Boğazda baık tutmaile ilgili düzenleme Sabah gazetesinde az önce gördüm bu yazıyı. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş, boğazda balık tutma ile ilgili yeni düzenleme yapılacağını söyledi. İBB Başkanı Kadir Topbaş, yapımı devam eden Tarabya Tekne Park İnşaatında incelemelerde bulundu. İskelede bir süre yapılan çalışmaları izleyen Başkan Topbaş, yetkililerden tekne park hakkında bilgi de aldı. Daha sonra açıklama yapan Topbaş, "Bugüne kadar tüm İstanbullunun yakından takip ettiği gibi maalesef tekneler bağlanacak yer bulamadıklarından dolayı hep sahil bölgelerini işgal etmişlerdir. İstanbullular deniz keyfini alama hale geldiler. İstanbul boğazında 9 ayrı noktada keşifler yaptık. Bu tekneleri biz bütün geliş ülkelerde olduğu gibi bir marina sistemine dönüştürelim ve il adımımızı attık. Bu istediğimiz arzu ettiğimiz sonuca ulaşmak bize bir hayli zor oldu. 6-7 yıldan beri uğraştığımız Tarabya koyunda şu anda üzerinde bulunduğumuz platformlar ortaya çıktı. Devreye girdiği zaman 208 teknenin bağlanabileceği marinalar ortaya çıkacak dedi. Eylül başı gibi hizmete sunulacağını belirten Topbaş, "Sahiller artık İstanbullulara tekrar iade edilmiş oluyor. Rahatlıkla deniz keyfini alabilecek, yürüyebilecek. Teknelerin sahile çok yakın bağlı olmaları münasebetiyle bazı şikayetlerde alıyorduk. Şu anda yine adım attığımız üç noktamız daha var diye konuştu. Boğazda balık tutma ile ilgili yeni bir düzenlemenin olduğunu da açıklayan Kadir Topbaş şunları söyledi; "Bir çalışma daha yapmaktayım. Balık tutanlardan dolayı ciddi bir şikayet var. Sahil bandında yürüyenleri rahatsız etmeyecek şekilde bir düzenleme yapıyoruz. Balık tutulabilen alanlar zaten bellidir. Balık tutan vatandaşları sahilden kopartarak kendileri olta atarken kimseyi rahatsız etmeyecek kimseyi yaralamayacak tarzda bir platformlar koyulacak.
Trafikteki acemi araç sürücüsü ile sahildeki olta atan bir değil.. Biri kendine ayrılmış yollarda aracını kullabiliyor, ötekisi deniz kenarı olan her yerde olta atabiliyor.. Sahillerden yararlanmak anayasal hak olabilir ama kamu yararı gözetirken herkesin oltacı olduğu varsayılarak hareket edilmez.. Kaçak trolcüsü, gırgırcısı, limit altçısı bunlardan bende rahatsızım ancak 3. köprü uzantısından geçecek yolun etrafında imar yasağının bulunacağından, çevre ve orman bakanlığının ağaçlandırma çalışmalarından haberim var.. En az 7 8 kuşaktır İstanbul'da bulunan bir aileye mensup biri olarak çok da saf değerlendirmelere sahip olmadığımı düşünüyorum..
Peki Deniz anlaşılan sen böyle bir yasağa dünden razıymışsın, bence artık hiç kanunu yasağı beklemeden oltalarını dolaba kaldırman en doğrusu olacaktır. Güney'e tatile filan gittiğinde kullanırsın yine yılda bir defa.
Birbirimizle didişmek manasız.. bize karşı yapılan bir harekete karşı yapmamız gereken birlik olup tek yumruk olarak hareket etmektir.. sonuçta bu hepimizi ilgilendiriyor ve katılsanız da katılmasanız da hepimizi etkileyecek..
Böyle bir şeyin olacağını daha önceki konulardan birinde dile getirmiştim. Bazı arkadaşlarımız, kıyıda adeta terör estiren, amatörlükle alakası olmayan bir takım insanlardan bahsetmişti de bendeniz de böyle giderse, kısıtlamalar gelebilir gibi bir şeyler söylemiştim. Herkesin hobisini yapma hakkı olduğu gibi, herkesin kendsine zarar verdiğini düşündüğü şeyi şikayet etme hakkı da vardır. Kıyıdan olta atanların sebep olduğu çok sayıda yaralanma hadisesini hatırlarsınız. Ben de denizden bakan biri olarak, kıytırık teknemle nereden geçeceğim, her yerde olta atan biri var ve gördüğü halde oltasını çekmiyor, bana açıktan geç diye bağırıyor, her teknenin bir yolu, rotası var, gidebileceği, gidemeyeceği yer var. Ama arkadaş anlamıyor, bir an önce oltasını atacak. İşte bu tipler, burada bütün kuralsızlıklara karşı savaş veren kardeşlerime de zarar veriyor. Olta atacak yerler kısıtlanınca haliyle sıkıntı doğacak, ve yine oraları da maalesef o kural tanımaz tipler işgal edecek. Bakalım, hakkımızda hayırlısı olsun diyelim.
Abi olaya iki ucu keskin bıçak gibi niye bakalım ki?? 1,5 ay istavrite olta sallamamışım, teşbihte hata olmaz ipini koparan sahilde olta atıyor.. Yer olmadığı gibi kontrolsüzlük günden güne artıyor.. Şimdi gırgırcının, trolcünün önüne geçilemiyor diye uygulamaya karşı mı çıkalım?
