shımano tercıhınız olucak ozmnn gercı en ıyı hızmetı daha alt segmenttekı bır marka verıyor. shımanoda da sıkıntı yasamassınız eger ıthalatcı fırmaya gıdersenız bırebır tanıısp gorusurusenız sıze yardımcı olduklarında daha ıyı anlamıs olursunuz
Belki Daiwa şahindir, belli mi olur? Buradaki mesele bu Daiwa değil zaten, bir sürü makine var. Siz, en uygun olanını, size en iyi hizmet edeceğini düşündüğünüzü alın öncelikle. Servis problemi o kadar önemsenecek bir problem değil. Neden değil? Ucuz, öyle bir makine alırsın da, ikide birde bilyası bozulur, teli çıkar falan, servis olmadan olmaz olur. Ama sen zaten kalite bir makine alıyorsan, servis filan istemez kolay kolay. Ve farzet ki oldu, en kötü ihtimal parçasını dışardan getirtirsin, o olur, gene elinde kalmaz alet. Yurtdışında durum sanılandan farklı genel olarak. Bizdeki gibi bir garanti ve servis durumu pek yok. Çünkü orada bir iki şey var, tüketici bilinçli, bozulacak ürüne para vermiyor. Alırken, servisi olsun tamir edilsin değil, bozulmasın istiyor. Bu yüzden de o ülkelerde böyle pazarda başa güreşen marka olmanın ilk şartı, bozulunca yapılmasından ziyade, bozulmayan ürün yapılması oluyor. Bizde ise, ne denetleme, ne standardizasyon ne başka bir şey olduğu için doğru dürüst, el mahkum döküntü mallar alıp, hiç yoktan zorunlu garanti ile vaziyeti kurtarmak durumu ortaya çıkıyor.
Doruk bey, otomotiv sektörü gerçekten apayrı bir sektör. Uyurken bile kendinizi uzaklaştıramazsınız. Elleriniz hep, o direksiyonda ve vitestedir. Bir daha kopmanızın mümkünatı yoktur. Aynen bu hobide olduğu gibi. İSOT olan gerçek soyadımın arkasına, bir O koysam, kendi markamı yaratabilirmiyim ? Haluk bey nezaket buyurmuşlar; sağolsunlar. Bursa'da ikamet ediyor olunca, bazı isteklerimizi karşılamakta sıkıntılar yaşayabiliyoruz. İsteklerimizi buradan sağlıklı karşılayamadığımızdan veya ufak tefek tereddütlerden olsa gerek, direkt ithalatçıyla irtibatı daha sağlıklı görmüşümdür. Yerleri, isim adresi dışında nerededir bilmem. Kişilerle de sokakta karşılaşsak, tanımayız birbirimizi. Şu ana kadar, benim için basit, fakat karşı taraf için bayağı zor olan isteklerimde, bir olumsuzluklarını yaşamadım. Kişiler bu işe soyunmuşlarsa, karşılarında ki müşterilerinin, ilgili sınırlar dahilinde ki tüm isteklerini karşılamak mükellefiyetleri vardır. Bu hizmeti vermek mecburiyetindedirler. Bundan önce ki firma, vermedi, uymadı ve bayiliği elinden alındı. Eh, bunlarda bu duruma düşmek istemezler umarım. 3-4 yıldır bu konuda bayağı yol katettikleri kesin. Tabii daha katedecekleri çooook uzun yolları var. En güzeli, kafanızda netleşen bir veya bir kaç ürünle, yerinden, firmayı da tanıyarak almanız / almamanız olacaktır. Hepsi 1-2 saatinizi alır. Her ne alırsanız alın, mutlak ki en doğru seçimi, mantığınız dahilinde yapacağınıza inanıyorum. Şimdiden hayırlı olsun.
bende saltiga surf 4500 var valla ben böle bişey gormedim bence alınabilecek en iyi makinalardan biri ama aması var tabi makina gayet hafif tam tersi çok güçlü inanılmaz bir çekiş güçüne sahip bunuda düşük devrine borçlu benin çapari için vazgeçilmez makinam bence fiyatına görede en iyisi ama iş sahte yuzdurmeye gelince düşük devir tam bir vasat bir makinayla zaten bir çok iş yapmakta olmaz. rast gelsin...
