Bu balıkta kepçeye sığmadı, Mert haklıymış yeni bir kepçe lazım.

Konu, 'Denizlerimizden Güncel Av Raporları' kısmında orhan kucukbicmen tarafından paylaşıldı.

  1. orhan kucukbicmen

    orhan kucukbicmen Orhan Kucukbicmen

    Yaş:
    75
    Mesajlar:
    5.555
    Şehir:
    Sivrice/Çanakkale
    Favori Kamış:
    El ile balık avlarım, bu şekilde avlandığım için çok mutluyum.
    Favori Makine:
    penn
    En İyi Avı:
    32 kilo Akdeniz kılıcı.

    Sevgili Vedat Üstad
    Ben buralara 1996 senesinde geldim ve seni yanlış hatırlamıyorsam 2005 senelerinde tanıdım burada yaşayan herkes gibi seninle de çok iyi bir dost oldum, Sivrice'de yaşamaya karar vermek üzerinde bir gün beni aramıştın ben kısa bir süre için o tarihlerde Ankara'da şirkette bulunuyordum ve bana şunu sormuştun,
    -Ben Sivrice'de emekli maaşımız ile yaşayabilirmiyim diye, bende sana,
    -Tabi yaşarsın Sivrice'miz ucuz bir yer ilerde birde tekne alırsın bence çok güzel yaşarsın. dedim.
    Sonra kardeşinin verdiği araziye evini yaptın, sizlerle komşu olduk bizler sizin evinize sizler de bizlerin evlerine ziyaretlerimizi yaptık.
    Sora daha evvel bende olan teknemi sattığım arkadaşımdan senin için geri aldık ve o günden itibaren sen de benim gibi Sivrice'de tekne ile balık avlamaya başladın, sabahleyin erkenden hepimiz balığa çapariye çıkıyorduk 20 . 25 tekne hep beraber uskumru veya kolyoz avlardık, sen kamışla avlanmaya çok alıştığından çapari avlarını bile kamışla yapardın ilk başta garibimize gitsede zamanla senin çapari avlarını kamışla yapmana bizde alıştık seni öyle kabul etmeye başladık, kamış ve makina hakkında bilgilerini ve tecrübelerinin çok olduğu belliydi, zaten diğer arkadaşlarda senin İstanbul boğazının çok iyi bir kıyıdan at çek ustası olduğunuda bizlere söylerlerdi sende her zaman anlattığın ve fotoğraflarını gösterdiğin gibi Anadolunun bir çok deresinde ırmağında gölünde tatlı su avcılığını taaaa çocukluğundan beri yaptığın bu işi çok iyi bildiğin belli oluyordu, o zamanlar Sivrice'de benden başka devamlı olarak sırtı avlarına çıkan çok kereler çok balıkla limana dönen kimse yoktu, bir gün beraber yaptığımız sohbetlerde sırtı avlarını yapmak için avlanacağın denizi ve meraları çok iyi bilmen gerektiğini sana söylemiştim hatta bensırtı avlarıma ilk başladığım zamanları sana anlatıyordum,yaptığımız sohbetlerde olatama ilk takılan bir barakudanın beni ne kadar çok mutlu ettiğini, aradan bir kaç sene geçtikten ve Toriklerin, barakudaların , sinaritlerin nerelerde bulunduğunu nerelerde yemlendiklerini o balıkları tuttuğum yerlerin kerterizlerini alarak oraları kendi caddelerim haline getirdim bu caddelerim hiç bir yerde yazılı veya not edilmiş değildir sadece ezberimde olduğunu anlatıyordum, işte böyle halen sırtı avlarına devam ediyorum ve senin de dediğin gibi sırtıda inaılmayacak çok değişik balıklar avladım, bunlardan bir defasıda küçük bir kılıç balığı, bir çıpra, bir keresinde rapalaya takılan iki muhteşem kofana herkesi hayrete düşürürken beni de çok şaşırtmıştır, burada seninde benim hakkımda yazdıkların gibi ben daha ziyade kendimi sırtı avlarına daha çok verdim ve bu avın üzerine çok düştüm, fakat bunu doğru söylemek gerekirse benim bu avlarda çok başarılı olmamın en önemli nedeni bu meraları bu caddeleri ezbere bilmemdir, işte ben bu balıkları yakalayarak birde senin bizlere öğrettiğin ve aşıladığın bu internet ortamında diğer balıkçı arkadaşlarla paylaşmaya da çok alıştım ve çok zevk almaya başladım.
    Şimdi sen bana açık denizlere çık diyorsun ....ben bir kaç sefer çıktıysamda hiç balık alamadım zira o meraları bilmediğim için ben gene her zaman bildiğim ve bir kaçta balık avladığım sırtı avlarına devam ediyorum tutacağım bir torik ile dünyanın en mutlu insanı oluyorum, gözüm hiç bir zaman çok büyük balıklarda değil artık buna ben ve vücudum buna birlikte karar verdik.
    Gelelim elle avlanmaya ben daha evvel hiç kamışla balık avlamadım sadece el oltaları kasnak veya mantara sarılmış misinalarla avlanmaya başladım 1981 senelerinde yazları ailemle beraber tatillerimizi Bodrum ortaken'te geçirmeye başladık orada da her sene geldiğimde sadece balık avları yapardım bir kerede tekne aldım biraz sırtı çektik ve Sivrice' de gerçek balıkçılığa gene elle kullandığım takımlarımla başladım ve hala devam etmekteyim.
