Tamam o zaman bahsettiğiniz yerlerde yaya yolunun ortasında sandalye koyalım oturalım ortak kullanım alanı nasıl olsa,bumudur yani!!! Ortak kullanım alanı diyor ama orayı kullananlara mani oluyorsanız yani olta atarken etrafınızdakileri tehlikeye atıyorsanız aynı zamanda ' ortak kullanım alanlarında herkes birbiriyle iyi geçinmek zorundadır ' diyorsanız bir çelişki doğuyor. Sizin olta atacagınız yere kim girer ne olur onu bilmem zaten o konuda yorum yapmadım farkındaysanız.:thumb: Saygılar...
iyi geçinmek evet ben olta atarken dikkat edeceğim oda benim olta attıgım yere kafasını sokmayacak olay budur illaki koskocaman sahilde sence neden insanlar balıkçıların olta attıkları yerleri gezerler :?? çünkü diger taraflardan insanlar yoktur herkes birilerinin balık tutmasını izlemek ister o yüzdendirki şimdi bize yasaklanan yerlere yine gelip bizi izleyecekler aynı şeyler yine olucak ama ben inadına su sefer kimseyi kollamıycam ) kafasını uzatan uzatsın arkadaş madem balıkçılara ayrılıcak kısımlar yine piknikçilerle dolacak ozaman yasak koymanında bir anlamı yok sen hala cevap vermedin :) balıkçılara ayrılan bölümlere piknikçiler ve sahili gezenler girebilecekmi giremeyecekmi asıl mesele burda cevabı yine kendim vereyim girecekler ) bu ülke zaten badem bıyıklıların elinde oyuncak olmuş gün gelecek herkes bir gün bedelini ödeyecek konu kapanmıştır )
Biraz fazla duygusallaşmışsınız; tamam düşündükleriniz olmayacak şeyler değil ancak... Kızıltoprak'ın oralardan başlayıp; taa Kartallara kadan giden sahil şeridindeki düzenleme tüm bu yapılacak aktivitelerin; hatta daha fazlasının kimseyi rahatsız etmeden ve güvenli bir şekilde yapılabileceği bir düzenleme mevcut; fakat Boğaz'ın diğer yerleri ki; şimdi yasayı tam hatırlayamıyorum ancak deniz kenarlarına 300 metre kadar hiçbir şekilde yapılaşma veya yapılanma olamaz; tarihi birkaç mekan ve Haydarpaşa Limanı gibi yapılanmalar hariç buralar tamamen kamu kullanımına açık olmak durumunda; halbuki buralar halkın kullanımına açılacak iken yalılar, çay bahçeleri, kafeteryalar, restoranlar ile doldurulmuş durumda.... Eğer siz kamuyu düşünen bir babayiğit iseniz tüm bunları oradan kaldırır ve gerektiği gibi kamu kullanımına açarsınız... Ayrıca tüm balık sarf malzemeleri sektörünün tahmin ediyorum yarısı Istanbul'da tüketilmekte; buna bağlı olarak bu sektörden ithalatçısından tutun sahil kenarlarında tezgah açan sayısı belki 10000'lere varan insan ekmek yemekte; ayrıca amatör balıkçılar Istanbul'a bir renk katmakta; gelen-geçen olsun, turistler olsun pekçok kişi ilgilerini en azından fotoğraf çekerek belirtmekte; ya da balık tutanları seyrederek... Daha pekçok şey yazılabilir... Ayrıca mülakat yaptık; avukata danıştık... Yapılmak istenen bu durum yasalara ve anayasa uygun değil; tabii bunun karşılığında başka türlü zorluklar çıkarılabilir... Kamu alanları herkeze ait alanlardır; herkez başkasını rahatsız etmeyecey şekilde rahatça bu alanı kullanabilir... Şimdi balıkçılardan rahatsız olunuyor diyeceksiniz; ancak ben de sahilde yavaş yavaş araç kullanıp teybi sonuna kadar açan tiplerden; ya da patinaj çektirip yarışa kalkanlardan; sahil yolunda baraj kurma şeklinde ya da sığır sürüsü gibi yürüyenlerden; mangal yakanlardan v.s. pek çok şeyden rahatsız oluyorum açıkçası...
