Jandarma bu ülkenin jandarmasıdır. Biz de bu ülkenin insanlarıyız. Olmuş olan hadise jandarmadan çok o üniformayı giyen insanlarla alakalı. Jandarmayı olumsuz ifadelerle yanyana koymayalım. Her toplulukta, insan faktörü olan her oluşumda kusurlu bazı şeyler olabilir. Bunlar o topluluğun bütününe mal edilemez. Sonuçta bu insanlar türkiyenin biryerlerinden gelip vatani görevini yapan kişiler. Bu ülkedeki her birim yine bizden oluşuyor. Sonuç olarak iyi bişey varsa bu hepimizden kaynaklanır. Kötü bişey varsa yine bizden kaynaklanır. Ülke olarak karşılıklı hoşgörülü olmalıyız. Eğitim i ön planda tutarak sıkıntılardan kurtulacağız inşallah.
Bu gün dinlediğim bir olayı anlatmak istiyorum. Benim de gittiğim ve oltacısı bol bir avlağa Jandarma cıkıyor. (sezonda avlanılması serbest) Jandarma derede iki genç görüyor. Gençlerde jandarma aracını görünce pusuyorlar-saklanmaya çalışıyorlar. Araç yanlarında duruyor ve Komutanları gençlerin yanına iniyor. Avlandıkları balıkları soruyor. (1 tane balık yakalamışlar). Komutan gençlerden oltalarını alıp, bir iki atış da kendisi yapıyor. Bu sırada sohbet ediyor. Sonrasında Komutan rastgelsin deyip gidiyor Avlakta karşılaştığım oltacılarda aynı şekilde, iyi yönde referas verdiği komutanımıza bu başlık altında teşekkür etmek anlamlı olur diye düşündüm Avlağa ilk gidişimde de şansen teşekkürlerimi sunacağım. Oltacının tuttuğu 3-5 balık değilde, dereye çöp atanın takip edilmesi ve ceza kesilmesi yönünde fikir birliğinde olan il yönetiminin varlığı da oldukça umut verici
Koskiden Cevap BİLGİ EDİNME YASASI KAPSAMINDA KOSKİYE SORDUGUM SORUNUN CEVABIDIR.KENDİLERİNE TEŞEKKUR EDERİZ.ZATEN AMATOR BALIKCI SIRKULERI ICME SULARI DIKKATE ALINARAK HAZIRLANMAKTADIR. Bilgi edinme Kimden: .......@koski.gov.tr Gönderme tarihi: 09 Haziran 2009 Salı 08:47:19 Kime: aliselim66@msn.com Sayın Ali Selim ŞAHİNGÖZ;Konya bölgesinde balık tutma yasağının olduğu barajları sormaktasınız. Belediye mücavir sınırları içerisinde aynı zamanda Konya’nın içme ve kullanma suyunun da karşılandığı AltınapaBarajında olta balıkçılığının haricinde av yasağı vardır.Gereğini bilgilerinize rica ederim. Ömer AKKAN Art.Tes.ve Çev.Sul.Şb.Md.
