Çok teşekkür ederim. Üyesi ve yönetim panelini kullanma yetkim olduğu başka bir platformda bu şekilde yaptık. Anketler aynı yerde olduğu için bir birini örtüyor, deniz balıkçılığı genel başlığı altında başka başlıklar açılınca çok geride kalıyor. Bu haliyle en azından belge alımı ve avlanmak için ödeme yapılması konusunda net görüş alma imkanı bulacağız. Bu arada gelen sonuçlar Türkiye profilini gayet net ortaya koyuyor. Rakamlar daha anlamlı düzeye çıkar ve varyansı daha küçük (örnek sayısı fazla) olursa üzerinde konuşmaya başlayabiliriz. Şu ana kadar toplamda 50 den fazla farklı görüş toplanmış durumda. 19 oylama burada, 14 diğer platformda, 20 yi aşkın anket sayfasında... Merak edersiniz; öğrencilerim (çoğu temel bilgilere hakim değil ve amatör balıkçılıkla ilgileri yok) arasında "istisnasız her balığa bir kez üreme hakkı tanınmalı" fikri %100 çıktı. Oysa siz ilk mesajınızda bu sularda istilacı türler de olduğunu hemen saptadınız. İşin içinde olmak nedir , işte budur Selamlar.
bu semineri kimler verebilir(verecek).balıkların üreme zamanlarında avlanmaması ve belirli boyun altında balık tutulmaması dışında ne gibi bilgiler olacak.ben oyumu bu secenekten yana kullanmıştım.
İlk yıllarda sadece ve sadece Üniversiteler vermelidir, verebilir. Sürdürülebilir balıkçılık kuralları ve temel oltacılık bilgileri yeterlidir. 30 u aşan su ürünleri fakültesi bir o kadar hidrobiyoloji anabilim dalı olan üniversite var. Biz ticari balıkçıya bazen sürdürülebilir balıkçılık kuralları konusunda ve av verimini artırma, Hijyen vs. konularında bu tarz seminerler veriyoruz.
Ben amatör avcılık belgesi olmayan bir oltacıyım , buna rağmen herşeyden evvel denetimi sıklaştırılmış hatta cezai müyedde uygulamalı belgeli avcılıktan yanayım , çünkü sitemize üye olana kadar birçok şeyden bihaber yaşıyordum yaptıklarım sadece kendi prensiplerim çerçevesinde kalıyordu. Belgeyi almaya gelecek amatörlere dersli anlatımlı ve uygulamalı bilgiler sonunda hak kazanırlarsa verilsin ,ki benim gibi kendi insiyatifini kullanarak değilde uyulması gereken kural ve kaideler içerisinde yapılır. Yakup hocamın verdiği diğer seçenekler bizlerden ziyade siyasilerin karar verebileceği bir şey diye düşünüyorum.
Bence bu hususta önemli olan yaptırımdan önce eğitimdir.Bu konuda ücretsiz seminerler sonucu verilen bir sertifika,amatör dostlarımızı daha bilinçli ve korumacı bir avcı kimliğine yönlendirecektir.Korumacı avcılık ve sürdürülebilir doğal kaynak fikri ile donanmış amatör balıkçılar sayesinde sularımız ve türlerin devamlılığı biraz daha güvence altına alınmış olur.
