Aman yarabbim, Uskumru bunlar, Lipari, Lipari bunlar,

Uskumru ...Saroz'un kralı ,balıkların şahı ...Bitirdiler Üstadım bu balığıda bitirdiler ...Hiç bir şey tutamazsak uskumru tutar ,kolyosa burun kıvırırdık
Tebrikler ,Rastgele

 

orhan abi rastgelsın mukemmel balıklar harıka goruntuler bol sanslar..

 

Fakat bizler gene şanslıyız, hala uskumru alıyoruz, bizim buralarda
var, havaların düzelmesini bekliyorum, uskumrular beni bekliyor.
hoşçakal.

 

Çok teşekkürler,
Böyle güzel ve canda övgüleriniz , bana çok kuvvet veriyor,
sizlerde güzel balık avları dilerim. hoşçakal.

 

Orhan abi cevap için teşekkür ederim. Özür dilerim ancak bazı şeyleri anlamadım.

O kadar köstek nasıl oluyor da birbirine dolaşmıyor. Bir makaraya mı sarılıyor yoksa?

Bir de şu ikinci kurşun olayı. Misina toplanırken aynı anda da zaten balıklar temizlenir, akabinde boşalan köstekler aynı yerden suya bırakılır diye düşünüyorum. Yani diğer taraftan salmaya gerek yokmuş gibi düşünüyorum. Böyle olunca, misina toplandıktan sonra yeniden bir kurşun bağlayıp diğer taraftan denize salmak gerekmiyor gibi.

Eğer 60’lı kösteğin her iki başında da ağırlık bağlama yeri varsa ve de boşa çıkan uçta sırasıyla bir alttan bir üstten ağılık takılmak suretiyle, balıklardan boşaltılan uç aynı zamanda zaman kaybetmeksizin ağırlık takılarak yeniden ava hazır hale getiriliyorsa o başka tabi.

Şayet anladığım gibi ise, ille de uskumru avının olmazsa olmaz olta düzeneği bu mudur? Yani bu olta düzeneği ile başka hangi balık türünde av yapılabilir?

Ayrıca parakete konusu ki; Sizin düzeneğinizin, Amatör (Sportif) Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen 2/2 Numaralı Tebliğ’de kullanımı yasaklanan ve Parakete diye adlandırılan avcılık düzeneğinden ayrılan yönlerine de bir izahta bulunulmamış.

Sizin kullanmış olduğunuz 60’lı çaparinin farkını, izahınıza bağlı olarak anlamış olmam, kafamdaki istifhamları benim için aydınlatıcı olacaktır. Zira paraketede de çoklu köstek kullanımı söz konusudur.


“Hangisini anladın ki bazısı kaldı?” diyeceksiniz belki ancak, siz yine de izah ederseniz pek makbule geçecek. Cevaplar için şimdiden teşekkür eder, bol balıklı ve tadında avlar dilerim.

 

Sevgili Nuri kardeşim,
Ben tekrar anlatacağım,
750 veya 900 gr bir ağırlık bağladığımız, 60 iğneli çaparimiz suyun içinde,
Balığı bulduk ve çaparimiz balıkla doldu,
Balğımızı çekiyoruz, çaparimizin en üstteki fırdöndümüz elimize geldi,
ana misinamızı fırdöndüden çıkarıyoruz, boşta kalan fırdöndüye,
ikinci yedek bekleyen 750 veya 900 gr, lık kurşunu, ağırlığı takıyoruz,
teknenin diğer tarafınna sarkıtıyoruz,teknenin enine kadar olan balıkları
temizliyoruz, temizlediğimiz balıksız kısmı tekrar denize bırakıyoruz, yani
aktarma yapıyoruz, balıkları tekrar temizliyoruz, tekrar denize salmaya devam ediyoruz, en son balığı aldıktan sonra, fırdöndüye bağlı olan kurşunu
çıkartıp, daha evvel çıkarttığımız ana misinayı tekrar takıma , fırdöndüye
bağlıyoruz ve tekrar denize sarkıtıyoruz, balığı aramaya devam ediyoruz.
bu arada devamlı iki adet kurşun kullanıyoruz, denizde bir kurşun ve
teknede bekleyen bir kurşun, bu sistemin adı aktarma usulu ile yapılan
çapari, Çanakkale'de bu sistemi çok eskiden beri kullanıyorlar, Çanakkaleli
olan balıkçılıkla uğraşanlar bilirler, onlar 100 veya dahada fazla iğneli
yaparlar.bana özelden telefonunu bildir, bana tel ile de sorabilirsin,
anlatması belki daha kolay olur. hoşçakal.

