bana göre doğru bir konuya yanlış bir şekilde değinmişsiniz, öncelikle çoğu kişinin üslubunun sert olduğunu belirtmek isterim, başlık ve ilk mesaj asıl anlatmak istediğinizden farklı bir mesaj veriyor. lütfen dikkat edin. "boğaziçi rapalacılığı" yada "amatör balıkçılık" diye veryansın ettiğiniz şey nedirki, eskiden nobel ödülümü veriyorlardıda sonradan ayağa düştü. en nihayetinde bir hobidir, becerirsin beceremezsin ayrı mesele. tecrübesi olan birçok kişi ya yanlış bilgi veriyor ya dalga geçiyor (gerçek hayatta,sitedekiler lütfen alınmasın) adamda "kasaba minnet edeceğime..." diyor yalan yanlışda olsa bi şekilde kendini tatmin etmeye çalışıyor. iyi balık yapan yere yılan gibi çöreklenipde gelenler yakınıma oturmaz inşallah diye ters ters bakanlarmı dersiniz, yanlış bilgi verip kıs kıs gülenlermi dersiniz, adam napsın. bu sözlerim maganda kılıklı her gittiği yerde arkasından lanet okutan insanlar haricindeki durumlar için geçerlidir, onlar zaten hayatın her alanında kendini belli eder.
Anlamadığım nokta, Boğaziçi'nde rapalayla balık tutmak çok yüce bir iş mi ki ayağa düşsün Açık deniz avcılığı değil ki bu, ortalama kas gücüne sahip herkesin 200-300 TL bütçe ayırarak rahatça yapabileceği bir aktivite. Son 2-3 yılda pazarda rekabet çok arttı. Bir çok kamış, makine ve sahte balık markası pazara girerek fiyatları düşürdü. 2 sene öncesi Boğaz'da Shimano kamış makine sahiplerine uzaylı gibi bakarken, şimdi kolunuzu sallasınız Shimano'ya denk geliyorsunuz. Shimanolar uygun fiyatlara düşerken, diğer rapala atmaya müsait surf kamışların da fiyatları düştü. Keza sahte balık piyasasındaki rekabet daha da kıran kırana oldu. Düzgün sahte kullanmak adına Yo-zuri'lere Maria'lara 20-30 lira verirken bugün 3-4 liraya fazla fazla iş görecek sahteler bulmak olası. Kısacası çapari atmaktan daha maliyetli bir uğraş olmaktan çıktı rapalacılık. Olaya çok yanlış bakılıyor aslında. Sorun rapalacılığın veya oltacılığın ayağa düşmesi değil, sorun ülkedeki cehalet ve vurdumduymazlık sorunu. Sağına soluna bakmadan rapala atan adam günlük hayatta araba da kullanıyor, sizin ve sevdiklerinizin canınıza aynı şekilde kastediyor. Ortadaki resme daha geniş bakmak lazım diyor, sözümü burada bitiriyorum
aslında hepimiz aynı şeyi konuşuyor vede aynı taraftayız örnekler benzer ama farklı demekki herkez herşeyin bilincinde sorunda bu boyutunda yok demekdir kendi aramızda bence yani kanatim
bence bu sadece rapalacılıkla alakalı bişe diğil yani aynı olayı çapari atarkende yaşayabiliriz. iş saygıda bitiyo. insanların özgürlüğünü engellemek sadece saygısızlıktan ibaret acemilikle pekte bi alakası yok. bende pazar üsküdarda kovamı istavritle doldurduktan sonra rapala atıcaktım hem biraz alıştırma olsun hemde kesik gelen istavrit olduğundan deneme yaparım dedim kısmet ya çekeriz belki bişey diye. ama pazarda olduğundan tıklım tıklım oldu bende hiç riske giripte milletin keyfini kaçırmıyim dedim ve toplandım döndüm. biraz düşünceli olmalı insan yoksa acemlik kadar zevkli bişe yoktur o heves heyecan..
Aslında iyi tarafından da bakmak lazım, rapalacı olsun vatandaş da Tırıvırıcı, ağcı, dinamitçi olmasın... Bırakın alsın sahtesini atsın çeksin. Hatta bir iyi tarafı daha var. En azından küçük balığı eleyebilir rapalacılıkla...
Şimdi bakıyorum da büyütülecek birşey yok rapalacılık meziyet değil basit bir avlanma şeklidir sadece. Ha çapari atmışsın ha rapala. Atarsın rapalanı tutarsın çinekopunu balık kesince takarsın çaparini kıraçayı tırsiyi kırarsın .
Orhan ağabeyin sırtı çektiği yerde bu işle pek alakası olmayan 100 kişi sırtı çeksin/çekmeye çalışsın yorumu ne olurdu çok merak ediyorum. "bu iş de ayağa düştü" gibi birşeyler duyar gibiyim Ayrıca acemilere bu işi öğretmediğimi nereden biliyorsun ki?
