Bazı konular vardır uzmanlık ister. Toplum genelini ilgilendiren konularda kişisel fikirleri ortaya koymak en demokratik haktır. Fakat donanımsız ve ehil olmayan insanların memleketin önemli konularında belirleyici ve yönlendirici olma iddiasıyla ortaya çıkmaları topluma zarar verir. Kısıtlamalar ve yasal sınırlamalar toplum düzenini sağlama ve genelin menfaatlerini koruma bakımından yararlı araçlardır. Fakat bu araçlar ehil olmayan insanların elinde bir gruba çıkar sağlamak amacıyla da kullanılabilir. Amatör balıkçılık bir sevda işidir. Öyle basit tanımlamalarla sınırları çizilebilecek bir olgu kesinlikle değildir. Hele hele çok farklı kültüre sahip ülkelerin gelenek ve kuralları ile ülkemizdeki amatör balıkçılığı tanımlamak pek mümkün değildir. Yetersiz bilgi ve donanımla yapılan tanımlamalar, yüzlerce yıllık geleneklerin ortadan kalkmasına, heves ve sevdayla amatör balıkçılık yapan insanların bu faaliyet alanından uzaklaşmasına ve insanların yaşadıkları bölgedeki doğal kaynakları korumaktan vazgeçmesine neden olur. Av yasaklarına yetersiz ve donanımsız olarak müdahale edilişinin bir örneği lüfer kampanyası ve sonrasındaki olaylardır. Yetersiz veri akışı olan ve ülkemizden başka bir ülkenin ticari olarak avlamadığı bir balık türü söz konusu olduğunda bazı aksaklıklar çıkabiliyor. Dünyada ve ülkemizde yüzlerce yıllık geçmişi olan fly ve kaşıkla alabalık avcılığını (Deveciyan 1915) yeni keşfedenlerin bunu çok özel bir şey sanarak, diğer yöntemleri dışlamaları son yıllarda doğal alabalık yaşam alanlarının ve stoklarının ağır tahribine neden olmuştur. Oysa Anadolu’nun doğal alabalıkları binlerce yıldır savaşlar, kuraklıklar, yokluk ve kıtlık şartlarında bile geleneksel yöntemlerle avlandıkları için bu güne kadar korunabilmiştir. Büyük şehirlere yakın kirletilen kaynaklar dışında daha düne kadar Anadolu’nun pek çok akarsu ve gölünde doğal alabalıklar sorunsuz olarak yaşamış ve korunmuştur. Bu gün göç nedeniyle boşalan mezralar, yaylalar, köyler ve kasabalar şehirli bohçacıların insafına bırakılmış, gece ışık ve serpmeyle, gündüz çeşitli kimyasallar, patlayıcılar, iş makinaları ve elektrik kullanarak avlananlar tarafından talan edilmiştir. İsteyerek veya istemeyerek, fakat kesin bir cehalet örneğiyle, çötenle, böcüyle, fındık köteğinden oltalarla ve elle balık avlayanlar derelerden ve göllerden uzaklaştırılarak yukarıda sayılan katliamcıların buraları rahatça talan etmeleri sağlanmıştır. Yılda bir kez alabalık avına geleceği vadide yaşayan halkı dereden kovdurmak doğru değildir. Eğer bunu yaparsak torunları için dereyi koruyan köylü, sırf sen kendini tatmin edeceksin diye tahripkar avlananlarla kavgayı göze almaz. Teknik ve lojistik alt yapıyı, gelenekleri dikkate almadan idareyi yanlış kararlara zorladıktan sonra, her dereye, her ağaç dibine, her menderese, her gölcüğe bir koruma kontrol memuru neden konmuyor diye şikayet etmek te amiyane tabirle bir pişkinliktir. Sivil toplum örgütleri ve bireylerin tespit ettikleri aksaklıklar konusunda tedbir alınmasını idareden istemeleri en temel hak ve görevleridir. Fakat STK lar kadrolarında balıkçılık yönetimi uzmanı barındırmıyorsa, anılan konularda bilim