Zamanında milyonlarca yahudiyi toplama kamplarında öldüren Almanların balık mevzu bahis olunca bu kadar ince düşünmesi ne yalan söyleyim ,gözlerimi yaşarttı :) Konuyu yeni okuyorum, mevzu kapanmış olabilir ama ben de bir kaç birşey söylemek istedim. Dediklerinize katılmıyorum. Almanları falan savunduğum yok ama soykırım yapmış bir devletin 50 yıl sonra avcılık adına vicdanı bazı kurallar koyuyor olmasının yadırganmasının sebebini anlayamıyorum. Keşke Almanlar kadar olabilseydik de 3 tarafı denizlerle çevrili ülkemizde her öğün balık yenebilseydi. Böyle bereketli bir ülkede kilosu 60 ytl ye balık satılıyor, neden çünkü kalmadı. Herneyse asıl demek istediğim, balığın acı çekmeden öldürülmesi için konan kural, 50 yıl önce yapılan soykırım nedeniyle geçersiz mi oluyor, veya komik mi geliyor insana? Soykırım Almanların tarihinde her zaman KARA bir leke , affedilmez bir insanlık hatası olarak kalacaktır ama bazı şeyleride aşmamız gerekmiyor mu zamanla? Tekrar ediyorum Almanyayı savunduğum falan yok, ama şu an yolcu uçaklarına biniyorsak o da almanların 2.dünya savaşında yaptığı jet motorları yüzünden, uydu kanallarını izlememiz gene almanların yaptığı ilk roketler sayesinde oldu. Bu örnekler çoğaltılabilir. Nerden neyi örnek almamız gerektiğini iyi düşünelim. Cevaplardan almanyadaki arkadaşın sorduğu soru ile dalga geçildiği izlenimine kapıldığım için böyle bir cevap yazdım. Böyle bir kuralı keşke uygulayabilsek, bazı balıkların (özellikle tatlı su) saatlerce su dışında canlı kalabildiklerine bizzat şahit oldum. Acı çekmenin sadece insanoğluna özgü bir duyu olmadığı gerçeğinden yola çıkarsan bunu balıklar içinde uygulamak yanlış olmaz diye düşünüyorum. Bu ister istavrit olur ister ton balığı , can açısından bir fark yok aralarında. İkiside ölecekse acı çekmeden ölmeli diyorum, uygulama açısından değil düşünsel olarak tabiikide. hoşçakalın