Bana Birisi Siyirtma Ve Zoka Takimi Ile Avcilikda Görsel Olarak Yardimci Olurmusuz Nasil Takim Yapiliyor Ve Nasil Avlaniliyor Yardimm Tesekurler...
Bu konuyu dün bir bakanın özel kalem müdürüne ilettim.. Norveç'in yaptığı gibi kıyı kesimine hurda trenleri, otobüsleri atabilirsek hem balıklar için yuva olur hem de dip ağı atanları engeller diye fikir sundum. Aklınıza gelen, alınabilecek önlemler var ise denizcilik müsteşarlığıyla paylaşabilirim.. Bakarsınız dikkate alacakları tutar.
Güzel bir düşünce ama geçenlerde bir belgeslede izlemiştim tam olarak nerede olduğunu hatırlamıyorum ama batık bir savaş gemisi ile alakalı idi.geminin sancakları tamamen balıkçı ağları ile kaplıydı demek istediğim fayda sağlarken bizim sularımızda daha büyük zararlara yol açacağından eminim.Sonuçta bizde kanun yok olanıda uygulayan fazla görevli yok !
O belgeseli bende izleme fırsatı buldum. 2. dünya savaşında karadenizde batırılan alman denizaltıları ile ilgiliydi. Batırılan derken almanlar denizaltıları kendileri açıkta batırıp karaya çıkmış. Sanırım savaşın bitmesine yakın zamanlarda denizaltıların ele geçmemesi için kendileri batırmış. Denizaltıların etrafı silme ağ kaplı ve yüzen bir tane kaya balığı gördüğümüde hatırlamıyorum etrafında. Hatta yanımda beraber seyrettiğim arkadaşa batık etrafında 1 tane balık yok hayret dediğimi hatırlıyorum.
O ağlar orada batık olduğunu bilmeyen balıkçıların ağlarıdır muhakkak. Çünkü suyun dibinde batık olduğunu bile bile kimse ağ atmaz. Benzeri bir uygulama sanırım büyükçekmece tarafında bir yerlerde yapılmış. Belediye, içi beton dolu varillere bir de demir çubuklar kaynatmış, hani dalga kurşunu gibi, ağlar takılsın diye, nitekim kimse ağ atamıyormuş artık. Ayrıca benim aklıma gelen çözüm buydu. Başka fikirler de verebilirsiniz...
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun eşi Birol Çubukçu ve bir arkadaşı, balıkçılar tarafından darp edildi. 'Oltaya basma' nedeniyle çıkan kavgada yaralanan Çubukçu, 7 balıkçıdan şikâyetçi oldu. Polis plakası alınamayan bir araçla kaçan balıkçıları arıyor. Gazete Habertürk'ün haberine göre, İstanbul’un ilçesi Sarıyer’in Tarabya sahilinde meydana gelen olayda, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun muhasebecilik yapan eşi Birol Çubukçu, dün sabah erken saatlerde bir arkadaşı ile yürüyüşe çıktı. Tarabya sahiline giden ve üzerinde eşofman olan Birol Çubukçu’nun ayağı, amatör balıkçıların yanından geçtiği sırada bir oltanın misinasına takıldı. Olta sahibi kimliği belirsiz bir balıkçı, Birol Çubukçu’ya sözle sataştı. Bunun üzerine tartışma çıktı. Daha sonra Çubukçu ile arkadaşı yürüyüşlerini tamamladı. Geri dönüp otomobiline doğru yöneldiği sırada ise balıkçılar, Birol Çubukçu’nun üzerine yürüyerek küfür etmeye başladı. Tartışmanın tekrar alevlenmesi üzerine 7 balıkçı, Çubukçu ile arkadaşına saldırdı. Balıkçılar Çubukçu ile arkadaşına vurmaya başladı. Balıkçılar kaçarken darp edilen Çubukçu ile arkadaşı Tarabya Polis Merkezi’ne giderek şikâyetçi oldu. Polis hemen olay yerine gitti ancak kimseyi bulamadı. Görgü tanıkları saldırganların plakası alınamayan bir araç ile olay yerinden uzaklaştıklarını söyledi. Polis aracın gidiş istikametinde bulunan kamera ve MOBESE kayıtlarını incelemeye aldı. 7 saldırgan balıkçı polis tarafından aranıyor Kaynak : http://www.internethaber.com/bakan-esine-oltaya-bastin-dayagi-306294h.htm#ixzz13dk45AJ4
form karışmış bayağı oysaki rapor alamadım doğru dürüst umarım taşlar yerine oturur yakında ve inşallah güzel raporlar almak ve yazmak nasip olur herkese saygılar...
