Balayında dahi balık peşinde olman güzel. Lakin önünde çok zaman var. Bence şuanda eşinle tatilini geçirmelisin. Bu fırsatı her zaman yakalayamazsınız.
mangal ikisindede serbest yakabilirsiniz. bolu otoban çıkısında merkezde yolun başlama noktasını sorarsanız devamını zaten tabelalarla gösteriyor. Navigasyon ihtiyacınız olmayacak. Yeniçağa çıkışındanda bir yol var sakın oralara yanaşma hem uzak hemde yok berbat. En son gittiğimde yedigöllerde turkcell dışında tel cekmiyordu. Balık olarak hollanda sarısı diye bir tür duydum ama hiç görmedim. Yanında 3 numara farklı renk ve desenlerde mepps bulundur. Yukarıdaki şelaleyi kesin görün. bol şans...
Mustafa Hocam, Abant'a gidiyoruz . Teşekkürler. Talha Hocam bu seferlik böyle olsun . Fatih Hocam , Abant'a yakınlık olarak Petro Club mantıklı fakat Yedigöller'e 60 km mesafedeymiş. Acaba Bolu merkezdeki oteller Yedigöller'e daha mı yakındır? Şu anda yola çıkıyoruz, herkese teşekkürler .
Mezbelelik,balıksızlık,çöplük görüntüleri,bozuk yollar,kerbela ya geldik hissi benim 9 yıl önce abant ve yedigöllerde hissettiklerim.İn.düzelmiştir
TIRIVIRI DENEN illeti de 2002 de yedigöller altındaki gerede çayında görmüştüm,daha bursaya sıçramamıştı o mikrop.Hele Çaycuma da çoluk çocuk yüzlercesinin elinde görünce Yahu ne güzel yöre,yediden yetmişe balık sevdalısı buranın halkı diye düşünmüştüm saf saf hİÇ BİR FİKRİM,elime alıp incelemişliğim yoktuki
Mudurnu yakınlarında sünnet gölü ve oteli var.ama balık tutmam yasakmı bilmiyorum. Araştırabilirsiniz. Fatih
Göynük sünnet gölünde bulundum, siz siz olun yanınıza KÜRK almadan gitmeyin. Ben tulumun içersinde uyumama rağmen tir tir tiredim. Akşamları bir soğuk oluyor Alaska soğuğu mübarek
Üstadlar hepinize çok teşekkürler öncelikle. Ben dün döndüm tatilden. Yaşadıklarımı anlatayım. Hem bir av raporu niteliğinde olmasa da Bolu civarında balık tutmak isteyenlere ışık tutabilir belki . Öncelikle belirteyim ki hiç balık tutamadık. Balık nasıl tutulmaz sorusunu öğrenmek isteyenler okusunlar . 5 Eylül Çarşamba , Sabah 7:00'a doğru yola çıktık. 10:00 civarında Abant sapağı'ndaydık. Abant öncesindeki otelleri inceledik önce. Otel Hakkında bilgi Fatih Hoca'nın tavsiye ettiği Petro Club denilen Otel'e baktık önce. Standart otel odaları ve Apart diye geçen villa tipi odalar var otelde. Baya geniş bir alana yayılmış. Abant yolu üzerindeki en önemli ve büyük otel gibi görünüyor. Biz apart odalarda kaldık. 170 liraya bu büyüklükte bir odada kalabileceğiniz bir otel bulacağınızı sanmıyorum bu civarda(Standart oda 150 TL idi. Akşam yemeği, kahvaltı dahil) . Ancak odaları çok eski diyebilirim ve bir otelde kaldığınızı hissedemiyorsunuz. Otelden çok kiralık stüdyo daire havasında. Odalar büyük fakat lüks değil. İçerisinde bir mutfağı ve yemek yapabilmek için araç gereçleri mevcut. Tuttuğunuz balığı buzdolabınızda muhafaza edip kendi kendinize pişirebilirsiniz. Bence bu gerçekten çok ayrıcalıklı bir olay. Hep başıma dert olmuştur tuttuğum balıklar. Otel'den muhafaza etmesini rica edersiniz ancak pek pratik bir iş değil. Otel odaları çok soğuk. Isıtıcı veriyorlar isteyenlere fakat sanki bu mevsimde kaloriferleri çalıştırsalar daha iyi olurdu