Abi paylaşım için çok teşekkürler.Şu ''kısık tan aldığım karides aromalı sardalye yağı'' markası ismi cismi nedir?
Üzerinde marka yazmıyor, sadece karides veya kalamar aromalı sardalya yağı ibaresi var, birkaç boy mevcut, 250 ml liği 6,80 ytl. şimdi telefon ederek öğrendim
Ersan abi; çok teşekkür ederim bilgi için. Daha öncede yazmıştım ama tekrarlayım hiç tavuk taşlığını denedin mi? Ya da deneyen birileri var mı? Bence çok iş yapacaktır. Ben yemli balık tutacağım bi yer keşfedememiş olmaktan dolayı deneyemiyorum.
Hazırladığım bu yemde ( genel kullanımda olduğu gibi )tavuk göğsü yemin kendisi değildir, tavuk göğsünü kullanmaktaki amacım, balıkların seveceğini tahmin ettiğim bir sıvıyı emdirebileceğim, doğal yapıda, esnek ve belli bir yumuşaklığa sahip bir malzeme olması, bu yaklaşımla taşlık ta olabilir, doğal başka bir doku parçası da, ama taşlık denemedim henüz...
Tam bir şey soracaktım ki, son mesajınızı okudum. 3 olta atmışsınız ve tavuk göğsüne gelmiş balıklar ama esans kullandığınız için mi yoksa, tavuk göğsü olduğu için mi diyecektim. Ama siz esans için olduğunu son mesajınızda açıkça olmasa da belirtmişsiniz. Yani bu durumda, yağı emebilecek herhangi bir doku da kullanılabilirdi. O zaman bravo tavuk göğsüne değil de, bravo kokulandırıcılara demek daha mı yerinde olur acaba? Aslında siz esanslı ve esanssız olarak iki ayrı oltada tavuk göğsü kullanarak da bir deneme yapabilirsiniz. Eğer her ikisine de aşağı yukarı aynı derecede balık vurursa, bence o zaman esansa para vermenize gerek kalmaz. Deneyiminizi paylaştığınız içinse ayrıca teşekkür ederim...
Selam Bunu birkaç kez dile getirmeme rağmen yine tekrarlıyayım, tavuk göğsünü bu yağ olmadan çok farklı şekillerde denedim zaten, sadece bu metodla sonuç aldım ve de paylaştım, yağa gelince aslında çok farklı amaçlar için aldığım bir üründü, esans denemez zira küçük kola şişesi kadar birşey 250 cc ve 7 ytl, o minicik plastik kaplarda mücevhermiş gibi satılan ürünlerden değil, yanlış hatırlamıyorsam kilolukları da vardı. Yağın buradaki rolü çok büyük fakat kokulandırılacak yapı olarak en uygununun tavuk göğsü olması bence daha önemli, gereken form kazandırıldıktan sonra, aynı işlemi kokmuş karides parçaları ki genelde kullanmayıp atılan kafa bölümleri, ölmüş işe yaramaz kurtlar vs. ile de yapabilirsiniz, en azından bu çok makul geliyor bana ve deneyeceğim, Hal böyle olunca değişkenler figüran sonuçta, esas oğlan tavuk göğsü bence, ama siz kimi isterseniz onu alkışlayın...
Peki aynı şartlarda da denemiş miydiniz? Yani aynı yerde, aynı gün ve saatte, iki ayrı oltaya takılmış birinde esanslı ve birinde esanssız olarak? Bunları merak ediyorum, çünkü ben de deneyeceğim. Ama emin olmam lazım bazı noktalardan ki çabam boşa gitmesin. Özellikle bu yakınlarda denemem olası.
Hayır ayrı oltalarda denemedim, fakat aynı oltada bir iğneye sade, diğerine yağlı denemem oldu, sonuçta yağ olmayanı birkaç kez yenilememe rağmen hiç müşteri çıkmadı, bendeki test bundan ibaret. Bunu neden böyle yaptığımı da açıklayayım. Aklımda kaldığı kadarı ile eskiler ( parmaksızlar ) bir yerde bir kişi bir olta ile balık tutuyorsa ona rasgelsin denmez, derler. Birden çok balıkçı ve birden çok olta varsa rasgelsin denir, çünki balık öyle birşeydir ki kimi zaman herşeyiyle aynı iki oltayı yanyana attığınızda bile sadece bir olta sürekli balık tutar, eskiler için bunun tek bir açıklaması vardır RASGELİR .....Bu hikayeyi nedense hiç unutmam.... Rasgelsin
Hımm o zaman sizin denemediğinizi de ben dener ve sonucu söylerim. Böylece bunu da denemiş oluruz. Bilgiler için teşekkürler, size de rast gelsin.
Benim de tavukla ilk denemem başarılıydı..Aşagıdaki resim ilk denememden.. Bu da link..http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=12185 Tavugu tuzlayıp kuruttuktan sonra 4 çeşit yemim olmasına ragmen tavuga levrek geldi..Valla bende çok şaşırdım dogrusu..
Valla Burak kardeşim resimdeki balıgın agzına dikkat edersen tavuk gorunuyor.. Yıllarca levrek peşinde koşan biri olarak bende çok şaşırdım bu işe..Eğer levreği kandırıyorsa hepsini kandırır derim..
Selam Bu tespitiniz çok doğru....( olabilir di ), buna şöyle bir mazeretim olacak, urfa da oxford vardı da biz mi okumadık - veya - petrol vardı da biz mi içtik ( Anonim olabilmiş yakın tarih atasözleri ) ... Biz nelerle idare ettik bu zamana kadar ( az verim ) ki hala inatla devam ediyoruz. Kısaca, hatırlatmak isterim ki konu, yemsizliğe çözüm kaygısı taşıyan bir yazı idi. Açıklamalarınız doğrultusunda olmayanla yapmak değil yapamamaktan sözedebiliriz ancak..... Rasgelsin not: Kısık tan almanız şart değil, sardalya yağını bulduğunuz her yerden alabilirsiniz...
Ne zaman ki senin denizininle benim denizim aynı olur, o zaman eyvallah derim..O zaman bende boğazda kuzu yakalarda sevinirim, yada sen iri bir izmarit için sabah beşte kalkarsın... Koyunun olmadığı yerde, keçiye aburrahman çelebi denir... Çelebi de umduğunu değil bulduğunu yer... Durum bu derece feci yani....