Amatör balıkçılık; "maddi çıkar beklemeden tamamen dinlenme ve eğlence amaçlı balık avlamak" olarak isimlendirilse de, doğrusu bu değildir. Ülkeden ülkeye, kültürden kültüre bu tanımlar değişir. Ülkemiz için; "Maddi amaç gütmemek ve tamamen eğlence ve dinlenme amacıyla balık avlamak" ifadesi amatör balıkçılık değil sportif balıkçılık teriminin karşılığıdır. Alıntıdır
amatör balıkcılık bence kücükte olsa bir ücrete tabi tutulmalıdır bu toplanan ücretlerlede balık popülasyonunun devam etmesi için kullanılmalıdır.( örneklemek gerekirse balık çiftliklerinde üretilen balıklarım tekrar tabi ortamına bırakılması gibi)
arkadaşlar ne olursa olsun amatör balıkcılık bir sertfikaya tabi olmalıdır bu sertfikayıda alırken insanın bütcesini sarsmıycak şekilde bir ücret ödenmelidir bu ücret de tekrar denizler için kullanılmalıdır
izmir çeşmede balık çiftliklerinin yanında avlandık çiftlikten kaçan balıkları yakalama şansımız oldu doğal ortamında yaşamış balıklar kadar lezzetli olmasalarda yinede memnun ayrıldık .birde oo balıkların denizde yumurtlayıp çoğaldıklarını düşünürsen bence böyle bir projeye gerek var.. saygılarımla
3 ayrı yerde toplanan sonuçları bir özetleyelim; Oylamaya katılanların büyük çoğunluğu; Amatör balıkçılığın zorunlu bir belgeye tabi olması gerektiği, bu belgenin ücretsiz seminer ve kurslarda verilmesi Sadece belirli özelliğe sahip alanlarda amatör balık avcılığından ücret alınması gerektiği yönünde görüş bildirmiştir. Amatör Balıkçılar için Belge ve Sertifika şartı konusunda Toplam 59 oylama yapılmıştır. 8 kişi -Amatör balıkçılık yapmak isteyenler ücretli kurslarda eğitim görmeli ve bir belge almalıdır 42 kişi -Ücretsiz toplu eğitim seminerleri sonunda bir sertifika verilmelidir 9 kişi -Amatör balıkçı hiçbir belgeye tabi olmamalıdır. Amatör Balık Avı Yapılabilecek Yerler Konusundaki İzinler Toplam 51 oylama yapılmıştır. 29 kişi -Belgesi olmayan kişi hiçbir yerde amatör balıkçılık yapmamalıdır. 13 kişi -Özel yerlerde sertifika şartı olmalı, geniş avlaklarda sertifika zorunlu olmamalıdır. 9 kişi Herkes her yerde belgesiz avlanabilmelidir. Amatör Balıkçılık Yapabilmek İçin Para Ödenmesi Konusunda Toplam 49 oylama yapılmıştır. 6 kişi - Amatör balıkçı avlanacağı süre ve yere göre değişen belirli bir para ödemelidir. 27 kişi - Özel alanlar ve avlanma biçimleri dışında amatör balıkçılık ücretsiz olmalıdır. 16 kişi -Her yerde amatör balıkçılık ücretsiz olmalıdır. Kişisel Yorumlarım: ========== Sonuçlardan anladığım, ülkemizde bilinçli amatör balıkçı sayısı giderek artıyor. Fakir bir ülke olmamız nedeniyle sportif balıkçılık henüz yaygın değil, insanlar genelde yemek için balık avlıyor. Bu anketin bir sonucu olmasa da sahada gözlenen; Sportif balıkçıdan daha çok katliamcı balıkçı var, tırıvırı, zehir, ağ, dere-göl kurutma, önünü çevirme, dinamit vs. patlayıcı kullanma, avlaklara her türlü çöp bırakma oldukça yaygın. Ama en çok ortalama amatör balıkçı mevcut ve onlar da kurallara uyma konusunda hassas. Fakat büyük çoğunluk balığın tükenme eşiğine geldiği ve balığın ve avlakların korunması gerektiğinde hemfikir. Ankete katılan çoğu kişi eline olta-ağ vs. alan herkesin balık avlaması taraftarı değil. Herkesin en azından temel kuralları öğrenmesi, öğrendiğini gösteren bir belge alması ve gerekiyorsa; avladığı balığın karşılığı olarak yılda bir kez 5-10 lira da olsa bir avlanma izin parası ödemesi gerektiğine inanıyor. Avlakları sınıflandırıp bazılarını paralı yapmak, her ay için vs. avlanma izin belgesi almayı zorunlu yapmak genelde tehlikenin farkında olan sportif bakış açısına sahip amatör balıkçılar tarafından isteniyor. Abant Gölü benzeri etrafta imkan sağlanan ve özel olarak balıklandırma yapılmış alanlarda ve benzeri özel durumlarda amatör balık avcılığı için para alınmasında genelde bir mahsur görülmüyor. Bu amatör balıkçılık belgesinin maddi karşılık beklemeyen ve ticarete dönüşmesini engelleyecek şekilde resmi kurumların düzenlediği eğitim -sertifikasyon seminerleri ile verilmesi çoğunluğun tercihi. 10 yıldır internet ortamından izlediğim kadarıyla, henüz bilinçli balıkçı sayısı az olmasına rağmen sürdürülebilir balıkçılık kurallarını egemen kılmak için çaba harcıyorlar ve bunda kısa sürede başarılı olacaklar.
