Sohbetinden keyf aldığım,birlikte açık denizlerde cesurca avlandığımız,değer verdiğim ve sevdiğim bir partnerimken,nedendir bilinmez son gelişinde beni aramadın bile sevgili Talip. Bende bir yol tutturmuş gidiyor ve amatör balıkcılık olgusunda elimden geldiğince muhtelif kardeşlerime faydalı olabilme çabasında devam eden bir abinim. Şimdi bana lütfen nerede ve neden benimle ters düştüğünü,buna mukabil benim ters düştüğüm,amatör kavramına hiçbir zaman uymayan,yada coğunlukla uymadığı artık belgelenen,mezeli masa,içki,dedikodu ortamlarını yeğlemeye başladın bir anlat hele. Yani ben nerede yanlış yapıyorum,güzel ifade kabiliyetinle bir anlatta, benim ne mal olduğum bir ortaya çıkıversin. Bak binlerce kişiye hitap etmekte ve belkide halende farketmediğim,fayda derken zarar verdiğim noktalar vardır. Senin benimle ilgili kanaatini hangi eylemim değiştirmiştirde,bana karşı bu şekilde davranır olmuşsundur,hele bir açıklada belki banada faydan olur,ne dersin? Senden bunu eski güzel günlerimize dayanarak ve sığınarak rica ediyorum. Sevgiler Not;Belki,hemen her forumda boy gösterirken bana cevap dahi vermeyebilirsin.Herkes eteklerindeki taşları dökmelidir,değilmi sevgili Talip.
Talip Abinin ne derdi vardır bilmem şahsen. Benimde senle teknik olarak bir derdim de yok. Ama birileri, banada sağlam birileri, senin balık sattığını söylüyor. Anladığım kadarıyla, çevrendeki bazı profesyoneller seni bu şekilde topa tutuyor, ama arkandan, ama belki yüzüne karşı bunu söylüyor. Sende mi diyerek bana vurmaya çıkman, emin ol seni bundan kurtaramayacak. Zira senden yokluğun kanıtını isteyecek kadar mankafa değilim zaten. Ama en azından bu bahane ile, bu iddialara bir (kez daha) cevap verirsin abi, hürmetler.
Forumlarda üyelere elimden geldiğince balık avı olgusunun tüm detaylarını gayet basit bir ifadeyle anlatan,dahası hep davet ederek fiilende avlarıma ortak eden biirisiyim. Sanırım gelenlere,buradaki balık avlama dışında kalan çoban ve köylülere tonlarca balık hediye ettiğimde bilinen bir gerçektir. Bir,iki kere olmuştur bana para verilmek istenmiştir hepsini arada nerdeyse güreşerek almaktan çekinende birisiyim. Ha arabamın bir yerine yada teknemin bir yerine para sıkıştıranlar olmamışmıdır,olmuştur farketmemişimdir,farkettiğimdede asla böyle bir hareketi yapmamalarını tenbihle,aksi takdirde kendileriyle bir daha balığa çıkmayacağımı net bir ifadeyle söylemişimdir. Kabul ettiğim ise yakıttır.Zira kıt bütcemle herkesi balığa çıkarmakta bu bakımdan acizim. Balık sattığım geçmişte olmuştur. Ama o zamanlar ne forumlar vardı nede amatör tebliğler. Üstelik Yaşadığım yerde,özellikle yasak başladığında oltacıların tuttukları uskumruları alıp lokantalara vermeye çalışan balık manavından fırçayı yeyince,ilk günlerimde,ilk senelerimde (10 sene evvelinde)ortama uymuşluğum vardır. Ancak motel camlarına ilan yapıştırıp,fiyat belirleyip,bir taraftan forumlarda ahkam kesipte,öte yandan üyeler üzerinden para kazanmayı(balığa çıkararak)ilke edinenlerden değilim. Bunu cümle alem bilirde senin o kalın kafan halende almaz be Serdar. Karşımda bana karşı çete kurmuş güya duayen,güya usta beş kişilk,hemen herkesin tanıdığı bir grup vardırki,maalesef sende arada sende ince dokunmalarla onlara dahil oluyorsun,onlara göre ben b alık satıcısıyımda,balık tutmaktan acizimde,balık tutmayı bilmiyorumda demekteler,hemen herzaman bir açığımı kollamaya özen gösterip,maalesef toplumumuzun kötü alışkanlıklarının başında gelen,ÇAMUR AT,İZİ KALSIN,edebiyatına sığınan gafil,kötü niyetli,beleşci insanlardır.İçki masası,dedikodu ortamı müdavimleridirler. Birde bana bir şekilde çatıp,eksik balıkcılıklarını,eksik ustalıklarını örtmeye çalışıp,isimlerinin bellemesinde,forumlarda yer etmeyi bu şekilde seçenler vardırki,sanırım sende bu hataya arada düşüyorsun. Karışık anlatımlar,uçuk fikirler,tatbik edilmesi mümkün olmayan taktiklerin adamı olan sen,adın geçtiğinde sadece suratlarda müstehzi ifadelerin yer aldığı sen, halende bana güya,ince dokundurmalarla çatmaktasın. Bak benim bir deyişim vardır. Muhlis tabiatıma rağmen demişimdirki,hepinizi üst,üste koyar tepenizede otururum. Kiminle dans ettiğinizi artık öğrenin.