Marka takıntımın olmadığını öncelikle belirtmem lazımdı sanırım. Mesala, balıkçılık malzemeleri olarak herşeyi sıfırladıktan sonra birşeyler sahibi olmak için istoç'a gidip aral acele 5'er 5'er aldığım spro red arc ve ryobi kobe makinalar ile lineaeffe ve ryobi kamışlardan "kullandıkça" son derece keyif aldım. Sebebi ucuza iyi ürünler almıştım. Fayda/Maliyet oranı yükseldikçe keyfim artıyor aslında. Yani bir harcama sonrası cepte kalan para ne kadar fazla olursa keyfim o kadar fazla oluyor. Biraz yahudilikmi var ne? Daha sonra ekibe ilave olan Shimano BeastMaster ve Daiwa Emblem Pro süperlerdi. Ancak ne yalan söyliyeyim, işin başında neredeyse bedavaya aldığım balıkçılık malzemeleri kadar keyif vermedi. Kullanım keyfi ile genel keyfi ayırdım aslında, yani daha kısa süre değil de daha uzun süre yaşadığım keyifden bahsediyorum. Alışverişte temel fokusum Fayda/Maliyet oranı + Satış sonrası hizmetleri ve müşteri memnuniyeti. Markanın karizması aslında çok takıntı yaptığım bir nokta değil. İmkanlarım uygun olsa bile marka saplantısı yapan biri değilim. Bu nedenle, Shimano ve Daiwa dışındaki alternatifleri de sorguluyorum Ve kusura bakmayın ve üstünüze alınmayın ama kaliteli bir ürün derken ülkemde sadece Shimano ve Daiwa'dan bahsediliyor olması biraz garip geliyor bana. Hatta; servis, teknik destek, müşteri hizmetlerinden bahsedilmeye başlayınca bunun bir elin parmakları sayısı kadar bile değil de neredeyse sadece baş parmağa kadar iniyor olması üzücü. Kaliteli makina derken sadece Shimano ve Daiwa'dan bahsetmediğimi vurgulamak isterim. Elbette marka olmanın maliyeti yüksek ve bunu satın alırken ödüyorsunuz. Ancak, kaliteli ürünlerin sadece bu iki markadan ibaret olduğunu düşünmüyorum. Genelin içinde belli markaların belli modelleri kalite olarak yüksek olabilir. Mesela, kullanmakta olduğum Spro Red Arc bana göre oldukça kaliteli bir makina. Haaa derseniz arıza yaparsa yandın, o konuda daha önce bahsettiğim gibi arıza-onarım tecrübem yok, onu da sizlerden öğreneceğim veya yaşayacağım. Ya da yeni birşey alırken yaşamadan sizlerden durumu öğrenecek ve kaliteli olsa bile satış sonrası hizmetlerinde yaşamam çok olası sorunlar nedeni ile almayacağım. Bu arada, İlgi ve yardımlarınız için teşekkür ederim ve keyifli bir hafta sonu dilerim. :thumb:
Ben olsam boğaz için 2 makine alırdım. Bir tane Power Aero Fliegen veya yeni Super Aero Fliegen, bir tane de Daiwa Yeni Saltiga 4500 veya 5000 spin (veya stella sw8000pg spin) Bunların birini yemli ve rapala lüfer familyasında, diğerini palamutta kullanırdım. Çok mu uçtuk ne
Benim gördüğüm kaliteli ve ucuz, sevis bakımından Okuma sağlamakta. Mesela şöyle diyelim param 100 tl civarı diyelim gidip bir Avanger 65 ile sorunsuz av yapılabilir, bütçemi biraz daha yukarı çekerim derseniz Salina 2 10000, Raw 2 55 ve 65 gayet güzel seçenekler. Raw 55 ve Salina 2 10000'i kullanan biri olarak bu makaralar yabana atılacak ürünler değil bence, alternatif seçeneklerde değerlendirilebilir. Ama herkesin bir zevki var bende olsam Bulls eye veya salgita surf'tan birini almak isterdim Önümüzdeki sezon için bu 2 makara arasında karar vermeye çalışıyorum bende. Bizim bir arkadaş 2 sezondur bulls eye'yi kullanmakta ve çok güzel olduğunu belirtmektedir bir sorunlada karşılaşmamıştır.
