Uzun bir aradan sonra tüm gönüldaşlara dostlara selamlar.Yeni sezonun ilk ala raporumuzu sizlerle paylaşmaktan dolayı mutluyuz.... AV YERİ : Yolunu bile bir daha zor çıkaracağım bir kaç yer AV TARİHİ : 12-13 NİSAN 2008 HAVA VE SUYUN DURUMU :Mevsim Normallerinin Üstünde sıcak bir hava sular aşırı debili AVLAKTA KALINAN SÜRE :Ortalama 36 saat KULLANILAN EKİPMAN :Bilumum Spin At çek takımlari YAKALANAN TÜRLER VE BOYLARI :1 adet Gökkuşağı 47 cm 1 Adet Abant Alası 45 cm YAPILAN AVIN HİKAYESİ :Haftalar öncesinden planladığımız kuzey batı Anadolu gezisi için beklenen gün gelip çatmıştı.Cumartesi günü gündelik işlerimizi hallettikten sonra öğle vakitlerine yola çıktık.Uzun süren bir yolculuktan sonra bir yüksek bir dağın tepesinde yer alan yıllar önce orman yangınlarında su almak üzere oluşturulmuş küçük bir göletin başındaydık.Hızlı bir şekilde takımlarımızı kuşandık çeşitli yapay yemlere çalışmaya başladık.Gölün orta kısımlarındaki nadir balık aksiyonları birazcık neşemize yerine getirmişti Hava kararmaya yakın ilk hareket Tuncer den (remorg) geldi 50-60 metre ileriye kondurduğu yeme anında tepki veren Abant alasının ne oldu bana diyen tarzda huysuz sağa sola zıplamalarına rağmen ustalıkla kıyıya yanaştırınca remorg’un keyfine diyecek yoktu.Hava kararmadan kamp alanını ayarladık akümüzü çıkardık seyyar lambalarımızı ateşimizi yaktık çadırımızı kurduk.Önceden siparişini verdiğimiz sahanda köy yumurtalı ön sıcak,nar ekşili çoban salata ve ara sıcak olarak tereyağında kızartılmış Abantaküs,balıktan geriye kalan yağın içerisinde kızartılmış biber ve domatesten oluşan menünün güzelliği ve lezzeti bizlere "yok böyle bir şey " dedirtecek cinstendi.Ortamın oksijeni bol havasını orman kokusunu vahşi hayatın seslerini dinlerken sabah olmuştu. Türcan abinin şimdi show vakti diyerek bizleri ayaklandırmasıya kendimizi ellerimizde şamadıralı oltalarla göl kenarında bulduk şamandıraların su içerisindeki yansımaları suda çok hoş bir görüntü sergiliyordu.Hiç ummadığımız anda gölde bir sağa sola anında ok gibi fırlayan şamandıranın hareketi drag yarışlarını hatırlatır cinstendi göle doğru fırlayan kamışı havada uçarak yakalayan Türcan abinin soğukkanlı bir şekilde çalışmayan kalamaya rağmen gölün kıyısına kadar getirdiği azgın gökkuşağının suda şapırdatarak çıkardığı sesler resmen gölde yankılanıyordu.Son hamleyle zar zor bulduğumuz kepçeyle su kenarına aldığımız Gökkuşağın azgınlığı su dışındada bir müddet devam etti.Sonra ateş başında demlenen çayımız meşhur köy yumurtasından hazırlanmış sucuklu menemen ve diğer kahvaltılıklardan oluşan menüyü afiyetle yedikten sonra göl kenarına tekrar indik bir gün önceki hareketlerden gölde bu sefer eser yoktu.Gece dolunaya yakın olan ay halinin balıkları etkilemiş olabileceğini düşünerek kampı topladık.Şimdi keşif vaktiydi.Giderken yok üzerinde gördüğümüz bir kaç kaynağı yoklamaya karar verdik.Ormanın her yerinden gelen küçük kolların birleştirerek oluşturduğu derelerin girdiği Kanyonların parkuru müthiş derecede ürkütücü idi.Sular aşırı debiliydi girebildiğimiz yerlere olta sallamaya devam ettik bir ara 3 numara mepsime saldıran güzel bir kırmızı benekli alayı su kenarına kadar getirmeme rağmen kayanın 10 metre yukarısına kadar çıkaramadım havada parantaler atarak kaçan alabalığın arkasından şapka çıkartmaktan başka çare yoktu.Değişik bir kaç kaynağı daha tavaf ederek gün içerisinde Serkan’ın Tuncer’in kaçırdığı 2 