Bu yazdıklarınız da zaten büyük kısmı yasak. Ha uygulamada varmı bir denetim derseniz ona karışmam. Ama biliyorsunuz ki şikayetler arttığı sürece denetimler de artar. Ben şahsen boğaz balıkçılığının bir sembol olduğunu ve asla ortadan kaldırılmaması gerektiğini düşünüyorum. Ama tahminen bu konuda da vatandaşın hassasiyetleri zorlanıyor. Dolayısı ile şikayetler de alıp başını gidiyordur. Bence belediye kafasına koyduğunu yapacak. Tebliğden ziyada durumu tamamen kamu huzurunu bozmakla ifade edecektir. Zira öyle olmasa bile bunu bir şekilde kılıfına uyduracaklardır. Kasap et derdinde koyun can derdinde diyeceksiniz ama işin esprisi diyerek iyi tarafından da bakmak lazım: Surf kamış makina piyasası biraz düşecektir hihi
Arkadaşlar; bugün saat 15:30'da CNN TÜRK'te Kadir Topbaş ile röportaj varmış ve amatör balıkçılık konusuna değineceklermiş. İşyerinde olduğum için ben izleyemiycem ama imkanı olan varsa izleyip ne dediğini buraya yazabilirse bizde bilgilenmiş oluruz.
evet programın sunucusu Deniz Bayramoğlu mail adresi denizb@cnnturk.com.tr ayrıca cnntürk tv soru kısmı da burda http://www.cnnturk.com/servisler/bize.yazin/default.aspx?Department=2 illaki süslü laflarla dolu bir röportaj olacaktır ama konunun gündemde olması iyi bir şey.soru sormak lazım
Aret Merhaba, Geçmişte bu konuda yaşadığım bir tecrübe ile yanıt vermek isterim. Tebliğden ziyade, Kıyı kanununu ve İmar Kanununu incelemek gerekiyor. Çünkü kıyıda oluşturulacak engeller hakkında bazı düzenlemeler mevcut. Dolayısıyla kıyı kanununda usule uygun yapılacak yapılarda İmar Kanununu ile desteklenmesi halinde gerekirse bu alanlarda balık avlanılmasıda engellenebilir. Bu durumda amatör balıkçılık tebliğinde ilgili bölge yasak olmasa bile diğer mevzuatlardan ötürü avlanma engellenebilir. Eğer bu düzenleme netleşirse, burada en büyük çelişki, balıkçının olta atacağı yerlere olta atmayacak vatandaşında girebileceği ama olta atan vatandaşın, olta atmayacak vatandaşlara ayrılmış bölgelere giremeyeceği olacak. Şunu çok iyi anlamak gerek ki, denizler herkesin kullanımına ayrılmış alanlardır. Kimse vatandaşın denizden faydalanmasını engelleyemez. Ancak bizler, denizin içine girip avlanmadığımız için doğal olarak bir kaldırım, kayalık veya bir yapı üzerine yerleşmek suretiyle balık avlıyoruz. İşte bu yapılar bazı kanun ve mevzuatlar nedeniyle vatandaşa kullandırılmayabiliyor. Bu durumda da aslında avlanma yasağı yapıya uygulanacak. Dolayısıyla teknenin biri av yasağı uygulanan yapının dibine kadar gelip, oltasını sarkıtabilir. http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/790.html 3621 sayılı Kıyı kanunun 5’inci maddesinde “Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz.” denmektedir. Ancak, aynı kanunun 3'üncü maddesinde ise sadece şu istisnaya yer verilmiş: Madde 3 - Askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgelerinde veya ülke güvenliği ile doğrudan ilgili, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait harekat ve savunma amaçlı yerlerde (konut ve sosyal tesisler hariç) özel kanun hükümlerine, diğer özel kanunlar uyarınca belirlenmiş veya belirlenecek yerlerde ise özel kanunların bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerine uyulur. Yine anılan kanunun 7’inci maddesinde de belirtildiği üzere “Bu araziler Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır, özel mülkiyet konusu olamaz.” İbaresi vardır. Maddelerden de anlaşılacağı üzere özel mülkiyet sahiplenemez, bir yapı inşaa etse bile vatandaşıda faydalandırmak zorundadır. Ancak, devlet isterse kamu yararına bu alanları kullanabilir, kapatabilir. Burada takipçisi olmamız gereken balık avı yasağı uygulanacak yerleri nasıl ve hangi gerekçe ile olta atacak vatandaşa kapatacakları olmalı. Devlet kurumları bile olsa mevzuatlara uymayan veya usulsüz yasaklamalarda bizler vatandaş olarak hakkımızı aramaktan asla çekinmemeliyiz. Herşeyden önce bunu yapmak ve takipçisi olmak her vatandaşın olduğu gibi, hepimizin görevidir.
