birşey daha soracam bilenler cevap versin somon yazmış adam ama sanki alabalık gibi geldi bana alabalıktan anlayanlar dikkatli bir baksa bende merak ettim somon mu alabalık mı?
Bazı Durumları Anlarım Aynı Familyadan Balıkların Karıştırılması Vs. Durumlar Ama Tatlı sudaki sazanı çıkıpta denizdeki levrek diye yine aynı şekilde sudagı da mezgit diye tanıştırmaları bir o kadar acayip bizim hastaneye bir ara getirmişlerdi israil sazanını erkek mercan diye satmaya sanırım bu adamların akrabaları falandır yakınad japon balıgının büyügunu de fangri mercan diye satarlarsa hiç şaşırmam
somona benzemiyor abim deniz alabalığı diye satarlar gros marketlerde bildiğimiz alabalık işte somonu kim kaybetmişte tezgaha düşsün
maalesef bu kokuşmuşluk bütün şehirlerde var gördüğüm kadarıyla, aynı şikayetler bizim Mersin balıkhanesinde de mevcut, temizlenmiş sardalyaları marmara hamsi diye satıyorlar, Sazanı Lagos diye satıyorlar, bu yüzden balık pazarının eski havası kalmadı, ayrıca balıkların üzerine fiyat koymayıp adamına göre muamele bile yapıyorlar, İnsanlar bir kazıklanır, iki kazıklanır, bir daha da gelmez, ne oldu insanları büyük marketlere kaçırdılar, balık pazarının eski havası yok, şikayet edip duruyorlar, kendileri kaybetti.
sahtekarlıkta çığır açmış yüzsüzler.. daha ilk fotoya bakıldığında sazan ve sudağı kakalamaya çalıştıkları fark ediliyor pullarından. Ama kafasını kesip ayrı koymuş satıcı.bunlar balık yiyenlerin sadece yediklerini sanıyor.Kimse anlamıyor diye mi düşünüyor acaba yada o kadar yüzsüz ve pişkinler mi ? Biraz da bizim tembelliğimizden oluyor galiba ; aldığımız 2 balık yada bir kilo , elimiz batmasın , evimiz kirlenmesin diye temizlensin istiyoruz . Adamlarda tezgah arkasında dolap çeviriyor. Zaten ben onların temizlediği balığı beğenmiyorum balığın kafasını kesip atıyorlar . ben de balık kafasıyla pişsin istiyorum :hungry: :hungry:
AMİİİİN..! Balık baştan kokar demişler eskiler, artık balık kuyruktanda kokuyor...! hihi İspatı da bu ilgilenmesini istediğimiz kişileri bir şekilde başımıza biz seçiyoruz...! Ondan sonrafa şikâyet ediyoruz...! idk Başımızda bizi idare edenlerin ve bizlerin yüreklerinde Allah cc korkusu yoksa..! Birgün hesap vereceğim..! korkusu yoksa..! helâl haram korkusu yoksa..! böyle kişilerden her şeyi beklemek gerekir...! ''Kişinin namazına ve orucuna bakmayın. Onun dinar ve dirhemine bakın.'' Hz. Muhammed (sav) ''Kenar-ı dicle'de bir kurt kapsa bir koyunu gelir de adl-i ilâhi ömer'den sorar onu.'' (Hz.Ömer) Şimdikilerde ve bizlerde helâl ve haram korkusu..! bir hesap verme sıkıntısı olmadığından böyle olanlardan her şeyi beklemek gerekir..! Yani şarkıda dediği gibi kendim ettim kendim buldum...! uzun Lâffın kısası... Cenâb-ı Hak buyuruyor: "Bir toplum kendilerindeki özellikleri değiştirinceye kadar, Allah, onlarda bulunan hâli değiştirmez" (Rad, 11) *** Rasûlullah (sav) buyurdular: "Siz nasılsanız, öyle idâre edilirsiniz." (Süyûtî, Câmius-Sağîr, II, 