Mehmet, çok teşekkür ederim, övgülerin için. Sakin hava hatıralarıma bir bakayım belki sana göre birşey bulurum. .. Eski bir soruna cevap: Hayır, basılmış bir kitabım yok ama bu gidişle yazdıracaksınız bana galiba. ... Namık, Meriç,Aylin Sözlerinizle beni onurlandırdınız. Artık yeniden böyle bir geceyi yaşayabilir miyim, bilmiyorum. Dileğim, sizlerin yaşaması.
Murat, Balıkçıl(İmza ayarlarına ismini yazmayı unutmuşsun, o yüzden adınla hitap edemedim, özür dilerim.) Sizlere de çok çok teşekkür ederim, sözlerinizin, duygularınızın samimi ifadesi olduğuna inanıyorum. Arif Helva sevdiğimi sana kim söyledi. Fıstıklı mıstıklı ne bulursak götürürüz. N'aber, sen daha tutamadın böyle lüfer değil mi? Onun için konuyu saptırıyorsun , kıskanç Emre Beğendiğine sevindim. İnşallah önünde uzun yıllar olacak ve umarım bunlardan birinde sen de böyle bir hatıra anlatma fırsatı bulacaksın. Veee Mürsel Kardeşim Alınmış mıyım? Bir önceki sayfada, sorularına cevap vermiştim. Nasıl beğendin mi? İnşallah kimseyi unutmamışımdır, Unutmuşsam hoş görün.Kasti bir şey yok. Hepinizi seviyorum.
mahir abicim. var ya. bunca yıldır balık avıyla uğraşırım. daha önce farklı konu başlıklarında da deniz sevdamdan, balık sevdamdan bahsettim amaaaa.... o boğazın hırçınlığında kürekte tekne tutacak, o fırtınamsı rüzgarda denize açılacak, o soğukta elinde misina tutacak, o akıntıda o balığı hissedecek balıkçı günümüzde kalmadı galiba. en azından ben, bu şartlara çok az yaklaşabilen şartlarda, mesela aralık ayının gece ayazında, sabahın 2 weya 3 üne kadar, ellerim her tutulan balıktan veya takılan yemden sonra ıslandığı için uyuşmaya yüz tuttuğu, balığın (lüferin) bol olmasından dolayı aceleyle ıslak ellerimi pantolonumun dizlerine ve bacaklarına silmemden dolayı ıslandığından romatizmal kalıcı hasarlara sebep olmasına aldırmadan, çenelerim titreyek tekne üstünde çok kaldım. ama var ya... bu anlattığın şartların yanında bizimkiler resmen "misafir odası" şartları.. ne diyeyim. saygı duyuyorum. evet o anlattığın veya aktardığın hikayedeki gibi bir balık avımız olnmadı. nicelik olarak sayıyı yakalayıp geçtiğimiz nadir zamanlar oldu ama, nitelik olarak sayarken hepsi veya bir çoğu için "sırtı kara" veya "sırtı geniş" diyemedik. avatarımda da yazar. 1.2 kg. gelen bir kofanayı 20 yılı aşkın balıkçılık hayatımda o da gündüz rapalayla aldım. eylül ayının 6 sı, yıl 2004. giy şortu denize gir. öyle de mükemmel bir hava vardı marmarada. fısırdamak bile istemeyen bir rüzgar, şıpırdamak bile istemeyen bir deniz. nerde senin anlattığın ortam. kendim de dahil, yeni nesil balıkçılarda öyle delikanlı göremiyorum ben açıkçası. helva konusuna gelince. he he.. harbiden sen daha çok helva yersin. senin gibi bir adamı allah-ü teala bile almaz bu dünyadan. alsa bilir arkanda ne kadar çok cahil cühela, dalga fırtına görmemiş, soğuk ayaz yemeden balıkçılık yapan bir sürü acemi kalacağını. öbür dünyada öğretmeye uğraşmaktansa, bu dünya da belki feyz alırız der, seni daha uzun yıllar başımızdan eksik etmez zaten. inşallah... var ol, sağ ol. ellerinden öperim.....