 

Servgili Nuri
Bu yöntemi buralara getiren,şimdi kullananlara anlatana kadar nerdeyse iki sene uğraşan bendenizin üzüntüsü nedir bilirmisin.
Gecen sene başlarında bu yöntemi anlatıp resimleyip yolladığımda raporumdaki resimler silinmiştir.Haklıdırlar ama cifte standarda razı olmak mümkün değildir.
Burası amatör forumdur.Coklu iğneler konumıuz artık olmamalıdır.Bir kerede 60 balık dolması vakiadır.buda bir seferde 12 kg balık eder.
Durumu moderatörlerin dikkatine sunuyorum ve bu konuda izahat bekkiyorum.
Sevgiyle kal

 

aynı soru benimde kafamı kurcalamıştı ama yanlış anlamaya meal vememek için şennur kardeşime özelden sormuştum bu nasıl avcılık etikmi diye madem konusu açıldı bende düşüncelerimi söyleyim bana göre böyle 60-100lü çapariler amatör balık avcılığında etik değil aynı anda bir sürüye gelip 50tanesinin dolduğunu düşünün ve bir seferde size imkan tanınan balığı alıyorsunuz işte gerçek amatörlük bence bundan sonra başlıyor gitmekmi kalmakmı bu takımı dikleme salarsak çapari olarak kullanılır ama boylama salarsak malesef parekete diye tabir edilir aynı kara avcılığında pompalı tüfek kullanmakla çift kırma tüfek kullanmak gibi birşey biri ava kaçma imkanı dahi vermiyor bunun için ben pek etik bulmuyorum böyle avcılığı hele gençlere örnek olan onlara değerli bilgiler veren abilerimizin üstatlarımızın böyle yapmış oldukları avları yayınlarken biraz daha incelik göstermelerini istiyorum amatör balıkçı bence aynı bir sanatcı gibidir topluma çevresine ve foruma örnek olmalıdır

umarım yanlış anlaşılmam

 

Yaptığımız çapari ve tutuğumuz balıklar çok normal olarak,
amatör sirkülere uygundur, önemli olan fazla balık tutmamaktır,
bizde normal bir av gerçekleştirdik, yeteri kadar balığımızı aldık
son sirkülerde çaparide iğne sayısı
belirtilmiyor, bence yeni bir karar alıp sayıyı azaltmak lazım,
bizlerde daha az çaparide kullanabiliriz, bence bütün sorun buysa,
aramızda da anlaşırız ve
çaparideki köstek sayısını düşürürüz, yeterki amatör balıkçılığa
bir zarar gelmesin. bende sizin gibi düşünüyorum, her zaman
bizden sonra gelecek nesillere iyi örnek olmamız lazım,
sorunlarımızdada gene iyi bir örnek olarak, sevgi, saygı ve hoşgörü
içersinde halledersek gene çok güzel bir örnek oluşturmuş
oluruz. çapari sayısını 30 ,a düşürüyorum takımı ikiye bölüyorum.
hoşçakalın. Sizlerede güzel ve mutlu balık avları dilerim.