82) Hz. Ali (ra), İbn-i Mülcem tarafından ağır bir şekilde yaralandığında, insanlar başına toplanmış ve ona: -Ey müminlerin emîri! Bize bir idâreci tâyin et! demişlerdi. Hz. Ali (ra) ise onlara şu cevâbı verdi: -Ben sizi, Rasûlullah (sav)in bizi bırakıp gittiği gibi bırakıyorum. Vaktiyle biz de: -Yâ Rasûlallâh! Bizim üzerimize bir idâreci tâyin etseniz! demiştik de Fahr-i Kâinât Efendimiz: -Allah Teâlâ sizde bir hayır görürse sizin üzerinize hayırlılarınızı idâreci yapar. buyurmuştu. O zamanlar Cenâb-ı Hak bizde bir hayır gördü ki, başımıza Hz. Ebû Bekiri geçirdi. (Hâkim, III, 156/4698)
Evet arkadaşlar vatandaşın gördüğü / gerçekte olan şu şekilde: Deniz levreği: Sazan balığı, 5 para etmeyen bu balık kilosu 25 liraya hakiki sazan bekliyor. Boğaz balığı palamut: Buzhane palamudu, Geçen sene bol olduğu için kökü kazınırcasına avlanan palamutlar buzhaneye atılmış bu sene müşteri bekliyorlar, tazesi yok. Yerli Boğaz "gülü": Yazılı orkinos, hangi Boğaz'ın gülü olduklarını bilmem, İstanbul Boğazı olmasına imkan yok. Vatandaşın palamut sanıp aldığı bu balıklar palamutu pişirmekte kullanılan yöntemlerle sofraya gelirlerse yenmeden çöpe atılırlar. Somon: Çiftlik alabalığı, yenilebilir ama ben o parayı o balığa vermem. Filetoluk mezgit: Tatlısuda yaşayan Sudak balığı Mezgit: Derinsu Mezgit balığı, Ege veya Akdeniz'de trolle çekilip İstanbul'a kadar gelmiş. Aslında fena balık değildir ama yenmeyecek derecede bayatlamış. Doğal deniz çipurası: Doğal deniz sarpası, balığın doğallığına tazeliğine diyecek yok ama Sarpa veya Çitari denilen bu balık denizin en lezzetsiz balıklarından biridir. Üste 15 lira verseler alıp da yenilmez. İri balık: Norveç uskumrusu, eğer ikinci kez dondurulmamışsa orada satın alınabilecek en iyi balık. Elin Norveçlisi kaynaklarını o kadar iyi değerlendiriyor ki, onlardan satın aldıktan sonra bizdeki 2. el satıcı koca balığı tanesini 2,5 liraya satıp para kazanabiliyor. Bir zamanlar bizim de yerli uskumrumuz varmış, mis gibi... Artık hayal... Olta balığı sarıkanat: Fosilleşmiş sarıkanat... Bu çok iyi boydaki sarıkanatlar maalesef sağlık için tehlike oluşturacak derecede bayatlamış. Bu balığın küçücükleri bile sınırsızca avlanırken, bu değerli sarıkanatlar nasıl vatandaşa ulaşmadan bayatlamış anlamak güç. Heralde lüks tezgahlarda astronomik fiyatlarla satılamayan balıklar toplanıp paraya çevrilmek için bu üçkağıtçı tezgahlarına gönderiliyor. Neresinden tutarsan elde kalan bir sektör... Deniz levreği/deniz çuprası: Bilindiği gibi çiftlik balıkları ancak diğer balıkların yanında tazeliği ve fiyatıyla uygun birer seçenek. İri Karadeniz hamsi: O kadar tezgahta gerçek ismiyle satılan ve taze tek deniz balığı. Onun da kilosu şu balık mevsiminde 8 lira. Görünen köy kılavuz istemez, yarın onu da bulamayacağız maalesef...
Bu Balikci heralde balik hali çöplüğüne atilan bozuk para etmez baliklari toplayip tezgaha attti.. Millet yerseee diye..