adamlarıyla ortak bir araştırma raporu ortaya konmamışsa veya bireyler bu konuda yeterli eğitim almamışlar ise, balık boyu, av sahası, av zamanı ve avlama yöntemi konusundaki kararları idareye ya da işin uzmanlarına bırakması daha doğrudur. Kişisel gözlemler ve işin içinde olmak doğru analiz için yeterli bir özellik değildir. Çoğu zaman doğru bakış için olaylarla araya mesafe koymak ve kuşbakışı bakmak daha etkin analiz sağlar. Özellikle fazla göz önünde olan İstanbul Boğazında kıraça avcılığı buna örnektir. 1. Yaşın sonunda üreme boyuna erişen istavrit, dişi birey başına 100 bin adedin üzerinde yumurta yapar ve bundan yaklaşık 20 bin adet arasında kıraça oluşmaktadır. Getirilen günlük limitler ve boy yasaklarına uyulduğu sürece bu türün stoklarının zarar görmesi zordur. Oysa bir orfoz ancak 45-50 cm iken cinsiyet değiştirerek denizde çift oluşturabilecek duruma geldiği için daha küçük boyda avlanması hızla yok olmasına neden olmaktadır. Gelişmiş ülkeler veya uluslararası kurumların önerdiği ya da uyguladığı kısıtlamaların çoğu ülkemizde uygulanamaz. Bu tür başka ülkeden mevzuat taşıma işleri de özel bir uzmanlık ister. Ülke şartları ve ülkede mevcut kurallar dikkate alınmadığında 80 yıldır yerli yerine oturtamadığımız yasalarımız gibi balıkçılık yasaları da bünye tarafından reddedilir. Ülkede halen geçerli mevzuat çoğu zaman dışarıdan ithal edilecek kurallardan daha gelişmiş olabilir. Mevzuata hakimiyet sadece okuduğunu anlama meselesi değildir. İyi hazırlanmış mevzuatın arkasında geçmiş tecrübeler, gerekçeler ve geleceğe yönelik planlar vardır. Bunları bilmeden yapılan müdahaleler doğru sonuca götürmez. Analiz uzmanlık ister, aksi taktirde hem insanları yanıltırsınız hem de zor duruma düşersiniz. Örneğin; Bir araştırmaya göre: Yunanistan'da 224 kişi İtalya'da 336 kişi Fransa'da 134.5 kişi İspanya'da 313.7 kişi amatör balıkçılık yapıyor ??? (Kaynak: http://asbal.org/node/7) Şimdi amatör balıkçılığa yön veriyorum, amatör balıkçıyı ticari balıkçılardan koruyorum diye bu saçma rakamlardan medet umulur mu? Rakamların nerede çıktığını anlamak için metinden alıntı yaptığım bölümde; ülkelerdeki amatör balıkçıların toplam av miktarı ile bir amatörün bir yılda yakaladığı bildirilen miktarı (163-194 kg) birbirine bölebilirsiniz. . Sözün özü; Amatör balıkçılığı ne olduğundan büyük ne de küçük göstererek, sırf bir şeyler yapmak ya da söylemiş olmak için ciddi konulara müdahil olmak yanlıştır. Bir aşk ve hevesle denize ve balığa yanaşan insanları denizden, sudan ve balıktan uzaklaştırmak iyi bir şey değildir. Fazla bilgi sahibi olmadığımız konularda idareyi yanlış yönlendirerek yeni yasaklar konması yada var olan yasakların kaldırılması hem amatör balıkçıya hem de ülkeye zarar verir. Bu konularda uzman bilim adamları ve uzman kurumlar vardır. Sizler gördüğünüz aksaklıkları idareye bildirebilir, düzeltilmesini talep edebilirsiniz. Saygılarımla