Emir neden öğretmemiş olasın elbette öğretmişsindir.Ama Orhan Abi'de öğretir. ben de öğretirim.Ben özellikle sana öğretmiyorsun demedim, sadece konu hakkında usta olan arkadaşlara, sen de dahil öğretin dedim.Güzel kardeşim Orhan Abi 50-60 yaşında adam, Conta Kaptan ha keza öyle Vedat abiler, Nazmi Abiler, kusura bakmasınlar ama bu da hayatın gerçeği, dünyaya kazık çakacak değiller.Bizler de öyle.. Nihayetinde bu bir usta çırak ilişkisi.Yoksa her eline olta alan gitse balık tutmaya cinayet çıkar.Daha sonra bir açıklama yapmışsın, benim lafım öğrenmeye çalışan acemilere değil, takım çalmaya çalışan, milleti tehlikeye atan kimselere diye... O yazına çok hak verdim.Ne yazıkki böyle insanlar var ve hep olacak.İşte bunu engellemek bu insanları yeni yetişecek gençlere, çocuklarımıza belletmek, böyle olmayın demek, yani bazı şeyleri ayağa düşürmemek bizim elimizde diyorum ben.Yoksa senle sabaha kadar konuşsak sen de ben de haklı çıkarız başka bir şey olmaz.
2 olay geçti geçen sene başımdan. 1. Herkez balık tutsun sahiller babanızın malı değil dimi?. Sizinde göhsünüze 125 gram kurşun sert tasma ile sudan çıksın gelsin dünyanız kararsın yere yığılın bakalım aynı görüşü mü paylaşacaksınız yoksa o hareketi yapan adamı mı paralayacaksınız. 2. John Dory ile rapala atarken aniden sol tarafımızdan gelen bir sesle irkildim havadan gelen 125 gram kuşun ve rapala emrenin kafasının yarım metre üzerinden geçip benim ayağımın yanına düştü . Nasıl becerdi ise atış yapan kişi o atışı yapabildi. Biz kardeşim git başka yerde at boş bi yerde çalış idman yap diyincede aynı sizin söylediklerinizi söyledi babanızın malımı istediğim yerde atarım. Bıraktım balıkçılığı alın sahiller sizin olsun babanızın malı olsun yiyin birbirinizi ete para vermeyin ne haliniz varsa görün.
Herzaman demişimdir. Rapalada 3 lü çarpma iğnesi vardır ve tehlikelidir.. Kişi, oltasına sahip olmayı, rapalayı atıp sudan çıkarmayı bilmeden asla balığın olduğu kalabalık bir yerde olta atmamalıdır ve bu işi öğrenmeye çalışmamalıdır. Kalabalıkta deneyenleri ve sonuçlarını gördük bu sene. Bankta oturduğu halde kafasına 185 gr lık kurşunu yiyip kafatası çatlayan ve hastaneye kaldırılanları, kulağına 3 lü iğne girenleri.... Mutlaka boş bir yerde olta atıp tekniği iyice öğrendikten sonra ve donanımınız uygun ise balık olan kalabalık meralara girin. Ben zaten oldum olası kalabalık yerde omuz omuza olta atmaktan nefret ederim. Boş meraları dener ve avlanırım.
Dünden beri kendimi parçalamamın nedenide bu örneklerde olduğu gibi, sadece bir hevesle, bilgisiz tecrübesiz eline olta alan acemilere bir şeyler vermektir.Yakın çevremizden başlayarak, çocuğumuz, yeğenimiz, kuzenimiz, torunumuz kim varsa öğretmek her amatör balıkçının görevidir.Yoksa nerden bilecek, bilsede uygulayacak mı yeni yetişenler, kıraçaları salmayı, limit altı balık tutmamayı, çevreye saygılı olmayı, dogayı korumayı, Daha düne kadar pek çok insanın amatör balıkçılık tebliğlerinden haberi yoktu beyler.Bu sen acemisin ben ustayım meselesi değil, bu sadece ayağa düşme, sahil babamızın malı değil meselesi de değil.Bu bence insan olma, saygılı olma meselesi.Adam gibi gelip bana da öğret diyene ben kimsenin git başımdan diyeceğini düşünmüyorum.Söylemek istediğim bu, zaten neyin tartışmasını yapıyorsak anlamadım gitti.Yakında bırak tutacak yiyecek balık kalmayacak.Ben kalabalık sahillerde avlanmaya 2 hafta önce Arnavutköy'de tövbe ettim zaten.Bileni bilmeyini ayrı, bir de sözüm meclisten dışarı, insanlıktan nasibini almamış maganda çok.Ö yüzden Sarayburnu'nda akıntının göbeğinde, Rumeli Feneri'nde, hiç olmadı memleketim Zonguldak'ta avlanıyorum artık.Sizde haklısınız ne diyeyim, etraf öküz oğlu öküz dolu iken nasıl av yapacaksın, yapsanızda bi tarafınız kırlmadan eve döner misiniz?Garantisi yok.O yüzden dediğim gibi balıkçılıktan önce insalık öğretmek gerek bu magandalara.Zaten hayatın her alanıda böyle oldu.Trafikte, yolda, hatta evin balkonunda otururken bile bi magandanın öküzlüğüne kurban gitmek işten bile değil.
Birilerine bir şey öğretmeye çalışmak kadar zor bir şey yoktur özellikle belli bir yaşı geçmiş ve kendini geliştirmeye bir daha gerek duymamış kişilere imkansızdır. Etraf ayı dolu ve bu adamlar ellerinde 3 lü iğne ve ağır kurşunlar ile terör estiriyorlar.
Dediğim gibi kardeşim herkesin kendine göre haklı yönleri var işte, ne yaparsın.Anlaşmayacak bir şey yok tabiki anlaştık, Bu arada önümüzdeki hafta sonu Kilyos tarafına gitmeyi planlıyorum Cumartesi günü, tavisyen üzerine spin takım alıp gideceğim bakalım durum ne olacak