Balıkçılığımızın Korunması İçin Teklifler

Konu, 'Makaleler' kısmında REİS tarafından paylaşıldı.

  1. John Dory

    John Dory Emre

    Mesajlar:
    632
    Şehir:
    istanbul - bodrum
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz 70 cl, İstanbul Boğazı
    Reis amca
    Dedim ya keşke yazıyı koyabilsem buraya. Tüm bunların hepsine değindim yazıda. Ağın yırtılmasıyla dipte kalmasının farkını elbette biliyorum. Ağları yasaklamak gibi bir yöntemden de bahsetmiyorum zaten. Sorun şu ki dipte kalan ağlar için yapılabilecek çok fazla şey yok. Tuzak söz konusu olduğunda zamanla açılabilir bir mekanizma yapıyorsunuz, hayvan kaçıyor. Ağda ise böyle bir şansınız yok. Tek çözüm ağları mümkün olduğunca çabuk bozunabilen materyallerden yapmak ama bunu da hiç bir balıkçı kabul etmez.
    Dipte kalan av araçları zamanla avlanma yetisini kaybeder. Baltık denizi'nde yapılan bir araştırma dipte geçen ilk 3 ay sonunda uzatma ağlarının avcılık yetilerinin %80 düştüğünü göstermiş. Bunun nedenlerinin arasında ağın üzerinin çeşitli oluşumlarla kaplanıp ağın balıklar tarafından farkedilebilir hale gelmesi, ağın dolanıp çökmesi ve daha bir çok neden sıralanabilir. Yani sizin bulduğunuz ağdan ölü balık çıkmaması çok doğal.
    Dipte kalan av aletleri avlanmasa dahi oradaki deniz yaşamını çok olumsuz etkiliyor. Bir resife takılan ağ, resifin denizle sirkülasyonunu engelleyerek üzerindeki yaşamın ölmesine neden oluyor.
    Hayalet avcılık size çok uç bir bakış açısı olarak gelmesin. Bu cidden giderek büyüyen bir tehlike. Bu konudaki araştırmalar son 10-15 yıldır ciddi olarak yapılıyor ve işin boyutu yeni yeni gün ışığına çıkıyor.

     
  2. erdemyılmaz

    erdemyılmaz ERDEM YILMAZ

    Yaş:
    46
    Mesajlar:
    2.357
    Şehir:
    İSTANBUL
    Favori Kamış:
    DURUMA GORE BİLDİGİM HER TÜRLÜ YASAL MALZEME
    En İyi Avı:
    EŞKİNE 1,5 KG.,56 CM. TURNA
    bu konuları özellikle tırıvırı konusunu okudukca birkaç kez tırıvırı kullanmış biri olarak kendimden utanıyorum ne kadarzararlı bir şeyle sözüm ona av yapmışım
     
  3. karayel

    karayel Yakup ERDEM

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    2.068
    Şehir:
    Sinop
    Favori Kamış:
    şeytan otası
    En İyi Avı:
    kaya balığı (1.5 gram) :)
    Reis abi bunlarn çoğu nette mevcut fakat özel olarak istediğiniz biri varsa onu gönderebilirim.
    Terimleri doğru tanımlamışsınız.
    Monoflamentin tam karşılığı tek katlı, tek lifli (elyaflı) demektir. Tipik örneği misinadır.
    Multiflament ise çok katlı yada çok lifli demektir. Yün ipi, pamuk ipi tipik örnekleridir.
    Bir de multimonoflament tip ipler vardır ki, İstanbuldaki eli öpülesi eski oltacı reislerin çoğunun bir kaç kat misinayı örerek oluşturdukları örgü köstekleri buna örnek verebiliriz. Yani 2 ile 6 adet monoflament ipi büküm veya örme yoluyla bir araya getirerek elde edilen iplerdir.

    Değerli abeyim;