Yok be Vedat abim, o kadarda değil. Ben seni kaç kere, nerde görmüşümdür? Ya boğazda, fuarda filan. Bir kaç kez tekneyle yanımıza uğramışsındır, bir kaç kez teknene binmişimidr. Belki 2 kere filanda rakı masasında görmüşümdür. Toplasan sayıyladır. Hal böyleyken, benim sana şunu yapıyor, bunu yapıyor, onu tutamıyor, bunu atıyor vs. diyecek donelere sahip olmam mümkün değil zaten. Ama bu tartışma bir yerde geçti. Ve biri sen olmak üzere, 3 arkadaşın adı geçti. Ben kendi adıma müspet menfi hiç bir şey diyemem. Zira dediğim gibi, sizi, o 3 kişiyi ne kadar tanıyorum ki, bu böyledir veya değildir diyebileyim? Ama senin, en azından, senin için edilen bu lafları açıklayarak -varsa- töhmet altından çıkmana zemin hazırladığımı düşünüyorum. Ve bu gibi iddiaları olanlar varsa da, onlarda işte burada sana "aha falanca yerde filanca adama feşmekan balığı satmadın mı?" vs diyerek iddialarını ispat ederler, edebiliyorlarsa. Yoksa dediğim gibi.. Belki bu ihtiyar ne anlar lüfer tutmaktan, bahsettiği sahte şöyle böyle diyebilirim ama, hayatını bilmediğim için, yok satıyor, yok tutuyor, tutamıyor gibi bir şey zaten diyemem. Ha, tatbik edilmesi mümkün olmayan hiç bir taktiğimde yoktur abi, tatbik edemeyen kişiler olabilir sadece. Bundan emin olabilirsin.
"Amatör olta balıkçısının el kitabı" diye bir kitap var mı? Bu kitapta "para ile balık satamaz" yazıyor mu? Veya başka bir kanunda, yönetmelikte, tebliğde, sirkülerde vs. Böyle birşey yok ise, limit dahilinde avladığı balığı satanı eleştiremem.
Yazmayayım dedim ama yazmadan da olmuyor. Yanlış bilgiyi görünce dayanamıyorum. Unutmadan öncelikle yazayım ki bu başlık altındaki kişisel atışmalar da beni hiiiç mi hiç ilgilendirmiyor. Ne olur beni mazur görün. Evet Amatörün avını satamayacağı 3/2 Amatör Tebliğde aşağıdaki şekillerde geçer. TANIMLAR: b) Amatör balıkçılık: Sadece rekreasyon, spor veya dinlence amacıyla yapılan, maddi ve ticari kazanç gayesi gütmeyen, avlanılan ürünün satılmadığı balıkçılık etkinliğini ifade eder. Genel hususlar. MADDE 18 – (1) Amatör balıkçılıkla avlanmış olan her türlü su ürününün satışı, canlı olarak nakledilmesi ve başka kaynaklara bırakılması yasaktır. Ancak Su Ürünleri Kanununda böyle bir kayıt yoktur. Bırakın amatörün avını ne yapacağını yazmasını, 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunumuzda AMATÖR BALIKÇILIK diye bir kavram bile ne yazık ki yoktur. BKZ: http://www.bsgm.gov.tr/mevzuat/1380.html Kanunu açan, uygulama esaslarını veren Su Ürünleri Yönetmeliğinde de Amatör Balıkçılık ya da Amatör Avcılık tanımlanmaz. Aşağıdaki saçma sapan Sportif AVCILIK tanımı vardır. BKZ: http://www.bsgm.gov.tr/mevzuat/su_urunleri_yonetmeligi.pdf Sportif Avcılık: Ticari amaç dısı ve spor amacıyla amatör olarak yapılan su ürünleri avcılığını ifade eder. Ama bu tanımda da görüldüğü gibi TİCARİ AMAÇ DIŞI ifadesi yer almaktadır. Hadi şimdi tartışmaya devam. Meleklerin kanatları var mıydı arkadaşlar?