12.10.2010 tarihinde gönderdiğim e-maile gelen cevabı sizlerle paylaşmak isterim. Sayın TEPE; Genel Müdürümüz Sayın Doç.Dr.Muzaffer AYDEMİR'e hitaben yöneltmiş olduğunuz 2/1 Numaralı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğ'de yapılan değişiklik ile İstanbul Boğazında gırgır avcılığına ilişkin düzenlemenin değiştirilmesi ve Marmara Denizinde meydana gelen müsilaj oluşumuna ilişkin sorularınızın yer aldığı e-postanız incelenmiş olup, bahsi geçen hususlara ilişkin açıklama aşağıda yer almaktadır. 1- İstanbul Boğazı gırgır avcılığına aslen kapalı iken ve yukarıda anılan bilim adamı raporları da önümüzde durmaktayken, niçin ve hangi "daha güçlü gerekçe"yle Çubuklu önlerine kadar uzanan alan gırgır avcılığına açılmıştır? a) Boğazlara ilişkin yapılan avcılık düzenlemelerinde, gemilerin seyirleri esnasında sorun yaşanmaması için, seyir güzergâhlarında avcılık yapılmaması yaklaşımından hareketle İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının bir kısmı gırgır avcılığına yasaklanmıştır. Su Ürünleri Tebliğinde seyir yapılan güzergâh için trafik ayırım düzeni ifadesi kullanılmıştır. Ortaya çıkan sorun üzerine trafik ayırım düzeninin, Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Tüzüğündeki tanımı incelendiğinde, bu tanımın Boğazlar girişinden itibaren Marmara Denizindeki alanlar da dâhil, çok geniş bir bölgeyi ifade ettiği, amaçlanan düzenlemeye uygun tanımın trafik ayırım şeridi olduğu anlaşılmıştır. Değişiklik yapılan düzenlemede, trafik ayırım düzeni ile amaçlanan, tüm Boğazlarda gırgır avcılığının yasaklanması olsa idi, bu durumda Boğazlarda ayrı bir yasaklamaya gerek kalmayacağı açıktır. b) İstanbul boğazında, Ahırkapı ve Kadıköy İnci burnu mendirek fenerini birleştiren hat ile Yeniköy vapur iskelesi ve Paşabahçe fenerini birleştiren hat arasında kalan alan içinde olan çevirme ağları ile avcılık yasağına ait Paşabahçe feneri koordinat noktası, yarım mil kadar güneye, Kozaltı burnuna çekilmiştir. İstanbul Boğazı haritası incelendiğinde, Paşabahçe fenerinin olduğu alanın, Boğazın en keskin dönüşlerinden biri olduğu görülecektir. Avcılık sınırının Paşabahçede olması av yapan balıkçı gemilerinin akıntı nedeni ile yasak alan içine sürüklenmesine ya da deniz trafiğinde tehlikeli durumlara yol açmakta idi. Yapılan düzenleme belirtilen sorunların giderilmesine yönelik bir düzenlemedir. 2- Madem bilim adamlarının vardıkları sonuçlar ve tavsiyeler değerlendirilmeyecek, tebliğde yapılan değişikliklerde kaale dahi alınmayacak ve hatta tam tersi uygulamalara gidilecekti.. sormak ve öğrenmek isteriz, bu raporun hazırlanmasına devlet kesesinden ayrılan bütçe neydi? Marmara Denizinde musilaj nedeninin tespiti amacıyla FAO Teknik İşbirliği Programı kapsamında, anılan kuruluşun maddi kaynakları ile bir proje yürütülmüştür. Proje sonucunda kirlilikten balıkçılığa kadar pek çok konuda öneriler bulunmaktadır. Yapılan önerilerin gerçekleşmesi ile sorunun kesinlikle ortadan kaldırılabilineceği ileri sürülememektedir. Bakanlığımızın konuya ilişkin hassasiyeti devam etmekte olup, ülkemizin üyesi olduğu Akdeniz Genel balıkçılık Konseyi (GFCM) vasıtası ile 6-8 Ekim 2010 tarihleri arasında İstanbulda Alg ve Denizanaları Patlamaları konulu bir çalıştay düzenlenmiştir. Toplantı sonuçları www.kkgm.gov.tr adresimizde Duyurular kısmında yer almaktadır. 3- Marmara'daki müsilajın en çok gırgırları etkilediği gerçeğinden hareketle, doğal olarak en çok gırgırları, dolaylı olarak da diğer balıkçıları ve tabii balık stoklarını korumak maksadıyla, yukarıda adı anılan ve bugüne kadar değerlendirilmediyse de, bundan sonra değerlendirilmesi yerinde olacak bu bilimsel raporların çerçevesinde değişiklikler yapılması düşünülmekte midir? Çalıştay kararları ve söz konusu proje sonuçları Marmara Denizinde ve Boğazlarda başta pelajik balık avcılığı olmak üzere tüm avcılık faaliyetlerine ilişkin düzenlemelerde dikkate alınacaktır. Sayın Yetkili, Bizler Türkiye balıkçılık sektörünün büyük çoğunluğu olan geleneksel kıyı balıkçılarıyla kader birliği yapmış İstanbullular'ız. Geçen