Son günlerde, başbakanımız boyna, hukukun üştünlüğünü dile getirip''kim yanlış yaparsa hukuk karşısında cezasını çekecek'' diyor,bu arada AB'de,hukukla alakalı düzenlemeler istiyor.Tam bu noktada, yapılacak yanlışın,karşısında hakkımızı aramak için bundan iyi zamanlama olmaz diye düşünüyorum,hepimiz için hayırlısı olsun,cevaplamanız için bende size teşekkür ederim,saygılarımla.
Bir şey daha var, söylemeyi unuttum. Bİr başka kardeş sitede imza topladık, TC kimlik no. ile dilekçeleri imzaladık ve yaklaşık 70-80 imzayla Tarım Bakanlığı'na gönderdik, evraka kayıt edilip işleme alındığı bildirildi. Ben hukukçu değilim, bilmiyorum, kimlik no verilince de hala sanal kişilikler mi oluyoruz? BUnu ciddiye almaları gerekir diye düşünüyorum. İlgin için ben teşekkür ederim. Aynı şeye inanıyorsak, aynı yolda birlikte çalışacağız. Selam ve sevgiler.
başbakan avrupa birliği başkanını bile alıp kumkapıya götürmüştü seçimlerde kumkapılı gırgır sahiplerinin desteğini kameralar önünde göstermişti o yüzden balığın yok olmasını umursayacağını hiç sanmıyorum.milyon dolarlık gırgır filoları olan aileler karşılarında ise ufak prof balıkçı ve amatör balıkçı toplumun geri kalanı zaten umursamıyo herşeyi haber yapan tv lerde tık yok balık yok olmuş kimin umrunda.o yüzden gene uzatıcaklar anamaçadaki çinekopu kıyılarda yumurtlarken yok edicekler ve bir tür daha yok olucak toplumun yüzde kaçı bunu umursuycakki tvlerdeki tek balık haberi 1 eylülde denize çıkan gırgırlardan ibaret bide balık pahalı haberleri neden pahalı oldunu bi allahın kulu araştırıp haber yapmıyo o yüzden bizim yapmamız gereken basına yüklenmek yoksa el altından gene izinler verilecek gene balık katledilecek.
bununla ilgili bir şeyler yapmamız gerek bence arkadaşlar burada binlerce üyesi olan bir siteyiz, mutlaka yapılabilecek birşeyler vardır yoksa bir kaç sene sonra balığı falan unutun..
bir site kurulmuş bu konuyla ilgili bir imza kampanyası başlatılmış, balıkçılığın yaşatılması için katkıda bulunmak isteyen arkadaşlar varsa bakabilirler, http://www.baliklarayasamhakki.org/index.php
Mahir bey, Hepbirlikte diyoruz ,çok güzel tabiyki,küçük profesyonel ve amatörler olarak. Fakat asıl bu konuya taraf olması gereken,bir taraf daha varki şu ana kadar onları göremedik,hiçte sesleri çıkmıyor.!!!. Biz amatör oltacı ve zıpkıncılara, örneğin ,balık avı ve dalış malzemesi satan firmalar ,tekne ve bot yapımcıları,değişik markalardaki motor pazarlamacıları ,dergiler,kurs sahipleri,K. profesyonellere malzeme temin edenler,elektronik malzeme satan firmalar,yine tekne imalatçıları ve motor ithalat firmalarının da, ''ticari kurumlar'' olarak destek vermesi gerekmez mi ? Netice itibariyle bu ''Ticari kuruluşların varlıklarını devem ettirmesi,piyasada iş yapabilmesi denize bağlı değilmi ?bir çokları bazı, oluşumlara sponsor oluyorlar., Lütfen bu mücadelemizede destek olsunlar, onların destekleriyle eylemimizin daha da kuvvet bulacağına inanıyorum...
