İlgili makamların hepsine dilekçe örneği gönderilmiştir. Yanlız bir konu dikkatimi çekti konuya ilgi gösteren arkadaşların hepsi İstanbul'lu arkadaşlar bu ülke hepimizin herkesin ilgili olması gerekir. Admin ve mod arkadaşlar bütün üyelerimize özel olarak bu konudan bahsedip ricacı olsunlar. Dilekçe örneğini email olarak göndermelerini istesinler. Eminim daha çok katılım olacaktır.
Mahir Amca; böyle önemli bir konuda çok önemli bir hareket. Bizlerede şikayetlerimizi iletebilmemiz adına ön ayak oldunuz. Teşekkürler. Bütün adreslere gönderildi. Yalnız anlamadığım konu sitede böyle önemli bir konuya çok fazla ilgisiz kalındığı. Acaba herkez mailleri gönderdi de konuya cevap yazma gereğimi duymadı? İnşallah tahmin ettiğim gibidir de sesimiz mümkün olduğunca fazla duyulur.
http://www.haber3.com/bogazda-govde-gosterisi-foto-galerisi-14224-p1.htm bu linkteki habere ve fotolara bakarsanız bazı şeyler daha iyi anlaşılabilir.
Acaba yetkili arkadaşlar bu konuyu sitenin facebooktaki sayfasına da taşıyabilir mi? oradan da arkadaş gruplarımıza linki ses getirmesi için yönlendirebiliriz belki.
Gönderdiğim maile Hamdi Arpa adlı şahıstan gelen cevabı aynen aktarıyorum. Sayın MİNKAR, Müsteşar Yardımcımız Sayın Dr.Nihat PAKDİL ve Genel Müdürümüz Sayın DoçDr.Muzaffer AYDEMİR'e hitaben yöneltmiş olduğunuz 2/1 Numaralı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğ'de yapılan değişiklik ile İstanbul Boğazında gırgır avcılığına ilişkin düzenlemenin değiştirilmesi ve Marmara Denizinde meydana gelen müsilaj oluşumuna ilişkin sorularınızın yer aldığı e-postanız incelenmiş olup, bahsi geçen hususlara ilişkin açıklama aşağıda yer almaktadır. Konuya göstermiş olduğunuz hassasiyetten dolayı teşekkür ederiz 1- İstanbul Boğazı gırgır avcılığına aslen kapalı iken ve yukarıda anılan bilim adamı raporları da önümüzde durmaktayken, niçin ve hangi "daha güçlü gerekçe"yle Çubuklu önlerine kadar uzanan alan gırgır avcılığına açılmıştır? a) Boğazlara ilişkin yapılan avcılık düzenlemelerinde, gemilerin seyirleri esnasında sorun yaşanmaması için, seyir güzergâhlarında avcılık yapılmaması yaklaşımından hareketle İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının bir kısmı gırgır avcılığına yasaklanmıştır. Su Ürünleri Tebliğinde seyir yapılan güzergâh için “trafik ayırım düzeni” ifadesi kullanılmıştır. Ortaya çıkan sorun üzerine trafik ayırım düzeninin, Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Tüzüğündeki tanımı incelendiğinde, bu tanımın Boğazlar girişinden itibaren Marmara Denizindeki alanlar da dâhil, çok geniş bir bölgeyi ifade ettiği, amaçlanan düzenlemeye uygun tanımın “trafik ayırım şeridi” olduğu anlaşılmıştır. Değişiklik yapılan düzenlemede, trafik ayırım düzeni ile amaçlanan, tüm Boğazlarda gırgır avcılığının yasaklanması olsa idi, bu durumda Boğazlarda ayrı bir yasaklamaya gerek kalmayacağı açıktır. b) İstanbul boğazında, Ahırkapı ve Kadıköy İnci burnu mendirek fenerini birleştiren hat ile Yeniköy vapur iskelesi ve Paşabahçe fenerini birleştiren hat arasında kalan alan içinde olan çevirme ağları ile avcılık yasağına ait Paşabahçe feneri koordinat noktası, yarım mil kadar güneye, Kozaltı burnuna çekilmiştir. İstanbul Boğazı haritası incelendiğinde, Paşabahçe fenerinin olduğu alanın, Boğazın en keskin dönüşlerinden biri olduğu görülecektir. Avcılık sınırının Paşabahçe’de olması av yapan balıkçı gemilerinin akıntı nedeni ile yasak alan içine sürüklenmesine ya da deniz trafiğinde tehlikeli durumlara yol açmakta idi. Yapılan düzenleme belirtilen sorunların giderilmesine yönelik bir düzenlemedir. 