14 Nisan 2010 saat 10:00 itibariyle 2504 kişi Abant Yok Olmasın diyor. http://www.abantyokoluyor.com/
HÜRRİYET GAZETESİ 16 Nisan 2010 Cuma http://www.hurriyet.com.tr/gundem/14435715.asp?gid=373 MEĞER OTEL İÇİNMİŞ Abant’ta suyun yükselmesine, doğal dengenin ve görünümün bozulmasına neden olan yol çalışmalarının altından otel planları çıktı. Ağaçların kesildiği bölgede otel yapılabilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İl Çevre Orman Müdürlüğü yazışıyor. BOLU Valiliği, Abant Tabiat Parkı’nda tepki çeken yol açma çalışmaları ile bölgede yapılması planlanan oteller arasında bağlantı bulunmadığını açıklarken, belgeler bu iddianın doğru olmadığını ortaya koyuyor. 26 Ocak 2010 Göl etrafındaki çalışmalar başlamadan, 26 Ocak 2010 tarihinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Bolu Valiliği İl Özel İdare Genel Sekreterliği’ne bir yazı geliyor. Bakan adına Genel Müdür Yardımcısı A. Sedat Sert imzalı yazıda, Abant Gölü ve Yakın Çevresi Çevre Düzenleme Planı’nda talep edilen değişikliğe ilişkin sürecin valilikçe sonuçlandırılmasını takiben Turizm Bakanlığı’na iletilmesi halinde anılan yerin turizm amaçlı değerlendirilmesine yönelik çalışmalarının başlatılabileceği belirtiliyor. 2 Mart 2010 2 Mart 2010’da da, Bolu İl Özel İdaresi İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürlüğü’nden, İl Çevre Ve Orman Müdürlüğü’ne bir yazı gönderiliyor. Vali adına Genel Sekreter Tahsin Akduman imzasını taşıyan yazının konusu; “Turizm Merkezi ve Turizm Tesis Alanı.” Yazıda Abant Gölü Tabiat Parkı yakın çevresinde turizm tesisi yapılması ve turizm merkezi ilan edilmesi düşünülen alanların tabiat parkı içinde kaldığından söz ediliyor. Projenin hayata geçirilebilmesi, ulaşımın park içinden sağlanabilmesi için Uzun Devreli Gelişme Planı ile Abant Gölü ve Yakın Çevresi Çevre Düzenleme Planı’nda düzenleme yapılması gerektiği vurgulanıyor. Turizm ve Kültür Bakanlığı’ndan planı değiştirmek için izin isteniyor. Plan da yazışmada Bu arada Bolu Valiliği, otel ve turizm tesisi yapmayı düşündüğü alanlar için bölgenin 1/25 binlik planlarını da bu yazışmalara ekliyor. Bu plana göre, Abant Gölü’nün güneyinde kalan ve göle hakim tepedeki muhteşem manzaralı alanda otel için 9 hektar ayrıldı. Öte yandan yine aynı planda, son düzenlemelerle oluşturulan “Suni yavru Abant Gölü”ne hakim 75 hektarlık bir başka alan da turizm merkezi ilan edilecek. Soru önergesi ve suç duyurusu CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk Abant’taki doğa katliamı için TBMM Başkanlığı’na başvurarak yazılı soru önergesi verdi, sorularına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yazılı olarak yanıt vermesini talep etti. TMMOB Orman Mühendisleri Odası eski Genel Başkanı Salih Sönmezışık da Bolu Cumhuriyet Savcılığı’na başvurarak Abant Milli Parkı’nda yapılanların 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu’na göre suç olduğunu belirtti, tahribata neden olanların cezalandırılması istedi. Zarar 2. evrede Bolu Batı Karadeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü’nde 12 Nisan’da “Korunan Alanlarda Yönetim ve Planlanma” konulu bir konferans yapıldı. Orman Yüksek Mühendisi Mehmet Tokcan, konferanstaki sunumunda turizmin üç evrede geliştiğini hatırlattı. Bolu’daki korunan alanların başlangıç ve gelişme aşamasını geride bıraktığını belirtti. Son aşamanın, yani doğa yıkımının yaşanmaması için önlemler alınmasını, ikinci evrenin uzatılmasını önerdi. “Üçüncü evreye ait yapılacak yatırım ve atılacak adımlar, doğal alanın daha hızlı bir şekilde tahrip olmasına yol açacaktır” dedi.
