Cevabı dikkatle okursanız, çok acı bir gerçeği üzülerek görürsünüz. Görevi, balık varlığını ve sürdürülebilir avcılığı korumak olan kuruluşun başındakiler, boğazdaki gırgır avcılığından hiçbir şekilde rahatsız değiller. Bizim, gırgır avını yasakladıklarını sandığımız konu ise, başka bakanlığın (Ulaştırma Bak.) mevzuatına göre mecburi bir kısıtlamadan ibaretmiş. Boğazda, bir trafik şeridi var, bir de balık avlama alanları. Balıkçıların trafik şeridine girmeleri yasak. Bazan görürsünüz, olta ile avlanan tekneler, kıyıdan biraz açılınca hemen sahil muhafaza gelir ve onları dağıtır. Bu, teknelerin trafik yoluna girdikleri varsayımından kaynaklanır. Aynı şekilde gırgır avcılığının sınırlanması da bu trafik şeridi yüzünden olmuş, yoksa balıkların sıkışık bir alanda imha edilircesine yakalanması, Tarım Bakanlığı yetkililerinin umurunda bile değilmiş. Cevaptan bir acı gerçek daha anlaşılıyor. O yetkililer daha önce ne yaptıklarının da farkında değillermiş, kullandıkları terimlerin ne manaya geldiğini bilmiyorlarmış, gırgırcıların verdiği dilekçe üzerine uyanmışlar ve tebliğde mevcut trafik ayrım düzeni ifadesinin çok geniş bir alanda gırgır avcılığını imkansız hale getireceğini farkedip bunu trafik ayrım şeridi olarak değiştirmişler. Şu cevaptaki ifadeler, bir itiraf niteliğinde, bu işin başındakiler maalesef işi bilmiyorlar ve neyi niçin yaptıklarını da bilmiyorlar, birileri dürtünce uyanıyorlar, balıkların korunması ise hiç dertleri değil, onlar olaya tamamaen gırgırcıların göziyle bakıyorlar. Peki bu durumda bize ne yapmak düşüyor? Mücadelenin hedefini iyi tespit etmek, değil mi? O halde haydi bakalım fikir jimnastiğine. Bu işin peşini bırakmak yok. Birileri, uyuyanları uyandırabiliyorsa biz de bir şekilde uyandırabiliriz demektir. Eğer olmuyorsa, işin başına en azından, ziraat mühendislerini değil, su ürünleri mühendislerini getirebilmek için gayret göstermeliyiz. Vakit geçiyor ve denizlerimizle balıkçılığımızın durumu ortada. Bunu, Ankara'da masa başında oturanlar değil, sabaha kadar olta başında bekleyenler en iyi anlar. Yılmak yok, mücadelemiz sürecek. Kazanıncaya kadar. Selam ve sevgiler.
Bu ve benzeri durumları mümkünse bir cetvel koyarak fotoğraflayıp her yetkiliye soracağız, hani bu balıkta asgari boy, tebliğe göre şu kadardı, bu neyin nesi diye. Herkes görevini tam olarak yapmalı, yapmıyorsa karşılığını görmeli. Bizim görevimiz de belli. Kaytarmak yok.
Boşuna dememişler "Balık baştan kokar" diye. Duyarsız umarsız vicdansız yetkililer balığın başında maalesef.
IEM'den gelen yazı Herkese Merhaba, Bir kaç saat önce tarafımıza aşağıdaki yazı gönderilmiştir. Bilginize. Konu ile alakalı veya alakasız, sonuçta ticari balıkçılığı ilgilendirdiğinden ve ilgide hazır burada olduğundan faydalı olabilir.
Fevkalade bir yaklaşım. Adı yok ama (kurum olarak alıp) Allah hepsinden razı olsun diyorum. İtiraf etmeliyim ki deniz polisini çok etkisiz sanıyor ve kendilerine ne bir ihbarda ne de bir serzenişte bulunmayı düşünüyordum. Bu fikre sahip olmamın sebepleri arasında, 46 yıldır ehliyetim olmasına ve denizde çok zaman geçirmeme rağmen bugüne kadar bir Allah'ın kulunun kontrol yapıp belge sorduğunu görmemem kadar deniz polisinin imkanlarının yeterli olmadığını bu yüzden her tarafa yetişememekte mazur görülmeleri gerektiğini düşünmem de vardı. Şİmdi sayın ve saygıdeğer yetkili buraya yazdığına göre, yazılanları da okuyor diye düşünerek ve iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır daha doğru şekliyle başkasına çuvaldızı batırmadan önce kendine bir iğne batır felsefesinden hareketle, 1-İstanbul'dan kıyı raporları başlığı altında dile getirilen, bir amatörün 8 kg-10 kg hatta 20 kg balık tutmasını da denetlemeyle tespit etmelerini 2-Denizdeki amatör ruhsatlı teknelerde bulunup zaman zaman profesyonelden çok balık tutanları 3-Yasaklanmış olmasına rağmen tuttukları balıkları satanları (Bunları Kuleli'de görmek mümkün) denetlemelerini ve sonuçları bizimle paylaşmalarını samimiyetle diliyorum. Bu, daha önce görmediğimiz duyarlık için tekrar teşekkür ediyor ve Allah yardımcıları olsun diyorum. Selam ve sevgiler. Not: Bu yazıyı diğer forumlara da taşıyacağım inşallah.