Herkese tekrar merhaba, Uzun süredir fotoğrafları derleyip rapor yazma fırsatım olmamıştı. Bayram bitişinde artık raporları yazmak istedim. Son bir aylık süreçte sanırım her haftasonu balığa gitme şansını yakaladım. Kasım sonuna kadar da fırsat buldukça devam edeceğim. Tabi bu azmimizde en büyük etken arkadaşım Murat. Kendisi av ve doğa sporları üzerine iş yapıyor, mahallemizde her türlü ürüne ulaşabileceğimiz ve bize yol-yordam gösterecek bir kişinin olması balık avında bana hırs veriyor. Avlarımızdaki tüm balıklar salınmıştır. Tek istisnası Sudak balığımızdır. Diğer tüm türler boyları uygun olsa dahi sportif amaçla tekrar bırakılmıştır. İlk avımız ; Sabahın erken saatlerinde başlayan avımız tamamen dip ve şamandıralı (yemli) takımlar ağırlıklı olarak yapıldı. Yayın balıklarını solucan ile yakaladık. Solucanları evde kendim üretiyorum ancak son zamanlarda çiftliğimde sorunlar yaşanıyor. Yemli avcılığın yoruculuğu, emek isteyişi karşısında son avımızı yayınlarla yapmış olduk. Daha sportif ve hareketli bir dal olan at-çek balıkçılığa devam ediyoruz. 3 adet yayın tutma fırsatımız oldu. Bir tanesi 70 cm dolaylarında. Genel kıstasın 100 cm olması nedeniyle balığı saldık, ufak arkadaşlarıyla beraber. Turnalarımızda yalnızca bir tanesi iğne çıkarma safhasında ölmüş olduğundan, diğerleri salınabilmiştir. Daha öncede belirttiğim üzere avlanırken foto çekmek gibi bir lüksüm yok, daha çok avcılığa konsantreyim bu nedenle görsellerde renksiz ve zevksiz oluyor. İkinci avımız ise Murat arkadaşım ve babası ile yaptığımız av. Murat ve babası kesinlikle balık bulucu taşıyorlar ceplerinde. Şuradan balık alacağım dediği noktaya daha ilk atışında kasnaları çıkarmayı başardı. Bugüne kadar sayısız kere avlandığım yerde kasna olduğunu bilmiyordum, öğretmiş oldular. Bu avımızda sayısız turna yakaladık. Livara yakın olmadığımız sürece salım yaptık. Livarı da görsel olması açısından ve fotoğraflamak amacıyla (sizlere gösterebilmek) doldurduk. Bu balıklarımızın salım fotoğrafları da mevcuttur. Kasna ve turnalarımız komple salınmıştır. Bu avımızın en ilginç yanı saatlerce dur duraksız avlandıktan sonra dönüş yolunda beğendiğimiz bir noktada duraksamamızla başlayan macera oldu. Ben oltamı hazırlamadım, biraderin oltasıyla dönüşümlü atarız diye düşündük, zira kısa duraklayacaktık. Muratın bir kaç atış sonra "burada balık yok" demesi üzerine kaşığına hamle yapan turnayı gördüğümde büyük turnaların nerede saklandıklarını öğrenmiş olduk. Neredeyse 80-90 cm boyutlarında bir balıktı. Murat kasna avlamaya çalıştığı için 2 numara meps kullanıyordu, sanırım turnanın sert gagasına ufak geldi. Bu hamle üzerine oldukça şevklendik, ben hemen oltamı kurmaya başladım. Biraderin "geliyor" diye seslenmesiyle kepçeye hamle yaptım ama biraderin oltası makineye dolandı, oltayı yere attığı anda yetiştim, suyun içinde gördüğüm canlı bence timsah olabilir Belki 100cm'lik bir turna idi. (kaçan balık büyük olur) Oldukça ürktüm, o duraksama anımda turna son kez kafa atarak boşalmış misinanın avantajıyla ağzında bir meps'imizle birlikte topukladı. O avımız son durağında oldukça büyük aksiyon yaşadık. Avın genelinde ise bir çok büyüklü/küçüklü balık kaçırdık. Murat'ın ayağının dibinden geçen 80cm'lik turnalarla ürkmesi, tuttuk sandığımız anda kaçırdığımız balıklar, yamulan mepslerimiz... Bugüne kadar 7-8 kez gittiğim avlağımızda ilk defa su seviyesi bu kadar yüksekti, bu dezavantaj karşısında yine de 30 a kadar yakın balığı avlamak, 10 a yakın balığı ise kaçırmanın zevkine vardık. Bizler için oldukça güzel bir spor oldu. Üçüncü avımız; Murat kardeşimle gittiğimiz yere bir kez daha gitme fırsatım oldu. Bu sefer akarsularımızı mahveden HES'ler bize bir güzellik yapmış, kapakları açmış, su seviyesi ideal seviyedeydi. Ben arkadaşlarıma biraz geç katıldım. Arabadan inip biraderin oltasıyla ilk atışımda ufak bir turnaya merhaba dedim. Daha ilk atışta başarılı olmak günün devamında da başarının devam edeceğini gösteriyordu. 