Bu kanıbozuklar heryerde aynı. Mersin balık pazarında yan yana satış yapan 3 tezgahta 'Taze İsTanbul Lüfer' yazıyordu. Ama biri daha 30 cmlik akyaları birisi yine aynı boyda sarıkuyruk akyaları bir diğeri de minicik halilileri dizmişti tezgahına. Birine yaklaştım niye lüfer diye iteliyon millete bu çıplak bebelerini dedim. Olum çıplak yazsak kim alır cevabını aldım. Maalesef durum vahim.
bu olayin islamla hiristiyanlikla musevilikle dinle imanla alakasi yok. dünyanin her noktasinda bunun adi 'dolandiricilik'dir. istanbula gittigimde samatyada kaldigimdan kumpkapi hal önünden sürekli geçerim. les gibi gözüken solungaci boyali lüfere baktigimda tezgahtarin sözü aynen su olmustu. tegahtar: balik öyle seçilmez. solungacina bakacaksin bak kipkirmizi ben : öyle mi, baligin canliligina gözünün ferine de bakilmaz mi? tegahtar: önce solungaca bakacaksin, balik yemeyi biliyosan seçmesini de ögren, kipkirmizi olacak bak böyle, olta baligi ( bir tavir, bir tafra, bir ben bilirimcilik ve o meshur kaba saba üstten konusma tavri) ben : buzhane baligi bu, solungaçlari boyanmis, solungaç dipleri bana öyle söylüyor, az çok baligi bilirim, hem tutarim hem yerim. sudan çikardigim lüferin soungaci bile böyle kirmizi degil. tezgahtar: almiyacaksan gölge ediyosun ona göre ( elindeki baligi tezgaha firlatiyor bu arada ) ben: cevap yok (donuk ve umursamaz br tavirla yan tezgaha yürüyse geçer)
O kadar sisko karadeniz hamsisi olmaz,karadeniz baligi ince uzun olur, Yani hamside yalan, Buda gol degil.
Onlar mezgitse bizim tuttuklarımız mezgit değil demek ki. Bar bir yaşıma daha girdim. O adamı alıp eşek sudan gelinceye kadar pataklamak lazım.
Eski havası mı dediniz? Ben Mersinde büyüdüm 32 yaşındayım çocukluğumda da çok gittim balık pazarına o zamanlar daha da utanmazdı bunlar. Kefali levrek, sazanı lagos, sardalyayı iri hamsi, bayatı taze diye satardı ne ararsanız var. Bunlarda haysiyetsizlik gelenek haline gelmiş tamamı aile işletmesi bu sahtekarlıklarda babadan oğula geçiyor. Birde trajikomik bir durum var senede en az iki-üç sefer yerel kanal gider çarşıda dolaşır program yapar bunlara da mikrofon uzatır bu haysiyetsizler basardı yaygarayı halkımız balıktan anlamıyor balık yemiyor, balık kültürü yok diye halbuki ne ağlıyorsun belki vatandaşta balık kültürü yok ama sende de şeref, utanma yok. ALLAH korkusu olmayan insanlardan ne beklenir? Bu işin dinle imanla da çok alakası vardır yok diyenin kendi dininden de haberi yoktur. Hiç bir din böyle hırsızlığı meşru görmez hepsinde yasak sonuçta. İtiraz etmektense bizde aynen böyle yasaktır günahtır demek daha doğru olur. MUTAFFİFÎN Suresi - 1 "Insanlardan, kendileri bir seyi olcerek aldiklari zaman tam alan; ama onlara bir seyi olcup tartarak verdiklerinde eksik tutan kimselerin, vay haline!" (Araf Suresi, 85) Medyen halkına da kardeşleri Şuayb’ı peygamber olarak gönderdik. Dedi ki: “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin. Sizin için ondan başka hiçbir ilah yoktur. Rabbinizden size açık bir delil gelmiştir. Artık ölçüyü ve tartıyı tam yapın. İnsanların mallarını eksiltmeyin. Düzene sokulduktan sonra yeryüzünde bozgunculuk etmeyin. İnananlar iseniz bunlar sizin için hayırlıdır.”