7 kurşunla İstiklal Marşı

Konu, 'Genel Konular' kısmında geneben tarafından paylaşıldı.

  1. geneben

    geneben Aşkın

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    3.702
    Şehir:
    İzmir/Bornova
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    Deniz turnası 70 cm 900 gr.
    Hakan Evrensel emekli bir subaydır. Güneydoğu Anadolu'da terörle
    Mücadele etmiştir. Evrensel daha sonra istifa ederek, Güneydoğu
    Öyküleri 1,2,3 adlı üç kitap yayınlamıştır.
    Bu kitapta subay, doktor, hakim, savcı, er Güneydoğu Anadolu'da
    emperyalizmin isbirlikçisi PKK'ya karşı mücadele edenlerin mücadele
    anıları anlatılır. Üç kitap ta defalarca basılmıştır. Simdi üç cilt
    bir arada "Güneydoğu Öyküleri" adı ile yayınlandı. Oğullarının
    yiğitliğini anlamak isteyen bir milletin okuması gereken bir kitaptır
    Evrensel'in kitabı. Bütün kitapçılarda bulmak mümkün. Size bu
    kitaptan bir hakimin anılarını aktarmak istiyorum.

    Güneydogu'nun küçük bir ilçesinde görev yapan hakim, ilçe dısındaki
    lojmanından görünen karakolun bir gecesini söyle anlatır:

    "Lojmanımızın balkonundan o karakol görünürdü. Yaklasık bir aydır her
    istihbarat kaynagından karakolun basılacağı haberi geliyordu. Üstelik
    baskının simdiye kadar yapılanlardan çok daha büyük olacağı
    söyleniyordu.
    Yakın birliklerden timler getirildi, karakolun etrafına mayınlar
    dösendi, ağır silahlarla takviyeler yapıldı ve baskın beklenmeye
    baslandı. "En son gelen istihbaratta baskının saati ve baskına
    katılacak terörist sayısı bile veriliyordu. 22:10, 500 terörist.
    Karakol o gün basılmadı."Bir gün sonra, bildirilen saatte cehennem başladı.