10'a yakın limit altı turna yakaladıktan ve bıraktıktan sonra yemeği hazırlamaya koyulduk. Yemek sonrası herkes kamp alanındayken biraderin şanslı oltasını alarak uzaklaştım. 100-150 metre uzaklarda, her 10 metrede bir denemeler yaptıktan sonra çok özel bir avlak keşfettim. Yol üstü 3-4 limit altı turna tuttuktan sonra birazda büyük antremanı olsun diye kalama denemeleri yapıyordum. Gözüme kestirdiğim noktaya 12 den bir atış ve kalama cızırdıyor. Hem de inanılmaz bir mücadeleyle. Sağ tarafımdan (saat 3 yönü) atmış olduğum olta, bir anda saat 11 yönüne kadar geldi. Balığı su üstüne alamıyorum, derinlerde adeta dans ediyor, kalama sesi rahatsızlık veriyor. Ve o kalama cızırtısından sonra artık düz gelmeye başladı canavarımız. Yorulmuş ve mücadele edemiyordu, kepçemde yanımda olmadığından yormak tek çareydi zaten. Canavarı karaya çıkardığımda bunca zaman adını duyduğum ama kendisini görmediğim Sudak ile tanıştım. Tahmini boyu 30cm üstü, oldukça DİŞLİ ve sağlıklı Livara olan uzaklığım, balığın zarar görmesini istemeyişim nedeniyle yola koyuldum, zarar vermeden mepsi çıkardım ve haftalar sonra eve götüreceğim tek balığı tutmuş oldum. Bugüne kadar tuttuğumuz irili-ufaklı balıklardan ilk defa bir tanesini eve götürme isteğim oldu, sudak kardeşimiz... Yine aynı noktaya yöneldim zira sürünün orada olabileceği düşüncesindeydim. Bir kaç atış sonrasında ayağımın dibinde tünemiş çakal karlosla tanıştım. Mepsim kıyaya geldiğinde kendince hamle yapan turnacık. 3-4 atış boyunca tam kıyıda sırf çıkararak, göbek gösterek mepse hamle yapıyordu. 5. atışımda son 2 metreye oldukça yavaş girdim ve cocugumuzu aldım. Zarar vermeden iğneyi çıkardım, biraz sevdikten sonra arkamda bulunan göletciğe bıraktım. Sudak arayışım devam ediyordu, kalama açık, ağaç diplerine, çalı diplerine gönderiyordum mepsi. Kalama yine seslendi, öyle bir seslendi ki ben sardıkça çıkan ses rahatsız ediyor... Sanki balık gelmiyor ve ben boşa sarıyorum, kalamayı sıkılamak için 4-5 saniye duraksadım, sarmaya devam ederken misinadaki ağırlığın kaybolduğunu farkettim. Balığı kaçırmıştım ama iyi bir ders almış oldum. Kalamayı kararında açmak gerekiyor... Yaklaşık 30-40 atış yaptıktan sonra hava artık tamamen kararmıştı. Dönme vakti geldiğinden belki haftasonuna kadar tatil vermiş olduk. Bu hafta sonu bot avlarına başlayacağım. Daha iyi ve limit üstü timsahlarla geri döneceğim. Av boyunca kullandığım takımlar ; Kamış-Makine; CORMORAN BLACK MASTER 210 SHİMANO SİENNA FD 2500 SHİMANO VENGEANCE 270 MH OKUMA SAFINA PRO 40 Mepslerim ; No 3 : http://dogadayim.com/urundetay.aspx?id=1174 No 2-4 http://dogadayim.com/urundetay.aspx?id=3449 Rapala - Ren 07 http://dogadayim.com/urundetay.aspx?id=1409
Can Bey merhabalar, ilk tebrik dün akşam Murat'tan geldiği için ikinci tebrik benden gelsin o zaman Muratla yaptığınız telefon görüşmesi esnasında ben de yanındaydım ve yakaladığınız sudağın fotoğrafını ikinci gören de benim. Kısır sayılabilecek günlerde inat ederek son derece başarılı bir av gerçekleştirdiğiniz için de sizi ayrıca tebrik ederim. Kısmet olursa bir gün yüzyüze de tanışırız inşallah. Keyifli avlar dileğimle, rastgele!
Teşekkür ederim güzel dilekleriniz için. Genel olarak Murat arkadaşımın dükkanında oluyorum, sağolsun iyi bir akıl hocası oldu benim için. İnşallah orada görüşme ve tanışma fırsatımız olur. Murat yakın zamanda Muson Outdoor'un balık organizasyonları da yapacak, eğer organizasyonlar olursa yanyana avlanmakta nasip olur. Görüşmek dileğiyle
tebrikler güzel meralarda oltalarınız boş kalmamış. keyifli ve güzel avlarınızn devamı dileğiyle. naçizane bir tavsiye salacağınız balıkları livarda tutmak yerine hemen salsanız yaşama şansları çok fazla olur.emeğinize sağlık.sevgilerimle.