Vedat ağabey, ortada yangını körükleyici bir şey yok. Yazılanlar Nuri ağabey gibi zaman zaman seni eleştirenlere çirkin hakaretler içeren bir mesajdı, yani sana yazılmamıştı. Dolayısı ile yangını körüklemek istese, Nuri ağabey yazılanlara cevap verir ve konuyu uzatırdı. Konunun Nuri ağabeyle ilgisi yok açıkçası.
Vedat ağabey, Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, konunun Nuri ağabeyle ilgisi yok. Silinen mesajda yazılanlar, forum genelinde seni zaman zaman eleştirenlere hitaben yazılmış, çok çirkin ifadeler içeren bir mesajdı. Nuri ağabey de zaman zaman seni eleştiren biri olduğu için, bu çirkin ifadelere cevap vermeyip, senin bu yazılanlara karşı düşünceni sormuş sadece, çünkü belli ki senin, herkes gibi bunları tasvip etmeyeceğini düşünüyor. Ortaya laf atan Nuri ağabey değil, ortaya laf atan uzaklaştırılan kişidir. Dolayısı ile ateşi körüklemek gibi bir durum söz konusu değil burada, senin konun mahvolmasın diye, yazılan mesajda kendisine bile hakaret edilmişken, Nuri ağabey cevap vermemiş. Senin burada bir hatan var onu belirtmek istiyorum; insanlar iyi mesaj yazar ya da kötü mesaj yazar. Önemli olan, iyi ya da kötü olsun, yazılan mesajların samimiyetle yazılmış olmasıdır. Sen, senden yana yazılmış iki mesajla insanları dost zannedebiliyorsun ama senden yana görünen bu insanlar, bak işte böyle hiçbir sorun olmayan bir konuya gelip, ortada hiçbir şey yokken çirkin mesajlar yazıp senin konularını bilerek ve isteyerek mahvetmeye, seni huzursuzluğa sürüklemeye çalışıyorlar. Sana dost görünüp, seni hançerlemeye çalışıyorlar görmüyor musun? Bu insanlar mı senin dostun? Önce senden yana yazıp çizip, senin güvenini kazandıktan sonra da seni böyle huzursuz etmeye, yok etmeye çalışıyorlar ve sen hala iyi niyetli olduklarını düşünüyorsun. Bu mesajı görseydin, eminim "beni kayırmış" deyip hala dost bellerdin. Seni böyle vurmaya çalışıyorlar ama görmüyorsun. Yeni bir şey olsa yine anlarız belki de, bu bir değil iki değil. Her zaman her konuda iyi şeyler yazılacak değil, evet bu sitede seni eleştirenler de olacaktır, kafasında soru işareti olanlar sorularını da soracaklardır, ben de yapıyorum, bunu samimiyetle yaptıkları zaman hiçbir sorun olmaz. Samimi olunduğu zaman sen de cevaplarınla herşeyi yoluna koyabiliyorsun ama bu tip samimiyetsiz ve bir çıkara bağlı olarak mesaj yazanlar, zaten senin kötülüğünü istiyorlar. Sen ise sırf sana eleştiri yaptığı için, herkesin tanıdığı, niyetini bildiği Nuri ağabey gibi birini, eleştirileri gayet samimi iken suçlayabiliyorsun. Bence artık bunları ayırabilmen, aşabilmen gerekir. Yazıyı yazıp çekiliyorsun demişsin ama şunu da söyleyeyim, bu Nuri ağabeyin genel tavrıdır, soruyu sana sordu ise evvela senin cevabını bekler. Sen cevap yazana kadar arada yazanlar olursa, onlara cevap vermez, çünkü samimice sorduğu bir şeyin cevabını senden daha iyi verecek biri olamaz. En son yazıştığınız konuda, mesajını yazıp sonra uğrayamamıştı ama bununla ilgili bin tane yerde mesaj