    Misina ağ ile ip ağ arasında karşılıklı avantajlar vardır. Biri diğerinden her koşulda üstün değildir. Nerede, ne zaman ve hangi balık için kullanıldığına göre değişir.
    1- Misina ağ görülebilirliği düşük ve balık ayıkaması kolay bir malzemedir. Duru sularda diğerine göre avantaj sağlar.
    2- Acaba İstanbulda olurmu ama burada dönem dönem (bahar geçişlerinde daha fazla) plankton ölümleri nedeniyle suda askıda sümüksü bir çamur dolanır. Misina ağ mıknatıs gibi bu malzemeyi çeker ve incecik misina halat kalınlığına erişir. Bu durumda avcı olmaz. Nedense çok katlı ve ilişkenli olan ip ağ bu çamuru o kadar tutmaz ve avlanmaya devam eder.
    3- Misina ağ palamut ve uskumru gibi göze beline kadar saplanan balıkların düşük torlu ağlarında muhteşem iş görür. Kalkan gibi dolanarak yakalanan balıklarda ise toru ne kadar bol tutsak ta malzemenin sarıcılığı az olduğundan verim ip ağa göre düşük olur.
    4- Takılma (dişinden yüzgec dikeninden) yoluyla yakalanan sazan ve iskorpit gibi balıklarda balık büyük, misina inceyse kopma ve dökülme ip ağlara göre fazladır. Bu balıklarda da ip ağ daha verimlidir.
    5- Misina ağın yama haricindeki meramet işlemleri nafiledir. İp ağda ise eskisinden daha güçlü göz dokuma olanağı verecek kadar tamir imkanı fazladır.
    6- Bu menfi ve müsbet yönler dikkate alındığında, toru misina, fanyası ip, yada toru ip, fanyası misina ağlar yapılarak verim artırılabilir.
    7- Misina ağın kolay kopabilirliği ilişkenli diplerde bol miktarda ağ kopmalarına neden olur ki, 1 m2 lik tırıvırıyı en zararlı kılan onun takılıp suda kalmasıysa, hayalet avcılık (denizde kalan ağların uzun süre av yapmaya devam etmesi) bakımından misina ağ çevreye çok daha fala zararlıdır.

    Yaptığımız bir çalışmada tam göz boyu 36, 40 ve 44 mm olan sade ip ve misina ağlar karşılaştırdık.
    18 türden 6083 adet balık avladık.
    Bunun %52.05 sı misina, %47.94 ü ip ağlara yakalandı.
    ====================================
    Barbunya ip ağ ile % 20 daha fazla
    Çinekop misina ağ ile 3.2 kat daha fazla
    İstavrit misina ağ ile % 35 daha fazla
    Mezgit misina ağ ile % 22 daha fazla
    izmarit misina ile 4 kat
    Kırlangıç her iki ağda eşit
    Yakalanmıştır.
    *****************
    İlginç bir durum olarak ip ağların daha küçük balıkları yakaladığı tespit edildi.
    ====================================

    Burayı daha fazla söz ve rakama boğup anlaşılmaz hale getirmiyeyim.Diğer sorulara başka bir mesajla devam ederim.


     
    Son düzenleme: 29 Aralık 2006
  4. Mehmet PEKMEZCİ

    Mehmet PEKMEZCİ

    Mesajlar:
    736
    Şehir:
    İzmir
    Favori Kamış:
    olta
    Kendimi bilimsel bir sempozyumun ortasında gibi hissediyorum, Yakup hocam gibi bilim insanları ve Mahir Amca gibi bilim adamı olmasa da yılların tecrübesiyle donanmış insanlarla bir arada olmak, paylaşmak ne güzel. Sadece bu iki isim değil elbette. Belkide Hocamın öğrencisi olmasını isteyeceği belki de olmadığı için hayıflandığı zaman zaman ona rakip olabilen Emre ve diğer arkadaşlarımla bir arada olmak bulunmaz bir nimet olsa gerek.

    Hayalet avcılık için bir örnekte benden.

    Su altı ve üstü arama kurtarma eğitimi aldığımız sırada bizimle beraber dalan bir bayan vardı. Bu konu hakkında bir çalışma yapıyordu. Ya doktora tezi ya da sadece tezdi yaptığı çalışma bunun çok da önemi yok. Çalışmaları hakkında konuşma fırsatım olmuştu kendisiyle. Bu çalışmadan çıkan sonuç Mahir Amca seni üzecek cinsten. Ne yazıkki orada bulunan ağ parçasında her dalışta değişik balıkların yakalanmış olduğu görülüyordu. Değişik derken her seferinde ayrı tür demiyorum yanlış anlaşılmasın. Eskiden yakalananların yerini yenileri alıyordu demek istediğim.

