Sayın ilgili Arkadaşlar, 6 Nisan ve 13 Nisan günleri Köprüköy: Kum Ocakları-Eğribük bölgeleri ve Köprülerin her iki tarafını da deyim yerindeyse at çek yağmuruna tuttum, gelen balıklar özellikle 13'ünde 4 tane limit arası ve 1-2 cm. üzeriydi bıraktım, Haa bu arada canlı yemle 40-50 cm arası turna çekenler tabiki var. İşin ilginç olanı tutulan balık raporunu değil de, balığın neden olmadığına dair rapor vermek istememdir. Köprüköy içinde yaşayan vatandaşların balıklar hakkındaki konuşmaları aynen şöyle: Karaahmetli bölgesini bir vesile ile birileri, birilerine kiraya vermiş ve 7 bin metre boyunda 10 metre eninde özel yapım ağlarla burada balık katliamı yapıyorlarmış, üstelik karaahmetliden yukarı çıkan vadinin önüne de ağ çekmişler ki balık köprüköy civarına ulaşmasın, bu hain ve alçakça yapılan av(cılık)'la her geceCumartesi geceleri hariçmiş, (oltacılar görürse şikayet ederler diye), Havyarlı Havyarsız, Turna, Sazan, Kadife v.b. ne var sa yükleyip Civar iller de rağbet gören pazar yerlerine satmaya götürüp her gecenin sabahında 1000-1500 YTL'lik haksız kazanç sağlıyorlarmış. Ben bu duyduklarım karşısında şok oldum inanamadım, inşallah bunlar boş laflardır diye düşünmekteyim. Aklıma şuda geliyor "Ateş Olamayan Yerden Duman Türmez" Şayet orada yaşayanların söyledikleri doğru ise hepimize geçmiş olsun iki yıl sonra o bölgede Balık-Malık kalmaz. Evet abiler, kardeşler, arkadaşlar bu durumda ne yapmalıyız? ne yapacağız? Saygılarımla.
mrb yazdıklarına katılıyorum , bizde bu cumartesi ve pazar günü köprüköy deydik, canlı yemle sadece 1 adet balık alabildik, normal şart larda canlı yemle bu mevsimde çok güzel balık tutulur kum ocaklarında ve diğer kısımlarda. Eğer köylüler bu vatandaşların ağ attıklarını biliyor vede şikayet etmiyolarsa oda ayrı bir mevzu dur, türkiyenin en iyi turna bölgesini bu yıl sonuna kadar kuruturlar bu gidişle.
Yalçın, Şikayet boyutunun olduğunu da söylediler ama olay hakkında kesinleşmiş bir bilgimiz olmadığından yola çıkarak gerekli mercileri zan altında bırakmak istemedim.
Bir vahim haberde ben vereyim.Önceleri rivayet zannetmiştim ama gidip görünce gerçek olduğuna karar verdim. Yer sazlıbosna rivayete göre TOKİ buralara site yapacakmış.Önceleri yok dedim olmaz böyle birşey.Ama cumartesi gidip Sazlıbosnayı görünce inandım.Su o kadar düşmüşki kuraklıkla felan alakası yok .Gölü besleyen suların önü kesilmiş göl kurutulmaya başlamış.En derin yer 6. metre olmuş.Geçen yıl balık aldığımız yerler kara haline gelmiş.Koylar taşlarla doldurulmuş.Ya koca gölü balık bulucu ile taradık(balık bulucyu denemek için)aletten geçen balık sayısı öğlene kadar 10-15 civarı.Yani Sazlıbosna artık bitiyor.Anlamadığım konu ise şu:İstanbul'da su sıkıntısı var diyorlar taa Melen Çayı'nı İstanbul'a getiriyorlar.Ve koca gölü TOKİ'ye site yapsın diye veriyorlar.Olacak iş değil.
Yazık ki ne yazık.Bir zamanlar deli gibi tırıvırı satışı veya alışına benzettim bu olayı.Anlarız yanlışımızı ama iş işten çoktan geçmiş olur. Nedense bu kiralama işlerini adam gibi yapamıyoruz.Hemen mevcut balığı yok etmeye bir an önce para kazanmaya bakıyor insanlarımız.Halbuki yap tesisini giriş ücreti,çöp torbası,ayak üstü mangalın sucuğun vs vs .Bak bakalım o paranın mislini kazanıyormusun kazanmıyormusun....... Gelen avcıyıda bilinçlendir broşürlerle ki limitin üstüne de çıkmasın eşiyle dostuyla güzel bir hafta sonu geçirsin. Biraz dert yandım ama kusura bakmayın.Her gittiğim ücra yerlerde bile bu kiralama ve ağ işleriyle karşılaşıyorum maalesef.Özellikle hafta içi yapıyorlar bizde onca masraf yapıp bimbir hevesle gidiyoruz sıcağın alnında yanıp geliyoruz.Kesinlikle balığında değiliz ama avında olmazsa olmazı maalesf. Artık muhabbeti olduğunda balık isteyen arkadaşlara biz piknikçiyiz balıkçı değiliz diyoruz.Gelirseniz pikniğe gidiyoruz ona göre gelin diyoruz artık