    Balkonumuzdan izledigim dehşet dolu manzarada,
    daire haline gelmis teröristlerin, dairenin
    ortasına, gecenin karanlığında ateşleri parıldayan silahları ateşlediklerini görüyordum.
    Karakolun, havan ve roket mermilerinin patladığı yerde oldugunu
    biliyorduk.Tam anlamiyla çember içine almıslardı. Lojmandan ayrılıp
    dogruca jandarmanın binasına gittik. Karakolun merkezi, telsizle, sürekli timlerden
    durumlarını bildirmelerini istiyor; dış emniyette bulunan timler de
    bu çağrılara cevap veriyor, havan ve uçaksavar ateşi istedikleri
    yerleri de tarif ediyorlardı."Bir süre sonra telsiz konuşmaları, timlerden birinin üzerine yoğunlaştı.
    Timden bir türlü cevap alınamıyordu. Üst üste, defalarca çağrı
    yapılıyor ancak bir türlü timle irtibata geçilemiyordu. Konuşmaları
    takip eden askerler timden ümitlerini kesmişlerdi. Ama bir yandan da
    çağrılar devam
    ediyordu. Bir saat kadar sonra, telsizden bitkin bir ses duyuldu:
    "Yaralılarım var, yaralılarımı alın."
    Tüylerimiz diken diken olmuştu. Hemen cevap verildi. "Tamam Suat 3,
    sakin olun, az sonra birlik çıkacak. "İlk yaralı haberi, bu
    saatlerdir aranan timden gelmişti. Tim komutanı konuşurken arkadan
    silah sesleri
    duyuluyordu.
    Herkes bu sözler üzerine yorum yapıyordu. Telsizin başındaki tim
    komutanlarindan biri, bu timde sehit oldugundan emindi. Merkezden
    tekrar çağrı yapıldı. "Suat 3 , irtibatı kesme. Sakin olun!" Cevapta
    bir değişiklik olmadı :
    "Yaralılarım var. Kan kaybediyorlar. Yaralılarımı alın!" "Ve tam bir
    buçuk
    saat, beser dakika arayla Suat 3 kodlu timle muhabere aynen bu
    sözlerle sürdü : "Yaralılarımı alın" , "Sakin olun, geliyoruz.
    "Hepimiz o time kimsenin yardıma gidemeyecegini çok iyi biliyorduk.
    Karakola düsen mermi sayısında azalma olmuyor, aksine, takviye alan
    teröristler baskının şiddetini gittikçe arttırıyorlardı. Kimsenin,
    degil karakolun dışına çıkmak, mevzi degistirebilecek firsatı dahi
    olmadığı apaçıktı. "Bir süre sonra, Suat 3'ün telsizinden hırs dolu
    kelimelerini işittik:
    "Hemen gelip yaralılarımı almazsanız, karakola dönüp bölüğü
    tarayacagim.
    "Hepimiz şok olmustuk. Hemen tabur komutanı devreye girdi. Hemen
    hemen Aynı sözcüklerle tim komutanına sakin olma çağrısı yaptı. Ama
    işe yaramıyordu. Tim komutanı "Yaralılarımı alın!" dışında başka bir
    şey demiyordu. Tabur komutanının da telsizi bırakmasıyla, bir saat
    kadar daha tim komutanından ses çıkmadı. Birer dakika arayla yapılan
    yogun çagrılara
    cevap vermedi. Hepimiz tim komutanının da şehit olduğunu
    düşünüyorduk.
    İçim
    burkuluyor, başım dönüyor, tanık olduğum bu anlardan nefret
    ediyordum.
    Telsizin başına tim komutanının okuldan devre arkadası geldi. Son bir
    ümitle eline mikrofonu alıp, cevap beklemeden, telsizin kodlarını da
    kullanmadan, konuşmaya basladı: "Devrem ben Hüseyin. Geçmiş olsun
    devrem.
    Biraz daha dayan olur mu? Bak destek timleri yola çıktı. Sana doğru
    geliyorlar. Devrem aman pes etme olur mu?"
    "Telsizin mandalını bırakıp beklemeye başladı. Hepimiz Motorola
    marka,duvara monteli telsiz cihazının hoparlör kısmına gözlerimizi
    dikmiş bekliyorduk. Ve konuştu : "Devrem, bölük komutanı nerde?"
    Hepimiz derin
    bir
    "Oh!" çektik. Telsizden, "İzinde devrem" yanıtı verildi. Suat 3 ,
    artık tükenen bir sesle konusmayı sürdürdü: "Ne olur yaralılarımı
    alın. Bende yaralıyım. "O ana kadar kendisinin de yaralı olduğunu
    söylememişti.
    Hepimiz
    donup kalmıştık. Telsizin başındaki devre arkadaşı da bu sözü üzerine
    mikrofonu fırlattı ve odadan çıktı. Ben kapının hemen eşiğinde ayakta
    duruyor,duyduklarım ve gördüklerimle bir tarihe tanıklık ettiğimi
    düşünüyordum. "Ben de yaralıyım" dan sonra yine ses kesildi. Sabaha
    kadar hiç konuşmadı. Yüzlerce kez yapılan çağrılara cevap vermedi.
    Artık onun şehit olduğuna ben de inanmıştım. "Gün ağarırken hepimiz
    yorgun düşmüş, telsizden yapılan "Suat 3, Konusan Suat, Cevap ver!"
    çağrısından bıkmış halde bir köşede
    yığılmışken,
    birden telsizin mandalına basıldığını fark ettik. Telsizden silah
    sesleri geliyordu. Ve on on beş saniye sonra hayatım boyunca
    unutamayacağım bir İstiklal Marşı dinlemeye basladım. Mandala sürekli
    basıldığı için bütün telsizlerin konuşma imkanı durmuştu. "Çatışmanın
    altında yaralı bir tim komutanının, makamıyla söylediği İstiklal
    Marşı'nı dinliyordum. Gözlerim dolmuştu. O ana kadar duyduğum en
    güzel
    İstiklal Marşı'ydı.
    Birinci dörtlüğü bitirdi. İkinci dörtlükte sesi çatallaştı. Kelimeler
    uzadı. Ama marşı söylemeyi bırakmadı. Bozuk bir ses tonuyla, kendini
    zorlayarak okumaya devam etti. Marşı bitirdiğinde, ben de bitmistim.
    Hemen
    orayı terk ettim."Bir daha onun sesini hiç duymadım.