sanki. Otel'in içinde geniş spor olanakları var(Amatör Kulüplerin mücadeleleri için 5 adet çim futbol sahaları var. Anladığım kadarıyla müşteriler de yararlanabiliyorlar) . Petro Club'ın Abant'a olan uzaklığı 17 KM. Abant'a sık sık gidip gelmeyi düşünürseniz daha ilerideki otelleri düşünebilirsiniz. Petro Club'da kalmaya karar verdik fakat diğer otelleri de görmek istediğimizden yola devam ettik. Gördüğüm kadarıyla yolun ileri kısımlarındaki oteller çok daha küçük çapta oteller(Abant Kıyısındakiler hariç). Fiyatlarının Petro Club'ın çok altında olduğunu söyleyemem. Bungalow Evleri Otel'inden fiyat aldık. Akşam yemeği hariç 120 TL idi. Abant kıyısında 2 tane büyük otel var fakat inceleme fırsatımız olmadı. Fiyatlar yol üzerindekilerin 2-3 katı çünkü. Neyse... Abant'a vardık ve bir açıklıkta durup balık tutma çalışmalarımıza başladık(Açıklıktan kastım sazlıkların ve Nilüfer çiçeklerinin bulunmadığı temiz kıyı alanları) . Mısırlı bir dip oltası salladım eşim için(Hollanda sarısı ya da ot sazanı tutarız ümidiyle. Abant'da hangi balıklar olduğu konusunda o kadar çok rivayet var ki şansımı denemek istedim). Diğer yandan ben mepps 2 numara kaşık ile at-çeklere başladım. 1 saat kadar çabalayıp durduk. Daha sonra gölün farklı yerlerini keşfetmek üzere tekrar yola devam ettik. Bir başka açıklıkta avlanmakta olan bir grup yaşlı adam gördük ve tüyo almak niyetiyle yanlarına gittik. Sağolsunlar çok sıcak davrandılar ve hemen Abant Alası tutma tekniklerinden bahsettiler bana ve hatta benim için de bir olta ucu konfigurasyonu yaptılar. Bu konfigurasyonun ve bana verdikleri yemin Abant Alası tutmaktaki en başarılı yöntem olduğunu söylediler. Ben de oltamı onların yanında suya attım ve 1 buçuk saat kadar burda bulunduk. Suda toplam 8 olta vardı ve tek birine bir vuruş bile almadık. Ben en son oltayı toplarken bir kerevit tuttuğumu farkettim . Salıverdim gitti. Ordaki adamlarla da sohbetlerimden alabalık tutmanın maharetli ve zor bir iş olduğunu anladım. Eşim yanımda olduğundan günlerce olta başında beklememiz pek mümkün olmayacaktı. Tutulması daha kolay bir balık gerekiyordu bana. Gölcük ya da Gölköy'de daha verimli bir av yapabileceği tüyosunu aldım. Bunun üzerine hem malzeme eksiklerimizi tamamlamak hem de nerde av yapacağımız konusunda kararımızı kesinleştirmek üzere Bolu'daki Emin Av markete gittik(E-5 yolundan Bolu'ya girdiğinizde ilk ışıklardan sağa dönerseniz sağ kolunuz üzerinde). Burdaki Amca'dan Gölköy'deki balık popülasyonunun tatmin edici olduğu tüyosunu alıp Gölköy'e doğru saat 14:00 gibi hareket ettik. Hem Gölköy şehre çok yakın olduğundan gidip görmekten bir zarar gelmez diye düşündük. Gölköy'deki balık popülasyonunu bilmem fakat çevresinde pek ağaç bulunmayan, sıkıcı bir manzarası olan bir göl, burası. Abant'dan sonra gelinecek bir yer değil . Akşam 19:00'a kadar piknik yapıp yine hem dip sazan oltasıyla hem de turna kaşığıyla balık tutma denemelerimiz sonuç vermedi. Çevremde balık tutanların da bir sonuç aldığını göremedim. Ufak bir su akıntısının gölle birleştiği noktadaki adamların tuttuğu ufak bir tatlı su levreği dışında... Tam gölü terketmeden önce son bir defa şansımızı denemek üzere farklı