bu sabah işe giderken eşime dedimki hatun kahvaltımızı açık havada yapalımmı olur dedi alibeyköydeki meşhur sandeviççiden nevaleyi alıp gazi mahallesindende meyve suyunu alıp doğru barajın yolunu tuttuk ama karşımıza öyle bir manzara çıktıki ben alıştımda ama eşim çok üzüldü inanın boş verdik balık tutmayı bu yaz sonlarında içmeye su bulamayacağız işte alibey manzaraları hadi buyrunda sizde üzülmeyin birde bu manzaraya ağ atanları serpme ve tırıviri ile 15-20 santimlik levrekleri toplayanları ekleyin. ne olacak bizim halimiz bilmiyorum neyse en azından eşimle üzüntülüde olsa temiz havada kahvaltı ettik saygılarımla
Su olmazsa hayat olmaz. Barajların hiç birinde su yok neredeyse. (normal seviyelerinin çok altında) Bu yüzden kendimiz ve etrafımızdakileri tasarruflu su kullanımı konusunda bir an önce önlem almaya davet ediyorum. Burada bizlere makro planlar hazırlamak düşmez tek yapmamız gereken gereksiz yere su harcamamak, araba, halı vb şeyleri çok gerekmedikçe yıkamamak, suyu banyoda, lavaboda veya mutfakta boş yere akıtmamak. Mümkün olan en az miktarla işimizi bitirmek. Her şeyi birilerinden beklemek yerine gelin bizler üzerimize düşeni yapalım. Bunları yazarken İstanbul da öğrenci iken yaşadığımız su sıkıntısı aklıma geldi bir an ürperdim bir de bunun uzun süreli olduğunu düşünmek bile ürkütücü.
Kanım dondu,zamanında toprakta dikili gözüken o kulenin dibinden balık çekerdik.Ne hale gelmiş,su kullanımı konusunda gerekli tedbirleri alalım almayanları uyaralım.Yaşı 30 ve üstü olup İstanbullu alanlar susuzluğun ne olduğunu iyi bilirler.Aylarca sular akmazdı.Kilometrelerce uzaklardan su taşınırdı.Ozamanlar bu kadar arabada yoktu su taşımak için.Yine ozamanlara mı dönüyoruz acaba. saygılar