Alabalık sezonuna çeyrek kala

selamlar abilerim kardeşlerim,
forumda bayaa ala konusunda okuduktan sonra 0 yada 1 numara mepps ile ala avlamaya karar verdim. şu anda trabzon/of'tayım. ofun ortasından geçen bir dere var, kısmetse ordan sabahın erken saatlerinden başlayıp yukarılara doğru gitmeyi düşünüyorum...teşekkürler...

 

Sevgili Kardesim sana iyi avlar.Meppslerini arasında illaki Black Fury'yi bulundur.Netice alırsın.
Sevgiler

 

Vedat abi, black fury im yok ama ona yakın olan thunder bug var, 1 numara olanından... oda işimi görür mü ki...

 

Vedat bey merhaba... Yazınızı ancak okuyabildim, çok değerli bilgiler vermişsiniz. Daha sonra size 6-7 dere daha tarif edeceğim demişsiniz. Alabalıkçılar genellikle avlakları talan edilmesin diye yer tarifi vermezler. Hoş ben de tatlısu için avlak verilmesine çok taraftar değilim. Güvenilen, amatör balıkçı olduğuna kesin kanaat getirilen insanlarla paylaşmak daha doğru gibi geliyor. Ama bir şey var ki, benim içimde ne yazık ki yaradır. Bazı arkadaşlar (sizi ve gerçek amatör balıkçı ruhu taşıyan tüm arkadaşlarımızı kesinlikle tenzih ederim), avlak yeri belli olmasın, yabancılar gelip talan etmesin diye avlak tarif etmiyorlar ama kendileri ne yazık ki 60-70 adet alabalığı bir kerede toplayıp götürüyorlar. Ben bu mantığı anlamıyor ve de ciddi olarak sinirleniyorum. Başkaları gelip talan etmesin diye avlak vermiyor, başkasına da avlak yeri vermeyin diye tavsiye ediyorsun, sonra da gidip 60-70 parça alabalık alarak katliam yapıyorsun. Avlak yeri verilmesin diyenlere katılmakla birlikte, nokta atışı yapmadan avlak belirten arkadaşlarıma saygı duyuyor, ancak bunların dışında kalan katliamcı bazı arkadaşlara; siz kimsiniz ki benim çocuklarımın geleceği ile oynuyorsunuz? Ne cüretle yasakları ihlal ediyorsunuz? Diye sormak istiyorum. Başkasının gelip kurutmasını istemediğin avlağı, kendin kurutuyorsun a gafil, haberin yok.

 