Elbet kullanılabilecek pekçok marka makina veya ürün bulunabilmekte piyasada; ancak piyasa hele ki böyle uç makinalardan konuşuyorsak Daiwa ile Shimano'ya kalıyor... Muhteşem argeleri ve teknolojileri ile bunun sonucu yine o kadar yenilikçi ve mükemmel malzemeleri ve işleme tekniklerine sahip bu iki firma sürekli yenilik ve gelişme peşindeler; Shimano cephesinde CI4++ gibi malzemeler; yüzer şaft ve daha pekçoğu gibi teknolojiler konuşurken; Daiwa cephesinde air rotor; Zaion gibi materyaller; MagSealed gibi yine muazzam teknolojiler konuşmakta; konsept böyle iken bu klasmanlarda maalesef diğer makinalardan bahsetmek pek mümkün olamıyor... Ancak diğer markaları da yabana atmamak gerekiyor; vereceğiniz paraya göre işgörürlük oranında kullanılabilecek pekçok makina da mevcut zaten; ancak bu makinalardan Shimano ya da Daiwa'nın üst serilerinin verebileceği performansı, kullanım rahatlığını ve dayanıklılığı da pek aramamak gerekiyor kanaatindeyim... Zaten bu özellikleri arar isek veya yapmaya kalkarlarsa o makinalarında fiyatı yapıları gereği bu iki markadan aşağı olamayacaktır...
Ben boğaz için surf tipi makina arıyorum ancak ilginç bir tespit yapmam gerekir. Yeniköy konsolosluklar civarı, Emirgan şerifler yalısı önü, Aşiyan akıntıburnu gibi bölgelerde sıkça gördüğüm ve tanıyanlarının usta dedikleri, balıkçılık ve malzemelerinden anladığını sandığım kişilerin çoğunda spin makina var. Buna ne dersiniz?
Mesele balık tutmaksa, boğazda hemen her makine ve kamış iş görür. Sorun görüp görmeyeceği değil, nasıl göreceği. Boğazda avlanan balık belli. Genelde istavrit, mevsiminde bol olursa, çinekop belki palamut. Aslen bunlar için hemen her makine kullanılabilir. Kalama derdi yok, ciddi anlamda uzak atmak derdi yok vs. düz ayak bir avcılık boğaz avcılığı. Ama bu her makine sizi aynı yorar, aynı balığı yakalatır, aynı derdi çıkarır demek değil. Kaliteli bir makine, daha ince takım kullanmaya, daha düzgün takım atmaya, daha az yorucu, rahat kullanıma vesile olur. Aradaki fark bu olacaktır. Yani, işimi görecek bir makine dersen... Boğazda zaten balık sürü balığıdır, oldu mu gani olur, olmadı mı hiç olmaz. Sürü olunca da elbet herkese bir şeyler düşer. Bu bağlamda gider, eli ayağı düzgün bir şey alır kullanırsın. Ama rahatına, keyfine bakıyorsan, o zaman iyi makine alırsın. Birde şu kadarını söylemek isterim. boğazda usta denecek adam pek yok zaten. Binde bir bile değildir. Belli bir şeyi öğrenmiş, o usulle denk gelirse tutan, balığı, suyu, havayı vs. okumayı pek bilmeyenler doldurur kıyıları. Atış yapmayı bilmez, malzeme seçmeyi bilmez vs. vs. çoğu. Ama lafa geldi mi, mangalda kül bırakmaz, kendini boğazlar ve marmara'nın en büyük ustası olarak lanse eder. Ha, olayın bir şöyle tarafı var. Usta balıkçılar, genelde tekneci. Yani kıyıda olmuyorlar pek. Onların da genellikle meselesi muhafazakar olmaları. bir şey tuttururlar ve onunla hep devam ederler. Ne bileyim, uzun olta gibi. Ama o işi iyi bilirler, bir kaç tekniğe çok vakıftırar, hangi suda balık nerdedir, alleriyle koymuş gibi de bulurlar.
Aynen öyle. Bir kaç kere bir dostumun vasıtası ile Bostancı ve Küçükyalı'dan balıkçı bir abimizin teknesi ile balığa çıkmıştık. Dediğiniz gibi, şurada balık vardır, şu kadar kulaç oltayı sallayın dedi. Attığımızın çoğunu aldık neredeyse. O gün başka bir tekne ile kendi başlarına çıkan arkadaşlar bizim tutuğumuzun 10'da 1'i kadar bile tutamamışlardı. Balığın havasını ve suyunu bilmek çok ayrı bir meziyet, o "usta" işi, biz "amatörüz".