Arkadaşlar; Konuyu başından sonuna kadar okudum, İlk mesajda arkadaşımızında oluş biçimini anlattığı olayda haklı olduğuna kuşku yok, Ancak, kendimde Jandama teşkilatının bir personeli olarak bazı konularda yazılan açıklamalara cevap verme gerekliliği hissettim. İlk olarak bu mesajdan başlamak isterim; Bu arkadaşımızın (öyle umuyorumki) art niyeti olmadığı düşüncesindeyim. Ancak görevi konusunda bilgi eksikliği ile itham eden bu ve bunun gibi bazı arkadaşlarımızın da ilk öncelikli olarak vatandaşlık haklarımızı bilmediğimizi üzülerek görüyorum. Ülkemiz yeni binyıl ile birlikte bir değişim rüzgarının etkisi altına girmiştir. Günümüzde konu ne olursa olsun, hangi birimi ilgilendirirse ilgilendirsin yapmamız gereken bazı şeyler var. Bu konuda Jandarma geçtiği için yapılması gerekeni anlatmaya çalışacağım. Öncelikle bu gibi bir durumla karşılaşan arkadaşımız, her ne kadar yasal mevzuat hakkında bilgi sahibi olsada kendisine yasak hakkında talimat veren kolluk memuruna uymalı ve sonrasına mevcut şüpheyi gidermek adına kolluk memurunun bağlı olduğu birimden (ilçelerde İlçe Jandarma Komutanlıkları, illerde İl Jandarma Komutanlıkları) gerekli bilgiyi temin edebilmekte ve kendisine yapılan işlemin sonucu mutlaka iletilmektedir. Bu başvuru için gerekli olan bilgi sadece olayın meydana geldiği yer ve saat bilgisidir. Görevli personelin kimlik, sicil numarası vb. bilgilerin bulunması zorunluluğu yoktur. Başvuru yolu bizzat görüşme şeklinde olabileceği gibi, imzalı dilekçe, mektup, veya telefon yolu ile olabilir. Yasal mevzuatı her ne kadar takip etsekte, av bölgemizle ilgili olarak İl düzeyinde Valilikler bünyesinde bulunan İl Çevre Komisyonlarının alacakları kararlar, uygulanması amacıyla direk ilgili kolluk birimine tebliğ edildiğinden ve bu kararlar içerisinde bazı bölgelerde ekstra avlanma yasağı yada benzeri yasaklar içerebileceğinden avcı arkadaşlarımızın bu durumdan haberdar olamayabilecekleri düşünülmelidir. Her ilde Konuşlu bulunan İl Jandarma Komutanlıklarında kurulmuş " Çevre Koruma Timleri " görev yapmaktadır. Çevre ile ilgili her türlü sorununuzu (Jandarma sorumluluk bölgesinde kalan) bu birime iletmeniz durumunda (en kısa yol olarak 156 Jandarma İhbar Hattını tavsiye ederim) ilgili birimin konu ile gayet yakından ilgileneceğini belirtmekte fayda görüyorum. Saygılarımla.
Bu zaten bakanlıkça yayınlanan tebliğde açıkça belirtilmiş. Yani şöyle diyeyim, bölge ile ilgili bir yasak tebliğde belirtilmemiş. İster jandarma, ister KOSKİ, yasak diye kendilerini de yırtsalar, yasal olarak orada avlanmak serbest. Bu konunun açıldığı dönemde de yasak yoktu. Bu konuda yapılması gereken, Hüseyin Alp ağabeyin de söylediği gibi, kimlik bilgilerini alıp, görevi kötüye kullanmaktan şikayette bulunmak ama bu yapılmadıysa geçmiş olsun.
Diğer mesajımda da belirttiğim gibi, görevli kolluk memurunun kimlik bilgilerini almak için herhangi bir çabaya yada yeni bir tartışma konusu oluşturmaya gerek yok. Belirtmek istediğim ilgili komutanlıklar görevli devriye ve personelin hangi saatte nerede bulunduklarını gayet etkin bir şekilde takip etmektedir, bu sayede olay anında görevli olan personelin kimliği zaten kayıtlarda mevcut olacaktır. Arkadaşların sadece olayın meydana geldiği yer ve saat bilgilerini ilgili birime aktarmaları durumunda konu ile ilgili işlem yapılacaktır. Saygılarımla.
Olaydan sonra takibat, etkili olmaz.. Yapmanız gereken, size gelen jandarma'dan yazılı bir tutanak almak. Tutanağı yazsın, imzalasın versin, sizde hay hay diyerek o tutanakla birlikte ilgili makama başvurun.. Ötesi kolay.. Zira, tutanaklarda, yapılan işlemin hangi yasal dayanağının olduğu açıkca yazılmak zorunda. Siz bunu isterseniz, büyük ihtimalle "Bakın bir daha olmasın, bu defalık..." diyerek yan çizeceklerdir.. Elbette, bunu istemeden evvel, o gölde avın serbest olduğundan emin olmalısınız..
