Bilgiye ulaşmak, onu keşfetmek, sırları çözmek... İnsanoğlu için tatminin doruk noktası olsa gerek. Hasbelkader denk getirilen rekor avların zevkinden ziyade, budur hedefi amatörün bence. Yahut bu olmalıdır demeli.
Ben bunu kısmete bağlamazdım abi. Şans, kısmet filan olur mu? Elbette, kırkta bir öyle acemi şansı filan hesabı denk gelir elbette. Ama mesele şu, bu bize bilgi ve fayda sağlamaz. Bu kırlangıca bakalım. Ortada bir şekilde bir deney, bir gözlem var. İskelenin dibinde, alelade takımlarla yakalanmış biri. Bunu kısmete bağlamak, fırsatı kaçırmaktır. Bakılacak şey, o balığın orada ne işi olduğunu bulmaya çalışmaktır. Neden orada? Ne işi vardı? Elbette bunu hiç bilmediğimiz bir merada söylemek mümkün değil. Ama mesela diyebiliriz ki; Oradaki balıkçılar, yem kestiler, artıklarını suya attılar. Ve o anki akıntı koşulları o balıkları oraya çekti. Sizin acemiler de parsayı topladı. Hayvan dipte kolay, zahmetsiz yemeği lüpür lüpür toplarken takıma, yeme filan dikkat etmedi. Sonuç bu oldu. Ha, bu çıkarım doğru mudur? Bunu söylemek için orada olmak lazımdı. Ama bu gibi bir çıkarım yapılsaydı, denenseydi, ömür boyu faydalı olacak bir bilgiye erişilirdi.
Ya simdi soyledigin cok mantikli bir sey Serdarcim... Gene ifade ediyorum yazdigim hic bir sey sana muhalefet babinda degildir .Bu konuda yazdigin her bilgiye ve bakis acisina kendi imzami da atarim.Tamamen katilirim ve cok degerlidir.Ilerlemenin ve pozitif aklin temelidir bunlar. Ama iste burda sadece bir parentez acip bu dunyanin aslinda kocaman bir supriz oldugunu hissettigim bir yonunu de ben vurgulamak geregi duyuyorum.Cunku hersey bu kadar fiziksel bu kadar koseli bu kadar matamatiksel degil.Ve bence ozellikle amator balik avciligiyla ugrasiyorsa insan bunu boyle bilmeli ve en olmadik sartlarda bile umudunu korumali, en iyi sartlarda bile kismet denilen o muammayi hatirlayarak mutevazi olmali. Hem bak anne de ayni oltayi atiyor, ben de kucuk ogluma donattigim oltayla kiyiyi aslinda bos birakmiyorum. Ancak balik matematiksel olarak o rihtimda gelebilecek en son oltaya geliyor ve muhtesem bir balik.Gunun tek baligi.Bu hikayenin icinde cok buyuk ders var.Yani analitik bir kafanin "daha verimli nasil balik tutarim sorusunu' sorarken gene analitik bir kafayla bu kucuk mucizelerin degerini ve dersini alabilmesi lazim. Sana izin verirsen bir hikaye daha anlatayim.Butun varligimla yemin ederim ki her satiri dogrudur.Hayatimin bir doneminde bahcevanlik yaptim.Oldukca keyifli bir isti.Her sabah erkenden kalkip aletimin edevatimin dolu oldugu munibusumu alir o gun hangi musterime randevum varsa ona firlar giderdim. Gene oyle bir sabah.Hatirladigim kadariyla bi bahar sabahi ciktim evden munibusume binecegim, ise gidecegim.Benim evim bir korfezin kiyisindan asagi yukari 800m icerdedir. Tam munubusumun kapisini acacagim bir de baktim ki sabah yagmur yagmis, ve bir kucucuk su birikintisi kaldirimla yolun arasinda gelen debrisle tikanip kalmis.Icinde asagi yukari 10cm buralara ozgu bizim gumus baligi benzeri bir balik var.Canli... Hemen o su birikintisinde elimi islattim.Baligi