Bu mesajından sonra ,kendi yazdığım mesajları tekrar tekrar okudum acaba yeterince anlatamamışmıyım diye, İlk mesajımı tekrar yazıyorum. Şimdi mealini yazıyorum, İstanbulun yürümeye zorlanılan dar kıyı kesimlerinde,birde oltalardan kendini kollayarak yürümeye çalışmak ortak kullanım alanı fikrinizle çelişkilidir. Kimseyi kollamıyacagım diyorsunuz,yok öyle birşey mecburen kollayacaksınız çünkü ne tür sonuçlar doğar az çok tahmin edersiniz.:thumb: Balık tutarken yanınıza gelen meraklı insanlar konusunda yorum yapmadım.Konu dışı ayrı konuşulur. Tekrar yazayım size ayrılan yerlere kim gelir gider o konudada yorum yapmadım yani işin o kısmı konu dışıdır ayrı konuşulur. Badem bıyıklılardan bedel alacaksınız demek,kötünün yanında iyileride yaktınız gitti be ya hihi hihi hihi
ben seni anlamakla hala zorluk çekiyorum istanbulun dar kıyı kesimlerinde oltalardan kollayarak yürümek çalışmak kullanım alanı fikrimle neden çelişkili :??? şimdi o dar kıyı kesimlerinde senin yürümen serbest de benim olta atmam neden yasak ben bunu hala anlamadım yada siz heryeri kendinize ait sanıyorsunuz kıyı dar olabilir insanlar zor geçebilir bu oltacının sucu değildir kıyı şeridine villa otopark çaybahçesi vb yapan kişileri yargılaman gerekiyor...sen rahat yürüyeceksin diye benim olta atma hakkım engellenemez böyle saçma bir şey olamaz .. neden bir şeyler uygulanırken bir diger taraf sürekli haksızlığa ugrar bunuda anlamıyorum senide anlamıyorum üzgünüm dilimiz farklı
O halde size durumu şu şekilde bir de ben açıklamaya çalışayım. Diğerlerinin orada yürümeye hakkı olduğu kadar benim de olta atmaya hakkım var derseniz, 11'er likten 22 kişi bir araya gelir 4 tane kaldırım taşı alıp iki tane kale kurar ve onların yürümeye sizin olta atmaya hakkınız varsa bizim de burada maç yapmaya hakkımız var der bir diğeri başka şeylere hakkımız ar der ve işin içinden kimse çıkamaz. Herşeyi de tek tek maddeler halinde yazıp yasaklayamazsınız illaki yasaklı maddeler içinde unutulan bir eylem olur ve bir diğeri de çıkar "hahh yasaklananlar içinde bu yok o zaman benim de buna hakkım var" der. Sonuç???
Zaten detaylarını bilmemekle birlikte bu tür bir kanundan bahsetmiştim; eğer bu kanun ise uygulanması gerek ve uygulanır ise yalnız Istanbul değil; tüm ülkemizde akarsu, göl ve tüm sahil kenarında bulunan kanunun olurunu vermediği tüm yapıların yıkılması ya da kamu yararına kullandırılması lazım ki yalnız Boğaz'da pekçok yalı veya başka binaların bu uygulama kapsamında olduğu gayet aşikar... Ancak kanun ve durum böyle iken bile bırakın bunları yeşil alan; ya da kamuya ait olarak görülen yerler bile özel şahısların kullanım ve tasarrufunda bulunmakta...
