YAkup Hocam Seninki yine büyükmüş. Benimkine baksana. İnşallah bunlar çoğalır, büyür ve yeniden denizlerimizi doldururlar.
. Mahir Amcam merhabalar, Bizim tuttuğumuzda yanlış hatırlamıyorsam böyle çiviler ve zırh gibi bir deri yoktu. Ben genede bir tereddütteyim aslında. En güzeli bir tane daha tutup ,fotorafını çekip Hocamıza göstermek.
Yakup hocam tebrikler davranışlarınızla örnek alınacak , bilgilerinizle faydalınalıcak bir insansınız. Mahir dede senin kalkan da çok sevimliymiş
Reis abi inşallah diyelim. Ciddi ölçümlere göre Karadenizde kirlilik giderek azalıyor. Keşke Marmaramız da daha fazla temiz tutulabilse. Bu yıl palamut olmadı ama, hamsi rekor kırdı. Su hala 15-18 derecelerde ve kalkan kıyıya gelmedi. Gelenler de gırgırlardan bolca dökülen hamsilerle beslenmeyi tercih ediyor. Son yıllarda kalkan giderek daha iyiye gidiyor, inşallah daha da iyi olacak.
. Yakup Bey, Sizden rica etsem bir kez daha büyüttüğüm fotoya bakarmısınız? Aklımda Soru işareti kalmasın. dün akşamdan beri Pisimiydi Kalkan mıydı. Aklımı kemirdi durdu... Bu balığın yanlış hatırlamıyorsam zırhı ve düğmeleri yoktu.Kaygan bir yapısı vardı.
Kesinlikle kalkan diyebilirim. Fakat normal kalkanların bazı yörelerde (yada her yerde bazen) çivisiz yada az çivili bireylerine rastlanabiliyor. Bu fotografta çivileri görmek zor. Bir de tabii tıpatıp benzeyen ikinci tür çivisiz kalkandır ki, farkeden bir şey yok, onda da yasal sınırlar aynı. Bu balık daha çok çivisiz kalkan'a benziyor.
. Yani yanılmş olmam doğal bu durumda. Teşekkür ederim . Sizi Dün akşam googleden tanıdım. iyikide tanımışım , artık cevap bulamadığım teknik konuları sorabilecek bir büyüğüm daha oldu. Tekrar teşekkürler.
Tarkan Çok fazla karşılaşmadığımız türlerde, biliyorum diyenler bile yanılabiliyor(Sonra Yakup Hocam yetişiyor,sağolsun) Aslında kalkanın dişisiyle erkeği arasında da çivi miktarı bakımından fark oluyor. Bu da bizi aldatabilir. Rastgele
Çok sevindirici bir tespit. Sanırım Marmara'da da aynı iyileşme var. Karadeniz'e ülkemiz dışından gelen kirleticilere fazla bir şey yapamasak da İstanbul'da atıkları büyük çapta kontrol altına alabildik. Benim doğduğum Anadoluhisarı'ndaki Göksu Deresi, simsiyah bir sıvı olmuştu. Yaz başında ıslah çalışması yapıldı, şimdi Allah'a şükür, eskisi gibi dibi görünüyor ve içinde balıklar yüzüyor hatta tekneleri kurt vurmaya başladı.
Bu balık doğduğunda hamsinin çinekopun yavrusuna daha fazla benzer. Biraz büyür, 2.5 lira kadar olur, başlar yamulmaya. Gözlerin ikisi de bir tarafa kayar. Sonra dibe iner, dipte koyu tarafı yüzeye bakacak şekilde yatar, yüzerken de tıpkı vatoz gibi yanlardaki yüzgeçleri, bazen atak yapmak için kuyruk yüzgecini kullanır.
yakup hocam aydınlatıcı bilgilerin için teşekkürler gerçekten bazen insanlar böyle durumlarda yanılgıya düşüyorlar iki sene önce bende 750 gr lık bi balığı sülünez şişinle vurmuştum ve hep pisi gözüyle baktım meğersem kalkanmış şimdi aynı şey yine olsa vuracağımı zannetmiyorum çünkü limitlerin altındaymış
Sağolun hocam, güzel paylaşım.. Sinop ne kadar güzel bir memleket Yakup Hocam.. Birde yolu daha rahat olsa, sıkça gelirdik sanırım..
helal olsun abi abi valla helal olsun sana benim yanında tutmuşlardı çay tabağı kadar kalkan bide onu yemek için almışlardı neresini yiceklerse dimi ama yani seni tebrik ederim