Sevgili Kardeşim Sennur

Görüşlerinin her ikisindede haklısın.Ancak benim bu konuda diyeceklerim vardır.
Bütün balıkcılık hayatım boyunca,sık,sık söylediğim aradada yazdığım gibi,kişilerin,heveslilerin iclerinde yeşermeye başlamış olan doga ve balık avı tutkusunun yerleşik olarak gönüllerde yer etmesi icin cabaladım.Anlatımlarımda genelde kendimi örnek göstermiş olabilirim.Zira bitmeyen eksilmeyen ve tatmin olmayan bu tutkum sayesinde,işte bu son devremde bile halen ayakta,aktif ve hayattan olabildiğince zevk alır vaziyette mutlu yaşamaktayım.İnsanlar ileriki emekli yaşantılarında tanrıdan başka ne isteyebilirlerki.Ben iclerinde bu olguları barındıranların imtiyazlı kişiler olduğunada inanırım.
Yanısıra anlatımlarımda balık avı olgusunun sadece denizden ibaret olmadığını,olayın tatlısu yönününde olduğunu sadece deniz diyenlerin tatlısu avının doyumsuz zevkinden mahrum kalarak önemli bir keyfi ıskaladıklarını iddia eder ve teşvik ederim.Benim icin balıkcı dostlar başımın tacıdırlar,onların her zevki tadmalarıda değişmez isteğimdir.
Alabalık derelerinin şöyle bir devri vardır.İlk devirlerinde olağanüstü av vermektedirler.Sonraki devirde bu azalmıştır.Son devirlerinde ise,artık gitmeye ve avlanmaya değmez konumuna gelirler.Burada hassas olan bu son devirdir.Zira ne yapılsa hepsi birden tutulamayacak olan alabalıklar,ihmal edilen bu devrede tekrar kendilerini toparlayacaklar ve avlanmaya değer hale geleceklerdir.Yani grafik yükselen ve azalan değerleri gösterir bicimde devam edegelecektir.Balık avı zevkinde piramidin doruk noktasında bulunan alabalık avı,elbette mesakkat,özveri istemektedir.Ama elde edilecek ödülün vereceği keyf herşeyin üstünde olacaktır.
Cennetin bir tarifi verilecek olsa,iste tarif muhtemelen su tabirleri içerecektir.Şırıl,şırıl buz gibi berrak dereler,şelaler,ötüşen güzel nağmeli kuşlar,yemyeşil bitki örtüsü ve cicekler.İşte bu muhteşem balık bu kabil yerlerin balığıdır.Kendiside bütün balıklardan güzeldir.
Tarif konusu olan derelerin hepsi son devirlerine erişmiş derelerdir.Benim istediğim kendini toparladıklarında tekrar yamyamların ellerine kalmamaları yönündedir.Zira yukarıda anlatmaya calıştığım sevdayı gönüllerinde önemli bir yere koyabilmiş kişilerin,bu kayıtsızlık ve katliama encok karşı çıkacak olan kişiler olacağına inancım tamdır.İletişim cağında bulunduğumuza göre,pek tatbik edlip kontrol edilmemesine rağmen bazı sirküler ve yasak yöntemlerle korunmaya calışılmış bu tür yerlerin,canilerin eline bırakılmaması için nekadar cok hakiki amatör kişi tarafından bilinirse,o kadar korunmaya calışılır umudundan başka elimizde ne vardırki.
Şimdi size sorarım.Acık tarif verdiğim bir dereye gittiniz.Sportif zevkinizi tatmine uygun bicimde avlanıyorsunuz,birden karşınıza elinde ağlı, serpmeli,donlu bir takım kişiler cıksa ne yaparsınız.Buyrun beyler sizde avlanın rastgelsinmi dersiniz yoksa onları uyarır hicolmazsa tacizmi edersiniz.İşte bu cennet mekanlar butip kansızların ellerine bırakılmamalıdır.Keza limit dişi avlanan kişilerede ratlanınca aynı uyarı yapılmalıdır.
Bu bakımdan peşinen amatör ruha sahip olduğunu varsaydığım üye kardeşlerimize tarif verirken amacladığım husus budur.Yoksa buraları o yamyamların elinde kalır ve olabildiğince sömürülür ve hicbirzaman ikinci mertebeye erişemez.
Oysa hakiki amatör bir kardeşim uzun uğraşılar sonucunda elde ettiği bir balığı öper,sever resmini ceker ve salıverirde.Cünki onu bu eyleminden ötürü takdir edecek,saygı duyacak hakiki amatör kardeşleri vardır.
Herkesden cok bu hakiki amatör kardeşlerimizin hakkıdır bu güzellikleri yaşamak.Ancak tek şart vardır,korunmalı ve kollanmalıdır.Yoksa yamyamlar herkesden fazla heryeri bilmekte ve gezmektedirler.Karşılarına yanımıza yasalarıda alarak cıkmak,boynumuzun borcu olmalıdır.
Sevgiyle kalınız.

 

Vedat bey, keyifle okunan açıklamanız için teşekkürler. Gerçekten çok iyi niyetlisiniz, buradaki herkesin de öyle olduğuna inanmayı çok istiyorum esasen. Yaşım, sizin yaşınızın yarısı. Benden çok daha fazla hayat ve balıkçılık tecrübeniz olduğu su götürmez bir gerçek. Söylediklerinizin hepsinde doğruluk payı var ve haklısınız. Ancak ne var ki, özellikle bu forumda öyle durumlara şahit oldum ki (yukarıda bahsettiğim 60-70 parça alabalık konusu da gerçektir.) artık sürekli tetikte ve tedbirli olma ihtiyacı hissediyorum. Burada yayınlanan bazı raporlardan sonra, hemen o hafta sonu gidilip avlağın ağlarla donatıldığını, tırıvırıya boğulduğunu ya da ağdan daha da beter şekilde, 10 - 20 cm arayla kasnak oltaların, tatlısu kıyı boyunca balıkların geçemeyecek, nefes alamayacak şekilde bırakıldığına şahit oldum. Rapor yayınlayan arkadaşlarımızın çıldırmış şekilde ya raporlarının silinmesini ya da avlak bilgisinin konudan çıkarılmasını istedikleri çok zaman oldu. Hala da oluyor. İşte sırf bu nedenle, yukarıda da bahsettiğim gibi, deniz için pek değil ama tatlı su için avlak verilmesini, meydana gelecek durumlardan ötürü iç acıtıcı buluyorum. Yoksa dediğiniz gibi, keşke herkese ne yapılması gerektiğini öğretebilsek, keşke hepimiz avlakları korusak ve birbirimizle paylaşsak. Bunu gerçekten çok isterim. Bu yazımda, size "avlak vererek kötü yapıyorsunuz" demek istemiyorum, lütfen beni yanlış anlamayın. Daha önce de yazdığım gibi, paylaşımlara saygı duyuyorum ama bunun yanında, bu tür olayları da yaşadığımızı anlatmak istedim size sadece. Benim tedirginliğim bundan kaynaklanıyor.

