Hani çapari patlar kalan kısmı çöp yerine yere atarlar ya !!! Sonucu: Kuşların ayaklarına dolanan misinalar zamanla ayaklarının kopmasına neden oluyor. (Tarabya'da Erol abinin beslediği kuşlar)
biliyorum ceyhun ya ilk gördüğüm zaman da içim açımıştı artık biraz bilinçlenelim lütfen ya sadece insana değil bütün doğaya saygı duyalım
Şuursuz hiçbir şey olmaz, olursa işte böyle olur. Maalesef profesyoneller de bozulan çaparilerini, yırtılan ağ veya kopan ip parçalarını denize atıyor, üstelik bu parçalara, kendi oltaları ve ağları takılmasına rağmen. Allah'ım, sen akıl, fikir, şuur ihsan eyle.
Bazen çöpe atmakta çözüm olmuyor. Orada da kedisi var, kuşu var didiklerler çöpü ve an meselesidir misinaya dolaşmaları maalesef. Ya hepten yakıp imha etmeli yada makas/bıçakla olabildiğince doğrayıp.. Doğrayıp? Doğardık ta işte onu ne yapmalı? Yine en iyisi yakmalı, başka türlü kurtuluş yok gibi.
Çapariyi ne yapmalı Ben bozulan misina ve çaparileri poşete koyuyor ve takım çantasına atıyorum daha sonra poşetin üstüne gazete vb basıp tekrar başka bir poşete koyarak çöp kutularına atıyorum... Sahillerdeki misina ve iğneler gerçekten çok tehlikeli herkes bu konuya ciddi özen göstermeli yazık tüm hayvanlara
Çöp kutusundan da çöplüğe. Orada da bir sürü kuş, hayvan vs. Yani değişen bir şey pek olmayacak. Şurada bu iş için özel bir toplama kabı nasıl yapılır detaylı anlatıyor: http://dcm2.enr.state.nc.us/marinas/instructions.pdf Bundan sonrası nispeten daha basit. Ama ilgilenecek belediye falan gerekiyor. Ferdi olarak bakarsak, bin çeşit misina var ortalıkta. Her biri için başka formül uygulanıyor. Yakmak bir çözüm ama çok tasvip edilecek bir şey değil, havayı kirletiyor malum. Sektörde bu misinalar geri dönüşüme giriyor, poşet filan oluyor.
Doğaya ait bir canlı olan insanın başka canlıları olumsuz etkilemesinin gözle görülür örneği. Taş devrinde insan, doğanın önemini kavramıştı. Ona tapıyordu. Şimdi doğayı unuttu, her şeyin kendisi için yaratıldığını insanın her şeye layık olduğunu varsayarak doğayı katletmeye başladı. Tüm canlı ve cansız varlıklarıyla yaşam birbiriyle ilintilidir. Birbirinin varlığına muhtaçtır. Sonunda yaptıklarımızdan biz de etkilenerek yok olacağız. Ve doğa böyle bir varlığı temizlediğinde diğerleri kurtulacak. Ya da atalarımızın davranışlarına dönüp doğayı korumamız gerektiğini yeniden öğreneceğiz.
Üzücü bi durum.En mantıklısı bence de karışan veya bozulan takımların YAKILMASI.Kessek de parçalasak da şehir merkezinde yaşayan hayvanları korumuş oluruz ama çöpün döküldüğü yerlerde yaşayan hayvanları tehlikeye atmış oluruz.Herkese;dikkatli,çevreye-canlılara saygılı ve bol avlı günler dilerim. OLTANIZ BOŞ KALMASIN.RASTGELE....
ceyhun öncelikle seni ve erol abiyi tebrik ederim. gerçekten harika bir konuya değindin. hepimizin daha dikkatli olması gerekir, sokağa atılmasındansa çöpe atılmasının daha az hasar verici olduğunu düşünüyorum.
Daha önce buna benzer bir konu açmıştım ama şimdi baktımki video silinmiş aynı videoyu tekrar bulup konuya ekleyebilirsem sizinle paylaşıcam.Videoda denizlere atılan her türlü küçük plastik, demir veya malzemesi farketmez parçaların kuşlar tarafından açık denizlerde nasıl yiyecek sanıp yenilerek daha sonra sindiremediklerinden ölümlerine yol açtığını anlatıyordu. Gerçekten inanılmaz önemli bir konu.Bende Nuri abinin söylediklerine katılıyorum tek çözüm yakılması gibi gözüküyor.Aksi takdirde sırf geri dönüşümü yapılıyor poşet oluyorlar diye diğer canlıların hayatlarını, sağlıklarını riske atmaya hiç lüzum yok.Misinadanda poşet olmayıversin memlekette malzememi kalmadı.Burdan bi fedakarlık yapalım.Aslında fedakarlıkta sayılmaz yapmamız gerekeni yapalım..
Poşet olmayan, poşet olduktan sonra da çevrime girmeyen her misina doğada bela olmaya devam edecek misinadır. Diyebilirsiniz ki, yakarım o zaman bu şehri, pardon misinayı. Yanan misinadan çıkacak başta karbondioksit olmak üzere gazlar, aynı şekilde bela olmaya devam edecek, bu kez topal güvercinlere sebep olmasada, nesli tükenen balina veya kutup ayıları olarak bize geri dönecektir. Kısaca, en iyisi geri dönüşüm. Öncelikle buna yoğunlaşmak gerekiyor. Ha, bu süreç oturana kadar en azından ayakaltına misina atmamak, olmadı yakmak vs. acil çözümler olabilir, ama bir yere kadar.