    Denize ve o ekosisteme ait olmayan bir olgunun zararsız olduğunu iddia etmek pek doğru omasa gerek. İlaç örneğinde olduğu gibi... Her ilaç aslında bir zehirdir ve bizler bir yeri tamir ederken diğer bir yeri bozarız. Ekosistem için de aynı şey geçerli. Oraya ait olmayan herşey ilk başta yararlı gibi görünse de zamanla dengeyi alt üst edebiliyor. Örneğin sivrisinek larvaları ile mücadele edilen alıkları sorada birer tehlike halini alması örneğinde olduğu gibi. Dipte kalmış yırtılmış kopmuş bir ağ parçasının malzemesi ne olursa olsun bundan çok farkı yok. Naylon poşet ne kadar zararlıysa üzerinde balık olmasa bile o nesne oraya ait olmadığı için zararlıdır ve doğa tarafından uzun bir süre yok edilemez.
     
  5. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Hayalet av gerçekten bir sorun.. Ağların takılmasıda bir sorun. Ama çoook büyük değil. Dahası ağ takılması çok sık raslanan bir olgu değil.. Tırıvırı'nın takılma ihtimali çook yüksek. Çünkü biri alır, atar kafasına göre.. Ağ seren ise, genellikle biraz daha bilinçli davranır, takılmayacak yere atmayı dener.. Takılan yerlerin kerterizini alır vs.

    Kopan çapari ise evet bir sorun.. Ama biz biliriz ki çapariden kendini kurtarabilen pek çok balık vardır.. Birde çapari zaten, malum çekme bırakma hareketi olmadan pek avcı olmaz.. Bu nedenle çook büyük sorun teşkil etmez..

    Fakat bunların hepsi bilinen sorunlar ve küçük küçük olsada, yıllara sari birikme nedeniyle genel toplamda büyük bir sorun oluveriyor. İşte o nedenle balığın bolarması için yapay resifler, meralar oluşturulması ek bir önem taşıyor.. Böyle bir merayı oluştururken, iner böyle artık türtükleri filan güzelce bir kerelik temizleyebilirsiniz vs. vs.

    Yani işin çözümü, balıkların ayaklarına ket vurmadan üreyecekleri bir alan sağlamak. Diğer alanlarda da burada yetişenleri güzelce avlamak.. Ticari balıkçılık vs. için önemli bir kurtuluş noktası bu. Ama bizim ticari balıkçılara bir şeyler söylememiz genelde yanlış anlaşılıyor. Sanki ticari balıkçılığa karşıymışız gibi. Mevzuat bazı şeyleri uygun görmüş.. Mesela marmaranın dibini karides tutacaz diye kürüyebilirsiniz demiş.. Eh, ne yapalım, en azından kıyılar yasak diye avunuyoruz. Ama adam fırsatını bulduğunu anda yasak masak dinlemeden kıyı vs. demeden atıyorsa teçhizatı, işte o zaman insan çileden çıkıyor.. Yahu bırak, kala kala Eskihisar İDO iskelesinin dibindeki 100-200 kg balığa mı kaldın? İşte yatak yapmaya çalışıyor palamutu filan burada.. Bırak üresin hayvan, sende açıktan güzel güzel avını yaparsın.. Kritik kütleyi bir aşsınlar, bak gör...

    İşte hayalet av yapan şeyleri önleyemiyoruz. İnsanlar balık yemek istiyor ve balıkçı esnafı da balık tutup karnını doyuracak. Anasının ak sütü gibi helal denizdeki balık. Tepe tepe doldursun ağlarını.. Bunu yaparken elbet istenmeyen durumlar olacak, küçük balıklar ziyan olacak, ağ kopacak vs. vs. Bunlar oluyor diye bu hakkı alamayız ellerinden.. Bunun tek çözümü, balıkların böyle şeylere takılmayacağı güvenli alanlar oluşturmak.. Buraları da gayet sıkı denetlemek.. Hatta, gerekirse buralara besin, oksijen vs. takviyesi yapmak..
     
  6. karayel

    karayel Yakup ERDEM

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    2.068
    Şehir:
    Sinop
    Favori Kamış:
    şeytan otası
    En İyi Avı:
    kaya balığı (1.5 gram) :)
    Hayalet avcılık... adı üstünde, biz bunu yıllar önce duyduğumuzda İngilizce karşılığından motomot tercüme edip kullandık.
    Bu isim olayı o kadar iyi tanımlıyor ki...

