Artık T.Su Levreği Akvaryumda!!!

Yalnız Tebliğ'de belirtilen kurala göre nereye götürdüğünüz farketmeden nakledilemez diyor.

 

Burada kanunu kanun koyucu gibi yorumlayıp bir kanaate varmak doğru olacak sanıyorum. Sonuçta tebliği de eleştiriyor ve yanlış olduğunu düşündüğümüz noktaları belirtiyoruz.

Tebliğin bu maddede amacı bence şudur; balıkları ister pazara ister akvaryuma isterse nereye olursa olsun canlı olarak sevk ettğimizde ister istemez bu canlılığın başka bir suya nakli mümkün olabilir. Canlı olarak foseptiğe bile döksek oradan bir şekilde bir kanal bulup başla bir suya karışması ve burada ekosisteme zarar verecek şekilde üremesi muhtemeldir. Ya da yolda bir arkadaşımız "aa ne güzel balıkmış bana versene akşam yerim" dediği anda cimrilik edemeyip verdiğimizde eve giderken arkadaşın acil işi çıkarda "ya bari eve gidemiyorum şu yol kenarındaki dereye döküvereyim de ölmesin" dese de aynı risk olur. Hani filmlerde böyle karışır ya.

Tıpkı katil yosunun 80 lerde kimyasal olarak deniz akvaryumlarında şekil olsun diye üretildiği sırada tuvalete dökülen artıklarının denize kadar ulaşarak ve üreyerek tüm dünya için tehtid eder hale gelmesinde olduğu gibi.

Sonuçta bu bağlamda düşünürsek evet nakil yasaktır. Ancak tebliğ insanın içindedir. Bilinçli bir arkadaşımızın salt olarak akvaryumda beslemek kastıyla bu balıkları evine getirmiş olmasının tebliğe aykırı bir durum oluşturacağını sanmıyorum.

Yani ben hakim olsam ve önüme bu olay gelse böyle yorumlardım. Ancak farklı görüşlere saygılıyım.

 

Sevgili Cüneytin sorusu, içimdeki merakın ifadesi oldu. Kendisine teşekkür ederim.

Alperim, ilk cümlelerinde kanunun/tebliğin özüne vurgu yapan örneklemeleriniz gayet yerinde. Size de teşekkür ederim.

Ancak son tahlilde, kişisel kanaatinizle ifade ettiğiniz durumu, pratize edecek olmamızın garantisi de maalesef yine risk taşıyor. Bu gün sadece "beslemek" şeklinde olan, yarın "üretmeye", daha başka bir gün başka bir duruma yönelebilir.

 

başımdan geçen bir mesajlaşmayı kısaca anlatayım
Bu forumdan bir arkadaşımız bana pm attı abi benim bir havuzum var içindede iki tane yayınım var tahminen 10-15 kiloluk yayınlar şimdi bunların yumurtalarından yüzlerce yayın çıktı sana gönderdiğim dere resimlerine bir bakarmısın,
bu yavruları bu dereye atsam acaba yaşarlarmı dere yazın akmıyor ama kurumuyorda derenin içinde yer yer söğüt ağaçlarıda var şayet bu yavruları salmaz isem hepsine havuzum yetmeyecek ve çoğu ölecek acaba ne yapabilirim
şimdi sorarım sizlere bu arkadaşımızda gayet iyi niyetle ruhunu dinlendirebilmek için iki yayını havuzda saklamış ama şimdi bu yavrularla ne yapabilir mecbur salacak pekiiiii ya bu havuzda bir bakteri oluşup (bu kaçınılmazdır)bu yavrulara bulaştıysa
arkadaşlar iyi niyetle başladığımız bir hobi bir çevre katliamına dönüşebilir bence aklımızı başımıza alıp kanunlara uyalım

 

Evet yönelebilir ama yönelmiyebilir de. Sanırım her olayı kendi içindeki şartlarda değerlendirmelidir. Çok küçük ayrıntılar olayların nedenlerini ve sonuçlarını tamamen etkileyebilir. Kelebek etkisindeki gibi.