bir bölgede arabadan inip at çeklere başladık. Yine orda balık tutan, 60'lı yaşlarda bir amca vardı. Biraz sohbet ettik kendisiyle. Tüyolar aldık. Çok sıcak kanlı bir insandı gerçekten. Bize çok yardımcı oldu. Baktım Nurettin Amca da tek avlanıyor hemen şansımı denemek üzere bir daha ne zaman avlanacağını sordum ve ertesi sabah erken saatte tekrar geleceğini öğrendiğimde çok memnun oldum. Ertesi sabah 06:30 civarında buluştuk. Nurettin Amca ve ben toplamda 8 tane olta attık ve beklemeye başladık. Oltalarımızda mısır ve hamur vardı. Öğlen 11:30'a kadar, yani 5 saat beklememiz hiç bir sonuç getirmedi. Tek bir vuruş dahi alamadık. Arada yaptığım kaşık denemeleri de sonuçsuz kaldı. Ordan geçen başka bir avcı arkadaşın anlattığına göre, kendileri de yaklaşık 10 saattir burda olmalarına rağmen tek bir vuruş alamamışlar. Hatta 2 gündür burada bekleyen başka bir adamın da tek bir balık alamadığından bahsetti bize. Nurettin Amca'nın yanında getirdiği, bir kaç gün önce tuttuğu sazanı afiyetle yedik ve eşimi otelden alıp İstanbul'a dönmek üzere yola koyuldum. Bir şey belirtmek istiyorum ki Bolu insanını gerçekten çok kültürlü ve saygılı bulduk. Okuduğunuz için teşekkürler . Bana yardımcı olan herkese de çok teşekkür ediyorum tekrar.
Uğurlamak nasip olmamıştı ancak, biz de hoşgeldin demiş olalım. Anlatım için de teşekkürler bu arada.
Mustafa kardeşim öncelikle eşine ve sana bir ömür boyu mutluluklar dilerim ayrıca ben ve hemşerilerim için güzel sözlerinden dolayı teşekkür ederim raporunu bir solukda okudum belli ki işininde balık tutmaya merakı var boluya kadar gelipde balık tutamadan ayrılmak iyi olmamış tabii abant bir doğa harikası o yüzden orda balık tutmayı değilde ben genelde göl etrafında spor varii yürüyüş yapar keyfime bakarım gölköye gelince aslında orda güzel balık çıkıyor sazan ve levrek benim tuttuklarım turnada tutanlar varmış ben 1 kere gördüm o kadar ugraşmama ragmen bir daha tutamadım sazan sizin oltalara ugramamış demek ki tekrardan tebrik eder mutluluklar dilerim
Talha Hocam haklısın . Ağva'ya gitsem yine 1 kilo balıktan aşağı tutmazdım. Nuri Üstad çok teşekkürler. Çetin Hocam çok teşekkürler. Gölköy'de 2 sene önce muazzam balık çıkıyormuş ancak şu anda ben pek bir ışık göremedim . Bir daha ki sefere Gölcük, Aladağ ve Yedigöller'i deneyeceğim inşallah .
Abant'ta gölün karşısına geçtiğinizde ileride ağaçsız bir bölge var burun desek yeridir göle doğru kumluk bir alan piknik masalarının hemen altında sizin yaşlı amcaları orada gördüyseniz sanırım orada yaşıyorlar. Ben her gittiğimde oradalar. Balıksız olsada güzel bir hatıra olmuş sizin için. Malesef abant alasının yokluğundan bende bahsetmiştim ama havası bile yetiyor insana. Keşke Yedigöller'ede uğrasaydınız. Mutluluklar dilerim...
Fatih Hocam sanırım o amcalar hep ordalar dediğiniz gibi . Yedigöller'e gitmekten neden vazgeçtiğimizle ilgili bir mazeretim var. Hocam Bolu çok soğuktu. Buz gibiydi gerçekten. Çadır alıp kampa gitmeyi düşünüyorduk ama soğuğu görünce vazgeçtik. Bir de Gölköy'ün balıklarını çok övdüler. 40 Km bozuk yollardan gidip elim boş döneceğime hemen şehrin içindeki Gölköy daha cazip geldi . Halit Hocam teşekkür ederim.