 

Sevgili Vedat ağabeyim,

Buradaki sitemine yine ben yanıt vereyim. Geçen sene seninle böyle bir durum yaşadığımızda, konuyu kaldırmamın sebebi çaparideki iğne sayısı değildi. Evet çapari konusunda tartışmalar olmuştu ama konunun kaldırılma sebebi çapari değildi. Konuyu, kişi başı limitin aşıldığı aşikar olduğu için kaldırmıştım. Şu ana kadar sitede kimsenin konusunu çok iğneli çapari ile avlandığı için kaldırmadım/kaldırmadık. Zira tebliğde yasaklanmamış bir şey için konu kaldıramam/kaldıramayız. Bunun yanı sıra, ben seni o avla ilgili olarak yadırgamamıştım da, zira diğer platformlarda aynı avı rahatlıkla yayınlamış ve burada almış olduğun tepki ile o platformlarda karşılaşmamıştın. Ayrıca henüz burada nelere dikkat ettiğimizi de bilmiyordun ama sonrasında bu konuda çok da güzel anlaştık ve sen de bizlere ondan sonrasında her zaman sevgi ve yaşımızın küçük olmasına rağmen saygı ile yaklaştın. Dilerim bizler de farkında olmadan sana saygısızlık etmemişizdir. Ancak Orhan beyin bu avında iki kişi oldukları açıkça belirtilmiş ve bunu fotoğraflardan da görmekteyiz. Oradaki balıkların 10 kilo olmadığı kanaatine vardığım için de bu konuya müdahale etmedim.

Ancak, diğer bir konuya değinmek gerekirse, 60 iğneli çapari (biraz daha az ya da biraz daha fazla farketmez, ki ben 6 iğneden fazla olanlara itiraz ediyorum. Son zamanlarda 10'lu istavrit çaparilerine pek ses çıkarmıyorum ama bana göre o da kullanılmamalı. Fakat opsiyonu ile ses çıkarmadığım 10 iğneden sonrası, hangi çapari olursa olsun kendi adıma itiraz edilecek bir av malzemesidir.) bizim sitemizde etik olarak kabul edilmemekte. Ki gelen bazı eleştirilerden Orhan bey de bunu anlamıştır muhtemelen. Etikten kastımızı da biraz açmak gerekecek sanırım.

Bizler, yani amatör balıkçılar için önemli olan (özellikle de bu sitede bulunan arkadaşlarımızı kastederek söylüyorum) balığı kandırmak, onu oltada hissetmek, mücadele etmek, bazen kaçırmış olmanın verdiği o talihsizlik hissini ya da balığı yakaladığımız andaki o adrenalin yüklü anı yaşamaktır. Tüm bunları yaparken de avımızla aramızdaki eşitliği sağlamak, ona kaçma şansı tanımaktır. Bir yandan da denize verdiğimizden fazlasını denizden almamaktır (yapmış olduğumuz masraf, katlandığımız zahmet denize verilmez. Bunları hariç tutuyoruz). Bu ilkeler doğrultusunda da, buradaki arkadaşlarımızla her zaman fikir alışverişinde bulunuyoruz ve amatör balıkçılıkla ilgili zihniyeti bu yönde değiştirmek için uğraşıyoruz.

Şimdi çapariye bakıyoruz, balıkların kaçma şansı, hele ki sürünün tam ortasından geçiyorsanız hemen hemen yok. Pek adilane değil kısacası. 60 lık bir çaparinin tamamen dolmasının söz konusu olamayacağını biliyorum (zira ben de ilk balığımı 6 yaşında tutmuş ve ailesinde balıkçıların olduğu biriyim. Böyle olmasa bile etrafım ticarisinden amatörüne balıkçı kaynıyor, bu sohbetleri her zaman yapıyoruz.) Ancak ne var ki, 60 iğne birden dolmasa dahi, bir kerede 5 kiloluk limiti rahatlıkla doldurabileceğiniz gibi limiti aşma olasılığınız da oldukça yüksektir. Eğer çapari kullanmaktan keyif alan bir amatör iseniz, 60 iğneli bir çapariyi kullanırken, bu durumda ikinci atışı yapmamalı ve hatta bu hesaplamalara istinaden 60 lık bir çapari kullanmamalısınız. Amatör balıkçılık, bizlerin nazarında bu işin ticaretini yapmıyor olmak değildir çünkü. Yukarıda saydıklarımı da kendi içinde özümsemiş olmaktır. En azından, bizlerin "etik" derken kastettiği budur. Esasen ben bu konuları Orhan bey ile özel olarak konuşmayı düşünüyor, ilk raporu olduğu ve tebliğe aykırı bir durum da görünmediği için bu konuda dile getirmek istemiyordum ama konu bu yönde şekillenmiş, ben de bunları dile getirmek durumundayım. Bu konuları dile getirmeyişimin yanı sıra konuya tebrik yazmamış olmamın sebebi de 60 lık çapari kullanılmasını kendi adıma doğru bulmadığımdandır.