güzel bir konu .bende bu yazıyı okurken aklıma gelen ılk ve tek sey soylemek ıstıyorum.konu balıkcılık yada baska bırsey .kanun koyucu koydugu kanunun takıpcısı olmadıgı , uygulanması konusunda net yaptırımlarla aktıf takıpcısı olmadıgı bır ulkede çıkarılan kanunlar devletın cıddıyetıne golge dusurmekten baska bır ıse yaramıyor. ornegın sıgara yasagı ya da emnıyet serıdı , hız sınırı yada lufer cınekop boyu konularını gosterebılırım.ben çok gezen biriyim .ülkemiz kadar kanun tanımaz ülke cok az gordum.sonucta arabadan sıgara sıse pecete atan trafıkte kurallara uymayan ınsana deger vermeyen insan balığın boyu konusunda cıkan kanunlara ne kadar baglı kalırkı.bu adam bırde bu ısı yapıyorsa halde yapılan salak saçma baskınlarlamı bundan vazgececek.hayır.benım tezım devlet kanunu cıkarmalı nasıl benzınde en pahalıyız cezadada en pahalı olarak yapacagı ceza fıyatlaması ile bu işleri çözmeli. yine bir örnekle boyu uygun olmayan balık tutan satan alana 100 bınden bın liraya kadar cezalar uygulasa. yaya gecıdınde durmayan kısıye 5 bın lıra ceza donulmezden donen gırılmezden gırene 5000 lıra ceza.emın olun bız adam olmayız ve olmayacagız.zengınlestık lukslestık ama kalıtemız cm ilerlemedi.Konuya gelırsek amator balıkcılıkla ılgılı kararları evet uzmanların vermesı ve yonlendırmesı cok onemlı .bu bılırkısı ancak kurulmamıs olan denızcılık bakanlıgında olabılırdı eger kurulmus olsaydı. aman canım sıkıldı aksam aksam ben bıraz yuruyeyım dısarda ıyı geceler
Sn. Yakup ERDEM, Öğrenemediniz gitti. Muhatabınızın, yani karşınıza aldığınız kişinin bulunmadığı ortamda onun hakkında eleştiri yapmak, laf üretmek her şeyden önce AYIPTIR. Hikmet Hocaya bir diyeceğiniz varsa aslında sizin de rahatça bulabileceğiniz adres ve telefon bilgilerini verebilirim. Sizin de gayet iyi bildiğiniz gibi, o yazı SEVGİLİ ARKADAŞLARIM hitabıyla başlayan, neyin nasıl yapıldığını, yapılırken hangi kaynaklardan faydalanıldığını anlatmak için kaleme alınmış bir yazıdır. Sizin de 2004 – 2005 yılları arasında üyesi olduğunuz bir Amatör Balıkçılık Derneğinin bir STK olarak davet edildiği Amatör Balık Avcılığı Kuralları Danışma Kurulu Toplantısında ilgili Genel Müdürlüğe sunduğu görüşlerin dış kaynaklarını anlatan bir yazıdır. İçerdiği bilgilerin tamamı AMATÖR BALIKÇILIK alanında yayınlanmış olan dış kaynaklı, kitap, makale, araştırma ve raporlardan oluşan bir bilgilendirme amaçlı yazıda çeviri sırasında yapılmış bir hata ile kafa yapmak, bunu yaptığın şekilde yermek AYIPTIR sayın hoca AYIP. Ayıp utanana, utanma duygusu olana etki eder. Bilirim de, ben yine de demiş olayım AYIPTIR. Bir de yazışmalarınızda olgunluk talep ettiğinizi duydum ki, buna ancak gülerim ben. Günlerdir muhatabınızın bulunmadığı birçok alanda çeviri sırasında rakamlarda yapılmış olan hata nedeniyle veryansın eleştirdiğiniz bu yazı ile Balıkçılık Biyoloğu ve Balıkçılık Yönetimi uzmanı olmanın ne alakası var? Var mı diğer bilgi ve belgelerle ilgili bir eleştiriniz? Varsa alalım onu da sayın hoca. İlgili kuruma Amatör Su Ürünleri Avcılığı hususunda görüş derleyip verdiniz de değerlendirilmedi mi? Sorun sizin sorununuz. Ayrıca düşünüyorum da 9 seneden sonra bu işi neden yaptığınıza aklım ermedi. Siz bu yazıyı da bu yazıdan kaynaklanan önerilerin tamamını da 9 yıl önce okumuş, hatta düzeltme yapılmasında emek vermiş bir kişisiniz. Yakında bunu da neden yaptığınızı öğrenirim elbet. NOT: Rica edeyim mümkünse bu mesajım silinmesin. Tabii ki mümkünse.
