sarıyerde gırgırlar indir bindir yapıolar artı şok dalgası sonar vuruyolar balık orda nasıl apsın kardes heh
Uploaded with ImageShack.us Geçen haftalarda bu avlanmalarla ilgili şikayetime cevap olarak yollanmıştır. Bir etkisi olmuşmudur? sanmıyorum
hazır cevap metni göndermişler. Tespit edilmesi halinde diyor yani yakalanmazsa ceza yok, yaptırım yok.
Her fırsatta diyorum ki, aman ihbarlar ve tespitler gerçek olsun, kafamıza göre, zannımıza göre ihbar yapmayalım. Cevaptan önce dilekçeye bakalım, kardeşimiz diyor ki, boğazda trol yasaklansın, ağ atmak yasaklansın. Peki boğazda trol çekildiğini görmüş mü, görmüş ve görüntüleyebilmiş mi, bu belli değil. Ağ atmak yasaklansın, neden, ben olta atamıyorum da ondan. Bu yaklaşımla yazılan yazılara işte böyle genel, geçiştirme cevaplar verilir. Gerçi daha esaslı sorulara da aynı şekilde cevap veriyorlar ya o da başka bir konu. Cevapta önemli olan nokta şu: Denetimle sadece biz değil, bizimle birlikte polis, jandarma, SG vs de yetkilidir. Gördüğünüz tebliğe aykırı durumları bu kurumlara bildirin deniyor. Daha önce de başka kardeşlerim kıraça katliamından söz ederek, adamı denize atacağım gibi sözler söylüyordu. Bendeniz de adamı sen denize atma, karakola söyle onlar atsınlar yolunda fikir beyan etmiştim. Peki içinizden kimse karakola, polise haber verdi mi, verdi de ilgilenmediler mi? Arkadaşlar, yasadışı iş yapan ister ticari, ister amatör olsun, ister denizde ister sahilde bulunsun, bunları mutlaka yetkili makamlara bildirmeliyiz. Denizdekileri sahil güvenliğe, karadakileri polise. Sonra takip edelim bakalım ne oluyor. YAlnız, yine tekrar edeyim, ihbarın sebebi, benim olta atacağım yere ağ attı olmamalı, tebliğe aykırı bir durum olmalı. Bunun için de hem ticari hem amatör tebliği bilmek gerekli. Selam ve sevgiler, rastgele.
Dostlar bu konu ile alakalı organizasyon başlığı altında http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=36490&page=2 burada bu konu hakkında birşeyler yazdım. Ben bu işi daha büyük kitlelere taşımak niyeti ile bir web projesi geliştireceğim. Bu nedenle fikir alış-verişine ihtiyacım var. moderatör arkadaşlardan ricam bu konu hakkında bir başlık açıp yapabileceklerimizi burada yazmamız ve fikir alışverişinde bulunmamız daha sonrada icraata geçmemiz. Bir web sitesi geliştirip daha sonra belirli bir kitleye ulaşınca basın yayın organlarına gidebiliriz diye düşünüyorum. Belki sonraki aşamada da bu konuda yardımcı olacak aramızda birileri vardır. Herkez elinden geldiğince bir şeyler yaparsa belki sesimizi duyururuz.
bu belgeyı balıga cıkan herkes cebınde bulundursun, ihbar ederken konuyla ılgılı elımde belge bıle var dersenız bıraz daha etkılı olur. sacma gelebilir ama %1 de olsa işi hızlandırma etkisi olabilir.
Arkadaşlar başbakanlığa yazmış olduğum boğazda tirol ve ağ ile avlanma ile ilgili şikayetime gelen cevap aşağıdaki gibidir. Şikayetimizi bilgilerinize sunmuştum.Aşağıdaki de cevabı; Sayın İhsan KOÇ; Dilekçe Hakkının Kullanılması Kanunu kapsamında yapmış olduğunuz başvuruda Boğazda trol ile avcılık hakkında bilgi talebinizle ilgili olarak, 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununun 24 maddesi gereği Marmara Denizi ve İstanbul ve Çanakkale Boğazında her çeşit trol ile su ürünleri istihsali yasaktır. Aynı konunun 33.maddesi gereğince su ürünleri koruma kontrol hizmetlerinin yürütülmesi; Bakanlığımız, Emniyet, Sahil Güvenlik, Jandarma, Gümrük ve Orman Muhafaza ve Belediye teşkilatları görevlendirilmiştir. Bilgilerinize rica ederim.