16 Nisan 2010 saat 09:00 itibariyle 3879 kişi Abant Yok Olmasın diyor. http://www.abantyokoluyor.com/
KONUYU CANLANDIRALIM DERİM belki imza kampanyasıdaki sayı artar ama atı alan üsküdarı geçmiş gibi görünüyor
uslup Siz neden bu şekilde düşünür ve neden bunu yaparsınız bilemiyorum. Aklınız sıra dalga geçseniz de, "aman ha devamı da gelir" diye düşünerek üstelemekten ya da gerekirse dediğiniz gibi yalvarmaktan da geri durmam. Yani Abant için, bu ülkenin diğer güzellikleri için gerekirse bir kaç imza için yalvarmayı da bilirim. Özetle, baktığınız açıyı bir kez daha gözden geçirin lütfen diyeceğim. Eleştirseniz de http://www.abantyokoluyor.com/ sayfasına bir girip, sol taraftaki Tahribatın Boyutları, Yok Olacaklar, Neden Tepkiliyiz? ve Basında Abant menülerini incelemenizin fikrinizi değiştireceğini sanıyor, umuyorum. Şu anda 1210 kişi imza koymuş ve tek kişi bile sizlerin takıldığı noktaya takılmamışsa mutlaka bunda bir yanlış var. Ama ne? Onların baktığı nokta mı, sizin baktığınız ve takıldığınız nokta mı? Saygı ve sevgilerimle. yukarıdakiler tarık beyden alıntıdır tarık beye nacizane tavsiyem bu uslubunuzla imza toplayabileceğinizi hiç zannetmiyorum eleştirilere açık değilsiniz farklı düşünenlere tahammülünüz yok !
Benden de size bir tavsiye. Okumanız, öğrenmeniz ve neyin ne olduğunu bilmeden bu gibi yorumlar yapmamanız olacaktır. O gereksiz bulduğum tartışmanın nereden doğduğunu. Tartışma yaratanın amacının ne olduğunu iyice anlamak lazım. Her ne olursa olsun "farklı düşünceye saygı, amacın baltalanmasını kabul etmek anlamına gelmez". http://www.abantyokoluyor.com linkini tıklar ve incelerseniz bu kampanya sayesinde toplanan imzaların 8500 ü geçtiğini, bu sorunun Bolu'da Köroğlu Doğa ve Amatör olta Balıkçıları Derneği (KÖROĞLUDER) nin doğuşuna neden olduğunu, o ya da başka bir nedenle sayın Bolu Valisinin görev yerinin değiştirildiğini, 8200 adet imza ile beraber, 13.05.2010 tarihinde usulsüz uygulamaları yürüten kurum ve kuruluşların yetkilileri hakkında ceza davası açılması istemiyle Bolu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmak üzere müracaat edilmiş olduğunu öğrenebilirsiniz. Saygılarımla. RASTGELSİN.
Ayrıca bir de yeni haber ileteyim. Dün NTV haber servisiyle beraber Türkiye Orman Mühendisler Odası Genel Başkanı ve Türkiye Makine Mühendisleri Odası Bolu Şube başkanı Abant ve çevresinde röportaj ve çekim yapıldı. Bu günden itibaren (26.05.2010) NTV haberlerde 3 bölüm halinde ilgili haberi görebilirsiniz. Şu an için yeni yapılacak yolun çalışmaları askıya alınmış durumda. Ayrıca göl içerisine düşünülen yüzer lokanta ve kafeterya gibi çalışmalarda il özel idaresinn planlarından çıkartılmış. Bundan sonrasını ise yargı belirleyecek. NOT: Konuyu tekrar canlandırdığınız için teşekkür ediyorum. Bu vesile ile sizlere bu bilgileri iletme imkanı buldum.