Begendim Reis'im yazdigin bütün satirlari pür dikkat takip ediyorum. Benim icin muntazam bir bilgi ve nese kaynagi. Benim Hanim bile senin ismini biliyor ve bir cok konu ve cevaplarini beraber okuyoruz. Eline, diline saglik. Espiri yetenegin sahane! Daha nice konularini okumak istegiyle Saygilar Rasgele
Arif Eski pehlivanlar, kendilerini anlatmak için rakip pehlivanı metheder, anlatır, en sonunda da bir yerde karşılaşmştık, çok iyi pehlivandı ama ben kazandım güreşi, derlermiş. Seninki de bu hesap , REİS'e övgüler döşemiş , laf arasında da biz daha çok tuttuk demişsin. Allah versin , tut, biz seviniriz.(Kıskandım galiba bu ne biçim cevap) Fakat gerçekten hava akıl işi değildi. Bir iyi tarafı var, ne de olsa boğaz, açık deniz gibi olmaz, nasıl olsa bir kıyıya vurur,canını kurtarırsın.Ama didişmek çok yorucu olmuştu tabii. Herkese rastgeldin.
Demek çok dikkatli olmam lazım. Yazdıklarım dikkatle takip ediliyor, bir hata yaparsam yandım. Mürsel kardeşim, güzel sözlerine ve dostluğuna çok teşekkür ederim. Hanımefendiye lutfen hürmetlerimi bildir. Allah sağlık verdikçe, bizde de bu gevezelik oldukça, daha çoook konularımı okumak zorunda kalırsın Sevgiler.
Mahir abi,teşekkürler.Bu şekilde avlanmak herkeze nasip olmaz.Bir gününün çok önemi vardır.Fırsatları değerlendirmek gerekli anılar için..
Yasin, Özkan, Mesut, Ateş Sağolun varolun. Ne yapalım, dostlar, ha bire lüfer çinekop deyip duruyor, o mübareklerde de işe yarar bir hareket yok. Ben de bari arşivden bir kofana hikayesi çıkarayım da ah vahlar arasında ümitlerimiz yeşersin istedim. Eray, eyvallah kardeşim, Senin levrekleri de yabana atamayız hani. Maşallahın var. Bizimki eski hikaye seninki taze gerçek. Hepinize rastgele.
mahir amca .. ilk defa bir av hikayeni okuyorum .. inan bana anlatımındaki akıcılık çok güzeldi ..o teknede sanki bende vardım .. bu tür hikayeleri bir kitapta toplama fikri geçti bir ara , çok güzel bir fikir bunu es geçme inşaallah.. Rabbim hayırlı ömürler versin .senin gibi üstadlarımıza ihtiyacımız var bizim.
ergen Hatamı yakalayanı sevsinler. Kendi hatasını görmüyor,benim hatamı buluyor. Niye okumadın bakiiiim, ''Anılarda Palamut''u. Kalk, orada, kapının yanında, tek ayak üstünde dur sen, bu ders boyunca. ... Tekrar teşekkür ederim,gönül alıcı,yeni hikayeler yazmaya cesaretlendirici sözlerin için.
Tek Ayak Reis'im, Mahir abi Yarim saat kadar tek ayak üstünde durdum, durdumda nedenini anlamadim Senin "Anilarda Palamut"u daha önceden okumustum Yoksa onun devaminimi yazdin? Olur ya görmemis olabilirim Aslinda yeni Gözlüklerden sonra pek bir sey Gözümden kacmiyor ya Rasgele
Pardooon o zaman. Ben okumadın da yenisini istiyorsun sandım. Sen Uskumru'nun intiharı'nı da okuduysan , bana müsade, şu kapının yanına gidiyorum, tek ayak üstüne, sonra gelirim.
hey allahım yaaaa.. bu ihtiyar bebekler de olmasa napardık biz... iyi ki varsınız vallahi de billahi de... seviyorum sizi ne edeyim... allah eksik etmesin başımızdan....
Arif bu konuyu Reis Baba ile Mürsel abiye ayırdık... Burda istedikleri gibi dertleşiyorlar...Tabii bizede okumak düşüyor...