yıllarda Marmara'daki balık varlığını ve avcılığını ciddi boyutlarda ve olumsuz etkileyen, balıkçıların kaykay-salya-lez olarak adlandırdıkları müsilajın giderilme imkanlarını belirlemek amacıyla, Bakanlık yerli ve yabancı bilim adamlarından oluşturulan bir heyet toplamış ve bu heyet de bir rapor hazırlanmıştı. Yerli ve yabancı bilimadamlarınca yapılan bu araştırmalar neticesinde, Marmara'yı etkileyen salya (kaykay-lez) adı verilen müsilajın giderilebilmesi için, Marmara'ya balık geçişinin engellenmemesi şiddetle tavsiye edilmekteydi. Oysa avlanma sezonu başlama tahrihinden önce 21/8/2008 tarihli ve 26974 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan, 2/1 Numaralı Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğin, çevirme ağlarına ilişkin yasaklar başlıklı 12'nci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde yer alan "trafik ayırım düzeni" ibaresi, "trafik ayırım şeridi" olarak; "Paşabahçe Feneri (41° 06 57" N - 29° 05 23" E)" ibaresi, "Çubuklu Kozaltı Burnu (41°06,599 N - 29°04,973 E)" olarak değiştirildi! Bu durumda öğrenmek istediğimiz: 1- İstanbul Boğazı gırgır avcılığına aslen kapalı iken ve yukarıda anılan bilim adamı raporları da önümüzde durmaktayken, niçin ve hangi "daha güçlü gerekçe"yle Çubuklu önlerine kadar uzanan alan gırgır avcılığına açılmıştır? 2- Madem bilim adamlarının vardıkları sonuçlar ve tavsiyeler değerlendirilmeyecek, tebliğde yapılan değişikliklerde kaale dahi alınmayacak ve hatta tam tersi uygulamalara gidilecekti.. sormak ve öğrenmek isteriz, bu raporun hazırlanmasına devlet kesesinden ayrılan bütçe neydi? 3- Marmara'daki müsilajın en çok gırgırları etkilediği gerçeğinden hareketle, doğal olarak en çok gırgırları, dolaylı olarak da diğer balıkçıları ve tabii balık stoklarını korumak maksadıyla, yukarıda adı anılan ve bugüne kadar değerlendirilmediyse de, bundan sonra değerlendirilmesi yerinde olacak bu bilimsel raporların çerçevesinde değişiklikler yapılması düşünülmekte midir? Bir İstanbullu olarak, gırgır avcılığına açılan Boğaz'ın balık varlığının devamlılığı için sakıncalı olabileceği kanaatiyle, bu yanlış uygulamadan en kısa zamanda dönülmesini ve sözkonusu rapor doğrultusunda Boğaz'ın gırgır avcılığına tamamen kapatılmasını arz ederim. Saygılarımla.
Şu cevabi yazıyı oturup bende aynen bir değerlendireyim kendi adıma daha güzel ve detaylı olarak önlerine bir kez daha sunalım attığımız mailin,yaznın haddi hesabı yok artık sonuca dönük birşeyler bekliyoruz hala anlaşımladı galiba. Hele 1/a maddesine verilen yanıt gerçekten irdelenmesi gereken bir durum ki konuyla ilgili kişileri alıp denize çıkarmak lazım......
Az once posta kutusunda bir tane zarf gordum uzeri muhurlerle dolu dedim yine trafik cezasi geldi herhelde soylene soylene zarfi actim bir baktim tarim bakanligina yaptigim bogazlarda girgirlarin balik avlanmasi ile ilgili internetten gonderdigim yaziya cevaben bir yazi gondermisler yazilanlar diger paylastiklarinizdan farli bir sey yazmiyor yine ilgilenipb posta gonderdiklerine sevindim ama sonuc malesef yok
Arkadaşlar bir önerim var.Kraçe katillerine ve katliamına dikkat çekmek için 6 kasım cumartesi saat 11.00 Üsküdar da Beşiktaş motor iskelesinde bütün amatör balıkçılar toplanıp kraçe ve çinekop katlimanını durdurmak için basın açıklaması yapalım.Eğer bu katilleri korkutmaz ve halk olarak psikolojik baskı altına almaz isek 5-10 sene sonra İstavrit ve Lüfer kesin kalmayacak ozaman ancak bilgisayardan balık avlarız .Hukuki olarak izin alınması gerekiyormu ? Bilmiyorum.GÖRÜŞLERİNİZİ BEKLİYORUM BALIKEVİ NET ÜYELERİ.KRAÇE VE ÇİNEKOP KATLİAMINA DUR.
abi ben yazdım çok güzel bir mail attım bir ay oldu cevap gelmedi greenpeace a mail attım hemen döndüler ve konuyla ilgilendiklerini ve bununla ilgili bir çalışma yürüttüklerini söylediler. ayrıca lüferle ilgili de 2007 den beri çalıştıklarını belirttiler.
bu arada haftasonu tekneyle garipçe köyüne kadar gittik boğazın karadeniz tarafında sayısını sayamadım bir sürü gırgır balığın girmesini bekliyorlar balık artık marmaraya zor akar...