Ben sadece buradaki olayı değerlendirerek yorumladım. Bilinçli olduğunu düşündüğümüz bir arkadaşımızın ve akvaryum merakıyla yaptığı bu naklin yasak kapsamında olmayacağını düşünüyorum.
Ancak her ne amaçla olursa olsun bu arkadaşımız bu balıkları bu akvaryumdan canlı olarak hiçbiryere nakletmemelidir. Hatta ilk tuttuğu yere bile. Orada bile doğal denge zamanla değişmiş olabilir çünkü.

 

havuzda beslersen tabiki bakteri bulaşacaktır ama akvaryum da besliyruom sera nın bin bir türlü ilacı var bende. filitrede mikrop öldürücü, aynı zamanda balığın mineral gereksinimini giderecek maddeler var. bu kadar önleme karşın nasıl bakteri oluşacak?

 

balli kardes, balıgı üretecegimi pek zannetmiyorum. canlı doguran süs balıklarını ürettigim için yumurtayla üretimde tecrübem yok. eger üretmeyi basarırsam yavrulardan 2-3 tanesini kendime alırım gerisini dogaya yeni dogmus bir şekilde salarım. hem dogaya katkım olur. hemde tuttugum balıkların hepsini salarım. canım levrek çektiginde akvaryumdan bir tanesini alır mideye indiririm. dogaya iki türlü yardım yapmıs olurum

 

Bu daha da kötü bir sonuç oluşturabilir. Şöyle ki; akvaryumda kullanılan katkılara karşı bazı bakteri ve virüsler direnç sağlayabiliyor. Böyle direnç kazanmış mikropların balıklarla denize salınması felaket olabilir. Tıpkı insanlarda hastalık yapan mikropların ilaçlara karşı kendilerini geliştirmesi ve ölmemesi gibi.

Bu nedenle asla akvaryumda havuzda vs harici bir yerde beslenen balıklar ve bunların yavruları asla doğaya geri bırakılmamalıdır. Doğaya katkı derken zarar verilecektir. Tebliğde yasaklanması nedeni zaten bu. Bu nedenle asla böyle birşey yapmayın . Önceden o doğadan alınsa ve o doğada bu balık türlerinden hala mevcut olsa bile.

Aslında bahsettiğimiz ihtimaller elbette düşük ihtimallerdir. Ancak gerçekleşme riski asla göze alınamayacak ihtimallerdir. Sonuçları felaket olabilir. Dediğim gibi 80 lerde evinde deniz akvaryumları için labratuarda yosun üreten araştırmacılar ürettiği deneklerden memnun olmadıklarında bu yosunları kullandıkları kapları tüpleri vs lavaboda yıkayıp maalesef minnacık parçaların kanalizasyondan denize karışacaklarını hesaplayamadıkları felaket sonunda ortaya çıkan katil yosun bütün dünya denizleri canlılığı tehtid eder hale gelmiştir.

Hiç riske gerek yok

 

dedigin dogru ama birşey sorcam. binbir çeşit yosunu, degişik degişik su böcekleri, onca dışardan gelen su atıkları o göle dökülüyor ve orda hiç bakteri oluşmuyorda, benim damacana suyuyla doldurdugum aylık belli bir miktar ilaç attıgım akvaryumumda bakteri mi oluşacak???