 

Sizi anladığımı sanıyorum Sevgili Sennur.Bu yüzden alabalık konusunda bazı taktikler haricinde,ayrıca eski günlere ait nostaljik hikaye ve resimler haricinde avlak bildirmeyeceğim.
Sevgiyle kalınız.

 

Vedat bey, paylaşımınızı engellemek için söylemedim bunları. Elbetteki siz paylaşmak istediğinize göre paylaşabilirsiniz. Bunun için ne bir yasak, ne de bir kısıtlamamız var. Ben sadece konunuzu görünce, kardeşiniz olarak sizinle dertleşmek istedim, o kadar.

 

Sevgili kardeşim Sennur
Bahsetmeyi amacladığım dereler hakikaten tekrar eski günlerine erme durumunda olanlardır.Buraları talancılara bırakmamak lazımdır.Sabırla avlanılırsa hakiki bir amatörü birkac balığıylada olsa sevindirecektir.Binbir renk cicekleri,ötücü kuşları,güzel parkurlarıyla sadece spor icin gidilmeye değer yanları vardır.Ayrıca iri alalar kendilerini serpmeci ve agcılardan kurtaracak kadarda akıllıdırlar.Sadece usta bir avcı onları yakalayabilir.
Anlatımlarıma devam etmek niyetindeyim.
Sevgiyle kalınız

 

Vedat baba;ben Bursa da okuyan bir ünivertse öğrencisiyim.Klasik gitar müziği eşliğinde yatağıma uzandım ve sabaha kadar okuyabildiğim kadar raporunu okumaya çalsışacağım.Cok sağlam bir hayranın olusmakta haberin olsun
Sevgiler,selamlar..

 

vedat abi alabalık istanbulda varmı ??

 

Ben migros'ta görmüştüm. onun dışında da olacağını sanmıyorum.

Rastgele.

 

Konumda anlattığım yerler İstanbula en yakın alabalık bulunan derelerdir.

 

Çok değerli abimiz forumda yeniyim ve bir arkadaşımla bir kaç hafta içinde bu dediğiniz yere gitmek istiyorum yalnız aracımız yok muhtemelen birkaç gün Çilingoz'da kamp yapıp yürüyerek ulaşmaya çalışacağız dediğiniz bölgeye ama tahminen kamp alanından kaç kilometredir anlattığınız bölge bir fikriniz varmı?teşekkür ederim.
Yazılarınızı büyük bir ilgiyle takip ediyorum.
Saygılar,

 

Vedat Baba,

Cok guzel yazilmis, buyuk keyifle okudugum eski paylasimlarindan biriydi. Muhtesem bir belge.Bence jiggi bir tarafa birakip boylesi bilgileri olan kitaplar yazmalisin.Bu paylasimda inkar edilmeyecek kadar degerli bilgi ve alabalik avciligi hakkinda bilgi almak isteyene degerli tiyolar var.Bunlar sitelerin unutulan sayfalari arasinda kalmamali.Sana ve amator balikciliga hizmet acisindan yazabilecegin boyle bir kitabin belki de Ulkemiz de ki bu konuda yazilmis en etkileyici ve kalici eser olacagina eminim.Su yasinda dev bir kilic yakalayip-salsan benim gonlumde bu kitabin yeri ondan buyuk olur.Amator balikciligimiz icin de bunun boyle olacagindan eminim.Hele onu oyle miktarli degil o karizmanla ve elindeki nadide alalarimizi tuttugun saldigin fotograflarla bezersen tadindan yenmez ve ustune muhtesem bir mesaji ve gonlu olan bir urun cikarirsin.

Bence bu projeyi ciddiye al.Hatta sponsor ara...Bu benim size mirasim de...Buyuk sponsorlarinin logalarini kitaplarinda yer ver, projeni onlara boyle duyur.Ve ciddiyetle verdigin sozleri yerine getir.Herkesin sana destek olacagindan eminim.Hatta gittigin yerlerde sana lojistik destek verebilecek pek cok arkadas bulabilecegine de eminim.Boyle bir projeye gucum yettigince cam sakizi coban armagani elimden gelen yardimi yaparim.malzemese istersen burdan bile bunlari temin etmeye calisirim.Eger samimi bir is olursa ve gercekten butun gucunle buna egilirsen pek cok insanin elini boylesi bir proje icin cebine atacagindan eminim.

Kendine iyi bak ve soylediklerimi bence iyi dusun.

Sevgi ve saygilarimla...

 

Sevgili Ogün

Turnaya Northern Pike diyenler bildiğin gibi Amerikalılardır.

