30 Eylül 2007 Kuruçeşme raporu

Oynaya oynaya gelin izmaritler,
El ele, el ele verin izmaritler…


YER : Kuruşeçme
HAVA : Parçalı bulutlu
RÜZGAR : 3-4
SU : Çok dalgalı ve akıntılı
TAKIM : iki iğneli hırsızlı (fotoğraf aşağıda)
MİSİNA : Beden 0,30 – Köstek 0,20
İĞNE : 10 no. Siyah çapraz uzun pala
KURŞUN : 60 - 75 gr.
YEM : Midye

Suat’ın izinli olup olmayacağı belli olmadığından, C.tesi akşamı aceleyle karar vererek, Pazar günü için Kuruçeşme’ye gitmeye karar verdik. Aslında Yeşilköy’deki arkadaşlarımıza katılmak istiyorduk ama benim akşam dönüşüm çok zor olacağı için gitmekten vazgeçtik.

Sabah saat 9,30 gibi evden çıktım ve saat 11 gibi avlaktaydık. İlk önce moralimiz biraz bozuldu, çünkü sahile devasa bir gemi demirlemişti. Ama baktık olta atanlar var, araya bir yerlere sıkışırız diyerek ilerledik, kendimize yer bulduk. Genelde herkes yemli atıyordu ama, sabahtan alınmış bir iki izmarit dışında, denizden çıkan pek bir şey yoktu kovalarda. Bir süre bekledik, hala oltalarda hareket yoktu. Sonra biz de hırsızlı takımlarımızı hazırladık ve suya oltayı ilk olarak ben attım. Aman Allah’ım o da ne Daha oltam suya değer değmez izmarit atlayıverdi. Tabi, bir izmarit delisi olan bendeki heyecanı tahmin edersiniz. Hemen balığı oltadan çıkardım ve yemliyordum ki, Suat’ın olta da izmaritten nasibini aldı. Oltayı ikinci kez attım ve yine daha atar atmaz izmarit kardeş yapıştı oltama. Ardından yine Suat bir tane daha aldı. İlk 6-7 dakikada 4 tane izmariti almıştık. Etrafımızdaki herkes bize bakıyordu, çünkü oltalarda bir şey yoktu. Sonra şöyle genele bir bakınca, takımlarının çok köstekli takımlar oduğunu gördüm. Demek ki iş bizim hırsızlı takımdaymış dedim.

Yanımızda olta atan bir abi vardı. Oltasına hiç bakmamıştım onun, çünkü sürekli suda görüyordum. Sonra bir ara gözüme çarptı, çapari atıyordu ama hemen önüne. “Abi ne yapıyorsun ?” dedim. “Geldik işte biz de ailecek balık tutmaya” dedi. “Abi, çapariyi bu şekilde atarsan hiçbir şey tutamazsın, ileri atman gerek ama herkes yemli atıyor, herkesin oltasını toplarsın” dedim. Ondan sonra, O da yemli olta yaptı ama vuruş alamıyordu. Sıkıldı ve 13-14 yaşlarındaki oğluna bıraktı oltayı. Bir süre sonra baktım ufaklık fena sıkılıyor. Suat da midye çıkarmaya gitmişti o sıra. Ben de, bir takım hazırlayayım ufaklığa dedim ve hazırladım. Suat gelince el birliği ile ufaklığın oltasına, hazırladığımız takımı taktık. Aradan 3 dakika geçti geçmedi, ufaklık izmariti çekti. O anda gözümün içine bakışını, yüzündeki ifadeyi görmenizi çok isterdim. Gözlerinin içi gülüyordu, “tuttum” dedi, gözümün içine bakarak. “Aferin sana güzel balık, hadi bakalım rast gelsin” dedim. Bence dünün en ama en güzel olayı buydu. Daha sonra akşama dek izmarite olta attık ama ilk geldiğimiz zamana göre seyrekleşmişti ve tek tük alıyorduk artık. Bütün gün güzel boğaz manzarasını seyrettik ve deniz havası aldık. Aldığımız birkaç parça izmarit de, keyfimize keyif katmıştı. Bizim için çok güzel ve dinlendirici bir gündü. Sonrasında akşam vakitlice evimizde olmak için, saat 18.00 gibi yola koyulduk ve evlerimize dağıldık. Bir Pazar günü de, yine böyle keyifli geçmiş oldu.

Herkese bereketli avlar dilerim, rast gelsin…

 

Kullandığımız takım ;




Suat ;




Ben ;




İzmaritlerimiz kovada ;




İzmaritte boy limiti yok, kg. üzerinden avlanıyor ancak erişkin bir izmariti 15 cm olarak kabul ettiğimiz için her balığı ölçtük ve 15 cm altında olanlar suya aynen iade edildi. Bu nedenle, boy limiti olmasa dahi, ölçülü bir fotoğraf koymak istedik, sizler de bunu baz alırsınız belki diye. Küçük olduğunu düşündüğümüz 3 adet izmarit suya salındı, biri ise kendini attı. Oysa azıcık sabretse, biz onu daha düzgün bir şekilde suya bırakacaktık zaten. Ölçmeye fırsat bulamadık ama 12-13 cm civarındaydı. Böylelikle suya giden 4 izmarit oldu. Onları büyüyünce tutacağız.

Burası, sıraladığım izmaritlerin baş tarafı. 17 cm, ilk izmarit.




Burası da sıranın sonu. Ayrı ayrı çektim, çünkü hepsini birlikte çekince ölçünün üzerindeki rakamlar görünmüyordu. Daha doğrusu ben öyle sanıyordum ama bilgisayara aktarınca öyle olmadığını fark ettim. Bilseydim toplu halde bir ölçülü fotoğraf alırdım. Burada da 17 cm gibi görünüyor ama değil arkadaşlar. İlk foto tepeden çekildiği için ölçü doğrudur. Ama burada yatay çektim ve bu da 17 cm gibi görünüyor. Ama sondaki balık 15,5 cm.dir. Sondaki 3 balık bu ölçüde.




Toplu foto. İzmaritlerin hepsi poz verdiler. Yalnız kovada kıvrık şekilde ölmüş olduklarından, bazılarını düzeltmeye çalışsam da, tabanları yere değimiyor, havada kaldılar azıcık, kıvrık duruyorlar.




Bu da son pozları…




Sizin de dikkatinizi çeken bir şey var mı ? Eskiden balıklar irili ufaklı gelirlerdi ama şimdi çok az farklarla ( 0,5 ya da 1 cm) hepsi tornadan çıkmış gibi. Oysa izmaritler şu anda en erişkin dönemlerinde ve çeşitli boylarda olmalılar.

 

.

Sennur ve Suat

Balık bu tutulur,tutulmaz ama
Bence çok genç bir kardeşimizin hayatında yeni bir sayfa açmış oldunuz.

Tebrik ederim Kadim Dostlarım.