İşte mesele de burada yatıyor. Öncelikle, Yasak akrarlarını olağanüstü durumlar dışında sadece Bakanlık alabilir ve ilan eder. Başkaca bir kurumun yetkisi yoktur. Dolyısı ile Tebliğde yasak yok ise ve olağanüstü hal kararı da yok ise, Kolluk kuvvetinin aksi bir aylam istemesi söz konusu olamaz. Yani aksi bir davranış bekleyen kolluk kuvveti hatalıdır. Kolluk kuvvetleri ya da kamu görevleri, bilindiği üzere yaptıkları işi en iyi bilmek zorundadırlar. Aksi halde bir hakkın korunması yerine, hakkın kullanılmasını engellemektedirler ve hakkın kullanılmasını engellemek de, gerek görevi suistimal gerek kötüye kullanma gerekse anayasa güvencesi altında bulunan hakların gaspı gibi bir sonuç doğurmaktadır. Burada kolluk kuvvetinin yapması gereken işini iyi bilmesi, muallak bir durumda ise ilgili yasa ve tebliğlere bakması gerekmektedir. Yani böyle bir durumda, Tebliğde açıkça yasak değil ise, başka herhangi bir nedenle benim oradan ayrılmamı isteyemez.Eğer kullandığım malzeme vs de ya da başkaca tebliğ ve yasa ihlalleri varsa kanunun ve tebliğin gerektiği işlemleri yerine getirir ama yine de benim o serbest bölgeden ayrılmamı isteyemez.Ben gerekli işlemlerden sonra yasal olarak bu hakkımı kullanmaya devam ederim.
Doğrudur. Valilik ya da başka bir mercii tarafından konulmuş bir yasak olsa dahi, bakanlıkça bu yasak onanıp resmi gazetede ilan edilmemiş ise kesinlikle geçerli değildir. MADDE 20 – (1) Bu Tebliğde belirtilen yasak, sınırlama ve yükümlülükleri belirlemeye ve ilân etmeye Bakanlık yetkilidir. Mülki idareler, diğer bakanlıklar ve ilgili kamu kuruluşları, özel ve tüzel kişiler bu tebliğde belirtilen yasakları, doğal afetler (kuraklık, sel, yangın, sağlık vb.) haricinde kaldıramazlar, bu yasaklara aykırı veya yeni yasaklama kararı alamazlar, ilan edemezler. Arkadaşlar bakın, olağanüstü hal dışında (ki bu haller belirtilmiş), onanmayan yasaklar kesinlikle geçerli değildir. Geçen sene aynı mevzuyu Beyşehir Belediye'sinin komisyon kararları nedeni ile yaşamıştık. Bakanlığın onamadığı yasaklar, valilik ve belediye tarafından komisyon kararları olarak açıklanmış, resmi olmayan yasaklar konulmuştu ve belediye bunu kendi internet sitesinde yayınlamıştı. Bu kararları sitede yayınlayan bir arkadaşımız sayesinde görme şansı buldum. Durumu şikayet ettim ve Rastgele-der aracılığı ile şikayet bakanlığa iletildi. Neticede kısa bir süre sonra bu yasaklar bakanlığın dediği şekilde yeniden düzenlendi ve internet sitesinde de revizyon yapıldı (konu ile ilgili resmi evrakların kopyası elimde mevcuttur.) Şayet şikayette bulunmasaydık, halk yasak kararlarını kabullenecekti bilmediği için. O nedenle, özellikle bizler gibi, bu işin kuralları olduğunu bilen insanlar, yasal prosedüre uyarak gerekli bildirimleri mutlaka yapmalı. Boşverci olmamak gerek. Ne kadar çok bu konularda hak aranırsa, denetimler de o denli yasal yönde olacaktır. Yani karşılaştığımız bu gibi olumsuzlukları zaman içinde asimile etmek, tamamen olmasa da, kısmen bizim çabamıza da dayanıyor.
Size kesinlikle katılıyorum söylediklerim yanlış anlaşılmasın lütfen. Demek istediğim o bölge ile ilgili sadece avlanma konusunda değil değişik adli veya idari kararlar alınmış olabilir. Anlatmak istediğim sadece istenmeyen, üzücü yanlış anlaşılmalara meydan vermemektir.