Bayram akşamıydı,bayramlıkları alınmış,yatarken baş ucuna konmuştu,bu gece sabah olurmuydu acep.Bayramlık tesisatı kuşanıp dere bayır koşturacak olmanın verdiği heyecan,gece uykularını bölerek sabah etmeyi bekleyecekti. Nihayet sabah saat 5 olmuş hava aydınlanmıştı,Bir çırpıda kalkıp bu z gibi su ile yüzümü yıkadıktan sonra hazırlıklara koyuldum,aslından akşamdan bütün malzemeleri,ihtiyaçları hazırlayıp kapının dibine koymuştum,heyecanlıydım ve bir şeyler unutma ihtimalim vardı.Bütün dikkati toplayıp malzemeleri tekrar gözden geçirdim,her şey tamamdı. Simit fırınından taze simit ve meye suyu aldıktan sonraavlağa gitmek için yerinde duramayan,sıçrayan heyecan yapan atılganın bastım marşına ,ver elini avlak. Avlağa vardığımda suyun istediğim berraklıkta olmayışı heyecanımı,hevesimi biraz kırmıştı.Ateşböceği kaşığımla başladım suyu taramaya hayli vakit olmuştu,güneş doğmuş,saat 7 olmuştu,denemeler devam ediyor,kaşık değiştirip tekrar deniyordum ama kaşığa binen yoktu,küçük vuruşlar,dokunuşlar denemelerimde ısrarı getiriyordu,ama nafile 1.5 saat süren denemelerde ne binip gelen vardı nede önemsenecek bir vuruş,aynı bölgede yemli denemelerdede verim alamadım.Bu durum bölgenin değiştirilmesi gerekliliğini ortaya çıkardı ve birkaç km yukarı çıktım,kum alınan ve muhtemel derinliği 2-5 m civarında olan ve 300 m uzunluğunda ve genişliği yer yer 30 metreyi bulan bu kısımda denemeler yapmak üzere atılganı en uygun söğüt gölgesine yatırdım. Bir taraftan atçek yaparken diğer taraftan su üstünde dolaşan küçük kasnaları seyrediyordum, defalarca denememe rağmen en ufak bir vuruş dahi alamamıştım, kaşık değiştirip kırmızı zemin üzeri siyah nokta 1 no’lu kaşıklarla atışlara başladım, belki 4. atışmdıki kaşık takıldı “tüh be daha yeni temin etmiştim,burasıda derin neye takılmış olabilir” diye düşünürken kamışa fena sayılmayacak bir yüklenme hissettim,biraz asılır gibi yaptım açık kalama cayırtıyı kopardı,tekrar bir kalama ayarı ile mücadeleye başladım,balığı kıyıya yaklaştırıyordum ama balık hiç yüzeye çıkmıyordu,balığın arada yaptığı ani deparlar misinayı kopma derecesine getiriyordu kalamayı biraz daha gevşetip mücadeleye devam ettim ne ile mücadele ettiğimi bilmiyordum,bu bir balıktı ama hangi balık , bence iri bir kasnaydı (tatlısu kefali),ama henüz balığı görme şerfine ulaşamamıştım. 0.20 misina ile spin kamış ve mini makinam ile ilk defa bu kadar güçlü bir şeyle mücadele ediyordum,Durumun acemiliği cesur davranışlar yapmamı engelliyor balığı bir an önce kıyıya almaktan ziyade beklide gereksiz yere oyalanıyordum,ustası muhtemelen bu balığı 2 dakikada dışarı alırdı. Derken nihayet balığı suyun içinde görebilmiştim,sığ kısıma doğru kaydırıp balığı önüme alarak karayla buluşturdum. Bu yavru en az 40 cm uzunluğunda bir bıyıklı balıktı,altın gibi parlayan vücudu gözlerimi parıldatmıştı, Avcı balık olmamasına rağmen kaşığa saldırmış ve üçlü kancanın tamamını ağzına almıştı.Edindiğim bilgilere göre bıyıklının kaşığa saldırması nadir yaşanan bir vaka idi.Bıyıklıyı livara attıktan sonra aynı bölgede at-çek e devam ettim lakin sonuç sıfırdı. Son bir kez daha bölgemi değiştirip biraz daha at-çek yaptıktan sonra ,ısınan havanın etkisi ile dönüş yoluna geçmem gerekiyordu. Yeni bölgem bir kısmı gölgelikte kalan,çağlayan altı ayna oluşturun verimli izlenimi bırakan bir avlaktı.Atış için yaklaştığımda suyun üzerine sıçrayan,hafifçe gelip yem alıp dalan kasnaları görünce işte burası dedim.Yaklaşık 1 saat süren denemeler sonucu sadece bir kez takip aldım onun haricinde herhangi bir aksiyon oluşmadı.Bir şey noksandı ama ne ? çözemedim. Gözüme ilişen son bir birikintide 15-20 dakika daha deneme yapıp avımı sonlandırmayı düşündüm,ve o birikintiye yaklaşıp öyle bir atış yaptımki,kaşık söğüt dallarına sürtünerek suya düşütü,iki tur sarmadımki bir paşa binmişti kaşığa.Tahmini 30 cm civarında gelen yakışıklı kasnayıda livara koyduktan sonra gitmek için toparlanırken,farkettimki sahte yem kutumu düşürmüşüm,içinde kullanmaya kıyamadığım sahteler ve el yapımı sahteler,içimi hüzün kapladı.Eğer su içinde iken düştüyse bulma şansım yok,bir ihtimal karada düşürmüş olabilirim diye 20 dakikalık arma sonucu suya düşmesine 1 karış kala durmuş veziyette buldum sahte yem kutumu,60 cm lik bir kasnayı at-çek le yakalasam herhalde bu kadar kendimi iyi hissederdim. Amma uzun etmişim,ıslanan yada başka bir arızadan dolayı çalışmayan fot.makinamın yokluğunda cep telefonu ile çekilmiş av ve avlağımla ilgili fotolar sizlerle. [/CENTER][/CENTER] Sahte kutumu kaybettiğim için kafam yerinde değildi balıkların resmini avlakta çekmeyi unutmuşum,birde kapalı ortamda çekilmiş resimler pek hoş çıkmamış,bunun içinde özür. Evde yaptığım ölçümlerde bıyıklı 44 cm kasna 37 cm geldi.
Yine Mükemmel Bir Anlatim Olmuş.. Bu Raporlari Okudukça Baliğa Gitme Noktasindaki Adrenalin üst Safhaya Yükseliyor.
Yorumlarınız için sağolun.Dediklerinize aynen katılıyorum,benimde bu forumlardaki raporlardan etkilenip balığa gitme hevesim en yüksek seviyeye çıkıyor.Üstünede biraz hayal gücü ile birşeyler katınca balığa gidilecek günün gecesi sabah etmek zor oluyor.
Güzel bir av olmuş abicim. Kasna yakalanması zevkli bir balık mücadeleci bir balık o yüzden bende çok seviyorm bu avı. tebrikler..