Haklısınız yakmakta çözüm değil, yaparken yıkmaya benzedi bu şimdi.He o zaman en son çare nerde atık misina bulduk hepsini güzelce toplayıp geri dönüşüm yapan firma, yer, kuruluş neresiyse gidip '' Buyrun hocam bize poşet yapın'' diyip vermek kalıyor..
Bu biraz bizi aşan bir konu. Pet gibi misinanın da hammaddesi olan ürünler bir hayli kıymetli. Bu yüzden geri dönüşümü takip ediliyor güzelce. Verdiğim linkte, plastik borudan misina atıkları için özel bir geri dönüşüm kutusu modeli var. Bu sayede kedi köpeğin bulaşması önlenerek bu atıklar toplanabilir. Burada öncelikle bu atık kutularını imal edip yerleştirecek bir organizasyon gerekiyor, tıpkı atık pil kutuları gibi. Bu, reklam alma vs. yoluyla, malzemecileri sponsor ederek filan aşılabilir. Ama organizasyonunda belediye olmalı. Sonra bunlar yerleştirilince, iş bize düşüyor, o atıkları bu kutulara atmak bize kalıyor. Peki bunları kim toplayacak? Bunu da, atık toplayan kişiler halleder herhalde gibi düşünüyorum. Ama bu çöpleri toplayan kişi olacaksa, onun bu konuda yönlendirilmiş olması lazım. Bunları ayrı toplamak üzere.
Bence çok mantınklı ama belediyelerimiz bu kadar duyarlımı, bu konuya gerçekten önem verip ciddiye alırlarmı yoksa gülüp geçerlermi orası tartışılır.Çünkü şöyle bir düşününce toplanan misina miktarı çok fazla olucağını sanmıyorum.Aylık olarak hesaplasak birde istanbul genelinde, toplanan misinayı metreye vurduğunda 10000 metre misina çıkarki, bu bile bence abartı.10000 metre misinada ne kadar ham madde çıkar veya ne kadar geri dönüşüme yarar orası meçhul ama fazla birşey çıkmayacağı kesin. Belediyenin bu işi sırf canlıları korumak amaçlı yapıcağını hiç sanmıyorum, temel olarak elde edilen misina miktiranıa ve işe yararlığa bakarlar.Mutlaka işe yarar ama sırf bunun için özel kutular yapıp üretmek daha maliyetli olur.Bunuda dediğiniz gibi reklam, sponsorlar sayesinde karşılanabilir ancak bide sırf bunları toplayan çalışan olması gerektiğini düşününce birde ona ödenen maaş ve diğer ihtiyaçlar olucak ve bunlar bütçeden harcanacak.Ben zannetmiyorumki belediyelerin sırf canlı hayatı kurtarmak için böyle bir işe kalkışsın. O yüzden diyorumki ne kadar meşakati olsada, bizi aşsada en garanti yöntem gördüğümüz her misinayı toplayıp stok yapmak.Belli bir miktar olduğunda gidip yetkili firmaya, yerlere teslim etmek.Tabi bunuda kim yapar, kim uğraşır orasıda meçhul...
10 bin metre mi? Benim tahminim o kadar misina bir günde harcanıyordur en azından istanbul'da. günlük kıyılarda dizilmiş en az 10 bin kişi olur sanıyorum. Birer çapari harcasalar, 30 bin metre eder. Bunu bir misina hammadesini geri kazanma olayı gibi görmemek lazım. Bu bir çevre koruma faaliyeti. Toplanan misinayı geri dönüşüme vermenin esprisi, kazanmak değil, kurtulmak aslen. Belki hepsine yetişilemez. Ama belli başlı yoğun balıkçı toplayan noktalara konması bile, önemli ölçüde o beladan kurtulmaya katkıda bulunacaktır.
1 Günde kıyılarda dizilmiş 10 bin kişimi ? Hiç sanmıyorum ama doğrudur.Tabiki misina hammaddesi gibi kazanmak gibi görmüyoruz olayı ama siz belediyenin sırf bu canlıları kurtarmak amaçlı böyle bir çalışma yapacağına inanıyormusunuz ? Aslında bu tür konular üzerine bir sivil toplum örgütü kuracaksın, sitenin nüfusu epey bir kalabalık ve destek vermek isteyende çok olucağından eminim.Daha sonra gereken projeleri tasarlayıp sivil toplum kuruluşu kimliğiyle gidiceksin belediyeye.İllaki sivil toplum kuruluşunada gerek yok aslında, mesela siteden yetkili kişilerle irtibata geçip bir kampanya başlatıcaksın.Sadece projeyi sunmakla kalmayıp gerekli desteğide vericeksin.Ne gibi mesela halkı deniz ve çevre kirliliği hakkında bilinçlendirici programlar olucak.Eminim bu şekilde bir organizsyon olsa çok daha etkili olur ama nerdee... Hayal kurmak güzel şey.
Kuşlar içler acısı durumda, böyle ayağı sakat kuşlar malesef tüm illerimiz de var, küçük çocuklarda yakalayıp ayaklarına makara ipliği bağlıyorlar ip kopunca netice resimlerdeki gibi oluyor.
usta ve bilinçli bir balık avcısı asla bunu yapmaması lazım ama malesef oluyor daha bilinçlenmemiz lazım ve birbirimizi uyarmamız lazım