yazıldı, interneti yoktu, herkes konuştu bunu. İnterneti gelir gelmez de konuya yazdı zaten, bunun dışında senin belirttiğin şekilde başka bir örnek gösterilebilir mi? Yanlış insana, yanlış ithamda bulunuyorsun bence. Sen ne yapmalısın biliyor musun? Alenen senden icazet bekleyen, anlamsız zamanlarda seni göklere çıkaracak şeyler yazan-söyleyenlere dikkat etmelisin asıl. İnsanlar böyle yaptıklarında, sen de onlara destek verip göklere çıkarmaya çalışıyorsun, buna gerek yok, adam gibi adam olan, zaten kendi yerini kendi edinir, senin desteğine ihtiyaç duymaz. Ancak senden tavsiye alır, sana saygı duyar, olup olacak budur. İşte böyle adamları göklere çıkarmaktan vazgeçersen, bir gün onlarda seni böyle vurabilecek duruma gelmezler. Bu mesajı yazan kişiye, ki tanınmaz etmez, dünyanın payesini verdin, geldi senin konunu huzursuzluğa boğmaya çalıştı, bu kadar işte daha ötesi yok. Üç günlük adamlara, "harikasın, süpersin, ustasın" deyip bir de ustalık payesi veriyorsun ki, pes diyorum. Bugüne dek anlamsızca alkışlarla yükseltip ustalık payesi verdiğin, herkesin de onları usta zannetmesini sağladığın, canım dediğin kaç kişi senin canına okumaya çalıştı sen bilmiyor musun? Sense samimi insanlara ithamlarda bulunuyorsun, bunu yapmaktan vazgeç artık, her yerde senin için bin tane şey söyleyen var, bu insanlar bunlara kulak asmıyor, ne varsa akıllarında gelip sana soruyorlar, başkaları gibi arkandan konuşup kuyunu kazmaya çalışmıyorlar. Samimi olan herkesi tenzih ederim, onlar zaten kendini belli ediyor ama sen, gerek olmadığı zamanlarda bile sana alkış tutanlara, kendilerini yükseğe çıkarmak için senin alkışlarını bekleyenlere bak. Asıl onlardır senin belan. Unutma "ederinden fazla değer, hak etmeyeni kral eder". Hak etmeyenleri kral yapmazsan, onlar da seni hançerleyecek gücü bulamazlar. Bu da senin zayıf yönün ama güçlendir artık. Çünkü, ne dersen de, senin için en çok üzülen insanlar, gereksiz alkışçılarına rağmen cesaret gösterip, seni samimiyetle eleştirebilenlerdir. Bana kızsan da, tartışsak da, eleştirsem de seni ne kadar sevdiğimi ve her zaman zarar görmemen için çalıştığımı biliyorsun. Hatta belki hiç kimsenin olmadığı kadar ben çabalıyorum bunun için, bunu da biliyorsun. Hiç kimsenin olmasa bile, en azından benim samimiyetimden eminsin. O yüzden, lütfen bunları dikkate al Vedat ağabey, çünkü sen üzüldüğünde, biz daha fazla üzülüyoruz, seni gerçekten sevenler üzülüyor. Sevgimle...
Sayin moderatorum, kiymetli Sennur kardesim, Bu yazdiklarinin her bir kelimesi hislerime ve dusuncelerime tercuman olmus. Ellerin dert gormesin. Bu konu icinde son yazilan bir kac mesaji okuyunca acikcasi ben de merak ettim. Son gunlerde internete fazla giremedigim icin olsa gerek, neleri kacirmisim diye. Siteden uzaklastirilan kimmis, ne yazmis, kime (muhtemelen bana?) yazmis, gorme sansimiz olmadi. Neyse artik, neticede hak yerini bulmus. Saygi ve sevgi ustun gelmis. Bu vesileyle sevgili Vedat ustaya selam ve saygilarimi gonderiyorum.