Kaç gündür bu konuya bakıyorum ama bir türlü yazmak nasip olmadı. Ama şimdi müsaitim ve cevaplayabilirim. Otomatik ankette, şıklarla ilgili yorum yapamayacağımdan, orada oylama yapmadım ve tüm şıkları burada sıralayacağım. Belge ve Sertifika * Amatör balıkçılık yapmak isteyen herkes taşıt ehliyeti alır gibi ücretli kurslarda eğitim görmeli ve bir belge almalıdır. * Hayır, Ücretsiz toplu eğitim seminerleri düzenlenmeli ve bu seminer sonunda bir sertifika verilmelidir. Her iki seçenek de olabilir ama her ikisinde de benim düşünceme göre eksik bir yan var. Birinci şık olacaksa, ücretsiz olmalı ve nihayetinde hem yazılı hem de uygulamalı bir sınava tabi tutulduktan sonra belge verilmelidir. Bu belge, geçici belge olmalı, denetimlerde, belirlenen ceza puanlarına ulaşan olursa belgesi elinden alınmalı ve hiçbir şekilde avlandırılmamalıdır. Bir süre belirtilmeli ve bu süre içerisinde amatör balıkçılığı düzgün şekilde ifa etmiş olanlara asıl belgeleri verilmelidir. İkinci şık olacaksa, seminer kısa süreli olmamalı, seminer sonunda verilecek belge, yine yazılı ve uygulamalı iki ayrı sınav sonucunda verilmeli ve ilk şıkta belirttiğim gibi bu belge, geçici belge olmalı, denetimlerde, belirlenen ceza puanlarına ulaşan olursa belgesi elinden alınmalı ve hiçbir şekilde avlandırılmamalıdır. Bir süre belirtilmeli ve bu süre içerisinde amatör balıkçılığı düzgün şekilde ifa etmiş olanlara asıl belgeleri verilmelidir. Amatör Balık Avı Yapılabilecek Alanlar ve İzinler * Belgesi olmayan kişi hiçbir yerde amatör balıkçılık yapmamalıdır. Amatör Balıkçılık Yapmak İçin Ödeme * Yukarıda sayılan özel alanlar ve avlanma biçimleri dışında amatör balıkçılık ücretsiz olmalıdır. 1- Avlanma Yasakları ve Sınırlamaları * Bir balığın üreme döneminde amatör yöntemlerle olsa da avlanması yasaklanmalıdır. 2- Boy Yasakları * Her balığa bir kez üreme fırsatı verilecek bir boy yasağı konmalıdır. 3- Çanta Limitleri (Günlük av miktarı sınırlandırması) * Her balık için amatör balıkçılık ile avlanacak miktar sınırlandırılmalıdır. İstisnalar : Doğal ortamında bulunan potansiyel sakıncalı ve sakıncalı balıklar için de boy yasağı olmalı ancak adet açısından limitlendirilmemeliler (neden yalnızca "adet" yazdığımı aşağıda öğreneceksiniz.) Limitlendirme yapılırken, kg. limitleri kaldırılmalı ve tamamen boy limitlendirilmesi yapılmalıdır. Hüseyin Alp ağabeyin de bununla ilgili bir yazısı vardı, linki bulup onu da ekleyeceğim daha sonra. Neden kg. limitinin kaldırılmasını istediğimde sanırım o zaman anlaşılacaktır. Hüseyin Alp ağabeyin mesajını ekliyorum; http://www.balikavi.net/forum/showpost.php?p=599783&postcount=9 .
