Hadi gaza iyice geldim.Size bir av sonucu yasadıklarımı ve Allah uzun ömür versin babamın bana verdiği bir dersi anlatmak istiyorum.Belki sirkülere uymayan arkadaşlar bir sonuç çıkarırlar bu anımı okuduktan sonra.Biz avcıları dışardan katil,öldürmekten zevk alan insanlar diye tanırlar.Ama insani özelliklerimiz bence diğer insanlardan daha fazla..vurulması yasak olan bir balıkla karşılaştığınızda o balığı vurmadan gidişini izlemek ya da sirkülere uymayan balığı geriye bırakmak ancak bizim yapabileceğimiz birşey.Şimdi gelelim benim olaya; Çocukken annemin çok dayağını yedim ama babam genelde bir laf söylerdi keşke derdim o lafı yiyeceğime beni eşşek sudan gelinceye kadar dövse..Babamdan yediğim tokatların sayısı 3 bilemedin 5 defadır.Bakın birkeresinde babamdan niye tokat yedim..Bana bu işi daha 3-4 yaşındayken İzmit'te tren garının arkasında yada sandalda öğreten (o zamanlar izmit körfezinin balığı bol ve yeniyordu) babamdır.Adamcağız benim karışan misinalarımı açmaktan kendi balık tutamazdı..Ortaokul öğrencisiyim ve Adana'dayız.Seyhan nehri şehrin içinden gecer..Ben boş vakitlerimde soluğu orda alır ya balık tutar yada balık tutanları seyrederdim.Barajdan dökülen yere gittim..Bir baktım kalabalık bir grup taşlık bir alana toplanmış ellerini suya daldırıp daldırıp balık çıkartıyorlar.Bir gittim o da ne.su bir yerde göl yapmış içi yayın (o bölgede 8 bıyık derler) dolu..Ama hepside ufak.Hemen çorabımı çıkartıp elime geçirdim ve başladım ben de balık yakalamaya.Yayınların en büyüğü yarım kiloyu geçmez,geçmiş gün tam hatırlamıyorum 8-10 tane yakalayıp sevinçle eve koştum.Babam lojmanın bahçesinde arkadaşlarıyla oturup tavla oynuyordu.yanına gidip balıkları sevinerek ve birazda gururlanarak gösterdim.Hiç tepki vermedi eve git geliyorum dedi.Ben de babamın tepkisizliğine şaşırarak eve yollandım.Lavoboya balıkları döküp temizlemeye başladım.Babamın tepkisizliğini herhalde tavlada yeniliyordur diye yorumlayıp keyifle balıkları temizliyordum.Babam daha gecen haftasonu tuzla gölüne gidip 2 gün yatıya kalmasına rağmen bu balıklardan 1 tane yakalamıştı.Aradaki tek fark onunku en az 10 kg falandı.Neyse uzatmayayım.babam eve gelip nerde bizim arslan balıkçı diye anneme sorup mutfağa yanıma geldi.Ben yüzümde gülümseme babama bakıyordum babam da bir bana bir balıklara bakıyordu..Ben babamdan aferin beklerken adam bana bir tokat patlattı ben yerde yıldızları saymaya başladım.Tabi ben şok.Beni odama yolladı ve git bu tokadı niye yedin düşün diye söylene söylene balkona çıktı.Tabi ben salya sümük ağlıyorum ama niye tokadı yedim hala farkında değilim.Tabi babam sonra açıkladı .Benim eve getirdiğim balıklar onun tabiriyle daha bebekti.5 yaşındaki çocuğu savaşa yollamak ne kadar büyük bir suçsa benim ki de o kadar büyük suçtu...Neyse,inşallah bu anımdan kurallara uymayanlar bir ders cıkarır. iyi ki bu forum var,iyiki sizler varsınız ve ben benim gibi düşünen büyüğünü küçüğünü bilen,aradaki sevgi ve saygıyı kaybetmeyen insanlarla beraberim..Rastgele...