islattigim elimle tutup arabama atladim, surdum kiyiya.Varir varmaz kostum deniz kenarina.Balik bitti bitecek. Soktum elimi suya, avucumun icinde solungaclarina su basti.Bir an oyle kala kaldi.Sonra fisekleyip kayboldu derinlere... Hadi bunu analitik mantikla aciklayalim. Bir su kusu sabah baligi sudan kapti...Arkadaslari o kusu gordu baligi agzindan almak icin kovaladi.Kus kiyidan iceri dogru kacarken bu baligi sudan 800m-1km iceri tasidi ve nasil olduysa baligi gagasindan kacirdi ve bu balik oldukca yuksekten dustu.Dustu ama nereye dustu.Capi 20cm derinligi 2 cm bile ancak olabilecek bir yagmur (tatli su) birikintisine icine dustu. Guzel dostum buraya kadari bile hangi olasilik hasabiyla aciklanabilir.Ve sonrasi var... Kac adem oglunun gozu isine gidecekken 10cm bir baliga kucucuk bir su birikintisinde takilabilir, kaci o baligi kaldirip denize salmak icin , onu yasatabilmek icin elinden gelen herseyi yapar.Ve butun bunlardan sonra o balik diri olarak sanki hic bir sey olmamiscasina vinlayip gidebilir. Analitik dusunelim sevgili Serdar o baligi hangi olasilik Huseyin Alp Arslan'in onune cikartir?Bir o baligin yerine kendini koyup basindan gecenlere soyle bir donup baksan ne dusunursun...? Ben inan her yeni gun o baligi hatirlarim.Basim dertte bela dayken bu olayi animsarim.Hersyin bittigini dusundugum anda bir su birikintisinin beni kucakliyabilecegini, bir Huseyin Alp Arslan'a denk gelebilecegimi de hatirlarim ve kimbilir bu dunyanin en buyuk zaferini kazandigima inandigim gun basimda beni gagaliyacak bir su kusu bekliyordur. Oltami butun bilgimle, askimla, bu ise duydugum tutkuyla sallarimda her seyin bir yere kadar oldugunu bilirim. Bu ne umudumu kaybettirir , ne de tavaya koymadan bu balik benim kismetim deyip havalara sokar beni... Oltayi eline almis, kiyida veya tekne de ogun balik tuttugum herkes, colugundan cocuguna tecrubem bilgim ne olursa olsun, kac yil baliga hayatimdan vermis olursam olayim o gun benden cok daha buyuk bir balikci olabilir. Simdi sen denizci olmasaydin bu kadar balik tecruben olabilirmiydi, yada ben kalkip bu okyanus kiyisinda olmasam bilgim tecrubem ne olursa olsun yakaladigim bunca degerli baligi yakaliyabilirmiydim.?Her sey once kismet. Kismetin onunde saygiyla egilmeyi tecrubenin ve bilginin en buyugu sayarim... Bilgimi artirmaya ,daha basarili olmaya ugrasirim, ama ne yaparsam yapayim kismetime sukreder, haddimi asmamaya calisirim. Bence her balikci dediklerini yapmali ama balikcilikla ilgili bilinebilecek en son seyi bile bilse o gun kismetinden otesini yakaliyamiyacagini hic bir zaman unutmamali. Bilgiyi arayan analitik dusunen kandini asmaya calisan kismetine en buyuk duayi yapiyordur. Kismeti haddini bildigi surece o adami bos birakmaz...O adami hedefine tasir. Kismeti anliyamamis adamsa balikta alemeyi cihan olsa doner gelir kismetin dersini alir...
Benim tahminim bu işin bir su kuşunun işi olmadığı yönünde. Yanılıyor olabilirim tabi. Bu durum genelde yağmurla taşan derelerden vs. gelen balıklarda olur. Sık görülen bir şeydir. Kısmet? Mesele şu, kısmetine mi güveneceksin, bilgine mi?