Evet bu imza kampanyasına birazevvel bende katıldım, ama üzücü olan anca 226 kişi katılımcı olmuş, oysa yeri geldimi üye sayımız şu sayılara çıktı falan diye mangalda kül bırakmayanları düşündükçe insan hayal kırıklığına uğruyor, bildik birçok ismi orada göremedim ne yazıkki !!!
Arkadaşlar, ben de imza attım ama bu tip imza kampanyalarının hiç ama hiç etkisi olmadığını belirtmek isterim. Hatta daha önce böyle bir kampanya yapmak isteyip bütün bir gece hukukçu arkadaşlarımızla telefon görüşmeleri yapmış ve onların açıklamaları ile vazgeçmiştik. Kısacası bu imza kampanyaları hiçbir etkiye sahip değil. Ancak bir kamuoyu oluşturabilir, medya desteği alabilirseniz geçerliliği söz konusu olabiliyor. Kaç kişi olursak olalım (hadi diyelim 100.000 kişi olduk) bu sayı, verilecek kararı değiştirmeyecek, çünkü bu işte ciddi bir rant var. Milletvekillerinin dahi büyük gırgırları varken, isteğimiz kadar maillerle, fakslarla ve imza kampanyaları ile uğraşalım, bir şey elde edemeyeceğiz. Bizlerin istediğinin olması için fiili tepkiler gerekiyor. Öncelikle, bu durumdan habersiz olan kamuoyunun bilgilendirilmesi, ciddi bir duyuru çalışması yapılmalı. Eğer mümkünse medya desteği yaratmalı. Ardından da, yasal olsun olmasın ya o gırgırların teknelerin önü kesilmeli, ya kalkış yapacakları yerde hepimiz toplanıp tepki vermeli, hatta hareket etmelerini engellemeliyiz. Olmadı sokaklarda toplu yürüyüş yapmalıyız, olmadı meclisin kapısına dayanmalıyız. Elbette böyle bir durumda arbede de çıkacaktır. Bunlar göz önüne alınmalıdır. Kısacası, öyle bir tepki olmalı ki, tüm ülkenin dikkatini bu durumun vehametine çekebilmeliyiz, medya bunu haber yapmalı, konu edilmeliyiz. Aksi halde sessiz tepkilerle daha önceleri nasıl bir şey elde edemediysek, yine edemeyeceğiz. Bu söylediklerimin olması içinse, belli bir süreç gerekli. Sanırım o süreye de sahip değiliz. Ya da elimizi çabuk tutarsak beki de yapabiliriz, bu insanların kısa sürede birlik olup, dört koldan çalışmasına ve istemesine bağlı. Bunları göze alabiliyorsanız, ben denemeye varım. Mahir amca bu söylediklerime çok çok kızacak biliyorum ve kulaklarımı tavana kadar çekecek. Zira hiçbir zaman kuralları çiğneyerek bir şeyleri oldurmaktan yana değildir ama malesef bizim ülkemiz böyle. Sesini sessizce çıkarırsan hiçbir şey olmuyor. "Oh" diyorlar, "onlar sessizce yapsın protestosunu, nasılsa kendilerinden başka duyan yok. Biz de çıkarımıza göre yapacağımızı yaparız." Ses çıkacaksa, gürül gürül çıkarmak lazım. Katılırsınız ya da katılmazsınız bilemiyorum ama benim düşüncem bu yönde.
Sennur hanım, bahsettiğiniz şekilde de bazı girişimler olabilir. Konunun çok içinde olmasamda kıyısından köşesinden az çok biliyorum. O yüzden tamamen işe yaramaz birşey konumuna sokmayalım. Sizinde dediğiniz gibi yeri geldiğinde etkili olabilecek bir oluşum, atılan ilk adım olarak düşünelim.