bir başka konu, tuttuğumuz balıkları etrafla paylaşma durumudur. Bizler burada balıklarımızı da limitler dahilinde paylaşıyoruz. Yani eğer 5 kilo balık tutmuşsak bunun 2-3 kilosunu birilerine verebiliyoruz ama başkalarını da nasiplendireceğiz diye 10-15 kilo balığı tek başımıza tutmuyoruz. Kısacası balık vermiyoruz, onları da yanımıza alıp balık tutmayı öğretiyoruz. Kendi balıklarını kendileri tutsunlar ve o keyfi onlar da tatsınlar. Bu şekilde olunca, hazır verilen balık karşılığında duyulan hazdan daha büyük bir haz yaşanıyor.

Tüm bunların dışında, yaptığımız avları savunmak için ticari balıkçıları, trol v.s. bahane olarak kullanmamak da önemli bizler için. Zira bizi ilgilendiren, bizim ilgi alanımızdır. Biz önce kendi kapımızı süpürüp, tebliğe ihtiyaç duyulmayacak zihniyeti bir edinelim, o zaman bize bahane uyduramayacak olan ticari balıkçılar ve yetkili mercilere de yeterli derecede itiraz edecek gücümüz olacaktır.

İşte, bizim amatör balıkçılık konusunda etik, prensip v.s. dediğimiz şeyler bunlardır ve sitemizde bulunan arkadaşlarımızın, bu ilkelerle şekillenen işleyişimize saygı duymaları en büyük arzumuzdur. Zira arkadaşlarımız da bu konularda her zaman bizlerin fikrine saygı duymuş ve hatta destek olmuşlardır. Bunun için de teşekkürlerimizi borç biliriz.

Çok uzattığımı biliyorum, lütfen kusura bakmayın. Okuma zahmetine katlanan tüm arkadaşlarıma teşekkürler. Tüm bunları kaç kez yazdığımı ben de hatırlamıyorum ama gerektiğinde elbette yine yazacağım, yazmaktan sıkılmayacağım. Belki bir gün sizler okumaktan yorulsanız da...

sevgi ve saygımla...

 

Yahu ben 4-5 tane igneye bir oltada sahip çıkamıyorum sağa sola batıyor valla 60 tanesine evirip çevirene "Helal Olsun!"

 

Sevgili Ahmet kardeşim,
Bulunduğum yer Kuzey ege , buranın kendine has bir yapısı var,
hiç bir zaman bir İstanbul veya bir İzmir değil, öyle bir denizde
balık avlıyoruzki, her an kılıç balıklarıyla, orkinoslarla, kocaman
akyalarla, köpek balıklarıyla, yunuslarla, barrakudalar ve lambukalar,
hatta balinalarla bile karşılaşabiliriz, o zaman uskumru ve kolyoz gibi diğer balıklara yem olan balıkları bir yerde bulmak çok zor, burada çapari ile
uskumru avlamak artık başka bir şekilde oluyor, anlatıyorum,
Tekne ile giderken, çaparimiz denizin içersinde oluyor,
balık bulucumuzla başlıyoruz balık sürüsünü aramaya bu bazen iki veya
üç saat sürüyor, balığı bulduğumuz zaman çaparilerimizi balığın
üzerine bırakıyoruz ve ne kadar alabilirsek, veya üzerine denk getirebilirsek
tuttuğumuz ve tutacağımız balık bu oluyor, bazen, sabah erkenden
çaparimize bir sefer vuran balığı bir daha bulmak çok zor, zira biraz evvel
yukarda denizlerimizde olan balıkları onun için yazdım, bu balıkları
yakalamak isteyen bizler gibi çanavarlardan başka çok daha acımasız
canavarlarda var, bunun yanında birde en büyük canavarlar ise,
Tirol ve gır gır tekneleri, bir defada 20 ton uskumruyu aldıklarını
geceleri sabahlara kadar lamba yakarak denizi talan ettiklerine
gözlerimizle şahit oluyoruz, işte durum bu şekilde, bu sistem buraya ve
Çanakkale'ye ait, ama bizler amaör balıkçıyız, aramızda anlaşıp
belirli bir köstek sayısında karar varip, mesela 15 köstekli çapari gibi,
bizler, hepimiz uyarız, belkide baskı yapıp, sikülerdeki çaparide köstek
sayısımı belli etmeleri, az köstekli çapari sistemini uygulatabiliriz, ama
şu anda çaparide iğne sayısını serbest bırakmışlar, benim için sorun
yok, ben çaparide yapmayabilirim, Mercan, sinarit, torik, akya, uskumru
avlarım, bence daha zevkli olur, sizlerede Güzel izmir'imizin denizlerinde
başarılı avlar dilerim. hoşçakal amatör balıkçı kardeşim.