Benim ilk 5im şu şekilde belki yardimci olabilir size.. 1. Daiwa Tournament Z45 2. Daiwa Saltiga Surf 3. Daiwa Tournament Entoh 4. Daiwa Emblem Pro 5. Daiwa Windcast Z , X , S Serileri ( Sazan makine olarak geçer ama çok iyiler denizde kullanan çok ve sorun yok )
Bu tamamen tercih meselesidir; bu konuda polemiğe girmemek gerekir; şahsen benim de tercihim spin veya jig makinalarını kullanmak; surf makinalar pek kullanışsız geliyor bana; benim için ideali oluşturmuyorlar; ayrıca sadece surf makinalar ile mesafeli atışlar yapılır diye bir kayıt yok; uygun kombinasyonu kurarsanız spin veya jig makinaları da pekala atış konusunda surf makinalara yaklaşabilirler... Esasen amaç en uzağa atmak değil; balığın bulunduğu mesafeye erişebilmektir ki; zaten spin veya jig makinalar ile rahatlıkla erişebiliyorsunuz bu mesafelere... İnce misina da kullanabilirsiniz bu tip makinalar ile; mesela şu an benim makaralardan birinde 0,10 power pro sarılı... Zaten surf makina da ne kadar iyi olursa olsun kullanıcısının becerisi de önemli bu konuda... O kullananlar kendilerine daha iyi uyum sağladığı için spin makinalar tercih etmiş olabilirler; tıpkı benim gibi... Elimde iyi bir surf makina bulunduğunu ve kullanmadığımı da belirteyim örneklemenin çarpıcı olması açısından...
agırlıklı olarak bende spin yada jig makine kullanıorum arc-spool kafa olursa mısınayı bosaltımı rahat olur suyun yogun bastıgı yerlerde agır kursunlarla jig makineler daha iyi is gorur. genelde surf kafa makınelerdende daha hafftırler fıyata gore kıyaslarsak
Aslında bahsettiğiniz gerekçeler nedeni ile Surf dışındaki makinalar ile de ilgilenmeye başladım. Araştırdıkça makinanın hafifliği ve drag gücü önemli olmaya başladı. Haluk beyin önerdiği Shimano BioMaster serisini seçenekler arasına kattım. http://balikavmarketi.com/Urun/SHIMANO-BIOMASTER-8000-SW-PG-6XS-ARB1-BB-MAKINE-pmu1368.html
Çok iyi bir şey yaptığını söylemek mümkün değil. Bu alet o para verip alınacak şey değil. Hadi 250 TL olsa hiç durma al derim de.. Daha fazlası etmez. Hele ki kalama diyorsan, senden uzak, satıcısına ne kadar yakın durursa o kadar iyi olacaktır.
biomaster 8000 pg butcesı ımkanı yeten herkese onerıyorum keza haluk abıde oyle keza bogazda kullanıpta konustuklarımızdan tanıdıklarımızdan pısman olanı yok daha once baska konulardadada yada bu konudada bu makıneyle ılgılı bılgıler vermeye calıstım. istanbulun yogun akıntılı bolgelerınde 175-200gr kursunlu ıle rapala avında bır sezon kullandım guzel bır kamısla kombınasyonu ıyı olursa cok keyıflı avlar yaparsınız haluk abıde aynı makıneden kullanmakta rapala ve kasık kostrmak icinde uygun ve guzel bır makınedir.
Haluk abi, bu tercih meselesi filan değil. Surf makine, her zaman uzak atışta ciddi şekilde çok avantajlı, en az %40 farkediyor. Ha, senin kamışın, takımın, atışın falan uygun değildir. onu surf makine değil, havan topuyla da atsan gideceği o kadardır, o başka mesele. Surf makine, sana elindeki diğer surf bileşenlerini maximum kullanma imkanı verir. Yani Surf makine + Surf kamış + Surf atış + Surf Takım = uçup giden takım. Eğer bu zincirdeki bir şey surf için uygun değilse, elbette surf makine ne yapsın sana? 0.10 Power Pro da ince misina değil zaten. Çaparinin bedeni kaç? 0.15 beden ile 100gr kurşunu o balığın olduu yere atamazsın pek o jig makineleriyle. Bunu ancak sana surf makine sağlayabilir. Surf makinenin boğaz gibi yerlerdeki anlamı, uzak atış değil, ince takımla gereken mesafeye atış olur. Bunu jig makineleri yapamıyor, doğaları gereği.