Benim de en büyük endişem bu.. zaten kısıtlı yerler iyice kısıtlanırsa oraları da KURALSIZLARIN ve ŞEHİR EŞKİYALARININ işgal etmeleri..
Arkadaşlar, sonuçta hepimiz aynı gemideyiz.Amacımızda menfaatimizde farklı değil, gayemiz südürülebilir, doğaya saygılı amatör balıkçılık... Forumlarda hepimizin en doğruyu bulabilme ve fikir tartışmalarının ve paylaşımların yapılabilmesi için değil mi? Herkesin bu konudaki kaygısını ve endişesini anlıyor ve bende katılıyorum.Ancak bu düzenin, aslında düzensizliğin bir şekilde çözülmesi gerekmiyor mu?Bence bu şikayeti yapanlar düşünüldüğü gibi 3-5 tane kokoştan ibaret olmadığı kanısındayım.Bir hafta sonunda kıyı balıkçılarının tuttuğu balık miktarından rahatsız olan, 1,5 ay bile kalmayan av yasağının kalkmasını dört gözle bekleyen ve bizleri ekmeğine göz dikmiş gibi gören trol ve gırgırcılarda bu işin içinde olamaz mı?İşini doğru yapan ve açgözlü olmayan tekneleri de tenzih ederim, tümünü aynı kefeyede koyamam. O halde bizde boğazda troller ve teknelerle ilgili anti kampanya başlatalım.Bunlarla mücadelenin kolay olmayacağı konusunda herkes hemfikirdir sanırım.Zira ortada çok büyük rantlar dönüyor ve bunlar tahminimizden büyük karteller, eğer bizlere bir sınırlama getiriliyorsa, bunun karşılığında aynı yaptırımlarında profesyonellerede uygulanması gerekir. Sonuç olarak burada birbirimizle uğraşmaktan ziyade olaya bu çerçeveden bakarsak daha iyi olur diye düşünüyorum.Belirttiğim gibi hepimiz ortak duygu ve hissiyata sahibiz, sakın unutmayalım...
Bu bence işin başı.Şimdilik böyle bi kısıtlama getirilecek daha sonra amatör balıkcılık fılan gıbılerınde bi belge sartı koşacaklar bilmem kaç 100 lıra dan sonra her yıl da yenilenmesini istemezlerse sasırmam ben bu ülkede halkın rahatı ve huzuru için bir sey yapıldıgına ve yapılacagına ınanmıyorum bellı bır ekonomık bir gelir sevıyesınde olmadıkça
Uygulamaya tabii ki karşı çıkalım. Sen etrafa zarar veren acemileri ve magandaları engelleyecekler gibi algıladın bu haberi galiba ama adam öyle demiyor ki, balık tutmayı toptan yasaklamaktan bahsediyor. Kurunun yanında yanmayı neden kabul edelim ki?
Belirli noktalar belirlenecek, muhtemelen başlarına birer İsparkçı yada (İsbalık) görevlisi dikip hemşerim burada balık tutmak ücretli diyecekler. Kıyı balıkçılığı biter benim için, Allah'tan bot almışız ona da karışamazlar ya.
Haberde toptan bir yasaktan bahsedilmiyor.. Olta atılacak kısımlar ile yürüyüş için ayrılan kısımlar arasında düzenleme yapılacağı belirtilmiş.. He nerelerde ne şekilde ayrım yapılacak orası zaten belli değil..
Deniz seni fazla iyiymser gördüm bugün gerçekten Öyle alanları yürüyüşe değil balık tutmaya kapatmaktan bahsettikleri çok açık.
O alan çok dar bir alan, koşmak veya aile ile gezmek tehlikeli olabilir.. Kıyı balıkçısı için ise fazla bir tehlikesi yok.. Belediyeden aksi yönde görüş bildirilirse biz de Hasan Abi'nin Galata Köprüsü'nde çektiği balıkçı fotoğrafını göstererek itiraz ederiz Bakın kıyı balıkçıları her koşulda olta atabiliyor diye..
Reis çok haklısın. Sahillerde böyle magandalar çok var. Gelen geçene laf atıyorlar, tuttukları balıkları leğene doldurup satıyorlar veya orada pişirip çilingir sofrası kurup rakı içiyorlar. Kamışları dikkatsiz kullanıp gelen geçen için tehlike oluşturuyorlar. Kıyıdan geçen teknelere saygılı davranmıyorlar. Küfür bile ediyolar geçen teknelere veya kurşun atmakla tehdit ediyorlar. Bunlar gerçek ama bunlar beni ilgilendirmez. Trafikte de acemi ve maganda sürücüler var. Onlar var diye tüm trafiği yasaklamak gibi bir çözüm düşünülebilir mi? Eğer gerçekten bu sorunu çözmek istiyorsa gezdirsin zabıtalarını o tiplere gereken cezaları kessin. Ama toptan bir yasaklama yöntemiyle bu sorunları çözmeye kalkarlarsa şahsen ben bunu asla kabul etmem. Başkasının hatasının cezasını neden biz çekelim? Böyle bir uygulama olursa o yasakları ne pahasına olursa olsun çiğnerim.