Pazar sabahı İsmail ve Selim arkadaşımızla saat 04:30 da buluştuk ve Göynük’e doğru yola çıktık. Artık bot şişirme telaşı olmadığından kısa sürede açıldık. Deniz dalgasız ve rüzgar yoktu. Balık malzemeleri aldığımız arkadaşın tavsiyesi üzerine, önce hareket halinde Melanur denedik. Fakat hiç denk gelmedi. Ve açılmaya karar verdik. 2 kez yer değiştirdikten sonra, balığın yerini bulduk. Yaklaşık 90 metrelik ipi bulunan çapa ucu ucuna yere değdi. Ve av başladı. İlk oltadan itibaren hiç boş çeken olmadı. Ben 4’lü olan oltalıyı 7’liye çevirdim. Genelde olta 5-6’lı geliyordu. İşin ilginç tarafı, dibe ulaşan olta 10 saniye içerisinde doluyor, yukarıya çıkarken boş olan iğneler de kolyozla doluyordu. Bi keresinde dipte tüm yemleri yedirdim. Boş oltayı yukarı çekerken birden olta deli gibi gezmeye başladı. Hızla yukarı çektim ve yemsiz 7 iğnenin de kolyozla dolu olduğunu gördüm. Günün diğer ilginç olayı İsmail arkadaşımın çektiği iri kolyozunun belden aşağısının yarı yolda başka bir balık tarafından yenmesi idi. Hemen bi izmariti şamandıralı olarak suya bıraktık fakat ilgilenen bi balık çıkmadı. Saat 09:30 sularında kahvaltı molası verdik. Sıcak çaylarımızı içtikten sonra tekrar devam ettik. Saat 11:00 gibi yem bitti. Yanımızda bol tavuk göğsü bulunmasına rağmen yiyeceğimiz balığı fazlasıyla aldığımızdan dolayı yemleri denize döktük ve geri döndük. Saat 7:00’den 11:00’e kadar, yaklaşık 10 kg civarında, İzmarit, İstavrit, ve Kolyoz ağırlıklı bir av yaptık. [IMG] [IMG] [IMG] [IMG] [IMG] [IMG]