Arkadaşlar buraya atacağınız imzalar birşeyleri değişmekten çok öncelikle kendimizi değiştirdiğimizin bir işareti olarak görülmelidir. Bu konuda avukatlar vb meslek gruplarından bu imzaların birşeyleri değiştirmez ifadesi, sonuç alma açısından doğru bir ifade olsa da, Bu imzaların etkisi önce kendi üzerimize olmalı ki bu etkilerin devamı güçlenerek devam etsin Kurumsal kimliklerin ciddi etkisi olmadan birşeyleri etkilemek zor ancak kurumsal kimlikleri etkileyenin "etkin sivil toplum dayanışması" olduğu da bir gerçek. Anlayalım ki, bu tarz olaylarda benim yapabileceğim bir şey yok demektense biz hiçbirşey yapamazsak enazından tepkimizi imzayla ifade ederiz demektir. Daha da önemlisi her beraber hep birlikte düşünmeyi toplu hareket etmeye değer vermeye başlayacağız. Bu toplu hareketler, belli bir zaman sonra bir otorite halini alacak. Hiç kimse ben imza attım birşey değişmedi demesin. önemli olan bu kollektif dayanışmanın pekiştirilmesi. Siz bunu başarıyorsanız çok şeyi başaracaksınız. Bu işin püf noktası kollektif düşünmeyi ve tepki vermeyi alışkanlık haline getirmek. Ama bilinçli bir şekilde Kurumsal kimlikler kendilerini destekleyen kitleleri göremezlerse yaptıkları işte kendini etkili hissedemezler. Maksat sonuç almaktan çok, biz bir soruna karşı hep birlikteyiz beraberiz mesajı vermektir. Sonuç gelişerek başka bir kanaldan farklı bir şekilde gelir.
olsun; bu imzalar mutlaka işe yarar. en azından birilerinin dikkatini çeker; düşünmeye iter. esas vahim olan bence şu: geçen yıl av yasağı ertelendi. bu yıl da ertelenecek gibi görünüyor. yani bence karar verilmiş bile. artık dönmezler. yani 1 nisan tarihi bu gidişle tarihe karışacak sanırım. bana göre bu konuda bir girişimde bulunulacaksa, her yıl bu dönemlerinde değil de, en erken bir şekilde, yani belki av sezonunun en başında, yada belki bir önceki yılın av yasağı başladığı tarihten itibaren; ister sivil toplum olsun, ister üniversiteler ya da her kimse, yetkililerin kapılarını aşındırmaya başlamalı. yani yumurta/delik ilişkisi her sene beklenirse, bu iş mutat hale gelir. sevgilerimle
''bir defa yumurtlama şansı verilmesi gereğine inanarak, herhangi bir ilmi veriye dayanmadan yapılacak ertelemeye kesinlikle karşı çıkacağımızı ve böyle bir karar karşısında her türlü hukuki mücadeleye hazır olduğumuzu bildiririz''. Bir noktaya dikkat çekmemiz gerekiyor,!! Bu seneki eylemle, geçen sene yapılanı birbirine karıştırmayalım. Geçen sene yapılan eylem sadece mail atma şeklinde ve sanal kişilikler tarafından gerçekleştirilmişti Bu sene yapılan eylem,sadece bizler gibi sanal kişiliklerin değil,konuya birinci derecede paydaş olan,profesyonel balıkçılar ve bunların bağlı bulundukları resmi kurumların işbirliği ile gerçekleştirilmektedir.!!. Dilekçe metni, bir profesyonel forumda hazırlanmış,çok kısa bir sürede ,o siteninde üyesi olan bir çok kurumun başkanı bizzat destek vermiş ve şu an çığ gibi büyümektedir.! Yukarıda, kırmızıyla alıntı yapılan bölümdende anlaşılacağı üzere, mail eyleminden sonra ,bir sonuç elde edilemez ise, ''bu kurumların avukatları tarafından ''hukuksal süreç başlatılacaktır.!. Lütfen eylemi destekliyelim,en azından bilinçlenelim,konulara vakıf olalım.