    Bunları anlatmamın nedeni ben gerçekten amatör bir balıkçıyım teknem ile yapmış olduğum balık avlarından çok zevk alıyorum denize açıldığım zaman dünyalar benim oluyor, ben balığı sadece akşam yemek için tutarım ama balığı çeşitli amaçlarda tutmak isteyen salmak isyeyen sportif balıkçı olmak isteyen balığı tuttuktan sonra fotoğraflayan yani bu avdan çeşitli şekillerde zevk alan herkesede saygım var, ne derler eskiler bunu çok kullanırdı, herkesin zevki kendinedir, birde ben tutmuş olduğum balıkları dostlarımla beraber yerken çok zevk alıyorum o günkü avımı onlara anlatıyorum onların yapmış oldukları avlarındaki balıkları gene hep beraber bu küçük ve güzel Sivrice'mizde dostlarımız komşularımızla beraber yitiyoruz güzel Sivrice akşamları yaşıyoruz.
    Sırtı avlarında belirli bir yere geldiğimi bende biliyorum bu avın inceliklerini ve yöntemlerini çok iyi öğrendim kendi yapmış olduğum rapala ile sırtı avlarımı bundan sonra yeni yetişen genç balıkçı kardeşlerime rapala ile sırtı avı dersleri vermek istiyorum, bana gelen bir kaç teklif var onları kabul ettim onlara bizzat veya internetten yardımcı olmaya çalışacağım.
    Sevgili Vedat Üstad, senelerden beri internetteki amatör balıkçı sitelerinde senin yardımın ile girdiğim ve balık avlarımı paylaştığım sitelerde seninle beraber olduk, yanlız burada bir gerçeği açıklamak istiyorum, sevgili arkadaşlarımız sevgili kardeşlerimiz şunu çok iyi bilmeleri gereken gerçekler var, sevgili arkadaşlar sizler bazen bizleri bu iki ihuysuz ihtiyarı burada her zaman kavga ediyorlarmış gibi algılamaktasınız bunlar birbirlerini kıkanıyorlar gibi bir düşünceye sahipsiniz yada sahip olanlar var fakat ne yazıkki bu böyle değil, bizler burada daha evvel yazdığım gibi çok iyi birer komşuyuz diğer komşularımız gibi, bizler birbirime karşı her zaman saygıda kusur etmemişiktir hanımlarımız gene birbirleriyle sevgi ve saygı içersinde ilişkilerini normal olarak devam ettirmektedirler, burada bizlerin arasında çok rekabet var diye sakın düşünmeyin böyle şeyler olmaz bizlerin balıkçılık konusunda balık avlarımız çok değişik ben sadece rapala ile sırtı avları yanında çapari ve azda olsa mercan avlarına bakarım halbuki sevgili Üstad tatlı sudan kıyı avına, açık denizlerde büyük teknelerle Jig avlarına guruplarla çıkan bunun kitabını yazmış bir kişi olarak onunla rakip olmak bizlerin haddine bile düşmez, işte buradaki en hassas durum sevgili üstadımızın bu işin bir piri olarak vede benun yanında yarım asırdan beri kendini balıkçılığa adaması haliyle bu amatör balılçılıkta bir lider ve haklı olarak biraz kendini sıradışı görmesinden de kaynaklanan bazen sert çıkışları ile birde yapı olarak çok sert kelimelerle hatta kalpleri kıracak ve zedeleyecek kadar olan ani tavırlarından işte bu hareketler en sonunda kendisini çok üzdüğünü hemen anlayıp ne kadar yufka yürekli, kalbini insan sevgisi ile dolu olduğunu hemen hissederek yıprattığı ve kırdığı kişilerinde gönlünü almaya devam etmesi kendisinin gerçekten bir Vedat Abayoğlu olduğunuda bizlere alıştırmıştır işte bende arada sırada bu güzel insanın kendine has aşırı davranışlarında nasibimi almaktayım, artık onu öyle kabul edelim demiyeceğim bundan sonra oda bu zamana kadar yapmış olduğu hataları bir daha hiç bir zaman tekrar etmeyecek bu alemin beyaz sakallı balıkçı dedesi olarak bizlerle beraber olacak bunu yanında bundan böyle her raporunda her yorumunda sadece yapmış olduğu avlardan bahsedecek kimseye üçüncü kişiler hakkında da yalnış laflar söylemeyecektir zira bizler bunları konuştuk artık beyaz bir safya açan Vedat üstadımızı yeni fikirleri yeni bilgileri ile yenilenmiş olarak bulacağız buna kendisi de bizler de inanıyoruz.
    Sevgili Vedat Üstad benim hakkımda bu doğruları ve bu güzellikleri yazdığın için burada bütün balıkçı kardeşlerimiz ve arkadaşlarımın önünde sana çok teşekkür ederim.
    Benim burada yazdıklarım ise sadece senin yazdıklarının dorultusunda olan doğrulardır sen de taktir edersinki yalan söylemeyi sevmem aynı zamanda söyleyeni hiç sevmem onu için sadece doğruları yazdım, seni sevenlerin sana olan sevgilerinin ve saygılarının çoğalmasını ulu tanrıdan dilerim, sevgiler hoşçakal.