2- Madem bilim adamlarının vardıkları sonuçlar ve tavsiyeler değerlendirilmeyecek, tebliğde yapılan değişikliklerde kaale dahi alınmayacak ve hatta tam tersi uygulamalara gidilecekti.. sormak ve öğrenmek isteriz, bu raporun hazırlanmasına devlet kesesinden ayrılan bütçe neydi? Marmara Denizinde musilaj nedeninin tespiti amacıyla FAO Teknik İşbirliği Programı kapsamında, anılan kuruluşun maddi kaynakları ile bir proje yürütülmüştür. Proje sonucunda kirlilikten balıkçılığa kadar pek çok konuda öneriler bulunmaktadır. Yapılan önerilerin gerçekleşmesi ile sorunun kesinlikle ortadan kaldırılabilineceği ileri sürülememektedir. Bakanlığımızın konuya ilişkin hassasiyeti devam etmekte olup, ülkemizin üyesi olduğu Akdeniz Genel balıkçılık Konseyi (GFCM) vasıtası ile 6-8 Ekim 2010 tarihleri arasında İstanbul’da “Alg ve Denizanaları Patlamaları” konulu bir çalıştay düzenlenmektedir. 3- Marmara'daki müsilajın en çok gırgırları etkilediği gerçeğinden hareketle, doğal olarak en çok gırgırları, dolaylı olarak da diğer balıkçıları ve tabii balık stoklarını korumak maksadıyla, yukarıda adı anılan ve bugüne kadar değerlendirilmediyse de, bundan sonra değerlendirilmesi yerinde olacak bu bilimsel raporların çerçevesinde değişiklikler yapılması düşünülmekte midir? Çalıştay ve söz konusu proje sonuçları Marmara Denizinde ve Boğazlarda başta pelajik balık avcılığı olmak üzere tüm avcılık faaliyetlerine ilişkin düzenlemelerde dikkate alınacaktır.
Merhaba arkadaşlar postaladığım dilekçeye Kkgm Genel Müdür yardımcılığından cevap geldi ,Sedat Bey'e gelen cevabın aynısı , konu ile ilgili hassasiyetimize teşekkür ediliyor ne kadar güzel fakat yetkililerin aynı derecede hassas oldukları konusunda endişelerim gelen cevap nedeniyle hala geçerliliğini koruyor normalde iyi niyetli biri olsamda.Yani herşeye bir cevap var,minare ve kılıf durumu kısaca.
Sayın yetkili Merhabalar; Ben amatör olarak kıyıdan zevk amaçlı, balıkçılığı sadece spor ve hobi amaçlı uygulayan bir vatandaşım. Balık tutan dostlarımız ve bizzat kendi şahsım ile görmüş olduğum gırgırlar ve trol ile balık yakalayan balıkçıları görmekteyiz. (Midye yakalayan) avcıları kıyıdan sadece 1 metre uzaktan ağ atarken kendi gözlerimle gördüm. Attıkları ağların ebatları can sıkıcı olup deniz yaşamını sonlandırmaktadır. Dip balığı olan balıkların yaşam mücadelesi verdiğini görmekteyiz. Deniz içindeki planktonların aşırı derece çoğalması çekilen oltalarda jelimsi sıvıların olması deniz yaşamının ne kadar içler acısı olduğunu açıkça göstermektedir. Ben şahsen balıkçı bir dedenin torunu olarak torunlarımın deniz yaşamının güzelliğini göreceğinden endişeliyim. Bu sebepten dolayı siz yetkililerden isteğimiz geleceğimiz adına güzel İstanbul adına bu yaptırımlara bir durun diyebilmenizdir. Yapılacak olan yaptırımlarınız vicdanen rahatlamanızı, güzel ülkemizin değerlerini arttırmak ve geleceğimizi güvence altına almak adına yapılacak bir uygulamadır. Boğazda balık geçişlerine izin verilmeli, deniz yaşamı sonlandırılmamalı. Var olan bu değerlerimizi yok etmemeliyiz. Şimdiden ilgi ve alakanıza Çok teşekkür eder Saygılarımı sunarım. Ben kendim yazdım ve mail attım.
Biz bu mücadeleyi verirken yetkililer duyarsız kalmadı!!! ve İBB günlük yayınladığı su ürünleri fiyat listesine yeni balık türleri!!! ekleyerek denizlerimizin ne kadar zengin bir biyoçeşitliliğe sahip olduğunu kanıtladı. http://application2.ibb.gov.tr/NewIBBUserControls/HalFiyatlari.aspx İŞTE YENİ TÜRLER: Çinekop (ince) : Defne yaprağı'nın kibarcası İstavrit-Kıraça : Kıraçadan biraz büyük istavrit Kıraça : Bebek istavrit İlerya : Yavru kefal Bu balıklar daha önce bu listede yer almıyordu. Geleceğimizi mahvediyorlar, kimse yok mu buna dur diyecek.
balıkçılarda da gördüm. istavrit kadar incecik yavruları çinekop diye satıyorlar kilosu 20TL. Gırgırların marifeti tabi ki.
defne yaprağının adı balıkcılarda çinekop olmuş çinekopa sarıkanat sarıkanat ta lüfer olur lüfer de kofana