Dilerim dediğiniz gibi gerçekten çığ gibi büyüyordur Alp bey. Kendi adıma yapmam gerekeni yaptım ve dilekçe ile imza işini şahsım adına tamamladım. Bunun dışında yapabileceğim, tüm site üyelerine toplu mail atarak bu kampanyaya destek vermelerini istemek olabilir, bunu da hemen yarın gerçekleştirebilirim. Ama neden bilmem, içimdeki hisler müsbet değil. İnşallah, inşallah yanılırım, inşallah ertelenir, bütün bu çabalar boşa gitmez ama dediğim gibi olumlu bir sonuç alınacakmış gibi gelmiyor.
Son zamanlarda düzenlenen bu tip kampanyaların sonunda hep "bir daha asla kanmayacağım, hadi oradan" diyorum ve yine de "ya olursa" ümidi ile katkı veriyorum. Sizlerin hatırı için başımın üzerinde üç kez ekmek çevirip denize atarak yeminimi bozacağım. Umarım son yemin bozuşum olur
profesyonel balıkçılık kooplar ile forum her türlü olayı düşündü gerekirse hukuki haklarına bas vuracaklar tek mahatapları kooplardır arkadaşlar....
Greenpeace malesef böyle anlık olaylara tepki veremiyor, kendi tecrübelerim var bu konuda. Zamanında sokak çalışmaları yapmıştım takım olarak, GP'de. Daha genel kampanyalar yürütüyorlar. Keşke olabilseler ama hiç sanmıyorum, kırgınım... Mahir Reis'in ateşlediği bu balık avı yasaklarını erteletmeme hareketlerinde inşallah bir sunuca ulaşırız diyorum. Zaten amatör balıkçılık forumları-birlikleri bu konuda tek yürek olarak hareket ediyor. Ben de elimden geldiğince balıktan başka hobileri(doğa sporları-teknoloji v.b.) de içeren üye olduğum forumlarda, konu ile ilgili paylaşımlarda bulunuyorum. BaliklaraYasamHakki.org'da imza sayısı 1000 e geldi, çabaladıkça, daha da duyurdukça bu sayı inanılmaz bir ivme kazanacaktır. İlk aşama olarak imza kampanyasına olabildiğince katılımı sağlamak gerek. Sonrasında ise birçok fikir var, caymadan, yılmadan birşeyler yapılacaktır. Durmak yok birlik çatısı altında hem yurtiçi yargı yoluna hem de uluslararası yargı yoluna dilekçelerle dahi başvuracağız.
İmza kampanyaları, biliyorsunuz ki hızlı yayılmak, medyanın ilgisini çekebilmek ve bilinçlendirme için bir vesile. Ülkemizde imza kampanyaları ne yazık ki pek işe yaramıyor başta söylediğim şeyler haricinde. Konuyu hem yurtiçi makamlara hem de gerekirse yurtdışı makamlara taşımak için çaba göstermek, adımlar atmak gerek. Kendimce bu hızlı yayılmaya vesile olsun, daha dikkat çekici olsun diye, yapabildiğim ölçüde görseller hazırlıyorum. Yolladığınız e-postalar'da, paylaşımda bulunduğunuz daha başka ilgi alanlarına hitap eden forumlarda, mesajlarınıza, imzalarınıza ekleyebileceğiniz görseller. Umarım faydalı olur. Buyrun;
Kulaklarını çekeceğim ama söylediklerin yüzünden değil, daha önce yazılanları okumadın mı diye. Dedik ki, varsın bu imza kampanyasından bir şey çıkmasın, zaten biz de bunu bir basamak olarak kullanacağız, medyada haber yapmak için, hoparlörden sesin çıkması için mikrofona konuşmak gerektiği gibi, bir konunun haber olması için de dayanacağı bir olgu lazım, işte bu imza kampanyası ona yarayacak ayrıca Bakanlık da buna kayıtsız kalamaz. Sizin e-postanıza her gün aynı konuda onlarca yazı gelse, eee ne oluyoruz, bu da ne demek oluyor, demez misiniz, işte öyle bir şey. Hiçbir şey olmasa bile bir konuda ne kadar birlik olabileceğimizi görmek açısından faydalı olur. Selam ve sevgiler.