Koca sehrin icine dere akmadi ogun merak etme..Balik tatli su baligi da degildi...Ama tatli suda nedense bir sure de olsa yasayabildi.Ama konu aslinda bu degil...Anlamak istemiyorsun.O balik ne olduysa oldu ama tekrardan denize donebildi...Inanilmaz kismetli ve ayni anda cok kismetsiz bir balikti...Paradoxa bakarmisin. Bilgimle kismetime yakarir, kismetimle sukr ederim.. Bilmek her zaman iyidir... Bilgime guvenirim, daha fazla bilmeyi de cok onemserim...Ama bilgi sadece bilgidir.Ise yarar...Ama her sey degildir... Sana hic olmadimi ...Yani butun o bilginle gidip, hedefledigin baligi yakalayamadigin olmuyor mu?Yada senden kesinlikle cok daha tecrubesiz bir insanla baliga cikipta o gun o adama senden cok daha fazla balik geldigi hic olmadi mi? Deniz balik ve balikcilik ucgeni inan bana milyonlarca verinin kesistigi bir duzlem.Bilgiyle istikrarli balikcilik yaparsin.Elbette verimliligini muhtesem artirirsin...Ama bildin diye yakalama garantini dogadan muhurletmiyorsun... O gun gelmiyecekse gelmez dostum...Bunu bilgilerine ekle... O gun seni secmeyecekse secmez dostum...Bunu bilgilerine ekle... Iddia ediyorum, neyi bilirsen bil...Oyle gun gelirki bir sahilde yuz balikcinin icersinde tek balik cikaramiyan adam sen olabilirsin... Bunu tecrube etmemis adam bence samimi degildir... Ama tecrubeli ve bilgili adam o sahile 100 defa gitsin 95 de balikla doner ve cogu zamanda cogu adam onun yanina yaklasamaz verimlilikte...Bilgi cok ama cok onemlidir...Ama 100/100 asla degildir...Butun soylemek istedigim bu...Bu soyledigimde benim durdugum yerde bir bilgidir ve konu bilgiyse analitik dusunmekse bu da hesaba katilmalidir, bu da bilinmelidir...
Hüseyin abi, asıl sorun şu. Kısmeti artırmak için ne yapacağız peki? Mesela kısmet duası mı edeceğiz, deve mi adayacağız, bakire mi kurban edeceğiz? Kısmet denen şey, aslolarak tesadüf denen olgudur. Tesadüfü tesadüf yapan da, kendi dinamikleri içinde bir izahı olsa da, dışarıdan ölçülemez parametrelerle gerçekleşir. Şimdi o kırlangıcın orada olması tamamen bir tesadüf olabilir. Buna ister kısmet de, ister şans, durum değişmez. Tesadüfün tanımı şudur: Alakasız, birbiriyle ilgili olmayan süreçlerin kesiştiği nokta. Mesela yaralı bir balığı kovalayıp geldiyse o kırlangıç, bu bir tesadüftür, denk gelmiştir. Ama öyle değilde, onun orada olması ile oranın bazı nitelikleri arasında bir bağlantı varsa (yemlenme, akıntı vs.) bu bir tesadüf olamaz. Ölçülebilir ve tekrar edilebilir. Tesadüfi süreçlere yapacak bir şeyimiz yok. Ama süreci ölçüp, inceleyip iyileştirme şansımız var. Bu yüzden bakarız, cidden olay alakasız süreçlerin sonucuysa, kısmet, nasip der geçeriz elbette. Ama değilse, bunu kısmet, nasip diye nitelemek bizi gelişmekten alıkoyar.
Kısmet de sebep sonuç ilişkisine aykırı değildir kanaatimce. Kısmet diye tabir ettiğimiz şey sebep-sonuç ilişkisini açıklamaya aklımızın yetmediği-yetemeyeceği durumlardır. Tıpkı o gümüş balığı gibi. Elbette bir sebebi vardır ama ne kadar aklını kullansanda gerçek sebebi tam isabet tutturamazsın. Ustalık, bu sonu olmayan sebepler merdiveninde yukarılara çıkmak demektir. Ben henüz 2. basamaktayım. Doğru takımları yemleri iğneleri vs seçebiliyorum. Ama bir merada balık bulanık suda vurmuyor nedense. Su bulanıksa başka yere geçiyorum. İkiside kumluk halbuki. Deneyerek bunu keşfettim ama sebebini hala anlamış değilim. Mesela su düşükken balık yapmaz diyor avlaktaki ustalar. Hakkatende yapmıyor. Sebebini biçok kişi biliyordur ama ben bilmiyorum. Neden araştırmadın derseniz bunun gibi yüzden fazla araştırmam gereken şey vardır. Yavaş yavaş öğreniyoruz. Kısmet, nasip, şans vs gibi kavramlar bizim hesap edemediğimiz sebeplerin genel adıdır.