Bu isim yüreğime yer etmiş bir isimdir.

Keza,Brown Trout ismide Amerikalıların kırmızı benek alabalığa verdikleri isimdir.

Gitmeyi planladığınız mahal bahsigeçen balıkların herikisinide barındıran bir bölgedir.

Ancak oralarda bol balık beklenmemeli ve hatta tutulanlar geri salınmalıdır.

Her alabalık deresinin sanki grafiğin en alt noktası gibi,en düşük değerlerde balık barındırdığı seneler vardır.
Gitmeye ve avlanmaya değmiyecek hale geldiğinde bu tip dereler tekrar kendilerini toplamaya başlar ve hiç olmazsa birkaç sene tekrar güzel av verebilirler.

Oralarda birbirine yakın alabalık bulabileceğin 6 ayrı kolda dere vardır.

Yemeye kıyamayıp 8 sene buzdolabımda sakladıktan sonra gömdüğüm iki alabalığın boyları 42 ve 38 cm'di.

Tek bir göletten üst,üste 11 alabalık yakalamışlığımda vardır.

Halende yanımda bir yardımcım olsa illaki 8-10 balık yakalayabileceğime inanırım.Böylesine çetrefilli,ulaşması zor ve avcının hakikaten doğayı iyiokuyan,eline geçen fırsatlarıda iyi değerlendiren bir avcı okması şartı ile balık yakalanabilecek yerlerdir.

Oralara iki kere 150 km pedal basarak gitmişliğimde olmuştur.

Çilingözden Binkılıç(Istranca)köyü yolunda Çilingöz giirişinden 6 km tırmanıp,sonrasında gözünüze kestirdiğiniz bir yerden diklemesine yarım saat inerek derenin alabalık barındıran bölgesine varabilirsiniz.

Keza Çilingözdeki gölü besleyen dere boyunca birkaç saat yürüyerek alabalık başlayan yerlere varabilirsiniz.

Nekadar yukarı tırman ırsanız o kadar alabalık daha bol olan yerlere varırsınız.

Ama bilinizki çok yıpratıcı olabilir

Sevgiler

 

Sevgili Vedat Abi,
Gerçekten balıkçılık hakkında çok bilgili bir insansınız yazılarınızı okuyup birşeyler öğrenmeye çalışıyorum.
Takma ismimi Northern Pike yaptım nedeni ise balıkçılığa olan ilgimin yurtdışında turna avıyla başlaması.
Son 2 sene İsveçteydim ve geleli bir ay falan oldu Türkiye'ye. Kırmızı benekli alabalığa Röding, alabalığa ise Öring deniliyor turna ise gadda diye anılıyor oralarda yani anlayacağınızı sözlükten öğreniyorum balıkların türkçe isimlerini... Kırmızı benekli alabalık oradada gerçekten çok pahalı ve beğenilen bir balık.

Amacımız zaten kesinlikle gidip çokça balık tutmak değil 2 kişiyiz 1-2 tane yakalasak kafidir.Daha çok doğada olmak oltalarla gölün tadını çıkarmak için gitmeyi planlıyoruz.Hatta abi burada sana söz vereyim eğer gitmek nasip olursa 1 turna ve 1 kırmızı benekten fazlasını yakalarsam kesinlikle geri bırakırım ve bıraktırırım.
İsveçteki balık avcılığımız genelde 3-4 bazen 5 saatlik yürüyüş ile sonunda oradaki hoşgörülü balıkçılardan ricayla ödünç aldığımız sandalla günboyu doğada olmak derslerin ve işlerin stresinden arada bir gün olsa bile kurtulmak amacıyla yapıyorduk.Burda Türkiye'de hele kendi ülkemizde bundan farklı olmayacaktır tabi burada ödünç sandal verecek kimse olduğunu zannetmiyorum
Abi, umarım sizinle bir gün tanışmak nasip olur balık tutmak şart değil elimizde olta muhabbet ederek doğada güzel vakit geçirmek şehirden uzaklaşmakta yeterlidir.
Saygılar,

 

Sevgili Ogün

İsveçte tatlıısu avcılığı yapmak sanırım önemli bir ayrıcalık sayılmalıdır.

Maalesef yurdumuzun tahrip edilen kaynaklarını İsveç ile kıyaslamak olkanaksızdır.

Burada avcı her istediğinde balık bulamıyor ve önemli bir balık tutmak için kişinin hayli uğraşması,bilgi ve tecrübe dağarcığını iyice genişletmesi,ekipmanını ve genel teçhizatını iyi kullanmayı bilmesi ve en önemlisi doğru istihbarat yapması gerekmektedir.

Ben bu konuda sana elimden gelen öneriyi yaparım.Ayrıca buralara gelirsende yardımcı olurum.

Sevgiler