    Yaşım 17-18 Samsun'da yeşil mendirekte dalıyorum. Akşam suya gölgeler düşmeye başlamıştı, nerden geldiğini bilmem her akşam üstü o saatte yaklaşık 20 adetlik bir grup eşkina açıktan mendirek taşlarına inerdi. Açığın tamamen kum olduğunu bildiğimden nerden geldiklerini kontrol etmek te aklıma gelmemişti.
    O akşam bekledim bekledim gelen giden yoktu. Tükettim mi acaba balıkları diye düşündüm...
    Oysa ben içlerinden sadece en irisini vuruyordum, en son gördüğümde kalabalık ve neşeli grup kayalar arasında gelincik balığı kovalıyordu...
    Hava daha fazla kararmadan geldikleri yöne doğru açıldım. Mendireğin 50-60 metre açığında yaklaşık 15 metre derinlikte bembeyaz kumla kaplı dipte bir karartı gördüm, işte benim balıklar diye sevindim...
    Derin bir nefes aldım, aynı derinlikte boşalttım ciğerlerimi, sonra ikinci nefesi daha da derin çekip dikildim karartının üzerine...
    Yüzeyde yaptığım makastan sonra bir daha palet vurmadım. Süzülerek dibe inerken görüntü netleşmeye başladı. Orada 4 tırnaklı antik bir çapa yatıyordu, çapanın üzerinde bir büyük yumak halinde çapaya sarılı dip ağı ve ondan yanlara doğru uzanan iki kol halinde 10-20 metre kadar ağ... Çapanın üzerinde midye ve bakalitya yoktu, belli ki daha önce kuma gömülüydü, yakın zamanda üzeri açılmış ve ortaya çıkmış. Ağ da takılalı en fazla 1-2 hafta olmuş. Ama...

    Yaklaştıkça netleşen manzara beni dehşete soktu.
    1 kg nun üzerindeki tüm eşkinalar ağa yakalanmış ve çoğunun etleri çürümüş, ince eşkinalar ise hala ağın ve çapanın gölgesinde geziniyorlardı. Tam 47 adet iri balık leşi saydım ağda, bir kısmı kiloluk karagöz ve iskorpitti...
    Dipte ne kadar kaldım bilmiyorum, birden bire yanaklarımı ve karın zarımı zorlayan nefes alma isteğiyle yüzeye çıktım...
    Kıyıdan bıcağımı alıp ağı çapadan sıyırdım. Ve bir daha asla Yeşil mendirek başındaki o sürüden eşkina avlamadım. Kalan küçük balıklar ve sonra onlara katılan nispeten iri bireyler sanki benim canımdan bir parça oldular.


     
    Son düzenleme: 29 Aralık 2006
  7. John Dory

    John Dory Emre

    Mesajlar:
    632
    Şehir:
    istanbul - bodrum
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz 70 cl, İstanbul Boğazı
    İzmir körfezinde 123 balıkçının (İzmir körfezindeki balıkçıların %28'i) katılımıyla yapılan bir anket, sadece 2002 senesinde 78,5 km ağın denizde kaybolduğunu göstermektedir. (Ayaz ve ark., 2004)


     
  8. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Evet sevgili emre: İşte şu durum ortaya çıkıyor bu nedenle:

    Balıkçılığı yasaklamak olmayacak bir şey olduğuna göre... Bu durumda ancak yapabileceğimiz kompanzasyon: Bozulan sahaların balık popülasyonuna vereceği zararı nötrlemek üzere, koruma altında çoğalma sahaları oluşturmak... Profesyonel balıkçılık, ağ olmazsa olmaz bir iş. Ağ varsa, takılacak, bundan kaçış yok..
     
  9. REİS

    REİS Mahir Ersin

    Yaş:
    79
    Mesajlar:
    2.389
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Olta
    En İyi Avı:
    Torikler-Kofanalar
    Emre, Serdar, Mehmet, Yakup ve konuya katılan bütün arkadaşlarım, kardeşlerim.

    Yazdıklarınızın her satırını büyük bir açlık ve zevkle yutuyorum.
    Tek tek cevap yazmanın da gerekli olmadığını düşünüyorum.
    O yüzden ekleme yapmak gerekirse ek, cevap vermek gerekirse, cevap, karşı görüş ihtimali varsa görüş yazacağım.
    Fakat yazdıklarınızın, tek kelimeyle harika bilgiler ve teklifler olduğunu kabul etmeliyiz.

    Yakup Hoca'ma misina-iplik ağ karşılaştırması için teşekkür ederek, eklemek istiyorum.

