Cumartesi yağan kar sebebiyle bir gün ertelediğimiz av planı pazar günü büyük heveslerle başladı. Sabah saatlerinde esmediğinden rengini belli etmeyen rüz-gar saat 7.30 sularında lodostan püflemeye başladığında canımın çok sıkılması-na neden oldu. Fenerin akıntısında çapari ile balık ararken yanıma gelen Gökhan abimizin de çabaları boşa çıktı.Mola verdiğimiz sırada kireçten gelen bir telefon iyice canımızı sıktı ve balığı bırakıp evdeki kahvaltımıza yöneldik. Bunun nedeni çayırbaşı mevkiinde 35-40 gırgırın arda arda balık çevirdiği haberi idi. Haberi veren dostumuz dün akşamdan livarda sakladığı istavritleri ile kirece yemliye giden bir abimiz idi. genel duruma gelirsek denizde kıraçadan başka bişi yok desem yalan olmazdı. aşiyanda topu topu on kişi idik çamlıbahçede 10 kişi ya vardı ya yoktu. yol boyunca ilerlerken arnavutköyde imdatın yanına uğrarım diye düşündüm ve arnavuta indim. Ordada durum farklı sayılmaz idi. Her zaman sırt sırta olta salladığımız mekan boştu en fazla 20 kişi vardı. elimiz boş eve dönerken tek tesellim evde hazırlanan mükellef kahvaltı idi. :(