Vedat Ağabey son bir iki yıldır Türkiye'nin birçok yerine sağ olsun arkadaşlarımın daveti üzerine gidiyor ve bu gezilerimi sanalda paylaşıyorum. Fırsat buldukça bu gezilerime devam edeceğim inşallah. Benim amacım, gezdiğim yerlerdeki insanların “insan” yanını görmek ve onu en iyi şekilde diğer insanlarımıza sunmaktır. Bu güne kadar yaptığım hep bu olmuştur. Benim insanların kötü yanlarını araştırıp onları toplum dışına itme gayretim hiç olmamıştır ve olmaz! Bu birbirini sanalda tanıyan ve gönül dostluğu kurduğu insanların gerçekte buluşup kaynaşması demektir. Tıpkı 2008 yılında Sivrice’ye bir otobüs insanın sırf sizlerle tanışmaya gelmesine benziyor! Allah razı olsun o zaman bizim için yaptıklarınızı unutmadık ve bunu da sayfalarca yazıp anlattık. Halende söylüyoruz. Ancak bu son olay; benim sınırlı gezi günlerim içinde; Orhan ağabeyimin beni Sivrice’ye davet etmiş ve bende bu davete icabet etmişimdir. Beni ilk gün ayvacıktan alıp Sivrice’de konuk eden Orhan ağabey sağ olsun güzel bir misafirperverlik göstermiştir. Sabah avımıza gidip av dönüşü; dönüşümlü olarak iki motel sahibi arkadaşımızın mekanında bir gün arayla tuttuğumuz balıkları bir güzel tükettik. Yıllardan beri ben; Sivrice dendiğinde sizi hep bir bütün olarak gördüm. Vedat Abayoğlu, Orhan Küçükbiçmen, Şener Baba, Conta Kaptan, Kenan Mercan ve Okan motel sahibi Hayrettin ağabey. Sivrice demek benim için 2008 yılında tanıştığım bu insanlar demektir. Defalarca aranızdaki sorunları forum sayfalarına aktarmış olmanıza rağmen ben yazılarımda sizlerin hep bir arada görmek istediğimi yazmışımdır. Sadece ben değil bu camia içindeki insanların hemen hepsi sizi böyle görmek ister. Bana Sivrice’ye geldiğin halde bana niye uğramadın diyorsun. Oysa ben Vedat ağabey bizi limanda tekneye binerken gördüğü halde niye yanımıza gelmedi diye düşünüyordum. Ve hatta iki gün ayrı ayrı motel restoranlarında tuttuğumuz balığı yerken, Vedat Ağabey her gün geldiği motel restoranlarına şimdi niye gelmiyor diyordum! Kimsenin özeli beni ilgilendirmez ancak bunu bana bir iki oldu hep söylüyorsun. Bunlar sanalda herkese açık konuşulacak şeyler değil. Bana telefon edip kendini tanıtmadan içini boşaltıp telefonu kapatacağına bana Sivrice’ye geldiğin halde bana neden uğramadın diye keşke sorsaydın. Sizleri her zaman bir bütün olarak görmek istememin karşılığı bu mu? Benim sizleri bir arada görmek tek temennim olur. Yarın sende davet edersin müsait bir zamanda gelir aynı avı seninle yaparız. Benim seninle veya bir başkasıyla hiçbir karanlık hesabım olmaz. Benim misyonluğum insanların güzel tarafını çıkarıp yayınlamak; o insanlar ki kendi çirkin tarafını ortaya çıkarmak için Talip Girgin'e zaten ihtiyaç duymuyorlar. Talip Girgin her zaman yurdum insanının güzelliğini bulup yazmaya devam edecektir. Vedat Ağabey bir kez daha söylüyorum; seninle hiçbir problemim yok. Benim için halen 2008 deki Vedat Abayoğlu'sun. Lütfen buna dikkat et. Selam ve saygılarımla...