Sizin anlamanızı beklemiyorum fakat ben yine de açıklıyayım; Dünyada günde binlerce makale yazılır. Bir makale şu bölümlerden oluşur. 1- GİRİŞ : konunun amacı, önemi ve kapsamı 2- GENEL BİLGİLER VE LİTERATÜR ÖZETİ : Konu hakkında yapılmış önceki çalışmalar burada anlatılır. 3- MATERYAL ve YÖNTEM : Neyi ele aldığımız ve nasıl ele aldığımız burada anlatılır, genelde ölçüme dayanan makalelerde bulunur. 4- BULGULAR : Özellikle ölçüm ve karşılaştırmaya dayanan makalelerde elde edilen sonuçlar bu bölümde yazılır 5- TARTIŞMA ve SONUÇ Bu bölümde daha önce yapılmış çalışmalarla karşılaştırma yapılır, önceki çalışmalar birbirleriyle ve elde edilen verilerle karşılaştırılır. Standartlara göre sonuçların durumları analiz edilir. Kısaca; her makale kendinden önce yazılanlarla karşılaştırma yapar ve asla makalenin yazarıyla uğraşmaz, makalenin içeriği ile ilgilenir içerik hakkında yorumlar yapılır. Bu bağlamda, benim makalemde olaylar ve önceki bazı yayınlar geçebilir ama asla kişilerin adlar geçmez, hatta atıfda belirtilmesi gerekirken sırf kişiyle uğraşılıyor görüntüsü vermemek için alıntı yapılan makale link olarak paylaşılmış ve kişi ismi verilmemiştir. Sizden de benim kişiliğim ve geçmişimi değil makalemin içeriğini tartışmanızı beklerim. Eğer bir iş yapmak için melek olma şartı varsa, herkes otursun, yukarıdan iş yapacak şeyler bekleyelim. Sonuç: Balıkçılık yönetimi bir bilim dalı olduğu kadar bilimsel makale yazmanın da bir etiği vardır. Siz kişilerle, biz olaylarla uğraşırız. Zira bilim bunu gerektrir. Sizin kişileri karşı karşıya getirme gayretleriniz başarısız olmaya mahkumdur.
:laughing: :laughing: :laughing: Hangi makale bu Sayın Yakup ERDEM? Sizi benim anlamamı beklememenizin sebebi ne ola ki? Ya anlaşılmaz bir adamsınızdır ya da ben anlamıyorumdur. Hadi anlatın bana. İstersen ben de sana anlatayım. 2004 yılına kadar Amatör Balıkçılara uygulanan denizlerdeki zaman yasağı o içinden bir bölümünü alıp mıncıkladığınız yazı sayesinde olmuştur. İngilizceden Türkçeye çevrilirken bir rakam hatası yapıldı diye aklınızca yerdiğiniz o çalışmalar sonucu Amatör Balıkçılık lehine bir çok düzenleme yapılmıştı. Bunların tamamını biliyorsunuz. Bildiğiniz halde neden kötüleme peşindesiniz anlayamıyorum. Ama er ya da geç anlar yine yazarım. Mesela o yazı sayesinde tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi bizde de DENİZLERDE avlanan Amatör Balıkçıya zaman yasağı kaldırılmış olduğu gibi, ticari balıkçıya ayrı amatöre ayrı uygulanmakta olan boy sınırları da eşitlenmiştir. Aşağıya aktardığım bu örnekler sizin canınızı niye sıkıyor. Bu örnekleri verdiğim GELBALDER grubundan mesajımı niye sildirdiniz? İşinize gelen mesajları bırakıp, işinize gelmeyenleri sildirerek nereye varabilirsiniz? Sevgili arkadaşlar, İnceleyince göreceğiniz gibi vakti zamanında Ticari Balıkçı bastırmış, kendine ayrı, Amatöre ayrı yasaklar uygulatmış. Hem de senelerce. Az daha boş verip, AMATÖR BALIKÇIYA sahip çıkmayalım da görün neler olacak. Aşağıdaki veriler üzerinde belirtilen tarihlere ait Ticari ve Amatör Balık Avcılığı Kurallarından alınmıştır. (BKZ: http://www.bsgm.gov.tr/mevzuat/mevzuat_ana.html#sirkuler ) TİCARİ VE AMATÖR SİRKÜLERLERDEN 1996 – 2004 YILLARI ARASI İÇSULARDA ve DENİZLERDE ZAMAN ve BOY YASAKLARI ÖRNEKLERİ İÇSULAR: SUDAK: 1996 – 1997 sirkülerinde; Ticari balıkçıya BOY LİMİTİ 26CM. Amatör balıkçıya BOY LİMİTİ 35CM. Ticari balıkçıya TARİH YASAĞI 31 MART ta bitiyor. Amatör balıkçıya TARİH YASAĞI 30 HAZİRAN da bitiyor. 