Tüm bogaz kıyılarının , kaldırımlarında ağaçlandırma da yapılırsa ? ki güzel bir şey o zaman işler dahada karışır.. Anlaşılan o ki İstanbul (bogaz)oltacısı artık yavaş yavaş karadeniz ve marmara sahillerine dogru , surf kamışlarını kullanabilecekleri yerleri aramaları gerekecek.. aslında çok ta kafaya takmayın , değişiklik olur , 1970-2001 arası istanbulda yaşamış birisi olarak ki o zamanlar bogaz dahada sakindi.şimdi her yer insan kaynıyor bu konuyu fazla kafaya takmayın derim , amatör balıkçılıkta amaç su kenarında olmak ise, istanbulun her tarafından denize ulaşmak mümkün.. ama illaki balık tutacam diyenler varsa , onu bilemem
Bizler havanda su dövmeye devam edelim arkadaşlar. Bu işi çok güzel yapıyoruz. Nasıl olsa klavye ardında harcadığımız enerji sayesinde bir süre sonra hızımızı alıyor ve her neye karşı çıktıysak paşa paşa uyum sağlayıp hayatımıza, avcılığımıza devam ediyoruz. Alehimize olan her bir yeni uygulama karşısında forumlar ya da diğer sosyal paylaşım ağlarında şimdi yapıldığı gibi eselim, gürleyelim. Yağmadıktan sonra, sonuca fayda sağlamadıktan sonra.................. Arkadaşlar BENCE bu gibi durumlarda söz sahibi olup, yanlış yapıyorsunuz diyerek, dediğimiz lafı dinletmenin tek çaresi var. Dernekleşmek, tüzel kişilikler kazanmak ya da var olan STK'larına üye olarak omuzdaş olmak. Balık bitti. Artık ticari avcı amatörü rakip olarak görüyor. Bakın bir örnek vereyim. Bu örneği 4 sene önce de vermiştim. Balıkçılıkta AB'ye Uyum http://www.denizhaber.com/index.php?sayfa=yazar&id=15&yazi_id=100285&links=22 Balıkçı/Amatör Balıkçı http://www.denizhaber.com/index.php?sayfa=yazar&id=15&yazi_id=100030 Dikkatle okursanız göreceğiniz gibi, yazıların bazı bölümleri oldukça ilginç bir hesaplama içeriyor. Ve bu gibi hesaplamalar panellerde dillendirilerek bazı kesimlerce ciddiye alınıyor. (Buna bizzat şahit oldum ve tartıştım.) Ticari balıkçılar Amatör balıkçıların özellikle İstanbul Boğazında gerçekleştirdiği avlardan yana çok dertli. Biten av nedeniyle gözler bizlere yöneltilmiş durumda. Pekiiii, ya bizler ne yapıyoruz? Sevgili arkadaşlar, Dernek kurmanın ilk adımdaki maliyeti 300-350 TL. dir. Ülkemizde sayısı 22 ye ulaştığını bildiğim amatör balıkçı derneklerinden birine üyelik için giriş aidatı (bir sefere mahsus) 20 ile 50 TL arası, yıllık aidatı ise 20 ile 30 TL. arasıdır. Bizler dernekleşip, güç birliği yapmadığımız sürece bu gibi tepeden inme kararlarla yönetilmeye mahkumuz. Malum olduğu üzere toplumlar layık oldukları şekilde yönetilirler. Saygı ve sevgilerimle. RASTGELSİN.
konuyu çarpıtma arkadaşım yollar ve otobanlarda ortak veya özel ücretli kullanım alanıdır ve kuralları vardır ben bazı şeyler vardırki ülkenin ortak kullanım alanıdır ondan bahsediyorum ..düşümcemde hala ısrarlıyım deniz ortak bir kullanım alanıdır ve herkes birbirine saygılı olarak ortak birbiçimde kullanmak zorundadır ..sana bir soru sorayım şemşipaşayı belki bilirsin veya bilmezsin ben sana sırayla sayacagım.şimdi genellikle oltacıların tercih ettigi kıyı şeridine bak birde oltacıların balık olmayan bölgelerdeki kıyı şeridine ..demek istedigim oltacılar nerde ise gezmeye giden de oltacılara yakın gider değişmez bu gelenek o yüzdendirki ortak kullanıyoruz ve ben dikkat edeceğim beni izleyenler bana dikkat edecek .. üsküdardan beykoza kadar 2 saatini ayır ve gez olta atılan yerleri, ve atılmayan yerde insan varmı yokmu bir göz gezdir ne demek istedigimi anlayacaksın