Bu cevaba ancak şapka çıkartılır, tebrikler, devletin her tarafı laçkalaşmış, yalama olmuş, bu sektörden ekmek yiyenlerin, yanlış avlanmaları sonucu, denizi kirleten belediyeler ve diğerleri bunun sonucu bitmiş bir balıkçılık, yasak tanımayan bu sektöre diş geçiremeyen, ceza uygulamıyan bir devlet ve bizlerdede vay belgen vardı, yoktu , fazla balık tuttun, vs vs muhabbetleriyle suçun dönüp dolaşıp amatörlerin omuzlarına yüklenmesi, yok almanyada, avrupada şöyle imiş sözleri, almanyanın ve avrupanın ekonomik, vede kişi baına düşen gelirlerinide bizlere uygulayın, devletin suçluyu nerede bulabileceğini bilme becerisini bizim devlet erkanına ve yöneticilerinede öğretin ondan sonra biz amatörlerinde neler yapabileceğini gönül rahatlığıyla tartışabilelim, bu sayılan şartların hepsini amatörlere uygulayın, hiçbir şeyin düzelebileceğini sanmıyorum, çünkü balık baştan kokmuş, biz amatörlerin yanlışları yokmu, tabiki var ama denizlerimizin bu hale gelmesinde bizim yanlışlarımızın devede kulak bile olamayacağını biliyorum, çünkü biz amatörlerin denizi kirleten,ne gemileri, tankerleri var, ne evsel atıkları denize salan belediyelerimiz var, ne tüm atıklarını denizlere salan fabrikalarımız var, nede denizin dibini tarayıp, yavru, yumurta, yuva bırakmadan yanlış avlanan balıkçı teknelerimiz var, selam ve sevgilerimle, herkese rastgele,
Erhan bey, dediklerinizde haklısınız. Ancak burada yapılmak istenen "nasıl olur?"u değil, "nasıl olmalı"yı amatör balıkçıların gözünden görebilmek. Yoksa yukarıda benim de yazdıklarıma bakacak olursanız, denetimden bahsediyorum. Yazdıklarımın hemen tamamı da denetime dayanıyor. Kim denetleyecek Allah aşkına? Sizin de dediğiniz gibi balık baştan kokuyor amma ve lakin, bu işin "nasıl olur?" unu düşünecek olursak, son olarak okuma-yazma bilmeyenlere varırız. Yani ordan başlamak gerekir ilk önce. (bu arada okuma-yazma bilip de pat diye herşey öğrenilip anlaşılacak diye düşünülmesin yazdıklarım. Ülkenin durumundan tutun da, daha pek çok konuda bilinçlendikten, ama önce sağduyu sahibi olduktan sonra amatör balıkçılıkla ilgili yapılandırma çalışmalarına geçilebilir.) Baştan başlamak pek kabil görünmediğine göre, belki sondan başlayıp geriye doğru gitmek bir fayda sağlayabilir. Bunun için de öncelikle, biz ve bizim gibilerin, bu tip tartışmalara katılım sağlayıp, fikir beyan etmesi bence önem taşıyor.
Suda yaşayan bir canlıyı kıyıya alacak kişiyi bırakın, suyun kenarında yürüyecek kişinin bile bilinçlendirilmesi gerekiyor. Denizdeki kirliliği görünce başka türlü düşünemiyorum!
Bu konuda sadece devletten güc beklenmemeli,dünyanin hangi ülkesinde sadece,devlet balikcilikla ilgili korumayi yapiyor,bizler yani isin asli olan balikcilar,elimizi tasin altina koymazsak,hic bir sonuca varilamaz varilmayacaktirda,devlet sadece yasa cikarir ve denetlemeyi yapar,denetleme derken,gidip herhangi bir su kenarinda balikcinin belgesi varmi diye sormaz,sorsa bile bunu yüzdeye verisek,sadece %10 devlet memurlari,gerisinide dernekler tarafindan yetistirilmis gönüllüler yapar,senelerdir almanyada balik avlarim,bir kere polis gelipte kontrol etmedi daha,sadece derneklerin koruma denetcileri gelip soraralar,en azindan avrupanin cogu ülkesinde durum bu,bize gelince,biz herseyi devletten bekliyoruz,bu hani bir deyim varya"biri tutmus,biri pisirmis,biri yemis"diye ona benziyor,bizler sorumlu olarak hissetmeliyiz kendimizi,yoksa devletten beklersek,daha cok bekleriz,bu hükümet gider,yenisi gelir sonuc degismez...
