bence zor olanı dene çünkü yaraladığın balıklar mutlaka olucaktır...sanada yar olmuyacak gölede o yaralanalra.)
evet bahsi geçenbölge k.çekmece gölüdür burası gölsuyunun yüksekliğine göre çift akıntılı doğal bir lagün konumundadır.Buranın kefali tamamen denizbalığı olup,mart ayından kasım sonlarına kadar gölü üreme amaçlı kullanırlar,kefal bilindiği üzere çok kurnaz,ürkek ve zeki bir cinstir.burda ticari amaçlı avcılıkta serpme,uzatma vb ağ ile avclık yapılır.Ayrıca kırmızı kurdun ticaretide yapılır.Bizim gimi amatör avcılıkta yemli ve çarpmalama tekniği kullanılıyor.eğer yaz aylarında yolunuz düşerse yemli denemelerde gümüş,25\50gr lık kefal {oda en fazla 2 3 tane}yakalanıyor,bunun sebebi balığın özelliğinden kaynaklanıyor olabilr.şahsen benden daha tecrübeli ve materyalı geniş balıkçıların denemelerindede sonucun verımlı olduğunu görmedim,burda kefal belli bölgelerde çıplak gözle görülebiliniyor sürü halinde kiloluk kefalleri seyri ve avcılığı gerçekten heyecan vericidir.burayla bikaç yıldır ilgiliyim gözlemlediğim kadarıyla çarpma dışında amatör balıkçılık pek verimli olmuyor.Çarpmaya sıklıkla başvuran biri değilim yeni tanıştığım bu yöntem bana sıradışı geldiğinden dolayı tartışma platformu açıp tecrübeli arkadaşların fikirlerini öğrenmek istedim.bana göre tekniğin vereceği zararlar avcının düşünce yapısından geçer.Herkese rastgele
Kannunen yasak olmadiğina gore herkesin vicdanina kalmiş bi durum ben marmarada boru kurduyla karasuda mantarli oltaya toprak solucani takarak tutuyorum zaten lezzet olarak sevdigim balik degil kefal gözumü cikartmaya degmez
Konu üzerinden bayaca zaman gecmis. Bende bugün mardan otelin orada bu yöntemle avlanan birkaç abiyi gördüm. Selamunaleykum dedim. Aleykumselam derken bile cekine cekine dediler. Biraz bilgi alayım dedim bu ısı nasıl yapıyorlar diye abiler sagolsun yüzüme bile bakmadı. Bu duruma bir anlam verememiştim. Demek ki vatandaşlar yaptıklarının yanlış olduğunu biliyorlarmış.
Boğazda 8 tane çarpma iğnesi ile hazırlanmış çapari gibi çarpma iğnesi ile donatılmış takımlar ve bu takımla avlanan zavallılar var. Bakın "zavallılar" diyorum çünkü hiç bir zaman ben ne yapıyorum diye düşünmeyen ne allahın yarattığı canlıya nede kendilerine saygısı olmayacan ve hayatları boyunca hayattan keyif alamayacak düşünceden yoksunlar. Allah ıslah etsin.
izmit değirmenderede şahit oldum ilk defa. Eleman suyu gözlemliyor önce , balığı gördüğü yere doğru elindekini atıyor. 5-10 mt. falan . sonra misinayı birden çekiyor . Sonuçta 10-15 dak. içinde 3 tane kefali gözümün önünde tuttu. Anlam veremedim önce , sonra jeton düştü bende , böyle bir tekniği okumuştum bir zamanlar . Demek buymuş dedim . Ama amatör avcılıkta küçükleri ailesinin yanına büyümek üzere göndermekte var. Yaraladığınızda bu şansınız kalmıyor ve hayvan can çekişerek ölüyor. Bilemiyorum , ben çok acemiyim bu işlerde ama bana soğuk geldi .
Çarpma ile balık tutanlar kötü siz meleksiniz zaten sonunda iğnenin ucundaki balık her şekilde ölüyor ayrıca oltaya takılıp da kaçan balıklar ziyan olmaz doğada hiçbirşey ziyan olmaz diğer balıklara yemek olurlar.
Dinamitle de balık öldüren var, elektrik şokuyla da, daha düşünsek aklımıza gelmeyecek binbir yöntem kullanan da var. Bunların hiçbirisi av kapsamına girmiyor. Çarpma da öyle. Hayatın her alanında yazılı olmayan kurallar vardır. Medeniyet, insanların oto-kontrol sahibi olarak, herşeyin kanunlar tarafından düzenlenmediği sosyal bir düzen yaratmasını bekler. İşte yazılı olmayan kurallar burada devreye girer. Eğer amacınız balık avlamaksa çarpma bu kapsam dahilinde değildir.
Yani balık tutalımda nasıl tutarsak tutalım mı?? diyorsun ?? çarpmadan kaçan balık yem olur dogru.. ama nasıl olur bir örnegini yeryüzünden vereyim.. afrika düzlüklernde bir antilop gördün nişan aldın çektin tetiği hayvanı kalçasından vurdun ama ölmedi kaçtı ve gözden kaybettin.. kalçadan akan kan bir müddet sonra peşine sıtlanların takılmasına sebep oldu .. ve o hayvan topallıyarak sırtlanlardan kaçkaya çalıştı ama kaçamadı devamlı aldıgı ısırıklar ile gün sonunda yenik düştü ve teslim oldu kısaca saatler boyu sırtlanların işkencesine maruz kaldı..defalarca ısırıldı her tarafı ufak parçalar halinde ısırıldı ve her ısırık bir işkence darbesi oldu.. işte yaralı bir balıkta denizde bu şekilde diger balıkların darbeleri ile yavaş yavaş ölür..belki 12 belki 24 belki 36 saatte.. şimdi söyle bakalım kim melek kim kötü..
