Canavar affetmemiş

Konu, 'Videolar' kısmında Zıpkıncı İbo tarafından paylaşıldı.

  1. roy

    roy roy

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    4.646
    Şehir:
    dünya
    Favori Kamış:
    Ron Thompson heavy telecoast, daiwa crossfire,lineaeffe extreme,Pezon&Michel Rafale pro pike
    Favori Makine:
    Daiwa tournement entoh 5500, Mitchell compact gold 7000 , Okuma Razor 65, Daiwa procaster A 4000
    10 metre olmasada büyük beyaz kadar büyük beyaz :) abi çapari yasaydiniz 10ar 10ar alirdiniz ince takim :) kuzenim dominik adasinda kiliç avina katilmisti 150dolar vermis 5dk irgat olarak hizmetten sonra teknedeki kendi gibi 4kisi ile 150kiloluk balik kucakta 1poz beles pozla geri döndü. Bunada da kafasi denk gelmis 2 ay fizik tedaviye gitti belinden. Ama tuttu mu tuttu..:)
     
  2. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Eee, kavanoz dipli dünya diye boşa demiyorlar bu gezegene...

    Amma şükür ki, kıraça tutmuyoruz zaten. Hatta tutanlarla da papaz olup duruyoruz.

    O zamanlar bu hayvanlar çoktu, avı filanda serbestti. Güney Afrika, turist çekmek adına bunu teşvik ediyordu hatta. Şu anda durum nasıl bilmiyorum.

    Ama işte biz gibi gafillerin yüzünden, şu an buralarda durum ortada. Koca boğazda, eylül ayında lüfer yok, palamut yok, aha bundan kötü ne olabilir ki?
     
  3. 3182

    3182

    Mesajlar:
    1.186
    Lüfer yok ? Palamut yok derken?

    çok şükür hepsi vardır. Tutabilene.
     
  4. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Aslında bu biraz karışık bir konu.

    Mevcut çinekoların binde biri ancak kofana olabilecek. Lüfer bile olamayacak tahminen.

    Böyle olunca, haliyle mevcut çinekopların yarısını da yakalayıp bitirseniz, pek farkeden bir şey olmaz. Ama kofanaları rahat bırakırsanız, bol bol çinekop üretirler.

    Buradaki asıl sorun şu. Basit bir indirgmecilik ve genellemecilik meselesi. Şu an Türkiye değil, dünya denizlerinin pek çoğunda kofana ve sırtıkara mevcut değil. Bu büyük lüferler, üzerinde av olma baskısı filan olmayan hayvanlar. Onları avlayacak pek fazla kimse yok ortada. Tamam güdük kuyruklu makoları gözardı ediyoruz.

    Eğer bu büyüklere aman verilir, tüketilene kadar yakalanmazsa, o zaman lüfer belini daha kolay doğrultur. İşte mesele burada. Siz 25 cm olanları toplayıp bitirir, kalan miktarları kritik kütlenin altına düşürürseniz, bu iş yürümez. Ortalıkta, bir kere üremekten öte, üreme garantisi olan büyük bireyler olması elzem.

    Şu anki politika, büyüklere hiç fırsat tanımıyor, onları yok etmeye teşvik ediyor.

    İşte o yüzden, bencede keşke çinekopları yakalasalar ama lüferleri, kofanaları serbest bıraksalar. Çünkü lüfer olup gözünü açan kendini ağda buluyor. Bu popülasyon bu şekilde yürüyemez. Üreme görevini asıl yürütecek olan olgun bireyler yok ediliyor. Yeni yetme henüz ergen olmuş lüferlerle idare edilmeye çalışılıyor. Bu iş yürümez öyle ve yürümüyorda işte.
     
  5. skoylu

    skoylu Serdar KÖYLÜ

    Mesajlar:
    7.941
    Şehir:
    GEBZE
    Favori Kamış:
    Olta, başkası olmaz..
    En İyi Avı:
    Büyük beyaz; 7 mt. Güney Afrika Açıkları..
    Nerde kadem, hani?

    Galata'daki balık ekmekçilerin esprisi, müşteri gelince, hemen soldan palamutu yakalyıp tze taze mangalda halledip sol taraftan müşteriye vermekmiş zamanında. Şimdiki gibi buz yok, dondurucu filan yok.

    Bilgehan Sarp, Kabataş lisesinin bahçesinden nasıl çarpma ile lüfer tuttuklarını anlatır.

    Bizim tek tük sağda solda bulduğumuz 3-5 balığa var demek abes aslında.
     
  6. 3182

    3182

    Mesajlar:
    1.186
    Ben okurken balığa merakım yoktu olsa belki çarpma ile değilde normal şekilde yakalayabilirdik o yıllarda balık boldu (1986-1989). Bir kere kıbrıs ile kefal tuttuğumu hatırlıyorum hepsi o.

    hikaye anlatılacaksa ben sana başka hikaye anlatayım. kabataş lisesinden bir abim 1960 yıllarda amerikaya gidiyor babasının işi icabı .2000 li yıllarda geri dönüyor ve kendisi ile tanışma fırsatı buluyorum. Balıktan mevzu açılınca bana döndüğünde boğazda gezerken oltada kocaman yemleri görünce çok şaşırdığını ve sevindiğini lise yıllarını hatırladığını o yıllardaki gibi boğazda torik kofana var demekki diye içinden geçirdiğini fakat maalesef o gördüklerinin yem değil tutulan hedef balık olduğunu anlayınca şok olduğunu söylemişti. Geçen bir toplantıda vefat ettiği haberini aldım çok üzüldüm. Allah rahmet eylesin nur içinde yat Levent abi.