    1- Misina ağ, özellikle avcılık açısından diğerine göre bariz bir üstünlük gösteriyor ama... sade ağlarda ve gündüz atılıp çekildiğinde.
    Bunlar benim gözlemlerim, ilmi değil, yanlış olabilir.
    İplik ağlara, (CURUM olması dışında) gündüz balık vurmuyor.misina ağ ise istavrit, çinekop, izmarit gibi balıkları avlamada bariz üstünlük sağlıyor.
    2- Bahsettiğin sümüklü çamur burada da oluyor(du.)Şimdi de oluyor mu bilmem.
    yaklaşık 10 senedir boğazda ağ atmadım.
    O yapışkan çamur, ağ atıldıktan sonraki yarım saat içinde ağı bizim deyişimizle çuval haline getiriyordu.Tabii balık filan hak getire.
    fakat bu durum iplik ağda da oluyordu.
    3-Misina torlu deneme amaçlı, küçük bir tekir ağı yaptım.Fanyası iplik idi.
    Maalesef, misina ağın tor vazifesi görmediğini tespit ettim.
    Misina sert olduğu için tekir gibi küçük bir balık bu toru sürükleyerek fanyadan geçirip torba oluşturamıyordu.
    Olsa da sınırlı miktarda oluyordu, lakin misina ağ 18 - 22 mm. sade olarak donatılıp atıldığında balıkları seçmesine rağmen tekir ağı kadar balık çıkarıyordu.
    Kalkan tecrübem yok.
    Geçen yıl toru ve fanyası misinadan yapılmış pisi ağlarıyla Yalova'da çok balık tuttuklarını duydum.Ben deneyemedim.
    4- Taş balıklarının (iskorpit, eşkina, minekop, gibi) iplik fanyalı ağla yakalanmalarında misinaya göre bir eksiklik gözlemedim.
    5-Misina ağda meremet yapmadım değil.
    düğümlerin kayması ve misinanın kayganlığı dolayısıyla yeni düğümlerin oturtulması, ayrıca görme problemi yüzünden misina ağın meremeti, teorik olarak yapılmaz, dense yeridir.
    Ben misina ağın meremetini iplikle yaptım ama sadece uzun boylu yarıkları birleştirmek için yaptım, göz kırıkları için meremet zahmetli ve gereksiz.
    Zaten misina ağ da şimdi bedava mertebesinde , yenisini yapmak daha kolay ve ucuz sayılır.
    6-Bu durumda işi tersine çevirip fanyası misina toru iplik olan tekir ve marya ağlarını denemek lazım.toru misina olan tekir ağını beğenmedim.
    7-Misina ağın, en berbat ve terkedilmesine sebep olacak yönü ise kullanım zorluğu.
    Misina ağ,İplik ağ gibi yere yapışmadığı için çok kaba duruyor, rüzgarla uçup öteye beriye takılıyor, boğaz gibi elleyerek ağ atma imkanı olmayan yerlerde, ağın tekneye donatılması(istiflenmesi) sorun oluyor ve zaman alıyor.Fanya kazık gibi durduğu için mantarlar içinden geçip dolaşıyor. vs.
    Zaten bu yüzden birçok balıkçı misina ağa yanaşamıyor.
    ..
    Bunlar, balıkçılığın profesyonel yönüyle ilgili teknik bilgiler olduğu için belki amatör balıkçılara gerekmediği düşünülebilir ama (Bil de yapma) prensibince her bilginin değerli olduğuna inanıyor ve o yüzden bunları yazıyorum.
    Herkese teşekkür ederim.
     
  10. afet

    afet

    Mesajlar:
    823
    Mahir abi saygılar ve Değerli arkadaşlar:
    Forum'umuz Amatör balıkçılık, konumuz balıkçılığın korunması olduğuna göre, tabiiki sirküler, ağlar, oltalar. Balık türleri, Yakalanması ve usul'ünün etik olup olmaması....
    Münazaramızı bu konular etrafında dolaşarak mutlaka ortak müşterek ve doğrulara ulaştıracağız. ancak,
    her türlü yolsuzluğun, kapkaçın, trafik kurallarına uyulmadığı için kazada ölenler kadar, kazara yaşayan insanların olduğu bir toplum olup çıktık, sokağa tüküren insanların, çöpünü sokağa atan insanların, en kötüsü ikaz edeni öldürebilecek kadar insanlıktan Nasibini almamış insanların sayısı her geçen gün artmakta, bunca anlayış ve hoşgörü yoksunu bir toplum iken başarmaya çalıştığımız ve kendimize görev edindiğimiz, balıklarımızı ve balıkçılğı koruma çabamızda Gazamız mubarek olsun diyorum.
    işimiz gerçekten zor , bu şartlarda birşeyleri başarabilirsek, inanın Gelecek Nesil sizlere Minnettar kalacaktır.;)
    Katkıda bulunan herkese Sevgi ve saygılar