Merhaba Sayın Ahmet ÖZÇEVİK bey Yedigöller yeryüzündeki cennetim, Abant ise kesinlikle olmazsa olmazım. İnsanlara merakları sebebi ile araştırma yaptırabilmek bu vesile ile Abant gölü ve Endemik Abant alabalığını tanıtmak yok olmalarını engellemek çabası için yıllardır Nick ve mail adreslerim Abanticus olarak kayıtlıdır. Sorunumuz, ülkemiz doğal güzelliklerinin yok olmasıdır. Engellenmesi için tıpkı Tarık ERSAL beyin yazdıkları gibi yalvarmak gerekir ise ben de yaparım ve çok iyi biliyorum ki doğayı seven her insan aynı şekilde davranış gösterir. Sivil toplum kuruluşlarımızın, Sayın Ömer Fatin YERLİKAYA ve Sayın Tark ERSAL’ın Abant hakkındaki çalışmalarını ülkemiz doğa güzellikleri adına üslup, koşul ve kural gözetmeksizin art niyet aramadan desteklememiz gerektiğini düşünüyorum. Saygı ve Sevgilerimle
Doğanin Katledilmesinden Yana Olan Yok Zaten Ben sadece bir kaç soru soran arkadaşlarımızın Tarık bey tarafından neredeyse aforoz edilmek istenmesini hoş karşılamadığımı belirtmek için uslup uyarısı yapmıştım. bu tarzla taraftar toplanamaz diye düşünüyorum. Sevgiyle kalın
Ahmet bey merhaba, Konu başından sonuna kadar yazdıklarımı okudum ve aşağıya aktarıyorum. Kişiye hitaben yazdığım; 1. Mesajım. Caner bey, Fazlaca zaman harcamaya gerek yok. Benden nacizane bir tavsiye, bu kadar büyük şüpheleriniz mevcut ise bu kampanyaya katılmayın. ==-0==- 2. Mesajım. "Ben kampanyayı yöneten arkadaşa hayırlı işler diliyorum, bol kazançlar." Bu lafı yazmanın anlamını kavrayabilmek mümkün değil. Ne gibi bir kazanç ? Arkadaşım, tek hedefi var bu kampanyanın. ABANT'IN YOK OLUŞUNU ENGELLEYEBİLMEK. En azından kendi haline bırakılmasını sağlamak. Ben sana kolaylıklar dileyemeyeceğim. Saygılarımla. ==-0==- 3. Mesajım. Siz neden bu şekilde düşünür ve neden bunu yaparsınız bilemiyorum. Aklınız sıra dalga geçseniz de, "aman ha devamı da gelir" diye düşünerek üstelemekten ya da gerekirse dediğiniz gibi yalvarmaktan da geri durmam. Yani Abant için, bu ülkenin diğer güzellikleri için gerekirse bir kaç imza için yalvarmayı da bilirim. Özetle, baktığınız açıyı bir kez daha gözden geçirin lütfen diyeceğim. Eleştirseniz de http://www.abantyokoluyor.com/ sayfasına bir girip, sol taraftaki Tahribatın Boyutları, Yok Olacaklar, Neden Tepkiliyiz? ve Basında Abant menülerini incelemenizin fikrinizi değiştireceğini sanıyor, umuyorum. Şu anda 1210 kişi imza koymuş ve tek kişi bile sizlerin takıldığı noktaya takılmamışsa mutlaka bunda bir yanlış var. Ama ne? Onların baktığı nokta mı, sizin baktığınız ve takıldığınız nokta mı? Saygı ve sevgilerimle. RASTGELSİN. ==-0==- İlgili kişinin ısrarla takıldığı noktayı görüp, konuya ne ölçüde fayda sağladığını anlamak için konu başlığına dönmeniz, yazdıklarını okumanız gerek. Bir de düşünmenizi isterim. Reklamsız bir iletişim imkanı nerede var? Mesela bu forumda iletişim halindeyiz. Reklam yok mu? Olmamalı mı? Benim yazdıklarımı okuyunca o AFOROZ diye nitelediğiniz şeyi nereden çıkarttınız? Ben bu kadar süre geçtikten sonra konunun bu şekilde tekrar gündeme taşınmasında siyasi görüş açısından bir art niyet ararsam acaba yanlış mı yapmış olurum? Ahmet bey, Sonuçta her neyse diyeyim ve bir soru daha sorayım. Ben fikirlere yukarıda aktardığım 3 örnekle görüleceği ölçüde saygılım. YA SİZ? Saygılarımla.
