Perşembe gece KALEİÇİ Cumartesi akşamüstü KUNDU (Levo) Pazar sabah KUNDU (Levo) Pazartesi sabah FENER Salı sabah KUNDU (Levo) Avların tamamında at-çek yöntemi ile avlanıldı. Kundu da takımlar sadece levrek içindi... At-çek yöntemi ile çeşitli yemler denendi, slikon balık, slikon kertenkele, zokalı kurtlar, tüyler, slikon kurbağa, envayi çeşit rapala... YOK YOK YOK.... Bu sabah 05:30' da vardık bölgeye. Biz gittiğimizde teknelerin bir kaçı sırtı çekiyordu çay ağızında, bir 15 dak. içinde de yaklaşık 10-12 tekne daha çıktı sırtı çekmek için... Tabi onca teknenin pancar motoru sesleri arasında levolar kalır mı bilmem ama, kalma ihtimallerine karşın 8' e kadar at-çek yöntemine devam ettik. Dediğim gibi denemediğimiz rapala çeşidi kalmadı.... Ama sonuç elde var sıfır.... Tekneler 8'e doğru tekrar çaya girmeye başladılar. Her geçen tekneye sordum ama bugün levoyu ne gören vardı ne de duyan. Bir gün öncesinin çok iyi balık yaptığını söyleyen tekneciler bu gün en azından sabah suyundan boş döndüler. Bakalım akşam suyunda nasibleri dönecek mi? Bu iş için gerçekten adamda DERVİŞ SABRI olacak... Helede Antalya' da levrek avı yapıyorsan. En az 200 defa atıp-çekmekten kollarım koptu... Gözlerim hep su da bir kıpırtı aramakta, ama maalesef yok... Elbet bir gün kendisiyle tanışacağız, öyle ya da böyle... Azmin elinden Levo bile kurtulamaz... Bugünden bir kaç kare. Kusura bakmayın fotolar biraz karanlık, henüz tam gün ağırmamıştı... Gitmek isteyenlere fikir vermesi açısından. (Namık, biz bırakalım bu balık işini de fotoculuğa başlayalım. Sen ki fotoya gönül vermiş adamsın, foto için kuzu yakan :) :) ) Sevgiler, saygılar..... [IMG] [IMG] [IMG] [IMG] [IMG] [IMG] [IMG] [IMG]