Sizlerin çarpma dediği teknikle,Karadenizdeki çarpma denilen teknik aynı gözükmesine rağmen farklıdır. Anladığıma göre sizlerin bahsettiği olayda sürü içerisine atılan birden fazla üçlü kancanın balığa rastgele takılmasını sağlamaktır,buna bende karşıyım yazıktır. Oysaki Karadenizde kefal için kullanılan sistemde, avcı denizden geçen balıklardan birisini hedef olarak seçer mesafeyi, balığın yüzdüğü derinliği,gidiş hızını vs ayarlar ve şansı yaver giderse onu yakalar. Yani sürünün içine atıp yakalamak burada oldukça zordur,yapılmaz ve tercihde edilmez,birisi ürkse tüm sürü geri döner... Hatta mümkünse tek balık olması tercih edilirki üçlü kancanın suya düşmesi esnasında balık çokda ürkmez. Bu arada kullanılan üçlü kancaların ebadı 12/0 dır ve 3 adet kancanın özel bir yöntemle tel ile sarılarak birleştirilmesinden oluşur. Hatta bununla ilgili Youtubede Rus Kefali Avı diye yazdığınızda yüklenmiş videolar var,daha detaylı görebilirsiniz. Bu konuyu yıllar evvel yine tartışmıştık,ama inanın zıpkından da kurtulan balık var ve zıpkıncılıkda son derece serbest olarak yapılıyor. Yazdıklarıma katılmayabilirsiniz,sorun değil bunu sadece açıklayıcı olmak için yazdım. Yani canilikle felan uzaktan yakından alakası yoktur,değişik ama ustalık isteyen bir av yöntemidir herkes yapamaz. Saygılar..
Sevgili Musa bahsettigin yöntem bu olsa gerek.. lakin hepsi aynı şey..buda çarpma..denilen yöntem.. sert bir darbe ile kancayı balıga saplamak.. zıpkın avcılıgı yapılabilir.. zıpkından yara alan balıkta aynı şekilde ölebilir yada yaşayabilir ancak burada sözkonusu düşünce balığa en az derecede zarar varip kıyıya almak.. igneden kurtulan bir balık ölez.. olay bu.. http://www.youtube.com/watch?v=bFmJ8c6ZqMo&feature=related
Bazen çektiğim balık ağzından değil başka yerinden yakalanmış oluyor. Zevk almayı bırakın, canım yanıyor. Çarpma işi bize uymaz ... Zıpkınla mukayese edilmemesi gerek. Ama tüfekle, tabancayla balık avını düşünün, nasıl olur? Yakışmaz değil mi?
şimdi bu videodaki gençler balığı görüp hedefe mi takıyorlar çarpmayı?bence oltacılıkla alakası yok ama zıpkınla mukayese edilebilir.bildiğim kadarıyla zıpkınla 1 balık sınırı var.
Muvaffak abi,evet yöntem videodakidir. Ben olayın farklı olduğunu değil,diğer bilinenden farklı olduğunu söylüyorum. Dikkat edilirse orada taşın üzerinde beklenip gelmekte olan balık hedef seçilir ve tek atış şansınız vardır. Eğer kancayı suya attığınızda balık ürkerse geri döner,buda onun şansıdır. Yine dikkat edilirse orada elde bir adet 3lü kanca olan takım kullanılıyor. Yani eğer hedef balığı alamazsanız,ona yaşama şansı verilmiş olur,başka balık yaralanmaz. Birde bu balıklar yol balığıdır ve yeme hiç dönüp bakmaz sadece ağ ile avlanırlar. Pulları aşırı derecede kalın olduğundan kancanın girmesi için yaklaşık 1,5 mt gibi bir tasmalama yapmak gerekir. Benim anlamsız bulduğum,bu yöntemi kullananların cani gibi gösterilmesidir. Yoksa inanılmaz ustalık isteyen bir yöntemdir,herkes başaramaz. Bu yazdıklarımla amacım tartışma çıkarmak, polemik veya çarpmayı şirin göstermeye değil,işin doğrusunu anlatmaya çalışıyorum.
Konu canilik mertebesine gelmedi bildiğim kadarı ile,, en azından benim ifadem değil en kötü ifadem ''kötü '' kelimesi olabilir yukarıda.. görülmekte o kadar.....sadece benim görüşüm bu tür bir avcılık etik değil.. herkesin kendine göre düşüncesi vardır..benide bağlamaz..insanları zorla şu veya bu şekilde avlanacaksın diye baskı da kuramam.. kendimce dogruyu ve yanlışı aktarırım.. sadece tavsiye ederim.. işimiz - konumuz- hedefimiz -olta ile balık avcılıgı... 3 lü kancayı balıga saplayıp onu kıyıya almak olta avcılıgı olmaz bu benim düşüncem.. teşekkür ederim
Muvaffak abi,ben teşekkür ederim,düşüncelerinize de saygı duyarım. Canilik kelimesini şuanda değil, belki hatırlarsınız yıllar evvel yine tartıştığımızda söylemişlerdi,o sebeple yazdım.. Sizden alıntı yaparak yazdığım için kusura bakmayın lütfen.