Merhaba; Taze ("Junior") bir forum üyesi olarak, dün "Tanışma" bölümünde, "tutsam da tutmasam da rapor vereceğim" diye söz vermiştim. Rapor şöyle: Tarih: 4 Kasım 2006 Cumartesi Saat 13-17 arası. Yer: Beykoz Koyu (Istanbul) Avlanma Şekli: Tekneden Takım: Çinekop ve İstavrit çaparisi Hava Sıcaklığı: Buz gibi (Ölçüm Cihazi yok ama +2 santigrat dereceymiş) Su sıcaklığı : (ölçüm cihazım yoktu ama +19 santigrat derece olduğunu duydum) Teknemiz 4,5 metre kıçtan takma motorlu Ayvansaray yapısı ahşap ve alçak bir tekne. Rüzgar Karşı sahilde daha büyük dalga ürettiğinden, Koydan çıkamadık. 7-8 gırgır teknesinin habire dört döndüğü koyda biz de Palamut Çaparisi açamayacağımızdan, 7 iğneli Çinekop çaparisini dibe vurdura vurdura gezindik ama maalesef kandıramadık çinekopları :) Bir ara iki gırgır sağlı sollu ağları hızla döşediler, o yedi iğneli takım bile sakata gelecek diye hızla sarıp, iyice kıyılayıp, istavrite bakalım bari dedik, Çapariyi değiştirdik. Kıyıdan neredeyse 15 metre var yok, ufak tıkırtılarıyla Kıraçacıklar üçer beşer takılmaya başladı, 5 bilemedin 6 cm. on-on beş tane kovaya koyduk. Arada bir de 7 cm'lik defne yaprağı (onu gelir gelmez suya geri gönderdik.) Kıraçaları zokalı takımda yem olarak kullanabilir miyim diye sesli sesli düşünürken Kaptan Sn. L. Artüz, gündüz yapmaz, dönelim deyince döndük. Kovadaki kıraçaları yavaşça suya iade ettim. Hepsi de şöyle bir suyun yüzünde soluklanıp, hemen dibe doğru dağıldılar. İyice de üşümüştük, döndük, tekneyi bağladık, içimizi ısıtacak birer kahve içmek üzere ava son verdik. işte böyle. Saygılarımla, Rasgele!