Siyasi Görüş Mü? Konunun nisan ayında gündeme getirildiğini şimdi farkettim. O yüzden uslup uyarısının biraz geç kalmış bir uyarı olduğunun farkındayım. Ama bunun benim siyasi görüşümü sorgulamanızı hele beni hiç tanımadığınız halde yapmanıza sizin niyetinizdeki amacın sadece abantı korumak mı acaba? diye düşünmeme yol açtı. O yüzden bir kampanyayı yönetirken kullanılacak dil ve söylem çok önemlidir diye düşünüyorum. Bütün herkesin katkısını almak istiyorsanız tabii ki,siz biz ayrımı yapmak en çok kampanyaya zarar verir. Aforoz olarak ta ;1. Mesajım. Caner bey, Fazlaca zaman harcamaya gerek yok. Benden nacizane bir tavsiye, bu kadar büyük şüpheleriniz mevcut ise bu kampanyaya katılmayın. cümleniz yeter de artar bile sağlıcakla kalın
Ahmet bey, Düşüncelerin sorgulanması yüzünden az çekmedik. Ben de sizin düşüncenize saygılıyım. O kampanyanın dili de, söylemi de, bir nevi aynası da hiç bir ayrıştırma yapmaksızın http://www.abantyokoluyor.com/ altındadır. Lütfen öncelikle okuyup, sonra karar verin. RASTGELSİN.
üslüp konusunu tartışmak hoş olmuyor bence. tarık agabeyin dedigi gibi abant mevzubahis is gerisi teferruattır..sonuçta abantta vatanımızdan bir parça.. banatta otel yapmak oraya turist çekmek yüzer cafetarya yapmak. oraya daha çok turist gitse ne olur?? ülke yada bolu ekonomisine bunu ne katkısı olur? abant nihayetinde minnacık bir göl. çepeçevre otelle donatılsa o otellerde full dolu olsa devlet bunden ne kazanır???bu devletin kazandığı millete ne kadar döner??? bunların hepsi büyüklere masallar bence. sadece oradan nemalanacak bir kaç kişi ve belki bir zümrenin hesabına gelecek yapılan düzenlemeler. yol yapmayın... cevreyi düzenlemeyin. kimse dokunmasın...ben daha vahşi tabiatın kendi haline bırakıldıgında çirkin bir hal aldıgını görmedim..aksine avlanmaya giderken çadır korumaya giderken bile oraya ait olmadığım düşüncesi ile sadece seyirci olarak tabiata bakıyorum. ahmet özçelik agabeyin jargonuna belki daha uygundur:tefekküre dalıyorum.. yoksa otelin terasındaki şezlongtan abant gölü manzarası ile tefekküre dalınmaz... bu doğa sevgisi değil ki bu doğayı kullanma..keyif çatarken abant manzarası olsun mantığı... kişilerin siyasi düşüncesini eleştiremem.o bir siyasi görüştür. her iki apabeyde yaşları geregi bizden bir önceki kuşaktır ve 80 öncesi dönemdendirler denilebilir. ama her iki taraftan da samimi düşünenlerin abanttaki şeyleri onaylayacagını sanmam. yurdumuz insanı tarafsız düşünebildiği ve bulunduğu taraftakilerin fikrini bile kayırmadığı sürece anlaşabileceklerdir. o zaman degil abant tüm ülkeyi ilgilendiren konularda herkes yapılması gerekeni yapar diye düşünüyorum şu an yapılması gereken abantı korumaktır. hatta mevcut oteller yıkılsa yollar ağaçlandırılsa da abanta sadece gerçekten gitmek isteyenler katırlarla felan gitseler... umarim abantımız bozulmadan yaşar..
mesajımı yeniden okuduğumda fark ettim ki;heyecanla yazdığımdan cümle düşüklüklerim olmuş,hatta anlam kaymaları bile var.umarım yanlış anlaşılmam...ve yine heyecanımdan belki ağabeyim yaşındaki insanlara haddimi aşacak kelimeler sarf etmiş olabilirim.. kusurumu bağışlayın.. herkese iyi geceler...