Ben seni aydınlatayım güzel abim. (Huyum kurusun ) Dün akşam yazıldı, gülücük smiley'la başladığıma bakma, benim güzel güzel yazışmaya çalıştığım biri hepimizi içine alır şekilde öyle ithamlar da bulunmuştu ki yazmamak için kendimi zor tuttum. Niye tuttum : 2 Sebebi vardı. 1- Başka bir yerde Vedat amacaya artık seni sinir etmemeye, üzmemeye gayret göstereceğim dediğim için. 2- Aynı tartışmayı bitirmişken Vedat amcanın bir video paylaşımını daha mahvetmemek için tuttum. Susacak mıydım peki? Hayır; yazacaktım o kişiye ama özelden, hak ettiği şekilde yazacaktım ki, sabah foruma baktığımda o kişi uzaklaştırılmış mesajları da silinmişti. Sen içini ferah tut abi yalnız senle ilgili değil. ****************************************************** Bu güzel video paylaşımını bu mesajımla kirlettiğim için özür dilerim Vedat amca. Açıklama yapma gereği hissettim.
Belediye itlaf ekipleri ellerinde domdom kurşunlu tüfeklerle dörtbir yandan mahalleye daldılar. Nerede bir köpek var bulup oracıkta tetiğe basıyorlar. 5-10 dakika aralıklarla bazen tek bazen peş peşe iki kurşun sesi tüm avazıyla ortalığı inletiyor. Ardından canhıraş bir köpek haykırışı, henüz domdomun kulaklardaki yankısı bitmeden ona eşlik ediyor. Bazen hiç ses duyulmuyor, sadece tüfek sesi ve oracıkta o hayvancağız sönmüş oluyor. Tüm mahalleli de ekiplerin peşinde. Sokağımızı tarayan ekip komşumuzun köpeği Gollo’yu bulamadı. Aradılar–taradılar yok? Gollo kuyruğu kesik, beyaz bir köpek. Dudu’da desem aynı şey; türü ayrı. Henüz gezmeye çıkmış bir de yavrusu var Gollo’nun. Koca koca adamlar, elleri silahlı bu bıyıklı herifler “hani o Gollo, nerde hele söyleyin ula.!!” diye çocukları sorguya çekiyorlar. Bilen yok. Gittiler, yukarıda tren yoluna çıktılar. Merak ve o çocuksu korkuyla olan bitene anlam verememenin hayretine esir, bizler de peşlerinden. Gollo havlardı, yerli yersiz. Sade havlardı, kimseyi ısırmazdı. Evin önünden gelip geçene havlayıp sonra susardı. Kimseye saldırmazdı. Gollo bazen ahşap merdivenle çıkılan bir üst katta havlardı yahut kapının önünde havlardı ama kimseye kem gözle bakmazdı. Üzerine yürünse merdivenin altına sığınır sesini keserdi. Tam ümitler bitmişken o tanıdık ses ortalığı velveleye verdi. İşte gelmişti. Her zaman ki eğlencesi saydığı havlamasını doyasıya yaşayacaktı. Ne de kalabalıktı, tam şenlik havası. Var gücüyle inletti ortalığı. Yavrusu da yanında, anasından aşağı kalmak istemiyor, O’nun sesini bastırma gayretiyle Allah ne verdiyse haykırıyor. Ciyaklıyor garibim ama olsun, o bir köpek ve anasından öyle görmüş. Köpek dediğin havlar, sünepe-sünepe oturup, sofra artıklarından ihsan beklemezdi öyle ya. Tetiğe basıldı bir kez. Kulakları yırtan bir ses. Gollo etrafında bir tur atıp kalçasını ağızladı. Sonra yavrusunu, kaldırdığı gibi yere çaldı. Yavru bir müddet hareketsizleştikten sonra hızla topallayarak uzaklaşan anasının peşinden gitti. Kandan bir çizgi, toprağı taa evin önüne kadar işaretledi. Ekip seri şekilde tepeden inip sokağa yöneldi. Merdiven altında Gollo, yavrusuyla birlikte… O meş’um günden sonra hiçbir çocuk bir daha o evin önünde havlama sesi duymadı. Ne gece, ne de gündüz, hiçbir zaman.
Dün Mustafa aradı.Bu senede onu ziyarete niyetliysen kalkar bende gelirim. Ne güzel sohbet ederiz ama,büyük keyf alırım. Sevgimle kal