Ticari amaç dışı, açıkca ticari olmayan amaç Ticari amaçlı avcılık, ruhsat tezkeresi vs. de yazılmış durumda o kanunda doğru mu? Bu durumda, ticari kalıbına girmeyen her şey, orada nitelenen sportif balıkçılık kapsamına girer. Eğer böyle bir tanım yapılmamış olsaydı, be ne ki, nerden çıktı ki diyebilirdik. Bu durumda, kanun sportif balıkçılık diye bir tanım koymuş ve bununla ilgili düzenlemeleri getirmiş. Burada açık şekilde tutulan balıkların satışı yasak zaten. Bunda bir sorun yok. Peki geriye kalanlar? Olay ikiye ayrılıyor, ticari balıkçılık ve ötekiler. Biz ötekiler içindeyiz ki, kanuna göre bunun adı sportif balıkçılık. Bizim çıkıp, ama biz sportif değil, amatörüz filan dememiz teknik olarak bir şeyi değiştirmez. Biz kanundaki hükümler açısından sportif balıkçılık kapsamındayız. Ne olursak olalım, kendimize nasıl bakıyor olursak olalım, bu böyle. Burada tanımlara, isimlere değil, kurallara bakmak gerekiyor.
Altını çizdiğim satırlar için size öyle geliyor desem. Çünkü bence hiç de öyle değil. idk Teknik olarak da, tanım olarak da, uygulamasında yani kural olarak da nelerin değiştiğini, değişmesi gerektiğini de yaşayarak göreceğiz. Benim vurgulamak istediğim şey kanunda bile adı geçmeyen AMATÖR BALIKÇILIĞA nasıl sahip çıkılabilir sorusunu okuyanlara sormaktı. Her neyse. Gerekiyorsa Sportif Balıkçılık ile Amatör Balıkçılık ve Avcılığı ayırımını ayrıca tartışırız. Talip beyin açtığı konuyu yeterince yörüngesinden çıkarttık zaten.
Çıksın abi, iyidir öylesi. Bulur doğru yörüngesini. Amatör balıkçı denince ne olur, Sportif balıkçı denince ne olur? En nihayetinde her ikisi de, "Ticari amaç gütmeyen balıkçı" olmuyor mu? Buradaki mesele, ticari amaç gütmeme olayından ne anlamak gerektiği. Kim ne derse desin, 5 kg'luk kovayı kıraçayla dolduran, kış boyu deepfreeze'e lüfer stoklayan, bence bal gibi ticari balıkçıdır.
Anlatmaya çabaladığım konu da aynen bu. BENCE ile de SENCE ile de bu iş yürümüyor. Yürüyemez. O nedenle Kanun da, Yönetmelik de, Tebliğ de Amatör BALIKÇI veya Amatör AVCIYI ayrı tanımlaması gerektiği gibi, Sportif BALIKÇIYI da ayrı tanımlamalı. Ayrıca kurallar dahilinde ve tüm limit ile kısıtlamalara sadık kalınmak kaydıyla avlanan balığın stoklanıp, tüketilmesi niye TİCARİ BALIKÇILIK oluyor? Anlayamadım. (Yanlış anlaşılmasın. Ben avımı hemen o suyun başında tüketmeyi tercih edenlerdenim.) Ha tuttuğun zaman yemişsin, ha dondurup, stoklayıp, keyfin geldiğinde çözdürüp yemişsin. idk Lezzet ve fayda olarak anladım da TİCARİ AVCILIKLA ne alaka? İstersen ayrı bir konu aç. Orada alabildiğine yazışalım. Ama önceden de rica ettiğim gibi, mümkünse bu konu altında olmasın.
Sende lütfen yazdıklarıma inan. Seni burada görmedim. Nerede kaldığınıda bilmiyordum. Sadece onun yazdığından buraya geldiğini nerede kaldığını anladım. Burada kediye sorsan beni bilir ve haber verir ama sen yapmadın. O böyle yaparak sanki bana karşı bir gol daha attığını düşünmüştür o kadar. Sende buna alet oldun bunu bil. Aynı hataya düşenlerde olmuştur. Sana ayrı bir değer verdiğimi ne yazıkki anlamamışsın. Sana telefon edende ben değildim.Sen olduğunu anlayınca aklıma eski bir arkadaşının vefasızlığından yakınman gelmişti,telefonu alıp sana bunu hatırlattım.Sen ise cevap veremedin olay budur. Şayet senin gibi davetlere gitseydim sanırım 365 günümün hepsi yollarda geçerdi. Ne yazıkki böylesine davetler senin değer yargılarında yanılmana sebep olmuştur,bu durumu üzelerek anladım. İyi yolculuklar....
Daha önce açıldı mı bilmiyorum ama burada da bir sportif ve amatör başlığı incelenmeli. Ben ayrı bir başlık açacağım herkez fikirlerini orda belirtebilir. Tarık abi zaten bu konuda gerekli incelemeleri var daha önce 1-2 yazsına carptr.com sitesinde de rastlamıştım.