Merhaba, merak ettim,almanyada, denizi kirleten evsel atıkları, gemi,şilep gibi teknelerin atıklarını, fabrika atıklarını, balıkçılık sektöründen ekmek yiyen, ama denizin ve balıkların anasını ağlatan koca, koca balıkçı teknelerinide, dernekler ve vatandaşlarmı denetliyor? varsayalım, dediğiniz gibi dernek gönüllüleri yapıyor herkes ben dernek gönüllüsüyüm, deyip bu işi yapabilirmi, yoksa bunu yapabilmek için devletten resmi bir izin vs gerekmezmi ? (devlet sadece yasa cıkarır ve denetlemeyi yapar,denetleme derken,gidip herhangi bir su kenarinda balikcinin belgesi varmi diye sormaz,sorsa bile bunu yüzdeye verisek,sadece %10 devlet memurlari,gerisinide dernekler tarafindan yetistirilmis gönüllüler yapar,) Dediğiniz gibi devlet yasa çıkarır, denetlemeyi devlet memurları yapar demişsiniz, yani bir şekilde bu denetleme yapılıyor, hernekedar dernekler falan desenizde bu denetleme işinin derneklerin tekeline bırakıldığını sanmıyorum, denetleme işinin doğru yapılıp yapılmadığı bir şekilde mutlaka devlet tarafından yapılıyordur, yani saldım çayıra mevlam kayıra şeklinde olduğunu sanmıyorum, bizde olduğu gibi, uyduruk bir yasa çıkar, ama takibinide yapma, Sonra, herşeyi devletten beklememeliyiz demişsiniz, bizler sorumlu olarak hissetmeliyiz kendimizi diyerek işin özünü çok güzel açıklamışsınız da bu sorumluluk bilincini kişilere nasıl yerleştireceğiz? devletin ve ailelerin burada sanırım en önemli görevinin ne olduğu ortaya çıkıyor sanırım, bunuda müsadenizle bu devletten veye hükümetlerden beklemeye hakkımız vardır sanırım, Sevgi ve saygılarımla...
Söyle anlatmaya calisayim,devlet dernege gölü verir,yada kiralar,bu gölün bakimini,icindeki baliklarin adetini ve cesitliligini,etrafinda olan agaclarin bakimini,göl etrafindaki yollarin temizligini derneklere birakir,derneklerde gönüllü kisileri egitip kontrolcü yapar,dernekteki üyelerde her sene para yaninda,8 saatlik calisip bu temizliklere katilir. Balikcilarin egitimlerini sadece dernekler üstlenmistir,yani balikciya bir egitim verir,sonrada bir imtagana tabi tutar,bu imtagani kazanan belgeyi alir ve almanyanin her yerinde balik tutabilir ama gene her hangi bir suda avlanmak icin o suyu isleten veya o suyun sahibinden müsade almasi gerekmektedir,bu müsade cogu zaman para ile alinir. Kanunu devlet,derneklerinde önerilerini alarak cikarir ama denetimi derneklere birakmistir cogu bölgede. Almanyada hemen hemen hersey özellesmistir,bütün ormanlarini devlet korumaz mesela,sahislara kiralanmistir,devlet kiralarken gelir"burada 100 agac var icinde bilmem kac tane yaban hayvani"der ve on sene sonra gelir seni denetler icindeki ormanin bakimi,agac sayisi ve yabani hayvanlari kontrol eder ve gider,yani ben su ormanin agaclarini kesipte villa oturtayim olayi yoktur,tüfegi eline alan avci olmuyor malesef,yada agaclari kesip villa oturtan arsa sahibi olamiyor,neden olamiyor cünkü koruyucusu dernek ve kisler,devlet degil..Bu gün devlet ne kadar koruyabiliyor sizce. Benim anlatiklarim siyasi degildir,devlette devamlilik olmalidir,bu gün bir parti gider deigeri gelir ama konulan kanun devam eder,yani gecmisteki hükümetlerle,bu günkü hükümetin bir alakasi yok yazmis olduklarimda,devleti olusturan halk yani bizler elimizi tasin altina sokmaliyiz,anlatmak istedigim sadece bu...
denetleme işi derneklere,gönüllülere vs bırakılamaz.devletin güvenlik kollarınca yapılması şart.şöyle düşünün bir dernek yöneticisi gelipde köprülerde denetim yapıyor ve ceza kesmeye calışıyor.onun yerinde olmak istemem......
