Yıllık iznimden dolayı memleketim olan Eskişehir'de bulunuyorum. Her sene yıllık iznimde amcaoğlum ve bir kaç arkadaş Eskişehir'in Seyitgazi ilçesine yakın olan Çatıören ya da Kunduzlar Barajlarına kamp kurmaya gideriz. Geçtiğimiz perşembe akşamı amcaoğlum aradı ve planlamayı yaptık yarın akşam balığa gidiyoruz dedi. Kendisi Seyitgazi'de yaşıyor. Tamam dedim ve eksik olan malzemeleri sordum. Orda bulunmadığı için Eskişehir'de ki av bayilerinden temin etmem gerekiyordu. Cuma öğlene doğru evden çıkıp av bayiinin yolunu tuttum. 3-4 tane hazır küspeli dip takımı, 2 tane şamandıralı hazır takım, 7 metre uzunluğunda göl kamışı, 1 kutu mısır, yumurta ve irmikten yapılmış hazır yem, gece şamandıralara takmak üzere 4 tane de fosfor alıp çıktım. Akşam üstü 18.00 gibi Seyitgazi'ye vardım, önce herzaman çıkardığımız yerden solucan çıkartıp bir poşetin içine bir miktar toprakla birlikte koyduk. Diğer hazırlıkları tamamladıktan sonra saat 19.00 gibi yola çıktık, baraj yakın olduğu için 30 dk sonra avlak yerine ulaştık. Amcaoğlum ve bir arkadaşım çadırımızı kurarken bizde dip takımlarını çıkartıp solucanları taktık ve 3 tane dip takımını attık. Sonra ben aldığım 7 metrelik göl kamışını açtım ve şamandıralı takımlardan birini kamışa taktım, yem olarak yine solucan takıp suya salladım ve heyecanlı bekleyiş başladı. Aradan 15-20 dk geçmişti ne şamandırada ne de dip oltalarında bir hareket yoktu. Ben bir ara oltaların başından ayrılıp çadırın yanına gittiğimde oltaların başına kalan arkadaşım Bekir gel siftahı yaptık dedi. Heyecanla yanına gittim ama ne göreyim ilk resimdeki israil benim göl kamışıyla attığım takımın kancasında Burda bunlardan varsa hiç durmayalım dedim. Maalesef var dediler. Zorda olsa arkadaşları oradan diğer baraja gitmeye ikna ettim ve çadırı falan toplayıp ordan ayrıldık. Diğer baraja vardığımızda hava kararmıştı, aynı düzeni orda da aldık beklemeye başladık ama nafile gece 1'e kadar tek vuruş dahi olmadı ve yatmaya karar verdik. Ben sabah 5:30 da uyanıp oltamı suya bıraktım orda da baş belası israiller vardı ama en azından diğer sazan türlerinin olduğunu bilmek bir nebze teselli oluyordu. Diğer arkadaşlar uyanana kadar 3 tane israil tuttum. Diğerleri geldikten sonra yine israiller devam etti. saat 08:00 gibi hadi kahvaltı yapalım dedik, ben oltamı sabitledim arkamı döndüm o sırada amcaoğlum bekir senin şamandırada hareket var bir bak dedi. Oltaya tekrar döndüm şamandıra gömüldü, yumuşak bir tasma attım ve ağırlığı hissettim israiller gibi değildi güçlüydü, kamışı yavaş yavaş kaldırdım balık görünmeye başladı, tamamen sudan çıktığında resimde görünen aynalı sazan olduğunu anladık. Çok büyük sayılmaz ama tasmaladığımda hissettiğim ağırlık, kamışı kaldırırken mücadele etmesi işin en zevkli kısmıydı tuttuğumuz toplam balık sayısı 21(2 tane aynalı 4 tane kambur sazan gerisi israil ). İlk tuttuğum israil hariç gerisini resimlemedim. Zaten fotoğraf makinesinin şarjıda hiç hesaba katmadığım şekilde erkenden bitmişti. İşte barajlardan ve bizden resimler.... Arkadaşlar solucan kazarken Tutulan ilk israil sazanı... Barajlardan manzaralar... Bu raporda bahsettiğim aynalı sazan çok büyük değil idare edin Buda balıklar tekir eşliğinde yenirken...
aynen babacım yap tatili dagat kafanı bunlar tuzu bibiberi her zmana sukur edicen sonra azim edicen sonra rahat edicen demişler neyse gusel av hayırlı tatiller
Eyvallah kardeşim Allah'a şükür yıllık iznim çok güzel geçiyor, bir sene memlekete hasret kalıyoruz, geldikmi de hertürlü keyfini çıkartıyoruz Darısı yıllık iznini henüz kullanmayanların başına
Tebrikler Bekir..Koyunların olduğu avlak sucattin göleti olsa gerek..başarılı avlarının devamını dilerim..
Teşekkürler, sücaddin göleti değil kunduzlar barajının uzantısı, sizede bol balıklı avlar.. Eyvallah kurtuluş aga av iyiydi, israil sazanlarını bizim için pek değeri yok diye fotoğraflamadım yoksa onları tutmakta zevkliydi ama aynalı sazanın zevki bir başka istanbulda görüşmek üzere...