alabalıktan sonra su debilerinin yüksek olması nedeniyle konuşlandığımız yerlerin balıkları dışarıya almak için bizleri çok zorladığı varsayımıyla avı noktalamaya karar verdik.Sezonun ilk alabalık macerasını böylelikle sona ermişti.Yolculuğumuz sırasında sayısız su kaynakları gördük fakat yaza doğru bir çoğunun kuruyacak olması bizleri yanıltıyorda olabilirdi en iyisi Haziran ayında tekrar gelelim diyerek sözleştik ve dönüş yoluna koyulduk.Türcan abiyi evinde Şefe teslim ettik hüzünlü bir vedanın ardından Ankara asfaltına doğru yola koyulduk.. Bu macerada bana eşlik eden sevgili dostlarım Tuncer,Serkan ve Türcan abiye sonsuz teşekkürler iyiki varsınız..... Ala-ca karanlık Gökala ve Ben Tuncer ve Abantaküsü Dere Manzara Derelerde Kırmızı Benekli Kovaladım Türcan ve Alası Dere Manzara Suda Fırlayan şamandıra Abantaküs akşam yemeği olmayı bekliyor
İşte üstaddan, hikaye tadında örnek bir rapor. Tebrik ederim Hakan ağabey, raporlarına hasret kalmıştık. Dere manzarasıda muhteşem, sanırım orada bulunmak ve o günü yaşamak bir ayrıcalık olsa gerek. Sanırım en keyifli anda bu olmuştur, amatörün gönlünde kaçanların yeri bir başkadır.. Tuncer, Serkan ve Türcan ağabeylerede ayrıca selamlar.
Abi meraklı olmayana iştah açıcı şurup etkisi yapacak hikayenizi büyük bir zevkle okudum. Çok güzel elinize emeğinize sağlık....
Hakan paylaşımlarını özlemişik, kesinlikle mükemmel olmuş. Doğa ile başbaşa olması daha da güzel. Tebrikler
Teşekkürler Hakan bey bu av macerasını bizimle paylaştığınız için , abant alası mükemmel görünüyor. Doğa harikası resimlerle süslenmiş çok güzel bir anlatım la süper bir rapor olmuş dahasına rastgele.
Hakan Bey ellerinize, emeklerinize sağlık. Harika bir anlatımla ve o güzel resimlerinizle taçlandırılmış süper bir rapor. Tekrarını bekliyoruz inşallah..
Harika av, harika yerler, harika bir rapor. Özlemişiz Hakan, çok teşekkürler. Türcan, Serkan ve Tuncer arkadaşlarımıza selamlar. Şu süslü fotoğraflarına da bir kez daha hayranlıkla baktım, sağol, gözümüz gönlümüz açıldı.
Hakan bey, zevkle okunan bu sunum için teşekkür ederiz Avlakta çekilmiş fotoğrafların yer aldığı raporlar bir başka güzel oluyor, hele mekanlar böyle ise
bir sazan avcısı olarak alabalık avına yabancı olsamda o kamp alanındaki konaklamayı öyle anlatmıssınız kı sankı yasıyor gıbıydım.emegınıze saglık
Gerçekten güzel bir gündü. Emeği geçen Hakan abiye,Serkan kardeşime ve Türcan abiye sonsuz teşekkürler.
Tüm dostlara ilgilerinden dolayı teşekkürler...Av verimi açısından genelde sezonun ilk avları vede ilk gidilen meralarda yapılan avlar pek verimli geçmez..Fakat zorlu geçen bir kışın arkasından ilk bahara yeni gülümseyen doğanın güzelliği muhteşemdir.Bu atmosferde sarhoş olmak elde değildir.İşte bizde ekip olarak bu sarhoşluğu yaşayıp geldik.Daha önceden ajandama kayıt ettiğim yeni mecaraların günü yavaş yavaş yaklaşıyor.Paylaşımlara devam edeceğiz bizi izlemeye devam edin
Barış son bir kaç yıldır evime hiç balık götürmedim.Genelde yakaladığımız balıkların ekibe yetecek kadarını avlakta tüketiyor kalanını geri bırakıyoruz.Avlakta yakalanıp hemen orda tereyağında kızartılan alabalığının lezzeti tartışılmazdır.Balık salata ve buzlu hoşafla o gün çokta güzel gitti doğrusu Dedimya "yok böyle bir şey" dedirtecek cinstendi....
superr. gerçekten keyifli bir 36 saat geçirmişsiniz,tüm hayatınız bu keyifte yaşadığınız anlar gibi olsun.. elinize emeğinize sağlık.. Saygılarımla....