1997 – 1998 sirkülerinde; Ticari balıkçıya BOY LİMİTİ 26CM. Amatör balıkçıya BOY LİMİTİ 35CM. 1998 – 1999 sirkülerinde; Ticari balıkçıya BOY LİMİTİ YOK, Amatör balıkçıya BOY LİMİTİ 35CM. 1999 – 2000 sirkülerinde; Ticari balıkçıya BOY LİMİTİ YOK, Amatör balıkçıya BOY LİMİTİ 35CM. 2000 – 2002 sirkülerinde; Ticari balıkçıya BOY LİMİTİ YOK, Amatör balıkçıya BOY LİMİTİ 35CM. 2002 – 2004 sirkülerinde; Ticari balıkçıya 01 Mayıs 2003 e kadar BOY LİMİTİ YOK 01 Mayıs 2003 den sonra BOY LİMİTİ 22CM Amatör balıkçıya 01 Eylül 2002 den itibaren BOY LİMİTİ 22CM. DENİZLER: 1995 den 1998 e kadar BOY LİMİTLERİ Ticari ile Amatör sirkülerde AYNI. 1998 – 1999 sirkülerinde; Ticari Balıkçıya Levrek BOY LİMİTİ 18cm. Amatör Balıkçıya Levrek BOY LİMİTİ 25cm. Ticari Balıkçıya Kolyoz BOY LİMİTİ 18cm. Amatör Balıkçıya Kolyoz BOY LİMİTİ 20cm. 1999 – 2000 sirkülerinde; Ticari Balıkçıya Levrek BOY LİMİTİ 18cm. Amatör Balıkçıya Levrek BOY LİMİTİ 25cm. Ticari Balıkçıya Kolyoz BOY LİMİTİ 18cm. Amatör Balıkçıya Kolyoz BOY LİMİTİ 20cm. Ticari Balıkçıya Çipura BOY LİMİTİ 15cm. Amatör Balıkçıya Çipura BOY LİMİTİ 20cm. Ticari Balıkçıya Karagöz BOY LİMİTİ 15cm. Amatör Balıkçıya Karagöz BOY LİMİTİ 20cm. 2000 – 2002 sirkülerinde; Ticari Balıkçıya Levrek BOY LİMİTİ 18cm. Amatör Balıkçıya Levrek BOY LİMİTİ 25cm. Ticari Balıkçıya Çipura BOY LİMİTİ 15cm. Amatör Balıkçıya Çipura BOY LİMİTİ 20cm. Ticari Balıkçıya Lüfer BOY LİMİTİ YOK Amatör Balıkçıya Lüfer BOY LİMİTİ 20cm. (veya Ticaride Çinekop = Lüfer olarak geçmiş ve BOY LİMİTİ 14cm.) 2002 – 2004 sirkülerinde; Ticari ve Amatör Balık BOY LİMİTLERİ EŞİTLENMİŞ BUNLARIN HER BİRİ SAYIN HOCANIN DALGA GEÇTİĞİ METİNDE YER ALAN DIŞ KAYNAKLI DOKÜMANLARDAN DESTEK ALINARAK DÜZELTİLMESİ SAĞLANDI.
Bir diğer yandan da 35 yıldır Balıkçılık Yönetimi Uzmanı olduğunuzu yazmaktasınız. Yaşınız henüz 47 olduğuna göre 12 yaşlarında uzmanlaşmıştınız. Mutabık mıyız? Uzman olmaya gerek yok sayın ERDEM. Hele de 12 yaşında. O içinden bir kısmını alıp yazarının olmadığı ancak genele de açık bir mecrada mıncıklamakta olduğunuz yazı http://www.asbal.org/node/7 link altında da görüleceği üzere Sevgili Arkadaşlar diye başlayan yapılan işin dayanaklarını anlatan, bilgi içerikli bir yazıdır. Onun makale ile alakası yoktur. Bana makalenin yapısını anlatarak hedef saptırmaya uğraşmayın. İşinizle uğraşın. Komik olmayın. :laughing:
Sevgili Yakup Daha birkaç gün öncesinde başka bir platformda vakii olan karşılıklı yazışmalarımızda,şahsını uyarmıştım. Görülüyorki bir kere daha haklı çıktım. Ben seninle aynı yandayım sakın bunu aklından çıkarma Sevgimle kal
