel özetlemişsiniz ikinizde konuyu. Saygılarımla.
Peki bu hafta neden balık yok tu Acaba diyorum ki meydana gelen depremin buna etkisi olabilir mi ( BAYRAMDERE AÇIKLARI-BURSA (MARMARA DENİZİ) 4,2 2006.12.19 21:15:37 ) ( EGE DENİZİ 4,8 2006.12.21 20:31:00 ) ( AKDENİZ 4,9 2006.12.24 12:26:24 )
Ahmet aynen katılıyorum, yaşanan depremlerden sonra denizdeki canlılarda da bir isteksizlik ve tedirginlik oluyor sanırım, kuşadası organizasyonu sabahı da sabah gün ağarmadan meydana gelen depremi de hatırlatmak isterim... Mahir Amca fotoğraflar ve paylaşımın için ayrıca teşekkür ederim...
moda Akşam akşam bir bakayım diye gittim modaya herzamanki gibi mezgit var boş çevirmiyor, ama süpriz birde ufak bir köpekbalığı vardı bu akşam. Birde söylenti duydum birileri çiflikte kalkan yetiştirmeye çalışmış ama bir senede büyütemeyince 500 gr. lık kalkanları salmış marmaraya o yüzden bolca görünür olmuş kalkan kıyılarda
Arkadaşlar hepinize teşekkür ederim, genel bir cevap vermiş olayım,mesaj kirliliği olmasın Gördüğüm kadarıyla, Boğaz'da karışık balık var, istavritin incesi çok ama içinde çok büyükleri de var, kime ne rastlarsa. Çinekop da öyle, yapraklar çok fakat arada basbayağı çinekoplar da var. Depremlerin bir etkisi olduğunu sanmıyorum, çünkü depremden önce de aynı durum vardı. Yanılmıyorsam, asıl sebep, kış şartlarının henüz oluşmaması. Balıklar da şaşkın, gerçi deniz suyu 10 dereceye kadar inmiş. yarın da poyraz fırtınasıyla birlikte kar bekleniyor. Bu hava gerçekleşirse o kıraçaları da diğerlerini de Marmaraya indirir. Karadeniz'de Boğaz ağzında balık varsa onlar da Boğaz'a girer. Kısmet artık, bakalım Allah ne gösterecek. İnşallah hayır gösterir.