2 yıl önce akvaryum aldım ve içine süs balıklarını koydum. arada bir hastalanıyorlardı (beyaz benek, gözleri şişiren bir hastalık) bundan rahatsız oldum ve daha çok balıklar üstüne olan büyükçe bir pet shopa gittim. bunu nasıl önlerim dedim. sattığı balıkların hastalıktan ölmemesi için büyükçe bir filtre kullanıyormuş. kendi kullandığı büyük filitreyi, içindeki mikrop öldürücü ve balıgın daha uzun süreli yaşaması için kullandıgı malzemeleri önerdi. ayrıca işi garantiye almak için ilaç da aldım çeşit çeşit. ondan sonra bir hastalıga bile yakalanmadılar. balıkları 1 sene yaşattım. bir sürü yavru aldım. sonra hepsini verdim. Eger hastalık oluşmuş olsaydı ölürlerdi. 80x40x40 akvaryumumda 2 adet tatlı su levregi, 6 adet inci balıgı, 1 adet vatoz, 2 adet çöpçü besliyorum ve hepsi gayet sağlıklılar. hadi diyelim dediginiz gibi bakteri oldu. ilaca karsı dayanıklılar da. o zaman balıklar akvaryumun içindeyken ölmüyoda, geri doğaya bıraktıgımda hastalıgı bulaştırıp mı ölüyo bu balıklar. bakterilerin ne zaman aklı oldu da böyle kendileri istedigi zaman balıkları öldürsünler. bu işi yapan kişi bilir, bilip bilmeden tartışma açmaya gerek yok

 

Ben bir biyoloji ya da kimya mühendisi değilim. Ancak herkesin bildiği gerçekler var. Somut bir örnek, Domuz gribi domuzlar var olduğundan beri var olan bir hastalık. ancak insanlara hiç geçmemiştir. Ancak bu hastalıklar için bizlerin ürettiği kimyasal ilaçlara karşı zamanla öylesine geliştirmişlerki kendilerini şimdi artık insanlara da bulaşabilen mükemmel bir virüs haline geldi. tekrar ediyorum bunun nedeni bizlerin bu hastalıkların tedavisinde kullandığımız kimyasallar.

Doğada bir denge var. Mükemmel ve çok basit. Diyelimki sizin getirdiğiniz balıklarda da doğada yaşayan virüsler var ki kesin vardır. Bu bakteriler yada virüsler çoğalarak balıklarınızda beyaz benek yada başka bir hastalık oluşturdu. Sizde kimyasal ilaçlarla onları tedavi ettiniz. Olaki bu ilaçlar iyileştirmedi ve virüsler bu ilaca karşı değiştiler ve metobolizmaları dahada güçlendi. Çağımızda çıkanyeni hastalıklarda olduğu gibi. Sizde bu balıkları bir şekilde doğaya saldınız. bu sefer balıklarda bulunan ve gelişmiş virüslerle doğadaki az gelişmiş virüsler birleşerek yeni bir tür oluşmuş olabilir.

Bunlar biraz komplo teorisi gibi gelebilir. Yada binde bir ihtimal gibi. Ama bir düşünün diyelimki dünya da bin kişi böyle bir karışım yapsa birinin tutma ihtimali çok yüksek olacak. Sonuçta katil yosun örneği hepimize ders olması gereken bir örnektir.

Bu tebliği hazırlayanları sonuçta eleştirsek te bu ihtimalleri ve çok daha fazlalarını hesap ederek bu yasakları koyuyorlar. Yoksa bu balıkların canlı nakli yasak olsun ki.

Doğaya iyilik olsun diye yaptığımız her harici müdahale ona zarar verip yok oluş sürecini hızlandırır. Yapacağımız en doğru hareket müdahale etmeden doğayı temiz ve özgür bırakmaktır.

 

haklısınız. o zaman zamanı geldiginde pişirip yerim

 

Bu durum ilginç.. "Canlı olarak nakledilerek başka kaynaklara bırakılması" kastediliyor görünüyor, çünkü "ve" burada birlikte anlamında olmalı..

Bu anladığım kadarıyla şunu diyor. Balığı tutup, canlı olarak başka bir kaynağa nakledip oraya salamazsınız.

Ama başka türlüde yorumlanabilir. Velakin, hükümde "balıkların her ne surette olursa olsun canlı olarak nakli..." bahsi geçmediği için, bu balığı yakalayıp, taşıyıp, başka bir su havzasına salmak olarak anlaşılması gerekiyor.

Bu durumda, akvaryum kaynak değildir. Yani, bu bence bir sorunmuş gibi görünmüyor.