    Toplam 22 şehidin verildiği o baskın gecesinde, vücuduna saplanmış 7
    merminin acısıyla söylediği İstiklal Marşı'nı ruhuma işleten tim
    komutanının ölmediğine ise hala inanamıyorum."Hakimin anıları burada
    sona eriyor. İşte benim Türk subayından anladığım budur. Vücudunda
    yedi mermi olduğu halde makamı ile istiklal Marşı söyleyen adamdır.
    Okuyun Arkadaslar ve bu VATAN için kanlarını akıtan Kahramanlarımızla
    övünün, gururlanın...
     
  2. mirsat

    mirsat

    Mesajlar:
    131
    Favori Kamış:
    Dam 300 30-60 kamış pelikan makina
    En İyi Avı:
    Sazan 1.5 kilo
    Devletimin acizliğimi , milletimin azizliğimi önde, okuyup karar verme zamanı. Zor işler.
     
  3. Huseyin Alp Arslan

    Huseyin Alp Arslan Huseyin Alp Arslan

    Yaş:
    56
    Mesajlar:
    3.370
    Şehir:
    Auckland/Yeni Zealanda
    Favori Kamış:
    olta ve oltadan baska hic bir sey
    En İyi Avı:
    22 kg Kingfish
    Insanin "bukadar muhaberat var di da, karakola pusu atilacagini biliyorlardi da,
    buna ramen neden bukadar hazirliksiz yakalandilar ve saatlerce bir yardim bile gonderemediler" diyesi geliyor. Insanimiz kahraman...Tarih boyunca bu boyle.
    Ancak inanin bu yaziyi bir kahramanlik ornegi olmasina ramen nedense buyuk bir moral bozuklugu ve uzuntuyle okudum.Yuce Sehitlerimize Allah(CC)'tan rahmet, kederli ailelerine bassagligi diliyorum....Umarim baris ve sevgi dolu gunler bizim olur, umarim Kutsal Sehitlerimizin doktukleri kana sahip cikilir.
     
  4. osmanaltunel

    osmanaltunel

    Mesajlar:
    3.695
    Şehir:
    ANKARA / Gölbaşı
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    Turna 140 cm. Gölbaşı
    Türk herzaman ve heryerde TÜRK'tür nerde olursa olsun canını seve seve verir buda yedi cihanda sadece bizlerde vardır.Yaşasın Türk olmak yaşasın TÜRKİYEEEEE.
     
  5. PAŞŞA

    PAŞŞA Remzi

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    962
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Vega Potenza Supercore,Lineaeffe Fury Caster
    Favori Makine:
    Daiwa Windcast Z 5000,Ryobi AP Power
    Bu işte bi yanlışlık var Türkiye toprakları içerisinde bir karakol 500 kişiyle saat 22.10 da basılacağı biliniyor ve basılıyor sabaha kadar çatışma devam ediyor ve bu karakol sanki K.Irak ta imiş gibi destek bir türlü gelmiyor yok böyle birşey terörisler bile takviye almış ama askerimize nedense destek gitmemiş duyda inanma..
     