Arkadaşlar ; Öncelikle ilginize teşekkürler, bir abim, "kafamıza göre, zannımıza göre ihbar" konusundan bahsetmiş. Kulaktan dolma bilgilerle resmi makamlara dilekçe yazılmayacağını bilecek yaştayım, benim dilekçeyi yayınladığım sırada dikkatinizi çekmek adına yazmadığım bölümü bazı abilerim görmüşler, öncelikle boğazda TROL ile av yok bildiğim kadarıyla, ben bu adamlara GIRGIR ile ilgili avla ilgili dilekçe yazmıştım, ama vatandaşlar okumamışlar bile, buda diğerleri gibi mantığı ile hareket edip sadece cevap yollamışlar, benim değinmek istediğim konu buydu, herşey sümenaltı, aman dostlar işte görsün gibi, böyle bir cevap zarfını gördüğümda tamam bunlar bizi muhatap alıyor diye düşündüm, okuyunca içeriği sinirlendim, ya bu adamlar trolle gırgırı aynı sanıyorlar yada gerçketen farklı bişeyler var. Ben tepkimden vazgeçmiyorum, dün zaten adamlara benim dilekçemi kaale almadan otomatik cevap yolladıklarını yazarak bir dilekçe daha döşedim bakalım buna cevap göndereceklermi merakla bekliyorum.... Saygılarımla....
Bu vurdumduymazlık, adam sendecilik her bir yanımızı sarmış, artık paçalarımızdan akıyor. Ben kamu kurumlarındaki çalışanların olaylara yaklaşımını çok iyi bilirim. Sana oturup adam gibi cevap yazabilmesi için önce şikayet konusunu ciddi anlamda araştırması, Bakanlığın, Jandarmanın, Belediyenin denetim mekanizmalarına acil koduyla haber salması, akabinde konuyu takip ederek sonuçlandırması ve size ondan sonra cevap vermesi lazım. Ama heyhaaaat, nerede o vicdan, o eğitim, o akıl, o sorumluluk... GIRGIRla ilgili şikayetinize TROLLE ilgili otomatik cevap gelmesinin sebebi budur. Şikayetiniz hiç bir zaman araştırılmadı buna emin olun. Ben geçen sırf yüce devletimizin işleyişini test etmek amacıyla "Fevzipaşa caddesindeki trafiği felç eden polislerle ilgili" bir şikayet dilekçesi gönderdim. Devletin iki farklı kurumundan iki farklı cevap gelince hiç şaşırmadım... Dediğim gibi, kamu çalışanlarını iyi tanıdım 10 yıldır. Senin dilekçen mi önemli, bu ay alacağı mesai mi? Yoksa bayramda alacağı ikramiyemi... Ne zaman emekli olacakları konusu da her zaman en önem verdikleri husustur bu arada....
Sevgili kardeşim Alınıp gücenmene gerek yok. Ben kimseye saygısızlık etmek istemem. İhbar konusunda, senin yazın vesile oldu, hatırlatma yapmak istedim, neden, çünkü tebliğde olmadığı halde yasak sanılan işlerle ilgili çok yazı gördüm de ondan. Gelelim senin yazına, sen benim yerimde olsan ne anlardın? Senin gönderdiğin dilekçeden tek satır yok, gelen cevabın ilk cümlesi ise senin yazını, ne sorduğunu özetlemiş, böyle anlaşılıyor. Biz senin gırgır yazdığını, onların trol anladığını nasıl anlayalım, belki anlayan olabilir ama ben o kadar kehanet sahibi değilim. Kusura bakma seni üzdüysem özür dilerim. Dediğim gibi maksadım genel bir hatırlatma yapmaktı. Selam ve sevgiler.
Boğazdaki gırgırları durdurmanın bir yolu olmalı. Dalgıç elbisesi giyip ağları kesmek mükkkemmmel bir fikir, destekliyorum. Bu işi yapmaya gönüllü varsa kendi aramızda bir fon oluşturalım. Ben 100 TL vermeye hazırım. Şurada kaç bin kişiyiz. 2 şer TL bile versek kocaman bir fon çıkar ortaya. Ağları kesecek kişiye de hediyemiz olur komple donanımlı bir dalgıç elbisesi...
ağları kesmek pek yasal bir girişim değil sanırım. o işin hem cezası olur, hem de gereksiz kavgalar ve hatta daha da ötesi olabilir bence.
Destekliyorum ancak kanunlar şu anki haliyle sanırım bunu yapmalarına izin veriyor. Ben şimdilik bol bol beddua ve küfür ederek tepkimi gösteriyorum. Ayrıca greenpeace tarafından yapılan kampanya oldukça önemli umarım site yöneticileri bu kampanyayayı inceler ve bir banner ile destek verirler...
destekliyorum, kanun buna ızın verıyor ama demıyor ki ; gecenın gec saatlerınde sarayburnunda kacak avlanın... fıkır muhtesem ne gerekıyorsa ben hazırım...
selçuk doğru söylüyorsun bende geçen hafta 3 tane gırgırın peş peşe geçtiğini gördüm ve biz takır takır balık çekerken balığın birden kestiğini fark ettik adamlar meğersem çubukludan kuleliye doğru ağ atmışlar saat ortalama gece 03:20 suları idi yanımdaki bi abi hemen sahil güvenliği aradı yarım saate kalmadan önümüzden jet gibi geçti ama tabi aralarında ne konuştular ne yaptılar bilinmez inşallah rüşvet almamıştır sahil güvenlik çünkü geri dönüşü fazla uzun sürmedi bende bu rapora katılıyorum ne yapılması gerekiyorsa her şeye hazırım saygılar...bu arada bugün balığa gitmeyi düşünüyorum sizce bu hava balık yaparmı yemli atsak