 

60 Tane ignemi????

Wallahi pesss 60tane igene bayagida balik yakalnmis! acaba Türkiyede Amatörbalikcilikda igne sayisinda bir sinir yokmu ? herkes Abim gibi böyle hergün Baliga gidip bukadar igne kulanirsa yakinda sadece 1 Tane igneli Oltaya Balik bile gelmeyecek. Benim bu sahsi görüsüm, Herkese SAYGILAR......

 

İğne sayısına şu anda sınır getirilmemiş, bende doğru bulmuyorum,
ama bu kuralları düzenleyenlerin düşünmesi lazım bana göre
çaparide, dedelerimiz, babalarımızdan öğrendiğimiz, İstanbul,
boğaz ve Marmarada olsun, 15 iğne 25 iğne arası yaparlardı,
bencede 20 ile sınırlandırmak lazım, ama diğerlerini nasıl
halledeceğiz, bir seferde 20 ton uskumruyu gece lamba yakarak
gözlerini kör ederek avlayan gırgırları, denizin dibini tarayan
tirolleri, deve misali neyse, biz 15 şede indiririz,
bize akşam ızgaramızın üzerine 5 tane bile yetiyor,
Sen nerede avlanıyorsun, sizdede uskumru çıkıyormu, hoşçakal.

 

Almanyadan Katiliyorum..

Orhan Abi Hakli olabilirisn Türkiyede igne siniri yokdiye,ben sadece bunun böyle Amatörbalikciginda Etik olmadigi düsünüyorum.Avrupanin heryerinde sinir vardir [bir seferde 20 ton uskumruyu gece lamba yakarak
gözlerini kör ederek avlayan gırgırları, denizin dibini tarayan
tiroller] Günde 1 tanedegerli Balik(YAYIN,TURNA,LEVREK)Denizlerde degisiyor ve Denizde birkac tane igneli olta kulaniliyor ama böyle 20-60 tane degil..Türkiyede okadar AmatörBalikcilar Dernegi var internet sayfalarinda cok üyeler var neden basvurmuyorlar bu sinirin degismesi icin, yanlis anlasilmasin bunlar sadece gelecek nesil Amatörbalikcilar icin!!!ve sizler icin, burdada var sinirilari zorlayanlar(RUSLAR)zarari kime yine bize,[ Av tutanagi var ne yakaladin kac kilo,kac santim,hangi Balik,tutanak depozito'lu sene sonunda veriyorsun 20€ aliyorsun vermezsen paran yaniyor].cogu zaman ELLI bos geliyoruz Kusura bakma orhan Abi cok yazdim basini agritdim RASGELE.
Herkese Saygilar...

 

Sevgili Tarık kardeşim,
Az yazdın, esasında daha çok yazmamız lazım, bazı kurallar
kanunlar değişmesse, bir tane balık bile yakalayamayacağız,
burada Kuzey egede balık olmasının nedeni ise, Yunanistan'da
yasaklar var ve yasaklara uyuluyor, bizde onlardan faydalanıyoruz.
tabi yazacaksın, bende yazacağım, madem amatör balıkçıyız,
kurallara ilk başta bizlerin uyması lazım. hoşçakalın.