  6. postaci_61

    postaci_61

    Mesajlar:
    232
    Şehir:
    Trabzon/Beşikdüzü
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    rus kefali 9.35 kg
    ramboya inanıyorsunda mehmetciğe mi inammıyorsun

    ey genclik rambolara,tanğo,caşlara dahası o sahte amerikan kahramanlarına inanıyorsunuz da o dağlarda vatanı için gözünü kırpmadan nöbet tutan bizler için hiç düşünmeden canını veren o mehmetçiklerimi inanmıyorsun
    sen hiç gündüz sacını sakalını kestirdiğin berberin evini onardığın o muhtarların geceleri sanakurşun sıktığını çıkan çatışmalardan sonra onların o iğrenç çesetlerini ğördünmü sen hiç evinde yanlız kaldınmı dostum sen evinde yanlız kalamazken o mehmetçiklerin nasıl sabah ettiklerini hiç düşündünmü yo hiç sanman bizler sıçak yatağımız da yatarken ne düşünürüz (tatlı rüyalar ) onlar ise özlem hasret vatan düşünürler sen hiç mahallen de kavğa ettinmi eğer ettisen bilirsinki o arkadaşların senin peşinden ğelirler ama o dağlarda savaşan mehmetciğin önünü kesmek için neler yapılır sen hiç bilirmisin
    bir düşün
    vatan sana canım feda
     
  7. Sanırım Üzümlü karakolundan bahsediliyor:( :(

    çok üzüldüğüm ve çok net bildiğim bir olay.........

    ,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

    :( :( :( :( :( :(

    ALINTIDIR
     
    Son düzenleme: 23 Ağustos 2007
  8. PAŞŞA

    PAŞŞA Remzi

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    962
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Vega Potenza Supercore,Lineaeffe Fury Caster
    Favori Makine:
    Daiwa Windcast Z 5000,Ryobi AP Power
    Gürol abicim o dağlarda vatanı için gözünü kırpmadan nöbet tutan bizler için hiç düşünmeden canını veren o mehmetciklere inanıyorum çünkü iki tanesi yanımda şehit oldu.
    Gündüzleri bize yumurta, otlu peynir, ceviz satan adamların geceleri bize kurşun sıktığını çıkan çatışmalardan sonra onların o iğrenç yüzlerinide gördüm.
    O mehmetciklerin nasıl sabah ettiklerini düşünmek bir kenara bizzat yaşadım ve o dağlarda mehmetciğin önünü kesmek için neler yapılır hepsini bilirim.Ahırdan bozma bir karakolda üç tane terörist destekcisi köyün ortasında sadece otuz askerle her gece taciz ateşi yemesinide bilirim,gece mevzide dizimizden alt tarafının donduğunuda bilirim,bir haftalık kumanyayla yirmi gün dağda kalmasınıda bilirim,sırtımda onbeş kilo yükle yirmidört saat intikal etmesinide bilirim vatan sana canım feda diyerek canımın feda olmayacağınıda bilirim sırf o şerefsizlerle mücadele için Kocaeli'ne düşen askerliğimi dilekceyle doğuya aldırmasınıda bilirim dahası rambolara tangolara ve caslere inanmam..
     
  9. hauki

    hauki mustafa cecen

    Yaş:
    40
    Mesajlar:
    1.716
    Şehir:
    finlandiya-jarvenpaa-tr alanya
    Favori Kamış:
    olta ve zipkin
    En İyi Avı:
    görup de tutamadigim balikti
    askim abi paylasim icin cok tesekkurler..yemin ederim gozlerim doldu ve tuylerim diken diken oldu..benim iki abim doguda askerlik gorevini yapti ve onlardan cocuklugum boyunca bu tur olaylari dinledim ve Turk`lugumle bir kez daha gurur duydum simdi...shitlerimizin yakinlari ve ailelerine bassagli dilerim..
    ne mutlu Turk´um diyene....
     
    Son düzenleme: 23 Ağustos 2007
  10. birkan

    birkan

    Mesajlar:
    154
    Şehir:
    isT \ gültepe
    Favori Kamış:
    .2.40 remixon & 4.50 alba star
    En İyi Avı:
    el kadar sazan
    paylaşım için teşekkürler . bende üzümlüyü bilirim nerdeyse köyle iç içe bir yer zamanında çok tehlikeli biryermiş benim zamanımda durgundu