ANTALYA BIG TEAM (3 Aralık Org.)

Yer: Antalya Kaleiçi limandan Falez açıkları
Takım: Koca bir tekne dolusu deli
Yem: Poğaça-börek-çay-kahve-rakı-balık-salata-votka….
Sonuç: Sohbet-Muhabbet-Arkadaşlık-Geyik-Gırgır-Şamata-Tanışma-Kaynaşma….

Evet nihayet beklenen büyük gün gelmiş çatmış ve herkesin kafasında farklı yerlere sahip ANTALYALI SANAL BALIKCILAR nihayet toplanarak tanışma fırsatı bulmuşlardı.

Excalibur kimdi, Acidmaster neye benziyordu, N@mık’ı bilmeyen var mıydı, SWORD Fish’in gerçekten kılıcı mı vardı, CHEF kimin neyin şefiydi, Bambul’ u gören bilen var mıydı, MGB nin boyu kaçtı vs vs…. Gün geldi çattı herkes birbiriyle tanışma fırsatı buldu nihayet.
Artık Antalya Team büyümüştü. 3’ten 7’ye çıkan takım, her geçen gün büyüyeceğe benziyor. Artık yeni adı ANTALYA BIG TEAM olan takım nihayet bir araya gelerek tanışmıştı.

İlk büyük organizasyonumuzu 7 aktif üye, 3 misafir toplam 10 kişi ile gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Dileriz büyüyerek devam eder.

Tanışma ve kaynaşma organizasyonu olarak tertip edilen bu ilk organizasyonda emeği geçen tüm arkadaşlarıma ve kalbimizi kazanan kaptanımız Kenan’a teşekkür etmek istiyorum.

NOT: Tüm fotoların üzerinde bulunan saatleri 1 saat geri alınız.
Sağolsun Namık’ın makine hala yaz saatin de kalmış.
Yani ilk fotograf 07:24 değil 06:24 gibi….

Antalya’ da gün henüz ağırmamış, %99’u uyuyor…
Pazar sabahı hangi akıllı ayakta olur bu saatte biz delilerden başka…


İşte ANTALYA BIG TEAM
SOL BAŞTAN: Benim arkadaş Kutlu (Kurt), Kutlu’nun arkadaşı Aydoğan (Necati), Ben MGB (Gökhan), Bambul (Noyan), Sword Fish (Gökhan), Chef (İdris), N@mık (Namık), Excalibur (Mehmet), Acidmaster (Gökhan), bir de fotoğrafı çeken Acidmaster’ın abisi Özgür….


Sword Fish ve öldürücü silahı. Operasyona giderken.


İdris ve Gökhan ilk oltaları atarken:


İşte teknemiz SPARTACUS, 14 m.lik bir motor yat, Oh be kardeşim… Çıktığın teknenin şöyle masası, sandalyesi, koltuğu, mutfağı, tuvaleti felan olacak … Yoksa özellikle biz Şişkolar için ızdırap…


KEYİF budur!!!


Kim bu Nişantaşı Çocuğu…?


Noyan ve İdris’ in yeşillik olsun diye aldıkları Palamutlar, (neydi yazılı orkinos yavrusu mu? Ben pek balıktan anlamam)
İdris’i bilmem ama Noyan’ın heyecandan kalbi duracaktı. Sırtı ile aldığı ilk balık olunca insan haliyle biraz öyle oluyor… İşte o an, Noyan’ın zehri vücuda aldığı andır. Kimsede zehrini almadı. Artık iflah olmaz… Balığı tutar tutmaz söylediği ilk söz bir daha ne zaman gidiyoruz du…


Özgür’de misafir felandı lakin helal olsun oltayı elinden hiç düşürmedi. Biz oltayı elimize almadık o elinden bırakmadı… Nişantaşılıya da başka hangi balık gelecek ki, al sana balon…


4 koldan sırtı çekerken. Mehmet, Noyan, İdris ve sol kolda Gökhan (Sword Fish)

 

Kaptanımız Kenan ve Özgür.
Özgür tekneye çok merak sardı. Benden söylemesi yakında denizcilik belgesi neyim alır…


Bu kova kimin kovası???


Haydi bree efelerrrr…. Teknede ki müziklere de diyecek yoktu hani…


YARASINNN… Heyt be olay budur işte. Rakı-Balık-Deniz-Temiz hava- Sohbet-Muhabbet….


Noyan-Mehmet-Gökhan (Acidmaster) arkada Karpuzkaldıran Şelalesi manzarası…


Kalk Noyan, otur Namık, gülümseyin….


Karpuzkaldıran Şelalesi. Dibinden çok güzel balıklar aldıklarını söyleyen Antalya’ da yaklaşık 1 milyon civarında insan var, lakin aşağıya inmek şey istiyo, neydi o, ııı cesaret cesaret…


Aydoğan şey pardon Necati, Ben, Kutlu…


İşte akşam yemeğimiz, balık-salata. Ellerine sağlık tüm ekibin. Asıl amacın tanışmak olduğu bu organizasyonda bile balık tutup herkesi doyurduğunuz için.


Gün sonu. YORGUN ancak MUTLU bir tablo….


Tekar tekrar bugün kü organizasyonda emeği geçen tüm herkese teşekkür ederim.
Ellerinize, kollarınıza, emeğinize sağlık…
Daha nice güzel organizasyonları hep beraber gerçekleştirmek dileğiyle,